hayatım, çocukluğum, öğretmenlerim, arkadaşlarım, ailem, o zaman hayatta olan dedem...
tek düşüncesi cuma gününün gelip oyun oynaması olan çocuk.
arkadaşım çağatay,
2 katlı evlerinde oynadığımız oyunlar...
ilk seneden eve çıktığım dolayısıyla da bayağı araştırmayla geldiğim daha yeni olduğum köy. eşya falan mükemmel oldu. daha yer falan ayarlamayanlara tavsiyem apartların ve yurtların özellikle de eşyalı evlerin cazibelerine kapılıp para yedirmeyin şunlara. çıkın eşyasız bir eve lüks derdiniz varsa 0 düzün baştan sona beyaz eşyalar hariç. zaten size 1 sene bir apart parasına patlayacak bir sene sonra ise sadece 300-400tl kira vereceksiniz. zaten lüks eşya derdiniz yoksa ortalama 500tlye evi baştan sona dizebilirsiniz. ikinci el muhabbeti bayağı fazla.
ancak apartta ve ya yurtta bir sene kaybedersiniz otomatikman sürekli içerdesiniz.
ha bi de ailenizin maddi durumu varsa ev alıp mezun olduğu an satmak ya da satmamak kiraya vermek de çok mantıklı
aşağı yukarı 14.000 tl cebinize kalıyor. belki üstüne kar bile koyabilirsiniz.
tabi bunlar tek kalmayı düşünenler için geçerli. diğer türlü uğraşmaya bile değmez. veriverin 250şer tl kalın eşyalı evde
şehir içine gelince yavaş yavaş bakıyorum etrafa. evet küçük. istanbuldan izmirden falan geliyorsanız zaten burda okunur mu lan falan diyebilirisiniz. henüz 1 haftamı doldurdum. ama eğlenceli ya. bir kere mekanlar herkesi almıyor içeri. dolayısıyla seviye ortalamada.
bölge pek pahalı değil. minibüslerle okula 1,25 tlye gidiyorsunuz.
ama tamamen öğrenciden oluşan çok canlı bir bölge.
neyse şu anki çıkarımlarım bunlar. bir de burda bayağı cinsel münasebet dönüyor arkadaş. hiç bir yerde görmedim ben böyle bişi.
an itibariyle otomasyonda ders programındaki derslerin yarısını sebep göstermeden kaldırmış olan üniversite. aynı zamanda ilk haftadan ders işleyen yoklama alan hocalara sahip üniversite.
öbür yandan an itibariyle bulunduğu bölgeye bardaktan boşalırcasına yağmur yağan üniversite.
aynı zamanda da bugün şenliği olan üniversite.
esogüde de aynı bölüm tutarken tercih listemde öne almamla makine mühendisliğine yerleştiğim yer. pişman olup olmadığımı 1 sene sonra yazacağım. şimdilik hoşçakalın.
akrabalarla kır evine içmeye gideceğiz. acayip çişim var. bi yerde alkol almak için durduk. fırsat bu fırsat diyip ben işemeye gidicem diye koşarcasına arabadan çıktım. marketin ön tarafındaki ıssız yola girdim. çıkarttım dalgayı. o anda telefon çaldı. baktım arkadaş arıyor. ammaan işiyim de geri dönerim dedim. işemeye başladım 2 saniye geçti geçmedi. bacaklarımdan 2 el tuttu kafamın içinde hala düşündüğümde tüylerimi diken diken eden bi çığlık koptu. dal daşak meydanda terleyerek arabaya koştum. akraba noldu diyor bembeyaz olmuşsun diyor. sür arabayı dedim çabuk sür. yolda durumu anlattım. önemsemediler 2 bira çak kendine gelirsin dediler. olayin üstünden 11 ay geçti hala aklıma geldikçe kötü oluyorum ve kendime gelemedim.
insan çok şey demek istiyor. kişi üzerinden değil de dünya adaletsizliğinden. 18 yaşındaki bir insan nasıl ölebilir?
hangi evren parçasında adaletten söz edilebilir bunlar dünyanın dört bir yanında yaşanırken...
yılbaşı akşamı herkes eğlenirken hangi düşünce cıvıl cıvıl bir genç kızın ölümünü kadere indirgeyebilir?
hangi baside indirgeme mantığı bu kızın ölümünün ardından olayın akışına bırakılmış hayatlarını asıl normal olan buymuş gibi gösterebilir?
hangi cümle bu ölümü normal sayabilir?
hangi acıyı dindirebilir başın sağolsun?
he o zaman tamam dedirtirebilir mi evlat acısı yaşayan aileye herhangi bir söz öbeği?
peki bu topluma nasıl normal olarak empoze edilebilir?
ateş düştüğü yeri yakar ne kadar doğrudur?
dedemin ölümünün ardından kendisini toparlayan babannem buna nasıl alışabilir ???
hangi cümle geri getirebilir yaşam dolu damlayı?
dokunmaya kıyamadığın insanı ertesi gün gömmek nasıl bir psikolojinin ürünüdür ?
eşyalarını dağıtmak doğru mudur kişisellik açısından??
hastalıklı toplumlar ölümü doğaya indirger. ve içinden çok normal görünen adalet olgusunu ortaya çıkartırlar. doğru mudur ? bir canın ölümü takdir diye küçümsenebilir mi?
bunu kabul ederseniz normal biri gibi görünüp diğerlerinin arasında katılırsınız. bir birey olursunuz
eğer buna karşı çıkarsanız lanet bir asi olursunuz, deli olursunuz
ama en azından insan olursunuz
bugün aradan 8 ay 6 gün geçmiş. huzur içinde yat...
çeşitli üniversitelerin elektrik elektronik mühendislikleri de tutarken makine mühendisliği okumak için yazdığım ve bu sene okuyacağım bölümdür. meraklar içindeyim. bakalım nelerle karşılaşacağız
inci sözlük klonu olarak an itibariyle yayın hayatına başlamış bi sözlük. kurucuları adam gibi adam. ancak insan yok sözlükte. gelişeceklerine inanıyorum. geliştikleri takdirde inci sözlüğe rakip bile olabilir bu kadar az başlığı olan sözlük...
(bkz: değerlenecek buralar)
bitti sanılan winston soft tam buruşturulcakken ona bağımlı olan kullanıcısına kendisininde bağlılığını göstererek içinden 1 dal sigara ikram etmesidir. Winston box katıdır acımasızdır. içtikçe paket hafifler ya biter ya doludur. Ancak winston soft içiyorsanız o küçük yüreğiyle yaptığı süprizlerin dudağınızda yarattığı küçük tebessümlerin devamı gelecektir.
bütün genellemeler yanlıştır, hatta bu bile cevabı verilmesi gereken cinselliği tabu yapmış namusluyum çığlıkları içinde 2 damla kanı muhafaza etmek adına yemediği bok kalmamış kız söylemi.
her boka gülmesidir bence. Ama bu da 2 sonuca çıkar.
1)hoşlanıyor.
2)seni arkadaş olarak görüyor.(sen erkek değilsin kimsinde benim sevgilim olacaksın vb.)