allah, evreni yaratmadan önce neredeydi? bir şeyi yaratması için bir yerde olması gerekir. peki o yeri kim yarattı? allah hiç doğmamış hep var olmuşsa bu varlık mekandan münezzeh ise bunları nasıl yaratabiliyor? biri düşünün ki ondan önce mekan olmasın, sonra mekan yaratsın. birde müslümanlar koskaca allah ı şunlarla kıyaslarlar, vicdanın da var ama göremiyorsun yerde kaplamıyor, ulan dalyanak koskaca allah ı kıyasladığın şeylere bak. allah ı kanıtlamaya çalışırken saçma sapan örnekler vermeyin. bu evreni bu sistemi yaratacak kadar güçlü biriyse elbette bir yer kaplayacaktır. fakat nasıl oluyorsa her şeyi o yaratıyor ondan öncesi olmuyor. baştan aşağı tutarsızlık kokan bir tez. hatta tez de değil islamın olmazsa olmaz kuralıdır. inanmazsan dinden çıkıyorsun o derece.
şimdi doğruya doğru yaz günlerinde hepimiz geçtik o yollardan, (gitmeyenler veya otobüs yolculuğu yapanlar bilmez) burada izmir halkını kötülemek için değil ama neden bir afyon yolunda veya uşak yolunda hatta manisa yolunda bunlar karşımıza çıkmıyor da izmire girince çıkıveriyor ha? özellikle üniversiteli kesim daha sık görülmekte, travestisi bile var aq. insan ayırt etmekte güçlük çekiyor. bir gün yine salihliden yola çıktık izmire doğru yardırıyoruz 2 tane üniversiteli bıldırcın otostop çekiyor, aldık bunları arabamıza bana kalsa ben yardımsever olduğum için 50 km bile olsa götürürüm sıkıntı değil de arkadaş piç illa yapacak bir şey. zaten onlarda dünden hazır arabayı durdurduk kenara bunları güzelce bir düzdük. sonra ibnelik yapıp kaçmıştık ahaha.
ayakları güzel olmalı, memesi küçük olabilir farketmez. gülünce seksi olmalı. esmer tenliyse bordo ve kırmızı rujunu elleri ve ayaklarına da siyah ojesini eksik etmemeli. kadınsılığını kilolu olmasıyla değil dişi yönleriyle belli etmeli. benden 2-3 yaş küçük olmalı ama ergen gibi de göstermemeli. ses tonuyla içimi okşamalı, göz göze gelmekten veya iltifat almaktan utanmalı. gözlerini hızlı hızlı açıp kaparken sağa sola kaçırmalı. o sırada hafifte tebessüm etmeli. kokusuyla kendine çekmeli, fantezilere açık olmalı yeri geldi mi elime kelepçe takıp kırbaçla beni paramparça edebilmeli.. oyşş seviyorum seni ulan.
Eziğin önde gidenidir. Millet dışarıda cıvıl cıvıl dolaşıp birbirleriyle cilveleşir iken ev gümesi gibi kendini eve kapatmakta nedir yahu. Sizin milletten neyiniz eksik. Sevişmek, elleşmek, koklaşmak, gömüşmek sizin de hakkınız mutsuzluğuna kılıf uydurmayın. "Yok ben böyle mutluyum ya " Bok mutlusun.
Modernlik ve çağdaşlık bunu gerektirir evet. Medeni insanlarız sonuçta yahu, bugün benim karım sana, yarın senin karın bana. işte haberlerde görüyoruz son dakika " karısını yabancı bir erkekle yatakta basan adam, pompalı tüfeği ile önce karısını sonra da adamı vurdu.. Yahu bunlar ne çağ dışı hareketler böyle karısıyla gurur duyacağına kalkıp o saf, billur gibi temiz eşine kıyıyor olacak iş mi??? .artık tabuları yıkmanın zincirleri kırmanın vakti gelmiştir. Biraz medeni olalım ya lütfen.
çok keyifli bir fantezidir. cinsellikte aşağılanma fantezilerine gitmek ilişkiyi daha lezzetli kılar. yeri gelecek erkek, kadının ayakları altında ezilip köpek gibi ne derse yapacak, yeri gelecek kadın erkeğinin önünde diz çökecek.. tabi çoluk çocuk bilmez böyle şeyleri hemen feminenliğe falan bağlarlar, öterler sürekli erkek-kadın eşitliği diye bıdı bıdı yaparlar al sana eşitlik ulan işte. daha ne istiyon hımbıl.
yakışıklı: eli yüzü vücudu daha orantılı, kusuru pek olmayan, genel beğeni gören kişilere denir. karizmatik ise yakışıklılıktan ziyade jest-mimik, giyim tarzı, ses tonu, kariyer, sempatiklik vs ile alakalı olan durumlar. mesela ünlülerden örnek verecek olursak burak özçivit veya kıvanç tatlıtuğ yakışıklıdır siz bu adamlara benim tipim değil deseniz bile çirkin demezsiniz heralde. fakat bazı isimler vardır mesela gürkan uygun, erkan kolçak köstendil gibi oyuncular bana göre yakışıklı olmasalar da karizmatik erkeklerdir. köstendil mesela yakışıklı bile değil ama böyle bir hasari oğlan havası var. eminim hastası olan kızlar vardır.
en basitinden sınıfta herkes ayağa kalkıp bir şeyler yaparken sizin en arka sırada cool bir şekilde elinizde kalem döndürmeniz bile bir karizmatikliktir.
şimdi bu erkek bugüne kadar hiç bir kıza teklif etmemişse normaldir. kızın erkeğe teklif ettiği durumlar nadirdir. çok yakışıklı da olsanız ortama girip çıkmadıktan sonra ayy size bayılıyorum diyen bir kız göremezsiniz. zaten muhtemelen asosyaldir o. şöyle hayatını değerlendirecek olursak 21 yaşına kadar kızlarla muhabbeti selin uç var mı acaba dan ileri gitmemiştir.
eğer bu erkek sikerim böyle hayatı yaşım geçiyor bende artık gençlimün dadunu çıkarmak istiyom deyip açılmaya, girişken olmaya çalışmış üstüne birde psikiyatri desteği almış ise. (hapların faydası olur mu) demeyin oluyor. kullanırsa ve buna rağmen sevgilisi yoksa ortamındaki kızlar ağır derece kapalı kutudur. hani bazı kızlar vardır adres sorarsın uff benden hoşlanıyo mudur nedir modunda gezerler. etrafında kesin öyle kızlar vardır ve bu kızlarla zaten olmaz aga.
sen ne mi yapacan erkeklerle arası iyi olan kızları tercih edeceksin. zaten asosyallikten yeni çıkmışsın öyle kapalı kutuya gidersen zaten reddedilirsin. özgüven çalışmaları daha başlamadan biter. böyle sürekli iyimser, göz teması kuran, sıcakkanlı kızlara teklif et bakayım bi noluyor. ben bugüne kadar öyle kızların direk hayır dediğini görmedim. tabi biraz da tip olmalı.. kalıplaşmış düşüncelerini de sil at zaten. hepimiz birilerinin eski sevgilisiyiz. öyle eline erkek eli değmemiş falan zor bulursun eğer bunu kompleks yaptıysan sevgilim olsun yeter diyorsan uçana kaçana teklif edecen hacı olay bu.
yaşı ilerledikçe daha da güzelleşen bir ablamız. kendisi 31 yaşında fakat hiç göstermiyor. kilo kontrolünü sağlayıp sporuna devam ederse 40 yaşında bile bir üniversiteli gibi görüneceğinden şüphem yok. aynen devam.
tek eleştirdiğim yanları bak güzel kızım madem boy takıntın var kalın tabanlı ayakkabılarını gözümüze soka soka ayaklı abajur gibi dolaşacağına, önce biraz boğazından kıs da fit bir vücuda sahip ol. şişman şişman ortalarda dolaşıp çok kısayım yaaa diye üzülüyor birde.
sinirimi bozuyorlar.
pek de avantajlı olmayan durum. şimdide mi öyle bilmiyorum ama 1 ocak doğumlu ile 31 aralık doğumlu aynı yıl içinde oldukları için okula aynı anda başlıyorlardı. birde sınıfta kalıp üniversiteye hazırlanılan durumlarda 1 ocağa nazaran yılın son aylarında doğmuş olmak her zaman avantajlıdır. doldurduğun yaş önemli olduğu için yıla değil aslında aya bakmak daha mantıklıdır.
cuma islam için kolaylık günüdür. arap yarımadasında cuma gününün önemi daha bir büyüktür, cuma günleri ticaretin en bol olduğu yerdi arabistan, haliyle diğer günler farz 4 rekat iken cuma günleri öğle vakitleri iki rekat olmuştur, cumanın sünnet olayı tamamen insanların sonradan uydurduğu, dini kolaylık değil zora soktukları hurafelerden ibarettir. zira cuma gününün önemini arttırmak için de işinizi anında bırakın gelin der. çünkü cuma günü hem sosyal faaliyetler daha ileri durumda hem de nefis daha galebe gelmekte idi. hutbe olayı da tamamen kısa bir öğüt niteliğinde idi. peygamber her cuma çıkıp insanları beni dinleyeceksiniz dinlemezseniz namazınız sayılmaz falan da dememiştir. şimdi adam camiye gelecekse de gelmiyor, çünkü türkler öyle büyütüldü cuma 2 rekat değil 16 rekat hepsini kılmazsan olmaz denildi. ee adam da gelmek istemiyor, ama sadece hutbe ve 2 rekat olsa bak nasıl gelirdi? zamanında insanları daha dindar etmek için çok ibadet= çok müslüman yapmaya çalıştılar ama işi zora soktuklarını, insanların dinden soğumalarına sebep olduklarını hesap edemediler.
şimdi şöyle bir algı var çocuk 0 dan başlayacak da 500 alacak hayır efendim yok öyle bir şey. 250 alıyorsa kalan 2 ayda çalışır 320-330 alır adam gibi çalışırsa 350 bile alır. biz de hep öyle düşünce var sınavdan bir gün önce çalışılmaz. niye çalışılmasın kardeşim 30 alacağına 50 alır fena mı? ya zaten adamın hedefi baya baya yüksek olsa kalan 2 ayda mı çalışır? ama en azından 2 ay da bir 25-30 net gerek bilgi haznesini, gerek pratiği arttırmış olur. zararın neresinden dönülürse kÂrdır.
halen kendimi, büyüklerin ''hadi sen al şu parayı da bakkaldan kendine bir şeyler al'' deyip kandırdığı, başından savmak istediği o küçük velet gibi hissediyorum.
