saçmalık ötesi cümlecik, önerme bile denilemeyecek komedi. yahu kadınlar olmasa, herhalde babanın dötünden çıkardın be adam. umarım bu cümleyi sarf edenler, akşamları evde yemekleri kendileri yapıyor, evi köşe bucak kendileri temizliyor, çamaşır/bulaşık işlerini kendileri hallediyor ve çocuk da doğurabiliyorlardır.
uzunca bir süredir buralarda olmama tezat henüz fark ettiğim, kimi entrylerinde ultra vatanperver güruha rahatsızlık verdiğini keyifle gördüğüm yazar. güzel yazıyor.
de gaulle'ün, usta bir pragmatizmle hakkında, "fransa'dır" dediği, nobel ödülünü reddetmiş felsefeci. entelektüel işlevin yeniden tanımlanmasında gramsci ve foucault ile birlikte söz sahibi olan üç isimden bir tanesidir. varoluşçudur.
idare hukuku zihniyetleriyle hantal türk idare sisteminin öncülü olmaları, ab sürecinde türkiye'yi abd-ingiltere anglosakson yamacına itme çabaları, ermeni meselesini siyasi bir malzeme haline getirip ermeni lobisinin oy desteğini sağlama alma çabaları.
amerikalı dilbilimci, felsefeci ve muhalif. dilbilim teorisine katkılarıyla tanınmakla birlikte, muhalif politik kimliği nedeniyle sistem tarafından pek hazzedilmez.zynet'te robert fisk'le birlikte yazarlardı bir zamanlar.
bilimde inanç ya da sezgiler değil de ampirik metodlarda, yani akıl/gözlem/deney ve yönteme sadık kalınarak kanıtlanmış bulgular yer edinebileceği için, söz konusu bile olmaması gereken istektir. sadece, akıllı tasarıma dair bilimsel bir bilgi meydana getirilebildiğindeyse bu öneriyi tartışmak anlamlı olabilir.
almanya'da erasmus öğrencisi olarak bulunan dönemde, fransızca dersi alınmak istenir. ders haftada 2 saattir, ve amaç kredi doldurmaktır. sorun şu ki, fransızca dersi almanca anlatılmaktadır. wokaltwinter, ders sırasında hocadan almanca anlatılan fransızca dersini ingilizceye çevirmesini ister..ve böylece fransızca macerası başlamadan biter..
bünyesinde yer alan ve hamburg üniversitesi ile işbirliği yürüterek açmış olduğu european studies master programı için dört sömestrelik toplamda 6000 euro talep ederek, sömestre başına 375 euro isteyen hamburg üniversitesi'ni geride bırakmış uçuk üniversitedir.
başlıca sohbet konularının "torunların haylazlığı-şirinliği, emeklilere zam beklentisi, hangi huzurevinin daha konforlu olduğu..." olabileceği, hayatta olduğum takdirde katılacağım zirvedir. mekanı şimdiden belirlemeyelim, 42 yıl sonra bir tarafımıza kaçabilir.
tek ayak üzerinde yürüyen ürkek türk demokrasisini iki ayak üzerine oturtmaya uğraşması, anayasanın pek çok maddesini daha demokratik olacak şekilde değiştirmesi, kıbrıs'ta elimizin güçlenmesi, türk gladyosunu tasfiye etmesi...eklenebilir daha.
canlar canının, iman nehrinin ışığının, bugünlere gelebilmiş bir parçası vesilesiyle O'na olan sevgiyi ve özlemi ifade etmektir; doğruluğu ya da yanlışlığı tartışma dışıdır.
şu sıralarda hangi marka, hangi tür bir ürün alsam diyerek kafamı patlattığım, fakat bilgisayar/teknoloji/teknik özürlü olmamdan mütevellit kararsız ve laptopsuz kalmama neden olmuş alet.
yüksek bilgi birikimiyle kesişen akıcı üslubu ve dinleyini avucuna alan tarzıyla kendisini dinletmeyi beceren, asıl vak'a olan zihininde toplardıklarını aktarma mefhumunu pek alâ içselleştirmiş olduğu belli, farklı etkinlikler çerçevesinde verdiği dersler ve seminerler yoluyla karşılaşılabilecek olan yazar, sosyolog.