metallica'nın akşmımın içine ettiği şarkı. ulan işten gelmişim, netflix'den house of cards açacam biram hazır. açamıyorum işte bu şarkı yüzünden. dizi zevkimin içine sıçtı bu şarkı. spotify dan döndüre döndüre bu şarkıyı dinliyorum. eytereeee bee diyip dizime geçemiyorum. ben bu şarkıya doyamadım doysun kara topraklar.
bir an için rahmetli, büyük insan, beraber büyüdüğüm "insan" levent kırca'nın olacak o kadar parodisi ile recep erdoğan kılığına girip konuşma yaptığını sandım. şaka gibi bir konuşma.
yeni başladığım dizi. 7. bölümdeyim. so far so good so what. dizi çok sardı beni, zevkle, hiç sıkılmadan izliyorum. ama yemişim dizinin güzelliğini kötülüğünü. kevin spacey oynuyor lan. bu herifi izlemek apayrı bir zevk. hele ki böyle bir diziside izlemek. tam bir şölen. sıçtığımın netflix ine ayda 40 lira veriyorum. sırf bu dizi için bile veririm.
sevgilisizlik, bir kızın elinden tutamamak, boynundan koklayarak öpememek, gözlerinin içine bakarak aşkım diyememek bazen canımı çok sıkıyor. sevgililiği bırak evlenmek istiyorum. yaş 30 u aştı. ilkokul arkadaşlarımın, mba kankalarımın çocukları oldu bende tık yok. nasıl bir lanet bu. kime kötülük ettim de beni lanetledi bilmiyorum. kötü bir insan değilim. işim gücüm var, herşeyin en iyisine en lüksüne sahibim ama hayatta en çok istediğim şey yok işte. nasıl bir şanssızlık bu. etraftakilerin geç olsun güzel olsun sözlerinden de sıkıldım. ben koklayarak boyun öpmek istiyorum. aşkla, sevgiyle.
iyi ki var. beni mutlu eden, işten geldiğimde stresimi alan, dudaklarına yapışıp öpücükler kondurduğum, göz göze geldiğimde huzur bulduğum sarman kedim simit. iyi ki var. bence bu dünyadaki en müthiş yaratıktır kedi. sokaktan bir tane alıp sahiplenin bir tane derim. hayatınız güzelleşir. hem de sokaktaki cefa çeken, aç, susuz, muhtaç kedilerden eksilmiş olur. hem de siz mutlu olursunuz. win win.