askerin sivil yargıda yargılanabilmesi ile ilgili yasa çıktığında "demokrasinin zaferi, bağımsız mahkemede yargılanacaklar" gibi sözler sarfeden, ancak ertsi gün "darbeci" albay çiçek "bağımsız mahkeme" tarafından serbest bırakılınca bir gün önce alkışladıkları "bağımsız yargi" bi anda "etki altına,baskı var, bağımsız değil" gibi tutarsız haberler yapabilecek ucuzlukta kanallardır.bir dediği bir dediğine tutmaz.deniz feneri gib bi davadan söz etmezler.çünkü "devam eden" yargı sürecine müdahale etmek istemezler.ama devam eden ergenekon davasının sanıklarının yatak odalarından, ne yediğine içtiğine, eşiyle dostuyla ne konuştuğuna kadar didik didik ederler.konu ergenekon oldu mu yasa hak hukuk yoktur.ancak kendilerine dokunan birşey olduğunda hukuk devleti, demokrasi gibi kavramların arkasına sığınmaya çalşırlar.ucuzdurlar, dün siyah olan bu gün beyaz olabilir.iki yüzlü yandaş kanallardır. (bkz: akp borazanı)
çoğulcu demokrasi sözünü götünden anlayıp "iktidardayım sayım var azına bile sıçarım lan"diyen (bkz: ergenekon)siyasi zihniyetler bu ülkede iktidarda olduğu sürece tek başına iktidar olan her siyasal görüş kendi faşizmini getirecektir.akp gelmiştir bunu yapmıştır.chp de gelse, mhp de gelse aynı bokun laciverti olucaktır.sonuç olarak demokrasi denen şeyin çoğulculuktan ziyade bireyin hak ve özgürlüklerini koruyan bir şey olduğunu anlayana kadar yurdum insanı için en mantıklı hükümet şeklidir.
halen görülmekte olan ergenekon davası ile alakalı bir konu olduğunda "şöyle darbe yapılcaktı böyle darbe yapılcaktı" diye atıp tutan, ancak akp nin yolsuzlukları ile ilgili bir konu olduğunda "yargıda olan bir konu, bununla ilgili konuşmak doğru olmaz" diyebilecek kadar iki yüzlü yazarlardır.yandaş medyanın sözlükteki şubeleridir (bkz: şamil tayyar) (bkz: kanal7)
bi kıza "benimle çıkarmsın?" şeklinde bodoslama teklif yerine"hede konserine fazladan bir biletim var gelmek istermisin?" şeklinde daha usturuplu çıkma teklif etmesini öğrendik."bugüne kadar elimde patlayan biletleri uc uca eklesem burdan istanbula yol olur" (bkz: umut sarıkaya) diyosanız yılmayın her amerikan filmi "happy end" biter bulursunuz elbet birini... (bkz: kel alıcının kör satıcısının olması)
akpnin sanata ve sanatçıya değer vermemesi ve aşağılaması nedeniyle sanat çevresi tarafından dışlanması sonucu oluşan durum.arada nihat doğan gibi istisnalar var...tabi ne kadar sanatçıdır ne kadar şaklabandır o sizin takdirinize kalmış.*
ankaradaki zabıtaarabasından çıkan oy pusulaları, elektirk kesintisi ile oy çalmaya çalışan akplileri gördükten sonra normal bir insan(akpli olmayan*) "ya bi sakatlık var bu işte bi şaibe var gibi ya" demesi kadar normal durumdur.ankaradaki akpliler hırsızlık yapabilir istanbuldakiler yapamaz diye bir kural mı var?
*çalıyor ama hizmet ediyor diyen akpliden hırsızlığın karşısnda duran bi tavır bekleyemem
29 mart seçimlerinin sonucunda oy kaybeden akp için "güven tazeledi" manşetini atabilecek kadar akp yalakası olduğunu göstermesi yandaş medyanın ne kadar kendini kaybettiğinin kanıtıdır.aydın doğan chp yalakalığı yaptıysa şimdi bunların yaptığı ne?bide yazar şekli var bunun (bkz: şamil tayyar)
uyandıktan sonra "ya bu adam nasıl her sabah üşenmeden gelip okuyo bunu" diye düşünüp müezzinin çalıkanlığına saygı duymak, sonradan aklına nasrettin hoca fıkraları gelmesi, ardından müezzinin devlet memuru olduğunu hatırlamak, ardından islamiyette imamlık, müezzinlik gibi bir meslek grubunun olmadığını hatırlamak ve sonunda yine yalan oldu uykum demek ardından bi çay koyiyim bari demek
hakkında türlü şehir efsaneleri mevcuttur.
bir tanesine göre; devlet tarafından galatasaray lisesi öğrencilerine bedava yemek verilirmiş.tatlı olarak genellikle kabak tatlısı çıkarmış.zamanla çocuklar çıkan tatlıdan çok sıkılmışlar ve ne zaman insanı bıktırıcak bir şeyle karşılaştıklarında kabak tadı verdi demeye başlamışlar.öğrenciler arasında popülerleşen bu söz zamanla öğrencilerinden çevreye yayılmaya başlamış ve zamanla herkesin kullandığı bir söz olmuş"kabak tadı vermek"
yılmaz büyükerşen
eskişehirde hem akpliler(evet sağ denebilir) hem chpliler(sol diyemeyiz ama ne yapalım eldeki bu (bkz: adamsızlıktan adam)) tarafından nefretle alınan eskişehir büyükşehir belediye başkanı.hem akpliler hemde chpller tarafından nefret edilsede önümüzdeki dönem tekrar belediye başkanı olacak şahıstır (bkz: müneccim olmaya gerek yok)
tüm muhalif kesimlerden önemli kişilerin ergenekondan içeriye alındığı düşünülürse olabilitesi yüksektir.
yandaş medyada şöyle haberleri çıkması muhtemel...
-hede haber merkezimize gelen son habere göre lincoln antreman çıkışı cumhuriyet gazetesi muhabirine selam verdiği için zekeriya öz tarafından ergenekon iddanamesine dahil edildi...ayrıntılar az sonra...
yada...
-tuncay güney rüyasında lincoln ü gördüğünü açıkladı...bunun üzerine sabahın erken saatlerinde tesislere yapılan baskınla gözaltına alındı...
böyle çeşitlendirilebilir...
(bkz: ergenekon insanın yakışanı giymesidir)
düşünen, karar veren, uygulayan beyindir.aynı şekilde dindar kişinin beynide düşünür, karar verir, uygular.ikisi arasında fark yoktur.ikisi arasında fark olduğunu düşünen kişi içinde söyleyecek çok şey yoktur. (bkz: en birinci benim) (bkz: dindar olduğu için kendini bi bok sanan kişi)
islamiyetin yanlızca namaz kılmak, kurban kesmek gibi şekilsel ibadetlerden ibaret bir din olduğunu zanneden zavallı (bkz: yalan sylememek) (bkz: iftira atmamak) (bkz: kul hakkı yememek)