nadiren girip, yine nadiren güzel entrylere rastlarken, git gide artan seviyesiz pornografik entrylerin ve kaliteli entryleri samanlıkta iğne ararcasına bulabilmenin verdiği rahatsızlıktan dolayı artık pek de uğramayacağım sözlük. pek bir şey kaybetmedi tabi...
kendisi hakkındaki varsayımlarını, kafa karışıklıklarını, kesin gerçeklermiş gibi ifade eden yazarların (kendilerince) alaylı söylemlerini okuma zahmetine dahi katlanmadığını bildiğim yazar. hastasıyım.
maçın ilk yarısını izlemesem de, ikince yarıda "nasıl olur da steps yapmaz bu adam!" diyerekten şaşırtmasına rağmen, her maç sonrası, maçın iyi anlamda göze batan oyuncusunun, o spor dalındaki en iyi takımlarda ve mevkilerde olabilme ihtimallerine dair açılan başlıklar zincirinin bir halkasına isim babası olmuştur.
seri eksi oy vermeyi engelleme amaçlı getirilen bu uygulamanın ta amına koyayım bebeğim.
bırak seri eksiyi, ard arda 2 tane eksi bile vermekten caydırıyor, üşeniyorum arkadaşım beklemeye 9 saniye. olur da uzun yazmışlarsa zaten eksilemiyorum bile, "hiç değilse emek sarfetmiş" diyorum. ama gidip 10 kelimeyi aşmayan cümlelerle, kendince espiri yapıp, sonuna da büyük bir laçkalıkla swh ekleyen insan sürüsü kaynamakta. bunların yazdıklarının beğenilmediğini anlayabilmeleri için neden kasayım 9 saniye beklemeye. neden harcıyayım zamanımı. sonra sözlüğün seviyesi neden böyle, neden şöyle. herkes bundan kendine pay çıkarmaz tabi, eksilendim diye kendini düzeltmeye kasmaz, ama en azından kasacak olanlar olacaktır. onların iyiliği için... hı?
sözlük sayesinde tanıştığım en ilginç, en güzel ve en sevdiğim insandır cevriye; oldukça zeki, kararlı, sözünün arkasında durmayı ve tartışmayı bilen, kimseye pabuç bırakmayacak kadar cesur ve en önemlisi açık fikirli.
cevriye, sözlüğün onu anlayamayacağı kadar farklıydı, sözlük cevriyeyi anlayamayacak kadar basit...
sürekli kendine birşeyler katma, kendini geliştirme derdi olan biri. olaylardan çıkardığı deneyimlerin kendine kattığı değerlerinin farkında olan biri, kendini geliştirmenin yollarından birinin bu olduğunu biliyor. belki de sözlükte de karşısına bu kadar insan almasının sebebi, burdan elde edeceği deneyimdi.
haklı mazeretler sonucu el ayak çekmeye karar vermiş sanal ortamdan.
gitmesi, sözlük için, özellikle de benim için büyük kayıp oldu.
süper zeki olduğu söylenen scofield'in sürekli bala göte ordan oraya kaçmasını konu alan dizi. bence senaristler o scofield karakterinin zekasıyla yapabileceklerini düşenemediklerinden dolayı, olaylara zeka süsü verip, olayları sadece şans etkenleriyle ilerletiyorlar. scofield'e zeki değil demiyorum, ama aşırı ballı diyebilirim.
grün grün grün sind alle meine kleider
grün grün grün sind alles was ich hab
darum lieb ich alles was so grün sind
weil mein shatz ein jager jager ist *
bunun bir sürü mesleğe uyarlanmış versiyonu vardı, baca temizleyicisi için olanı bile, o derece...
-tanjaaa!
-tanjaaaaa!
-taaanjaaaaa!
+ja.
-wo bist du?
+hier, ich bin hier.
-das iiist tanja.
-das iiist herr müller.
bu da ilk derslerden birinden, kitabın ilk diyaloğu. teypten dinliyoruz ilk defa tabi pür dikkat, öyle olunca aklımda kalmış, zaman zaman kabusum olmuyor değil.
sıra tabanlı bir diplomasi oyunu. serinin en güzel oyunu olarak bilinir. m.ö 4000'den 2000 li yıllara kadar uzanan geniş bir zaman diliminde seçtiğiniz ırkın liderliğini yapıyorsunuz. oyundaki en kritik noktalardan biri çevrenizdeki ülkelerle olan diplomasiniz. kimi zaman birlikte savaşmaya ikna etmek zorunda kalacaksınız, kimi zamansa sırtlarından vurmak zorunda. oyunu kazanmak için her yol mübah, günümüzdekinden pek farklı değil yani. bağımlılık yapabilirliği oldukça yüksek bir oyun. oyunun sanırım 6 tane zorluk seviyesi bulunmakta. en zorunda (deity) kazanabilen varsa bir mesaj kadar...
bilinenin aksine güç bende artık, yemek yerken su içilmesi tüm günahların olmasa da, belli bir bölümünün silinmesini sağlar, ard arda deneyerek tüm günahların bir anda silinememesi için ise 30 saniye kuralı geliştirilmiştir, hayırlı olsun, tüm yediğiniz yemekler için de afiyet olsun. ice tea içmenin dayanılmaz ferahlatıcı etkisinin de bu sevapla alakalı olduğundan bahsetmeye gerek kalmamıştır herhalde.
söylediğine göre baya bi temizlik filan yapıyor, düzenlemeler filan... ne kadar doğrudur ne kadar kandırmacadır bilmiyorum ama, arayüzüne hastayım. diğer benzer programlarla karşılaştırıldığında; renklerin kullanımı, menü düzeni ve basit grafiklerle, benzerlerinden daha bilinçli bir şekilde tasarlandığı ortada. o da şu duruma getiriyor olayı: isterse temizlemesin, ama gerçekten temizliyormuş, onarıyormuş gibi göstersin, içimiz rahatlasın. zaten bir de bunları gerçekten yapıyorsa ne ala.
eğer espiri yapmışsa sonunda mutlaka swh bulundurur. bu bir çeşit savunma mekanizmasıdır. malum, normal konuşurken espiri yapıldığında, o espiri iğrenç dahi olsa, espiri yapıldıktan sonra gülündüğünde; espiriyi bilerek mi iğrenç yaptı? yoksa nedir? filan gibilerden soru işaretleri oluşur dinleyicilerin kafasında, ve bu kafalarındaki soru işaretleri karmaşasıyla dinleyici de güler, bu bir gerçek değil mi?
işte kızlar bu savunma mekanizmasını kullanırlar, bir de şöyle bir sebebi var; ( bunlar hep bilinçaltı filan, istemdışı biraz, bilen bilir )
"söylediğim şey farklı yerlere gidiyodur belki, gidebilir de, ama ben bunun farkında olmasam da farkındaymışım gibi algılayın" gibi. bu iki sebep de swh kullanan kişiye faydası bulunan şeyler. ama işte kötü yanı mıdır nedir bilinmez, kişinin kız olduğunu ortaya koyar genellikle, ya da er kişinin feminen duygularının ya da bazı eziklik duygularının azımsanmayacak derecede olduğunu gösterir.
sözün özü, swh kullanırlar.