izledikten sonra yaklaşık 1 saat etkisinden kurtulamadığım film. hayatımda daha önce hiç kendimi bu kadar boş ve önemsiz hissetmemiştim. ve halime şükrettim gerçekten. beterin beteri var her zaman. bilmediğimiz neler dönüyor neler... izlemeyenler kesinlikle ve kesinlikle izlemeli.
dün gece youtube'da gezinirken denk geldiğim bir video. ne yazık ki bir styla vakası daha...
yalnız, itiraf etmeliyim ki ben buna çok güldüm sözlük. özellikle 1:36'daki kahkaha çok fenaydı. o nasıl bir gülüş lan öyle?
''sıcak haber:
şemsi paşa pasajındaki adı büzüşesiceler, takatukalarını takatukalatmak için takatukacıya götürdükleri sırada, üç tas has kayısı hoşafçısının önünden geçerken, sarkan daldan kalkan kartalın saldırısına uğradı.''
hükümet, olayla ilgili belgeleri çok gizli tutup, doğru düzgün açıklamadığı için, gizli tutulan bir askeri olay sonucunda olma ihtimali çok yüksek diye düşünüyorum. ancak belgeleri gizli tutmalarının nedeni başka bir şey de olabilir tabii ki... mesela doğa üstü varlıklar vb. gibi... ki, bu ben dahil kimsenin akıllara getirmek bile istemediği bir ihtimal.
--spoiler--
oyunun çok büyük bir bölümünü çok az sağlık* ve az cephane ile geçirdiğimiz için, çoğu zaman bayağı zorluyor.
--spoiler--
normal half-life'dan farklı silahlar ve yaratıklar olması da, daha da çekici kılıyor oyunu. kısacası; half-life kadar sürükleyici olmasa da, zevkli ve zor bir oyun. yani, oynamaya değer, iyi bir oyun diyebiliriz.
eğer tff'nin yaptığı yalan bir açıklama ise, uefa böyle bir uyarıda bulunmadığına, ve tff'nin yaptığı açıklamanın yalan olduğuna dair resmi bir yazılı açıklama yapsın ki, bizler de, büyük ihtimal çakma olan bir telefon görüşmesine inanan varlıklar gibi olmayıp, gerçeklere bakalım...
an itibari ile izlediğim bir videosundan sonra şöyle bir hatırladım da herifin yaptıklarını, 'vay anasını' diyerek tebessüm ettim kendi kendime...
abi o nasıl bir şeydi ya? her barcelona maçını ''bakalım bu sefer neler yapacak?'' diye heyecanla beklerdik, ve sırf onu izlemek için açardık maçı be! maçın ortasında yaptığı hareketlerle milleti şoklardan şoka sokardı resmen... birbirinden harika çalımlar, muazzam teknik, inanılmaz ince paslar... başka bir tarafa bakarak 35 metre mesafedeki takım arkadaşının ağzının içine attığı paslar vardı yahu... attığı birbirinden mükemmel golleri saymaya kalksak bitiremeyiz... o'nun sahada yaptıklarını daha da kimse yapamaz arkadaş, açık konuşun şimdi, çok ayrı bir dünya idi, bir daha zor gelir öylesi. öyle bir oyun zekasını kimsede göremeyiz bir daha... şimdi c. ronaldo sırtıyla bir pas verdiğinde 2 hafta konuşuluyor. oysa ki ronaldinho'nun sırtıyla attığı pasların yanı sıra, sırtıyla yaptığı asist bile var be... ama bunların hepsi unutulup gitti işte.
ahh be ronaldinho, hem kendini harcadın, hem de bizi senin gibi bir topçuyu izlemekten mahrum bıraktın...
hiç bir emekçinin, 5 kuruş kazanıpta evine 2 ekmek götürmek için kıçını yırtması, bu durumu yaşamasını gerektirmez.
eğer dişini tırnağına takıp 5 kuruş kazanarak, evine 2 ekmek götürebiliyorsan, haksız kazançla para sıçan birisini de kıskanmana gerek yoktur, tam tersine o insanın seni kıskanması gerekir, ne mutlu sanadır!
ayrıca, fazla para kazanan ünlü insanların, o parayı hak edip etmediğine bizler değil, işin içinde olanlar ve o parayı veren şahıslar karar verir, onlar bilir. çünkü bizler işin içinde olmadığımız için, para kazanan kişinin arka planda neler yaptığını bilmediğimiz ve görmediğimiz için, haklı ya da haksız kazanç olduğuna dair ahkam da kesemeyiz...
çoğu türk insanının yaşadığı saçma bir durum, kıskançlık.
birisi çıkar başbakanın kazancına, mal varlığına laf yapar, öbürü çıkar acun ılıcalı'nın kazancına laf yapar vs... hani insanın içinden 'nazar etme ne olur, çalış senin de olur' mantığında bir cümle kurarak; ''sanane arkadaşım milletin kazandığından, harcamalarından?! git onlar gibi sende başar, sen de kazan...'' deyip, yanına bir de küfür ekleyesi gelmiyor değil yani...
sanki bu kıskançlığı yaşayan insanlar, o kadar maddiyata sahip olsaydı yatlar, katlar, arabalar almayıp, 10/9'unu vakıflara falan bağış yapacaktı! insanların ne kadar kazandığı ve kazandıklarını nasıl harcadığı, kimseyi ilgilendirmez...
bu kadar kıskaçlığa gerek yok yani, haksız mıyım sözlük?!
yıl 5000 bile olsa, müslüman bir ülkede olması gereken şeydir. gayet doğaldır. çünkü bu bir gelenektir.
evet, bu dönemde namaz vakitlerini hatırlamak için ezana ihtiyaç yoktur. ancak, ezan bir islam geleneği, bir islam gerekliliği ve şartı olduğu için, ne olursa olsun dünya'nın sonuna kadar, bütün müslüman ülkelerde okunması gerekir.
ha eğer müslüman bir ülkede yaşayıp, ezan sesinden rahatsız oluyorsan, s*ktir olup git gelişmiş bir gavur ülkeye de, kiliselerindeki çan sesleri s*ksin bu sefer beynini...
zidane harika bir takım oyuncusuydu. ronaldinho ise, tek başına bütün bir takımı alt edebilecek yetenekte bir oyuncuydu, ve bir de şu açıdan bakılması gerekir ki; ronaldinho'nun, topu topu 5 sene doğru düzgün oynamış olması bile, bütün herkes tarafından gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisi olarak gösterilmesine yetmiştir bile.
ayrıca; 2009'da ronaldinho son 10 yılın en iyi futbolcusu seçildi. ki, 99'dan 2009'a kadar olan o 10 yıllık süre içerisinde, beckham, henry, figo, ronaldo, rivaldo gibi topçular gibi, zidane'da çatır çatır oynuyordu...
yani demem o ki; 'bireysel yetenek' açısından ronaldinho'nun açık ara önde olduğunu düşündüğüm karşılaştırmadır. amma ve lakin, hangisi yeteneklerini daha uzun süre maksimum seviyede göstermiştir, hangisi daha uzun yıllar en iyi performanında, istikrarlı bir şekilde oynamıştır, oynadığı takımlara uzun vadede daha faydalı olmuştur diye sorulacak olursa tabii ki de zidane'dır.
ancak dediğim gibi, bireysel yetenek, ve potansiyel açısından bakılırsa, açık ara ronaldinho diyorum.
ilk 10'da fight club yok diye yakınılmaması gereken bir liste. zira 9. sırada the dark night var beyler, sonuçta fight club, the dark night'dan daha sikik bir film değil mi ama?!
şunu o küçük beynine sokamayan maldır; evet. pkk kürtleri temsil eden bir örgüttür. ama bu, kürtlerin tamamının bu örgütü desteklediğini, tamamının pkk yandaşı olduğunu gös-ter-mez!...
yahu gerizekalı, bir de şu açıdan bak:
Mesela; senin vatandaşı olduğun ülkedeki iktidar parti, senin istediğin işleri yapmıyorsa, çok yanlış şeyler yapıyorsa, sen yine de ''ne olursa olsun, o parti verdiği kararlarla bütün dünya'da türk milletini, yani beni temsil ediyor.'' deyip, destek vermek zorunda mısın? hayır... 'türk olmana rağmen', yanlış şeyler yaptıkları için, o partiyi desteklemezsin olur biter değil mi? peki bu durumda, iktidardaki partinin, yani senin 'desteklemediğin' partinin yaptığı yanlışlıklar yüzünden, başka bir ülkenin vatandaşı, sen dahil bütün türk'ler hakkında, ''yahu bu türk'lerin hepsi faşist, emperyalist vs... Diye genelleme yapması doğru olmaz değil mi?!
artık bazı şeyleri anlamak istediğiniz gibi anlamaktan vazgeçin, mantıklı ve objektif düşünün...
ne hakkında olursa olsun, genelleme yapmak, gerizekalı insanların işidir...