yüzyıllardan beridir var olan islam dini içerisindeki mezhepsel inanç çatışması aynı şey diğer dinlerde (hristiyanlık, yahudilik) görülmektedir.
kısacası inançlı olan insanların ne kadar ahmak guruha sahib olduklarını gösterir.
kerbeladan bu yana var olduğu savunulmaktadır.
bu barış olarak gönderilen dinlerin hiçbirinde birlik olmaması evrende bir tanrının çözüm için ilahi bir kitap yollayarak yer yüzünde barışı sağlamaya çalışmadığı gösterir.
tabi yozlaşmış beyinlerinde metafizik olaylara inanmış olan siz; sunni, alevi, şafii farketmezin bilimin ışığından kaçmış dinin karanlığında boğulan insanlar bu inançlarınızdan darağacında olsanız bile vazgeçmezsiniz.
neden biliyor musunuz çünkü var olmayan cehennemden korkuyorsunuz,
çünkü o egoist tavır ile koruduğunuz vücudunuzun sadece toprak olacağından korkuyorsunuz,
ama bilmiyorsunuz ki tanrı içinizdeki vicdandır. vicdan olarak kalacaktır!
ve unutmayınki boşa inanmış olacaksınız öldüğünüzde, bir tanrı yok!
tanrı varsa sadisttir çünkü binlerce tecavüze, binlerce katliama, binlerce emek hırsızlığına göz yummuş; tarihin en acı savaşlarında, atom bombasında yalnızca izleyici olmuştur.
sanırım bu olanlardan zevk almaktan başka bir şey yapmamıştır, eğer varsa!
son olarak sözüm size, ey var diye cığırtkanlık içinde bulunan insanlar!
tanrı nerede?
belki tanrı evrenin bir kuytusuna saklanmıştır.
ya da siktir etmiştir bizi bu bok çuvalı gibi olan dünyada zalimlerle yalnız başımıza.
hz.muhammed'in hz.ayşe'yi küçük yaşta kadını olarak aldığı gayet iyi biliniyor.
bir düşünün o zamanın peygamberi olan muhammed çok zeki ve emin, ilim sahibi olarak biliniyordu.
bu zeki ve emin insan olan hz.muhammed hz.ayşe'yi kadını olarak değilde evlatlığı olarak alması mümkün değil miydi?
bu zeki ve emin insan kitlelerin bunu kabulleneceğini daha doğru bulunucağını akıl edememiş midir?
Mayıs ayı sürmekteydi. (bkz: Deniz Gezmiş)lerin darağacında can verişinin 12.günüydü.
idamlarla ilgili olarak Ankara'dan dalga dalga yayılan habeler, gelip (bkz: ibrahim kaypakkaya)ıda bulmuştu.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin'in son anları, ibo'nun göğüsünde de yer etmiş; bir garip genişlik, bir garip hüzün ve öfke işlemişti.
O günlerde ibo, uzun süredir hesabını yaptığı bir düşünceyi eyleme dökmenin hazırlığındaydı.
Yine böyle bir mevsimde, aynı bölgede THKO'ya bağlı gençler güvenlik kuvvetleri tarafından çevrilmiş ve çatışmada Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alparslan Özdoğan öldürülmüştü.
ibo bu olaydan sonra bölge köylerinde araştırma yapmış ve inekli Köyü yöresinde yaşanmış bu olayla ilgili olarak köylülerden bilgi toplamıştı.
Sonra aklına bir not düşmüştü. ''Malatya, Akçadağ kazası, Kürecik bucağı kahyalı köy muhtarı (bkz: mustafa mordeniz)''diye..
ibo, mustafa mordeniz'in ''ihbarcı'' olduğunu söylüyordu.
Uzun bir hazırlık sürecinden sonra bir arkadaşıyla birlikte bölgede pusuya yattı. Muhtarı teslim aldı. Önceden saptatığı bir mağaraya götürdü. Sorguya çekti ve daha sonra kurşuna dizdi.
kaynak: bir komünistin biyografisi ibrahim kaypakkaya
yazar: nihat behram
Bir süre Fatsa'da kalan (bkz: Mahir Çayan) ve arkadaşları infazları engellemek için eylem olanakları araştırırlar.
26 Mart 1972'de Ünye'de NATO'ya ait radar istasyonunda çalışan iki ingiliz ve bir Kanadalı teknisyeni kaçırır ve karşılığında THKO (Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu) önderleri (bkz: Deniz Gezmiş), (bkz: Hüseyin inan) ve (bkz: Yusuf Aslan)'ın serbest bırakılmasını isterler.
28 Mart'ta rehinelerle birlikte Niksar'ın Kızıldere Köyü muhtarının evinde kalmakta olan arkadaşlarının yanına giderler.
30 Mart günü muhtarın evinde askerler tarafından ablukaya alınırlar. Askerlerin megafonla yaptıgı teslim olun çağrılarına devrimci sloganlarla karşılık verilir. Evi sarmış olan askerler ile silahlı çatışmaya girilir.
Çatışma sonunda Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz öldürülür.
Evde bulunan Ertuğrul Kürkçü samanlıkta saklanarak sağ kalır ve yakalanır.
Rehineler ise çatışma sırasında öldürülürler.
Cenazeler savcının nezaretinde Niksar'a götürülür.
son derece tırt olan bir yayını vardır.
bugün oynanan galtasaray gaziantep bşb maçının penaltılarını izliyeyim dedim bir gol bile göremedim donukluğundan.
ibrahim KAYPAKKAYA, ilk devrimci düşüncelerle Hasanoğlan Öğretmen Okulu'nda tanıştı.
Araştırıyor, soruyor, okuyordu, siyasal olarak geliştikçe davranışları ve ilişkileri de değişiyordu.
Bu gelişme sayesinde ibrahim KAYPAKKAYA'nın adı çevre köylerde bile duyulur oldu.
Tabii gericilerin, yobazların gözüne batmaya da başlamıştı.
Okulda "yeşili sevmiyorum" başlığı ile yazdığı bir kompozisyon yüzünden öğretmenlerden biri ona çok kızmış ve "peki kızılı mı seviyorsun" diye hayli eziyet çektirmişti.
seviyoruz kızılı seviyoruz kızılın adaletini, yoksulun yanında oluşunu, ezilen her ırka her millete gösterdiği can yoldaşçılığını, burjuvaziye karşı başlattığı onurlu savaşını seviyoruz kızılın.
tanıdığım çoğu ülkücünün elinde (bkz: kavgam) kitabını görüyor olmamdan doğan sorunsaldır.
nedir bunun sebebi ülkücanlar? sırf yahudileri katletmesinden ötürü mü seversiniz nazi sosyalistlerini *
moskoflar rusya'ya diyenleri, führercileride almanya'ya davet ediyorlarmış.
su götürmez bir gerçektir, asırlar önce böyleydi asırlar sonrada böyle olacaktır.
ayrıca orta doğuda birbirini yiyen ırklar yaratmışlardır, anlayacağınız yağlı yağlı..
"Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8'den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. insanlar sadece 2'ye ayrılırlar: iyi insanlar ve kötü insanlar."
- Albert Einstein
Einstein'a sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum, bu sözlerinden dolayı.
gelecekte turkiyenin kemalistleri ile yarisacak olan apo nun pkklilaridir, biri bitiyor diyemeden oteki baslayacak, ah ulan ah bi ogretemedik size enternasyoneli koydugum ulusalci zügürtleri.
bu aralar düşün en büyük sorunlardandır.
birinci olarak aşiret demek kendinden senin aile soy kanından olan birisinin ayrıcalıgını ve soylulugunu korumaktır. devrimcil ahlakta ise olası bir soy üstünlügü yoktur.
ikinci olarak dısaridan gelecek olan bie tehtide karsi asiretler grup halinde kan dökmeden anlasma olmaz durumdadir. lakin devrimci ahlakta insan hayati en önemli olandır, barış icin bütün fedakarliklar yapilir.
ücüncü ise asiretler kadınlar icin kabustur özgürlüklerinin elinden alinmasidir yeni dogmusken besikkertmesi yapilirlar ve eger kocasi olürse kocasinin kardesi ile evlendirilirler oysaki devrimci ahlakta yine boyle bir sey mümkün olamaz kadınlar hürdür ve hür kalacaltır.
bu baglamda dersim asiretlerinin devrimcilik ile kesisen tek noktalari zulme karşı direnmektir, devrimci ahlakla.kesişen baska bir noktası yoktur.
che nin, chavez in, mao nun, deniz in, mahir in, hikmet kivilcimli nin, nazim hikmet in, lenin in, italyali partizanlarin, ispanyol gerillalarinin kemikleri sizliyor desek yeridir.
''mevcut iktidarın oy vereni olanlar 100 yıl önce ampule seytan icadi diyenlerdi simdi ise o icadi kendilerine sembol yaptilar. sanirim bizide anlamalari icin bi 100 yil beklememiz gerekicek lakin bizim bu kadar bekleyecek vaktimiz yok." sözünün sahibidir ve ne kadar akıllı olduklarını gostermektedir.
saçmadır. bir insanın öldükten sonra geri gelmesi doğa kurallarına aykırıdır olamaz, olmamıştır.
ve kuran ı kerim'in ondan önceki peygamberleri ve kitapların doğruluğunu varlığını kabul etmesiyle onunda saçma olduğu ortadır.
tanrınız öldü ve sadece cahiller ağladı.
ve eğer cehenneme inanıyorsanız, o zaman orada görüşürüz!
sadece anadolu halkına özgür bir şeydir.
ahmakçadır, yapmayın etmeyin alt tarafı üç beş fikir yürütmüş sizin bizim gibi insanlardır tek farkları bu dünyayı bizden daha fazla umursamışlar.
(bkz: lenin)
(bkz: mustafa kemal)
(bkz: abdullah öcalan)
(bkz: said nursi)
(bkz: alparslan türkeş)
Irkçılık olmadan kapitalizme sahip olamazsınız - Malcolm X
Irkçılık bir insanın diğerine karşı en büyük tehditidir. Minimum sebeple maksimum nefret... Abraham J. Heschel
Irkçılık, en başta, zengin olanın siyah işçiye daha az vererek kârını artırması için kullandığı bir silahtır. Angela Davis
Faşizm kapitalist reaksiyondan başka bir şey değildir. -Lev Troçki
Faşizm kurbanlarının sayısıyla değil, onları öldürme yoluyla tanımlanır. -Jean Paul Sartre
Faşizm çürümekte olan kapitalizmdir. -Vladimir ilyiç Lenin
Faşizm kapitalizm artı cinayettir. - Upton Sinclair
Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir. -Roland Barthes
Milliyetçilik, çocuksu bir hastalık. insanlığın kızamığı. -Albert Einstein
Milliyetçilik, insanları tıpkı böcekler gibi farklı sınıflara ayırma ve bu sınıflara dayanarak kimlerin iyi, kimlerin kötü olduğuna karar verme alışkanlığıdir. milliyetçiye göre, herhangi bir eylemin iyiliği ya da kötülüğünü o eylemin niteliği değil, kimin tarafından yapıldığı belirler. Bizim tarafımızdan yapıldığı sürece ahlaki açıdan hoş görülmeyecek hiçbir eylem yoktur. -George Orwell
Milliyetçi, kendi tarafınca girişilen katliama karşı çıkmamakla kalmaz, ayrıca bunları hiç duymamak gibi müthiş bir yeteneğe de sahiptir. -George Orwell
Öyleyse, insanlık ve demokrasi adına bu gücü kullanalım ve milliyetçilik hastalığına karşı birleştirelim. Din, dil, ulus ayrımcılığı olmayan yeni bir dünya yaratalım. -Charlie Chaplin
gerçi boş milliyetçiliğin ne kadar kötü bir hastalık olduğunu söylesekte bazı ruh hastalarının ideolojilerini değiştiremiyeceğiz.
Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" -Deniz Gezmiş
Bugün Türk-Kürt yarın ÖzTürk-Arap Türkü- sonra işçi-Memur en son Ali-Veli-Mehmet... Ahmet Kaya
kahroslun kürt, türk, ermeni ve diğer tüm etnik kökenlerin milliyetçiliği!
yaşasın halkların ortak değerleri; türküleri, halayları, horonları, ağıtları, aşkları, açlıkları, toklukları!
devlet bize bakmıyor,
devlet bize doktor, avukat, öğretmen göndermiyor,
devlet bize iş vermiyor,
devlet bizim oralara hastane, okul, avm yapmıyor,
devlet bizi katlediyor,
devlet bize sosyal haklar sunmuyor.
yani bu son 20 yıl için bunların hiçbirini demeye hakkınız yok çünkü mevcut iktidar afedersiniz tek halkı olarak sizi görüyor.
türklerin egemen ve ayrıcalıklı sınıf olduğunu şu son 10 yıl için söyleyen bir kürt görürsem ona ilk diyeceğim son 10 yıldır burada yaşadığına yahut burada yaşananlardan haberinin olduğuna emin misin sorusunu demek olur.
iyi tamam yapmışız, etmişiz bir zulm 1940'dan 1990'lı yıllara kadar ama ondan sonrası için böyle bir şey demeye hakkınız yok kardeşlik.
bakın kürtler için söylüyorum, ben görüp görebileceğiniz en objektif bakış açılı türküm.
hanginizin önderi kalkıp türkiyeden güney afrika'nın sömürülen halkı için devrim yapmaya gider? gitmez.
ernesto öyle bir insandır ki, eşi benzeri yoktur. nerde yoksul varsa onun kardeşi, yoldaşı, soldaşı olmuştur.
ama bakarsanız sizin önderleriniz, apo kürt halkı için, mustafa kemal türk halkı için, lenin stalin panslavlar için devrim yoluna kalkışmıştır.
bu yüzden dikta olarak kabul etmediğim tek lider ernesto'dur. ernesto kalacaktır!
''ayakkabılarımın altı delikti ama üzeri her zaman boyalıydı'' e. che guevara