televizyon dünyasına ilk olarak eskinin populer yarışma programı turnike'de metin yazarı olarak giren insan. hatta güner ümit'in "sen televizyon alemine metin yazarı olarak girdin ama dur bakalım ne olarak çıkacaksın" dediği bir efsane olarak aile meclislerinde anlatılagelmiştir.
bugün "nafile diyaloglar" bölümünde bush'un konuk edildiği ve bush'un günlüğünün okunduğu program.
"sevgili günlük, bugün recep tayyip erdoğan beni ziyarete geldi." kısmını duyunca ben koptum. bush'un rte'nin ziyaretini çok ciddiye aldığını da böylelikle öğrenmiş olduk.*
ayrıca mesut yar bush'a ince ince verip veriştirirken altdan geçen "bu program mizahi kurgular içermekdedir" yazısı da televizyonlarda ilk defa gördüğüm bir uyarı yazısı. o yazının kendisi ayrı bir mizahi olay değil mi zaten.
staj yapma basamakları şunlardır. önce bir fabrika yada her nereyse staj yapılacak yer bulunur ve anlaşma yapılır. bu iş yerinden "bu öğreninin işletmemizde staj yapması uygundur" şeklinde imzalı, kaşeli bir dilekçe okulun öğrenci işlerine verilir. öğrenci işleri bu dilekçede yazan bilgilere göre staj yapılacak işletmeye kapalı zarfda bir gizli sicil fişi gönderir. bunu sizin vasıtanız ile de yapabilir yada kendileri posta ile de gönderebilirler. sonra o gizli sicil fişi fabrikaya götürülür ve staja başlanır. staj süresi boyunca yapılanlar gün gün staj defterine yazılır. staj bitince bu staj defterinin gerekli yerleri işletme tarafından imzalanır. gizli sicil fişi doldurulur ve imzalanır. staj defteri ve gizli sicil fişi okulda öğrenci işlerine yada staj komisyonuna teslim edilir. staj komisyonu staj defterini okuyup değerlendirdikten sonra yapılan stajı kabul eder veya yeniden yapılmasını ister. genellikle verilan staj defterleri kısmen kabul edilir. staj komisyonu tarafından belirtilen staj süresinin genellikle tamamı kabul edilmez. böylece staj komisyonu karizma yaptığını düşünür. ama staj yapılacak gün belirlenirken staj komisyonu tarafından yapılacak kesintiler de değerlendirilerek bir yada iki hafta fazladan staj yapılmalıdır.
kenan doğulu'nun bu şarkı 10 yıl beni götürür dediği güzel şarkı. ama kenancım 10 gün geçmeden bıktık be bu şarkıdan biraz daha kassan da 20 günlük bişey çıkarsan. ama bak aklim karisti şarkın 20 yil geçse bile eskimez.
dinle adlı şarkı ile r&b'ye göz kırpmış arabesk insanı. klibini de aynen r&b kliplerindeki gibi bi sürü yarı çıplak hanımefendi ile doldurmuş. (bkz: vay mahsun hatun yapmışsın)
edit: yarı çıplak değil %80 çıplak olacaktı hata yapmışım.
adobe'nin ürettiği video editleme yazılımı. her türlü efekt 3d programlarda, photoshop'da, ses işleme yazılımlarında yapıldıkdan sonra bunların birleştirilmesi yaptıldığı için yazılımın adı after effects olmuştur.
televizyonda her görünüşünde espri yapması beklenen ve bu nedenle baskı altında olan komedyen. eğer yaptığı kötüyse "artık eskisi kadar komik değil" damgası yiyce için üstündeki baskı daha da artıyor. yakında "başlarım lan esprisine komedisine, artık komik değilim lan ben" diyerek emekli olacak ve üstündeki baskıdan kurtulacak gibi gözüküyor. bill gates gibi kendini hayır işlerine verir belki. şovlarında sürekli voleyi vurduğunu, para sayma makinasıyla dolaştığını söylüyor ya bill gates'le boy ölçüşecek kadar para kazanmıştır belki.
macromedia'yı satın almakla kalmamış macromedia'nın web sitesine de konmuş şirket. macromedia, adobe'u satın alsa değişim için daha az zaman harcanırdı demekki. zira adobe'un photosop'u ve after effects'una karşı macromedia'nın daha güçlü ürünleri vardı.
"Ordu ne için var" başlıklı yazısıyla Lübnan'a asker gönderilmesi tartışmalarına son noktayı koymuş gazeteci.
Ordu ne için var
Lübnan'a asker gönderilmesiyle ilgili olarak "Orası tehlikeli" diyenler var.
iyi de, ordu ne içindir!
Elbette tehlikelidir. Askerler bu tehlikelere karşı eğitim alır, bir yaşam boyunca bunun için hazırlanır.
Askeri tesisler turistik kamping kategorisinde değildir.
Askeri teçhizat da balık oltasından, güneş yağından oluşmaz.
Benzer bir yazıyı Türk ordusunun Irak'a gitmesi söz konusu olduğunda da yazmıştım.
O gün "Türk ordusunun ne işi var Irak'ta" diye yaygara yapanlar, bugün Türk ordusunun Irak'a girmesi niye engelleniyor diye yaygara yapanlarla aynı kişiler.
Asker, Türkiye'nin çıkarı gerektiriyorsa, neresi olursa olsun oraya göreve gider.
Zaten tanıdığım hiçbir asker de bundan gocunmuyor, bunun tersini söylemiyor. Ancak bir nokta benim için önemli.
Daha önce de yazdım.
Türk ordusu, bu tip görevler için "profesyonel" askerlerden oluşan bir birlik kurmak zorundadır. Bu tabur mu olur, tümen mi olur bilmem.
Ama bence en az 2, en çok 5 bin kişilik tam profesyonel bir "dış görev" birliği kurulmalıdır.
Böylelikle "Senin çocuğun oraya gitse hoşuna gider mi" tartışmalarından da kurtulmuş oluruz.
şöyle yapılır hedef sayfadan bir yada iki kötü kelime belirlenir. diğer bir çok siteden o iki kelime kullanılarak hedef sayfaya link verilir. google da pagerank algoritması gereği o kelimeler arandığında hedef sayfayı gösterir.
ilk bakışta mizah yazarı imajı veren sporcu insan. hem de zeki çevik ve ahlaklısı türünden. kendi oluşturduğu felsefi akıma liderlik eden eli asalı mistik kişi.
türkiye'de cinsel yönden aradığını bulamayan gencin "oralarda öyle bir yer var, o yerlerde mutluluklar" türküsünü söyleyerek ayakda durmasını sağlayan düşünce.
büyük k ile gösterilen sıcaklık birimidir. o derece santigrat -273.15 kelvin'e eşit olur.
0 kelvin mutlak sıcaklık olarak kabul edilir ve bu sıcaklıkda cisimleirn hacminin de sıfır olacağı düşünülmektedir.
c = 273,15 k
c: santigrat derece cinsinden sıcaklık
k: kelvin cinsinden sıcaklık