laçkalaşmış ilişkiler üzerine günümüze laf sokan izlenilmesi gereken şahane bir film.
daha yakın , yaklaş gibi anlamlara gelen ingilizce kelime.
come closer olursa tarkan 2006 yeni albümü olur
mike nichols'in yaptigi güzel islerden biri. julia roberts'in agzi disinda cirkin bir sey yok filmde. replikler ve diyaloglar cok iyi, carpici. iliskiler ve seks üzerine iyi islenmis bir hikayesi var.
-heLLo stranger...
ayrıca soundtrack iyLe yarıp geçmiştir ortaLığı...muhtesem!!

And so it is
Just like you said it would be
Life goes easy on me
Most of the time
And so it is
The shorter story
No love, no glory
No hero in her sky

I can't take my eyes off of you
I can't take my eyes off you...
I can't take my mind of you!!!
bünyesinde ''ona aşığım çünkü bana ihtiyacı yok'' gibi şahane bir replik barındıran film.
vokali extra efektli olan genelde piyano melodisinin uzerine kurulmus bir anathema sarkisi.
Soundtracki* ve oyuncuları dışında elle tutulur yanı olmayan,kimin elinin kimin cebinde olduğunu butun film boyunca asabınız bozularak takip etmek zorunda kalacağınız,seks-ilişkiler-aldatma-yalan üzerine kurulu ,amerikan yapımı ,başrollerini natalie portman,julia roberts,jude lawve clive owen'ın paylaştığı,bu dördünün dışında filmde değil oyuncu adamakıllı figuran bile göremeyeceğiniz film..
içerisinde a means to end,24 hours,decades,isolation gibi mükemmel eserler olan bir joy division albümü.
ayrıca 2004 tarihli çok iyi bir mike nichols filmi. zaaflar,doyumsuzluk,bencillik insanları ve ilişkileri ne hale getiriyor,görebiliyoruz. karakterleri hep sevemiyoruz çünkü can acıtacak kadar dürüstler.
konusu-oyuncuları ile oldugu kadar soundtrack ı ılede ınsanları gonlunden vuran fim.
(bkz: damien rice)**
namus kavramını 4 üz bir ilişkinin çerçevesinde irdeleyen, deşen, yerle bir eden bir film. öyleki bir o.ospunun sevdiği zaman toplumun saygın ve önemli kişilerinden daha namuslu olabileceğini gözümüzün içine baka baka bizi eze eze söylüyen bir filmdir ...

natalia portmanfaktörünü hiç katmıyorum bile *
ınternet uzerınden tanısıp evlenen bır cıftın, onlardan daha genc olan baska bır cıftın dunyasına gırmesı, ask ve aldatma kavramlarının gıderek anlamsızlastıgı bır seruvene atılmaları anlatılmaktadır.
ayrıca;
(bkz: the blower s daughter)
(bkz: patrick marber)
izlenebilinecek en gerçek filmlerden biri.. film boyunca sigara alışkanlıkları kişilerin iradelerinin zayıflıgıyla ilgili ipucu vermektedir, bir nev i metafor denebilir. defalarca izlenebilir, defalarca kendinden parçalar bulunabilir..
(bkz: alice ayres)
(bkz: jane rachel jones)

almancası için
(bkz: hautnah)
mike nichols tarafından yönetilen clive owen, julia roberts, jude law ve natalie portman ın oyunculuklarını konuşturduğu film. bu filmi ya seveceksiniz ya da nefret edeceksiniz. günümüzdeki modernimsi ilişkiler, sadakat ve aşk üzerine konusu, bir tiyatro oyunu uyarlaması. özellikle bence clive owen 'ın en doğal oyunculuk gösterdiği tekrar tekrar izlenesi filmi.
(bkz: come on closer)
entwine'in gone albümünde yer alan ağlanası şarkı. bir şarkı bukadar mı içten bukadar mı acıyla söylenir...
güzel şarkıdır yani.

closer my love
veil me with your warmth
oh how afraid we are

i hold my breath
i try to hide my pain
here in your embrace
so this pain would be gone

this time i want you to
dry all your tears as we make...

love...
for the last time
replace your heart with
mine...
deep inside
please stay with me through the night

i rinse my face
with your tears
too many tears for the end
darling, please, don't you cry

you hold your breath
you try to hide your pain
here in my embrace
so this pain would be gone

this time i want you to
dry all your tears as we make...

love...
for the last time
replace your heart with
mine...
deep inside
please stay with me through the
night...
for the last time
replace your heart with
mine...
deep inside
please stay with me through the night

fly without sorrow
in my dreams we meet again
for you i live, i would die for you
you'll stay deep inside in my heart
sansürlü sözleri olan nine inch nails şarkısı. buhar pistonlarıyla (ya da onun gibi bir şey işte) çalışan bir kalp gösterirler.
hah unutmadan, sözleri sansürlü ama uygundur. derecelendirme ajansımız belirli kişilerde kullanılabileceğini söyledi.
çilek gibi.

"You let me violate you, you let me desecrate you
You let me penetrate you, you let me complicate you
Help me I broke apart my insides, help me Ive got no
Soul to tell
Help me the only thing that works for me, help me get
Away from myself
I want to f**k you like an animal
I want to feel you from the inside
I want to f**k you like an animal
My whole existence is flawed
You get me closer to god
You can have my isolation, you can have the hate that
It brings
You can have my absence of faith, you can have my
Everything
Help me tear down my reason, help me its your sex i
Can smell
Help me you make me perfect, help me become somebody
Else
I want to f**k you like an animal
I want to feel you from the inside
I want to f**k you like an animal
My whole existence is flawed
You get me closer to god
Through every forest, above the trees
Within my stomach, scraped off my knees
I drink the honey inside your hive
You are the reason I stay alive"
ilişkilerin çarpıklığı ve ikiyüzlülüğü konusunda önemli bir yapıt. her geçen filminde performansını katlayan clive owen'in yıldızlaştığı bir filmdir.
kanımca uzatılmış senaryosu ile pek de izlenip seyredilecek bir film olmamakla beraber, "aşk her şeyi affeder mi?" sorusuna göndermeler yapar..
(bkz: the blower s daughter)
ilişkiler üzerine çekilmiş en iyi filmlerden biri. iyi bir oyuncu kadrosu var julia robers nedense bekleneni verememiş bunların arasında. natalie portman ise filmi özel kılan oyuncu olmuş.diyaloglar gayet iyi her karesinde sıradan bir film olmadığı belli oluyor bu filmi nerde görsem izlemeden edemiyorum. filmin sonunda çalan can t take my eyes off of you çok iyi bütünleşmiş.filmin sonunda sanki herkes kaybediyor hiç kimse mutlu değil bitince film bir boşlukta hissediyorsunuz izlenilmesi izletilmesi gereken bir film fakat türkçe izlenmemeli.
berbat bir türkçe dublaja sahip olan film... hatta shrek'i kayseri şivesiyle dublajlayanlar yapsaydı daha güzel olabilir diyebileceğim türden bir film.
filmin başında 3-5 fotoğraf makinesi görünce beğenmeye başladığım ancak arkasından bu kadar özensiz bir sah ne yaratılmasıyla sinir katsayımın yükseldiği, sonunda da "ulan bu da mı be" diyip, 2 saatlik boş; "şiddetin tarihçesi" filminin arkasına eklediğim film...