insan olmanın yükümlerinden biridir bence. sana muhtaç her canlıya bunu yapman gerekir.
kendimi bildim bileli yaparım ve yapacağım. her yeri betona çeviren insanlar, unutmayın. o hayvanlar eskiden su bulabiliyordu, şimdi su bulamamalarının en büyük nedeni bu sıkı sıkıya kentleşme.
"bu şehirde öğrenci s...ler.. " karşılamasının üstüne, hiçte tuhaf karşılanmayan durum. esnafı ayrı, ev sahibi ayrı bindirir. sanki turist gelmiş memleketlerine. insaf yoksunları.
iç ses : "kalk kalk kalk ",
beden : "çook yorgunsun, çok uykun var. ",
arka plan "odanda yaratıklar, esrarengiz canlılar dolaşıyor, ışığı açta yat, ışığı açta yat. "
iç ses : "napıcam ben yarın ki sınavı yaa, 2 saat uyusam yeterdi aslında, hiç uyumasam mı acaba? "
ve final : "kalkıp bir şeyler yesem uykum gelir aslında, ağırlık çöker, ardından bir sigara, bir kahve, aaa sabah olmuş...
bir sosyal ağ paylaşım sitesi olan facebook'ta ki profil resimlerinde bir megan fox, bir adriana lima görselliğinde fotoğraflarını sergileyen çoğu güzel kadını gerçek yaşamda hiç mi hiç görememek.
şimdi, bu kadınlar kaçırıldı mı? nerede saklanıyorlar? bunların cevabını isteyeceğim ama cevabı yok biliyorum. dayıyorlar azizim spot lambası gibi ışıkları yüzlerine gözlerine, kahverengi gözlü kadın oluyor mu bir yeşil gözlü, yeşil gözlü oluyor mu bir mavi gözlü, esmer kadın oluyor mu bir beyaz tenli. kısa boylu oluyor mu bir uzun boylu gibimsi, şişman kadın oluyor mu bir balık etli gibimsi. olmuyor mu? oluyor.
toplumumuzun kanayan bir yarasına parmak basmak istedim sadece. bu kadınlarımız bu kadar görselliğine özen gösteriyorsa her zaman cicili bicili çıksınlar da karşımıza, bizler de diyelim ki; allah'ım neler yaratmışsın, yarabbim, maşşallah " diyelim. yok ama yok.
uzun entry'lerin okunmadan eksilenmesi ayrı bir uludağ sözlük geleneği olmuştur.
eksilerken ve saçmalarken bonkör, okurken ve artılarken kıt bir sözlük olmaya başladık.
vay arkadaş, ne çok olumsuz yorum yapılmış hakkında. neden ki? bir kere frikik vermedi gitti di mi? maria sharapova'nın tırnağı olamaz tırnağı, di mi? yok lezbiyen olabilirmişte, yok saçlarını dikiyor apaçiymişte. bu hatun basketbolcu olduğu için kadınsı görünümünden vazgeçenlerden olmasın sakın. bizim kızımız bu, türk kızı, yahu, gerçek bir sporcu, bir tutkun. inşallahta çok çok daha iyi yerlere gelir, ülkemizi en iyi şekilde temsil eder.
kazandığı ödüller :
--spoiler--
altyapıda dahil olmak üzere birçok ödül sahibi olan işıl albenin aldığı bazı ödüller şunlardır;
2004 gençler avrupa şampiyonası asist kraliçesi
2004 gençler avrupa şampiyonası turnuvanın en iyi beşine seçilir
2005 ümitler avrupa şampiyonası asist kraliçesi
2005 ümitler avrupa şampiyonası top çalma liderliği
2006 ümitler avrupa şampiyonası top çalma liderliği
2006-2007 türkiye bayanlar basketbol ligi en değerli oyuncusu
2007-2008 fiba eurocup 3.lüğü
2007-2008 cumhurbaşkanlığı kupası şampiyonluğu
2008-2009 fiba eurocup şampiyonluğu
--spoiler--
insanların karşılıksız sevmeyi bilmemesinden kaynaklı sanırım. çok güzel/yakışıklı bir insana dört sene platonik olarak aşık olurken, yan komşusunu öldürebilen bir türden bahsediyoruz.
meditasyon farklı bir şey. iyi bir eğitim istediğini düşünüyorum. çünkü , bizleri çocukluğumuzdan bu yana çok yersiz korkularla doldurdular. önce kişi kendini güvende hissedebilmeli. mistik güçleri çağrıştırıyor bir de bize niyeyse, sanki başka bir şey yapıyormuş hissine kapılıp, gözlerimizi kapattığımızda tedirgin oluyoruz. konsantrasyon sağlanamadığında da gerçekleşemeyeceği için önce bastırılmış korkulardan arınmak gerektiğini düşünüyorum. bir de çoğu insan bunların saçma olduğunu düşündüğü için, bir ruh hastası olarak tanınma korkusu da var tabi. oysa, plates topunda zıplayan insandan daha olağansınız.
en çok ölmek istediğiniz zamanda dahi, pencereden giren böcekten korktuğunuzda, durup düşünün,
çok sevdiğiniz insanı kaybettiğinizde , hıçkırıklarla ağlarken, günlerce ağlarken bir gün tekrar yemek yiyecek olduğunuzu düşünün, acıktığınız için üzülün, yaşamaya mecbur olduğunuza üzülün, onsuz nasıl yaşayacağınızı düşünüp tekrar katıla katıla ağlayın. bu bedensel mekanizmanın ne halde olursanız olun işlediğini düşünün. yemek yerken de, tuvaletteyken de ağladığınızı düşünün. avucunuza düşen gözyaşlarınıza bakın, aynaya baktığınızda gözlerim ağlayınca ne kadar güzelleşiyor, diye düşünüp, tekrar üzülün bu dünyaya.
ne kadar acı çekerseniz çekin, bu bedensel mekanizma işlemeye devam edecek.
--spoiler--
ateist gibi gruplar da varmış,diyorlar,ya sabır ya allah,sen koru yarabbim
--spoiler--
--spoiler--
korsan da olsa ekşi sayemde okunuyor,bitikti
--spoiler--
ekşi'nin sayesinde ayakta kaldığını , okunduğunu yazmış. ateist yuvasıymış ekşi. insanın gözünde mağaralar , yaratıklar canlanıyor. tövbe bismillah, gece gece.
sözlüğümü çok seviyorum ya. ne etliye ne sütlüye bulaşır, bu kadar da güzel. ele ayağa düşmedik çok şükür.
edit : sevgili erol köse'de bunları yazarken, hakaret etmiş olmuyor mu ki?
--spoiler--
EKŞi KAPANIP MECBURi PARAZiTER KORSAN YAYANINA BAŞLADIĞINA GÖRE ,DAĞILABiLiRiZ HUZURLA.NEDEMiŞTiK:AZ KAŞARDAN TOST ÇOK KAŞARDAN DOST OLMAZ
--spoiler--
allah istediği için. kim ne söylerse söylesin, asıl amaç bu'dur. öleceği zamanda korkar, kendini öldüreceği zaman da bilir çünkü, bu dünyada allah için var.