üniversitesinden üniversitesine göre değişecek tavsiyelerdir. ben ülkemizin batı ve sosyokültürel olarak modern kalan şehirlerimize yerleşen dostlar için tavsiyelerimi sıralıyorum.
1- asla çekinmeyin. herkesle arkadaş olmaya çalışın, herkesle tanışın. unutmayın ki oraya gelen herkes sizin gibi yurdun hatta dünyanın dört bir yanından gelmiş insanlar. herkes arkadaş arıyor. yalnız kalmayın yani. hemen iyi anlaştığınız kişilerle ''oo kanka, seneye eve çıkalım'' muhabbetine girmeyin. kızlarla iç içe olun böylece çevreniz daha çok genişler. erkeklerle takılırsanız, yurt odasında ya da evde bütün gün bilgisayar oynarsınız, akşam da 5 sap bira içersiniz.
2- erkek iseniz, omuzlarınızı geriye atıp kendinizden emin olun, dik durun. gülümseyin, iyi bi insan olun. kendiniz gibi davranın. üstünüzden o liseli tavırlarını atmanız 1 seneye bulabilir. muhtemelen sınıftaki erkeklerle liseli gibi takılabilirsiniz, ama bu huyunuzdan yavaş yavaş kurtulun. kızlar olgun ve güvenebileceği erkekleri seviyor. hatta veriyor.
3- üniversitede seks kolay evet. kendiniz olursanız, size göre bir insan bulabilirsiniz. herkes için birisi var üniversitede merak etmeyin. abaza olmayın, adam olun, sempatik olun. kendinizi bulun. hatun kolay. başarırsanız, çok hatun olacak ve bıkacaksınız. ya da hepsine atlamaya çalışıcaksınız. her durumda bir kaç ay sonra düzenli bir ilişki aramaya başlayacaksınız. size bakacak, gece yatakta meyve yedirecek birini.
4- kızlar için konuşuyorum; lütfen üniversiteye gider gitmez saçlarınızı kızıla boyatmayın. piercing takmaya çalışmayın. her dövmesi olan kişiye ''ya ben de yaptırmak istiyorum ama ne yaptırsam bilmiyorum'' demeyin, bıktık cidden. daha önce vermediyseniz eninde sonunda birine vereceksiniz ve o zevki tattıktan sonra üniversite hayatınız boyunca delisi olacaksınız. tavsiyem orta malı olmayın. güvenmediğiniz birisine bacaklarınızı açmayın.
5- size bakacak, kollayacak, sizden faydalanmayıp akşam yurdunuza/evinize bırakacak, aklı fikri sadece seks olmayan efendi birisini bulun. gidip piçin tekini bulursanız, 1 ay ağzına verir ve sana köpek muammelesi yapar. sonra yaptığı her şeyi millete anlatır, ''burcu veriyomuş'' lafı çıkacağı için talibiniz çok olur. ha ama işte o söylediğim temiz aile çocuğu, yakışıklı, beyaz yüzlü elemana verirseniz sizin için her şeyi yapar. karı-koca gibi takılırsınız, süper bir üniversite hayatınız olur.
6- vizeler direkt başlar. dersleri kaçırmayın ve dersleri dinleyin. not çıkarın, otobüste, kantinde ve uyumadan önce yatakta okuyun. tembel, aylak ve 4 yıllık üniversiteyi 8 senede biterecek tiplerle vize döneminde takılmayın.
7- haa ayrıca sınıfta mutlaka her ders için süper notlar çıkaran bi hatun olacak, onunla aranızı iyi tutun. vize ve finallerde en iyi arkadaşınız o.
seksten tek anladığı içine bir penisin girip çıkması olan kız modelidir. kezbanus familyasındandır. üstünde sürtünürken kendini kaybettiği, içine girdiğinde bulutların üstüne çıktığı, delisi olduğu o penisten iğrendiğini söyler.*
gerek zevk bakımından, gerek mükemmel bir ön sevişme için en önemli yapı taşı olduğundan gerek ise asıl birleşme için ıslanma koşullarını sağlaması yönünden oral seks iyidir iyi. oral seks seven kişiler genelde çok daha şehvetli olur zaten, gurur duyuyoruz.
menza/mensa almanca'da ''yemekhane/öğrenci yemekhanesi/üniversite yemekhanesi'' anlamlarına gelmektedir.
ayrıca trakya üniversitesi'nin yemekhanesinin adıdır. ''menza yemekhanesi'' diye geçtiği için düz mantık ''yemekhane yemekhanesi'' gibi saçma bir anlam çıkartabiliriz. yemekleri genelde güzeldir, 1.50 tl'ye ziyafet çekebilirsiniz. kimi günler çok berbat yemekler çıkabiliyor. tek dez avantajı içerdeki yılların yemek kokusunun üstünüze iğrenç bir biçimde sinmesidir.
--spoiler--
2006 yılında pişmiş kuru fasulye gibi kokma ihtimaliniz vardır, dikkat.
--spoiler--
telefona merak olmamasının nesi komik? çocukluğumdan beri gidip de son model telefon alma merakım olmadı. ama malesef elinde iphone 4 varken, 5'i çıkınca hüngür hüngür ağlayan ''yaa abiii 5'ini istiyoom'' tarzı çok embesil arkadaşım var. lan adam borca harca giriyor taksitle telefon alıyor ciddi ciddi. hadi çok zenginsin, nakiti bastırdın aldın lan. 2000 mi 3000 mi ne kadar bilmiyorum; git güzel bi' şey al arkadaşım. hiç mi hobin yok? gitar mı çalıyosun, git kendine bir amerikan strat al. motora mı merakın var? git kendi bi vespa al. dünya mı görmek istiyosun? yurt dışına çık.
millete hava yapacaksın, masanın üstüne koyacaksın, uludağ sözlüğe başlık açacaksın diye veriyosan o parayı, ne diyim ki usta? şimdi bi şey söylesem, anlamayacaksın muhtemelen bu beyin kapasitesiyle.
diğer yandan, fakir insan olması zenginlerin egosunu yükseltiyorsa; fakiriz biz. babamızın alın terini, kendi emeğimizi çarçur etmeyi sevmiyoruz. üstümüze bir tane kareli gömlek alıp, onunla 2 sene dolaşıyoruz. mutluyuz.
bi de bunun kız öğrenciye verip, erkek öğrenciye vermeyen versiyonu vardır. bazen haklıdır da.. biz de öğrenciyiz, eve gül gibi bakıyoruz; kimisi de kapısını yumruk atıp deliyor, salonun ortasında kamp ateşi yakıyor falan. bu ayıların neyine ev vereceksin ki?
lisedeyken bir arkadaşım a diye kaydetmişti kızı, bildiğiniz sadece ''a''. kızın baş harfi falan mı olum dedim ''yoo a diye kaydettim işte rehberde ilk sırada çıkıyor'' demişti.
direkt başlamış eylemdir. yok ''vodafone'un yardımı sayesinde kurulcak'', ''vodafone'un adı olacak stadda hahahah'' falan. manyak mısınız lan? hangi klüp tek başına böyle bi stad inşaa edebilir. ilklerin takımı beşiktaş, ilk akıllı stadı yaptıracak işte çatır çatır. seneye sırf bizim stadı görmeye geleceksiniz oraya ''aaa stada bak lan üstü müstü açılıyo, yuh cihazlara bak'' diye dudağınız uçuklayacak.
ayrıca biz stadı vodafone sponsorluğu ile yapıyoruz. yani 1 sene sonra çıkıp kimse ''beşiktaş'ın 1 allah kuruşu geçmemiştir bu stadda'' diye kafamıza kakmaz. tayyip'e stad yaptıranlar düşünsün. fenerliler hiç konuşmasın zaten, karı gibi çene yapmaktan başka bi şey bilmezsiniz çünkü. he bi de şike.
ihtiyacım olan ama hala bir türlü taktıramadığım ortodontik materyal.
bundan 3-4 hafta önce marmara üniversitesi diş hekimliği fakültesi'ne gittim. alt çene geriliğim için ameliyat, dişlerim için de tel takılması gerektiği söylendi. ama tel için 5 sene sonraya randevu verdiler. sırada 25.000 hasta varmış ve 18 yaş üstü sgk karşılamadığı için, yine de ödeme yapacakmışım. özele git daha iyi dediler.
insanın dişleri görüntüden ziyade konuşmasını ve beslenmesini etkiler. sgk bunu nasıl lüks sayabiliyor ki? şimdi hem ameliyatı olabileceğim, hem tellerimi taktırabileceğim ve hem de taksit ile ödeme yapabileceğim iyi bir yer arıyorum.
o saç omuzlara inene kadar insanı delirtir. hele benim gibi dalgalı saçlarınız var ise. ilk yaz dönemini atlatırsanız, kışın rahat rahat uzatır, önünüzdeki yaz toplayıp rahat gezersiniz; şekil de yaparsınız. abi tavsiyesidir.
sahur programlarının amacı insanların cinsel tercihleriyle ilgili karar vermekmiş meğer. bakınız, ''yorum yapmak'' değil, bu gavatlar direkt karar veriyor. ne sanıyosunuz olum siz kendinizi? biri çıkıyor hamileler sokağa çıkmasın diyor, diğeri çıkıyor yok ramazanda 31 çekilmez diyor. cahil cahil herifler, program yapmaya çalışacağınıza siktirin gidin sahur yapın.
tercihen özel üniversiteye giden, aslında iyi öğrenci olup ama sınavda sıçan ve tam burslu okuyan kardeşlerimiz gibi istisnalar olsa da evet; özel üniversitelerdeki sınıf ortalaması genelde yerlerdedir. hatta tam burslu gidip, sınıfın gerizekalılığından şikayet eden çoktur. genelde hocalar parlak öğrencilerle daha yakından ilgilenir ki bu baba parasıyla gelen embesillerden farklı şeyler kapsın diye.
bir başlığa iki entry atan yazardır. sözlüğü forum sanması ve forumtr üyesi olması muhtemeldir. düz lisede okuyanları da düşük zekalı olarak nitelendirmesi, bugün saat 16:25 sularında göt ile güldürmüştür.
11 ayın sultanı ne zaman yaklaşsa korkmaya başladığım eylemlerdir.
1-sinirli ve dikkatsiz şöförler
özellikle can taşıyanlar. lan embesil, o kadar insanın canı sana emanet. oruç tutuyosun diye karşıdan gelen arabayı göremiyorsun. refleksler yavaşlıyor, ani manevrelar. heee bi de oruç tutuyor ama bütün gün açlığın verdiği gerginlikle ana avrat sövmeyi de ihmal etmiyor.
2-ağzı kokanlar
bunu zaten biliyosunuz, anlatmak istemiyorum.
3-oruç tutmayanı hor görme çalışmaları
''aaa tutmuyo musun...'' diye başlayan cümleler. başkasının orucunu sorgulayarak müslümanlıktan bi' haber kişiler..
4-tv programları
nuh nebiden kalma filmler, dini sohbetler. kendi iradesinden yoksun, açıp okuma alışkanlığı olmayan insanların bütün gün güya dini açıdan çok bilgili kişilere ''şu günah mı bu günah mı?'' şeklinde soruları.
yıllardır her sene haberlerde verilen güllaç tarifleri. (hadi onlar zevkli biraz, izliyorum ben de)
daha önce bir garson olarak çalışmamış ve kadınlar tuvaletini temizlememiş bir yazarın söylemidir. siz her gün orkid temizlemek nedir bilir misiniz? siz her gün 200 gün kadının girdiği, yaz sıcağının etkisiyle ekstradan +damage kazanan 200 vajinanın bıraktığı kokuyu bilir misiniz?
kız arkadaşlarımın minnoşlarına* bayılırım ama 200 kadının tek bir vücut olup oluşturduğu o vajinayı sevmiyor-dum. ayrıca üniversitede evleri askeri bir mekan gibi tertipli, temiz bir çok erkek var; tam aksine de bok götüren kızlar dolu.