yasasinakmayanrimel
820 (olağanüstü)
dördüncü nesil yazar 3 takipçi 65.08 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    sergül kato

    13.
  1. acıların en büyüğünü yaşıyor. sabır diliyorum kendisine. başı sağolsun.
    3 ...
  2. bakınız bu dramdır

    2.
  3. aylardır girmediğin sözlüğe girip sol frame'deki başlıkları görmek.
    2 ...
  4. yunanistanın durumunun bizden iyi olduğu gerçeği

    1.
  5. dün akşam haberlerin birinde yunanistan'da yapılmış bir sokak röportajı vardı. emekli olduğunu söyleyen kadın "bankalar açılana kadar cebimde sadece 120 euro'm var" dedi. yorum sizin tabii.
    3 ...
  6. kız çocuğu doğurmak

    16777215.
  7. normaldir. zaten ya kız ya erkek doğurursun.

    editovski: başlık başa kalmış.
    2 ...
  8. takipçi sayısı 250 den az olan yazarcıklar

    18.
  9. benim. toplam dört takipçim var. sözlüğe de ayda yılda bir yazıyorum. valla bana dört çok gibi gelmişti ama bilemedim şimdi.

    bir de karmam 588. ondan da anlamıyorum. iyi mi kötü mü?
    1 ...
  10. akpciler yüzünden dinden soğumak

    54.
  11. bahanedir.

    akp'nin dine zarar veren, din ile alakası olmayan hatta dinimizce büyük günahlardan sayılan birçok eylemi olduğu malum. bu eylemlerin sonucunda aklı selim bir insan dinden soğumaz, hatta daha çok öğrenmeye şevklenebilir ve doğrusunu öğrenebilir. olay dinden soğuma değildir, dinin alet edilerek yapılan politikaya karşı koyulan tepkidir.
    0 ...
  12. gezi nin en unutulmaz 10 yalanı

    1.
  13. 11 - çadırlarda atom bombası yapıyorlar.
    15 ...
  14. tecavüz ve cinayetleriyle ünlü ilimiz

    4.
  15. sadece türklerin sorabileceği sorular

    716.
  16. hamileyken,

    normal mi? sezaryen mi?

    doğduktan sonra,

    emziriyor musun?

    çocuk azıcık büyüyünce,

    ikinci ne zaman?

    kadın - erkek fark etmez herkes sorar.
    *
    0 ...
  17. yazarların cüzdanlarında taşıdıkları ilginç şeyler

    18.
  18. baby led weaning

    2.
  19. bir insan yetiştirirken yapılacabilecek en mantıklı hareketlerden biridir blw.

    kendi tecrübemi paylaşmam gerekirse; ortalığın kirlenmesi falan zerre umrumda olmadı ancak o "ya boğazına kaçarsa!" korkusu ömrümü çürüttü! ek gıdaya ilk geçişte tam olarak uygulayamadım ancak yaklaşık iki aydır kendi kendine yemesini daha fazla teşvik etmeye çalışıyorum. ah bir de şu korkular olmasa.
    0 ...
  20. tayt giyen kızın asıl amacı

    85.
  21. uludağ sözlükte başlık açtırıp yavşakları ortaya çıkarmaktır.
    1 ...
  22. tayt giyerek namustan bahseden kız

    5.
  23. türban takarak ya da pantalon giyerek ya da etek giyerek namustan bahseden kız gibi namus üzerine birileriyle sohbet ediyordur.
    1 ...
  24. fenerbahçeli çocuk

    3.
  25. benim çocuğum.

    annesi başka bir takımlı olsa da babası fenerbahçeli olduğu için fenerbahçeli olan çocuktur.

    anne için sorun değildir zira çocuk başka bir takımı tutarsa haftasonu iki akşam maç izlemek zorunda kalacaktır, anne için asıl sorun budur! *
    2 ...
  26. atatürk ün yahudi olması

    80.
  27. olsa ne fark eder? yaptıklarını siler atar mı?

    bugün hakkında bu kadar rahat ileri geri konuşabiliyorsan, iddialarda bulunabiliyorsan bu, onun sayesinde.

    bu ülkenin sorunu insanları bir türlü iyi ve kötü olarak ayıramama. "iyi bir insan ama yahudi/alevi/hristiyan" ya da "kötü biri ama müslüman bir kardeşimiz yardımcı olmak lazım" bu cümleleri duymayan ya da kurmayan kaldı mı artık bu ülkede?

    ne fark eder ha yahudi olmuş ha budist olmuş ha müslüman olmuş? sen şu an kıçının üzerinde oturup rahat rahat klavye delikanlılığı yapıyorsan bu, onun sayesinde.

    neyse ya coca cola içmeyerek israil'i bitirebileceğini düşünen bir insansın neticede. vizyon bu.
    5 ...
  28. kanun

    51.
  29. ebru nun çocuğunun ilerideki haysiyeti

    2.
  30. şimdiden neredeyse herkesin unuttuğu rüşvet olayının o ilkokula gidene kadar kimse tarafından hatırlanmayacak olmasından ötürü çok da takılmaması gereken haysiyettir.
    0 ...
  31. ebru gündeş in haysiyeti

    0.
  32. erken doğum

    8.
  33. tıbben bir çok açıklaması, latince ismi, tedavisi vb. vardır.

    ama en gerçek tanımı, bir annenin kucağı boş hastaneden eve dönmesidir.
    0 ...
  34. seda sayan

    525.
  35. sinan engin, mahsun kırmızıgül * , gökhan şükür, nihat doğan, onur şan gibi tiplerle evlenmiş, daha fazlasıyla da takılmış, dünün çıplak fotoğraflı seks objesi bugünün dobra hanımefendisi *

    ayrıca katil sevici.

    bizim halkın tepeye çıkardıkları belli. çok da takılmamak lazım belki de.
    1 ...
  36. günün ilk kurulan cümlesi

    36.
  37. sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar

    122.
  38. geçen cuma bebeğim koltukta uyuyakaldı. etrafına yastıklardan bariyerleri yapıp diğer koltuğa uzandım ben de. uyuyakalmışım. sonra bir ağırlık bastı anlatamam. kalktım sanıyorum ama kalkamıyorum. koridoru falan görüyorum ama gözlerimi açamıyorum. dualar falan kendime geldim. iki dakika geçmedi bu sefer bebeğim "ıhh"lamaya başladı. kabus görüyordu sanırım. ama neden bilmem yerimden kalkmam için büyük efor sarf etmem gerekti yine, sanırım ağırlık gitmemişti. gittim oğlumun yanına uzandım, dua ettim, okşadım biraz, gözünü açtı. bir şey yok annem uyu dedim, tekrar uykuya daldı şükürler olsun.

    garip bir şekilde korkmadım ama bir daha uyumadım da... karabasandı sanırım. ama oğluma gelmesin bir daha lütfen...
    0 ...
  39. tayyip erdoğan kimlerden oy alıyor

    10.
  40. kimlerden oy aldığından ziyade nasıl oy alıyor olduğunu sormak gerekir.

    bizim milletimizin karakteristik özelliğidir ağzı laf yapanın ardından gitmek.

    kasetler çıkıyor, paralar sıfırlanıyor, popiş popiş... sonra seçim oluyor ve yine kazanıyor. biz snobluktan ölmek üzere olan türkler de "nasıl ya?!" diye soruyor.

    şimdi hileleri hurdaları bir geçelim.

    bu millet bugünlere "çalıyor ama yapıyor" diyerek gelmedi mi? geldi. istediği kadar sıfırlayamayacağı parası olsun çıkıp da bir "marmaray" diyor hüloğğ diye coşmuyor mu insanlar?

    biz milletçe bir zümreye ait olmayı severiz. bireysellik kanımızda yok. en korktuğumuz şey dışlanmaktır, toplum dışına atılmaktır. rte meydana çıkıyor ve "bunlar" - "onlar" edebiyatı yapıyor. halk "onlar" olmak istemiyor çünkü "onlar" dışlanmış, bir değiller.

    biz millet olarak sahiplenilmeyi severiz. ismimizin ardına sadece iyelik eki gelmemeli, "bizim" - "benim" olmalı başında. "benim türbanlı bacılarım" dedi ve olay bitti. sen istediğin kadar "kadınlarımız" de, kız mıyız kadın mıyız belli değil bir kere, kaybettin!

    biz olağandışı durumların normalleştirilmesini severiz. mantığımız iki kere iki dört'ten öteye gitmez. her şeyden önce böyle eğitilmemişizdir. sorgulamayız, sevmeyiz de sorgulamayı. o yüzden çıkıp da "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" diyebilir. çünkü bize göre de değildir, zaten bütün türk erkekleri en zor askerliği yapmamış mıdır? orduevinde garsonluk yapanlar da dahil!

    çabuk gaza geliriz biz milletçe. o yüzden "camiye ayakkabılarıyla girdiler" denince o anki koşullar umrumuzda olmaz, hemen galeyana gelip karalayabiliriz o girenleri.

    kırmızı ışık yanar yanmaz önümüzdeki kıpırdasın diye kornaya basarız, sabırsızızdır. o yüzden ölen 301 kişinin göcükten hemen çıkarılması büyük başarıdır bizim gözümüzde. ölen diyorum bak, 301 kişi ölmüş. kaderdir be güzelim o da kader n'apcan?! bak ama cenazeler hemen teslim edildi ailelerine.

    biz maneviyatı sadece din olarak algılarız. ruhumuz doysun istemeyiz, gözümüz görsün, her şey somut olsun isteriz. o yüzden kuzeyde bir ormanın varlığı bizi hiç ilgilendirmez, ama üçüncü bir köprü, o köprüden asla geçmeyecek olsak dahi bizim için dünyanın en önemli şeyidir.

    ormanlar katledildi diye barajlarda su biter. zaten bu sene doğru düzgün yağış olmadı der, geçeriz. dedim ya bizim için iki kere iki dörttür ama neden dörttür, orası bizi bağlamaz.

    biz milletçe hafızayoksunuyuzdur. unuturuz hemen. hele ki kötü hatıralarsa hemen o an unuturuz. ağzımıza bir parmak bal çalınması yeter unutmamız için. çünkü biz böyle yetiştiriliyoruz. biz, otoriteden çekinmek gerekir mantığıyla yetiştiriliyoruz. daha ilkokuldayken ilk defa gördüğümüz bir insana "eti senin kemiği benim hocam" diyerek emanet ediliyoruz. korkak yetiştiriliyoruz. hem dövülmek hem de sevilmek bize normal.

    bunlar çıksın "allah yok" desin, yine aynı oyu alırlar. çünkü yine kanar bizim milletimiz.

    ah pardon, neredeyse onu da dediler değil mi? bakara makara.........
    1 ...
  41. rakıyla iyi giden şarkılar

    60.
  42. yazarların sinemada izlediği ilk film

    188.
  43. olmaz sensiz

    2.
  44. can bonomo'nun inanılmaz güzel hareketli bir şarkısı.

    oğlumla dans ettiğimiz şarkı. *
    2 ...
  45. berkin elvan ın gerçek yüzü

    9.
  46. e ölsün o zaman.

    ulan sizin insanlığınıza sıçayım! çocuk lan o çocuk! öldürüldü!

    bakın bilal'e anlatır gibi anlatayım:

    berkin elvan 14'ünde vurulup neredeyse bir yıl komada kalıp, bu esnada 15 yaşına basmış ve neticede 16 kiloya düşmüş, devlet tarafından öldürülmüş bir "çocuk"tur.

    ailesinin başı sağolsun.

    biz "gene de" size insan diyelim.
    4 ...
  47. kürtaj yasağı

    2.
  48. devletin yeni doğum kontrol yöntemi.

    "siz doğurun, belli bir yaşa getirin, biz öldürürüz!"
    6 ...
  49. gülsüm elvan

    5.
  50. biz anneler..önce varlığınızı öğreniyoruz..ya bi test çubuğunda ya da bi doktor kontrolünde..şaşkınlık, korku, sevinç milyonlarca duyguyu o anda yaşıyoruz..dokuz ay tam dokuz ay besliyoruz sizleri kanımızla, canımızla.."ah bi sağlıkla doğsa.." en sevdiğimiz dua oluyor..kıpırdıyosunuz içimizde..sabırsızlanıyoruz.."ah bi doğsa da o beni tekmeleyen ayakları yesem.." diyoruz..bitiyo dokuz ay..nası müthiş bi kavuşma..hep şükür hali..sonra gecelerce başınızda bekliyoruz..siz uyusanız da bekliyoruz..olur ya, ya nefessiz kalırsanız uykunuzda! allah korusun! zevkle, şevkle bekliyoruz.."amaaan sağlıklı olsun da varsın ben uykusuz kalayım.." diyoruz.."ah" diyoruz "bi anne dese!" sonra büyüyosunuz biraz..ilk adımlarınız geliyor.."ah yürüyo!" daha da büyüyosunuz..yürümeyi bırak koşmaya başlıyosunuz..

    sonra bi sabah uyanıyoruz..biz anneler kahvaltı hazırlıyoruz ailemize..siz kapıdan çıkarken gülümsüyoruz..aklımıza sizi öğrendiğimiz an geliyor, dokuz ay geliyor, doğumunuz geliyor, ilk dişiniz, ilk yürüyüşünüz, ilk anne deyişiniz, o bitmicek sandığımız uykusuz gecelerimiz geliyor..gülümsüyoruz.."ah yavrum büyüdü de ekmek almaya bile gidiyo.." diyoruz......

    sonrası karanlık..sonrası yok..sonrası kopkoyu bi karanlık..
    12 ...
  51. berkin elvan

    540.
  52. biz anneler..önce varlığınızı öğreniyoruz..ya bi test çubuğunda ya da bi doktor kontrolünde..şaşkınlık, korku, sevinç milyonlarca duyguyu o anda yaşıyoruz..dokuz ay tam dokuz ay besliyoruz sizleri kanımızla, canımızla.."ah bi sağlıkla doğsa.." en sevdiğimiz dua oluyor..kıpırdıyosunuz içimizde..sabırsızlanıyoruz.."ah bi doğsa da o beni tekmeleyen ayakları yesem.." diyoruz..bitiyo dokuz ay..nası müthiş bi kavuşma..hep şükür hali..sonra gecelerce başınızda bekliyoruz..siz uyusanız da bekliyoruz..olur ya, ya nefessiz kalırsanız uykunuzda! allah korusun! zevkle, şevkle bekliyoruz.."amaaan sağlıklı olsun da varsın ben uykusuz kalayım.." diyoruz.."ah" diyoruz "bi anne dese!" sonra büyüyosunuz biraz..ilk adımlarınız geliyor.."ah yürüyo!" daha da büyüyosunuz..yürümeyi bırak koşmaya başlıyosunuz..

    sonra bi sabah uyanıyoruz..biz anneler kahvaltı hazırlıyoruz ailemize..siz kapıdan çıkarken gülümsüyoruz..aklımıza sizi öğrendiğimiz an geliyor, dokuz ay geliyor, doğumunuz geliyor, ilk dişiniz, ilk yürüyüşünüz, ilk anne deyişiniz, o bitmicek sandığımız uykusuz gecelerimiz geliyor..gülümsüyoruz.."ah yavrum büyüdü de ekmek almaya bile gidiyo.." diyoruz......

    sonrası karanlık..sonrası yok..sonrası kopkoyu bi karanlık.....
    1 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük