whiteflag
354 (ağır abi)
on ikinci nesil silik 16 takipçi 83.57 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    milli yalanlarımız

    64.
  1. Hep mağdur ediliriz. Hemen herkes bir konuda mağdur. Yahu herkes mağdursa bu kadar kötülüğü yapanlar kimler?

    insan kendi hatalarıyla, kusurlarıyla, eksiklikleriyle şefkatle ilgilendiğinde başkalarına karşı da daha anlayışlı ve tedbirli oluyor. Alacak yok, verecek yok, mağdur yok… her şey olduğu gibi, olduğu kadar güzel.
    0 ...
  2. filistin yanıyormuş banane amk

    5.
  3. Yahu Kimsenin arapları savunduğu falan yok! çocuğun arabı-avrupalısı, müslümanı-yahudisi mi olur! Çocuk onlar, öldürülüyorlar, küçücük masum çocuklar.

    katliama da banane diyebilir tabiki insaoğlu. Herkesin kendi vicdanı, merhameti.

    Her gün bir yerlerde bunu duyuran, unutulmamasını sağlayan insanlar iyi ki varlar. Onlarla sadece dünyanın değil insanoğlunun kendi içindeki kötülüklerini de görmüş oluyoruz.
    1 ...
  4. psikoloji

    247.
  5. Meraklandığım günden bu yana içinde epeyce yol katetttiğimi düşündüğüm bilim dalı.
    Kuramları, farklı bakış açılarını okudukça bilgilerim derinleşti, bilgilerim derinleştikçe de kendimi bulmaya, anlamaya başladım.
    Hemen her sorunun kaynağının ne olduğunu, ne yapmam, nasıl düşünmem gerektiğini, neyi önemseyip neyi önemsememem gerektiğini, ne istediğimi vs anladım hep. Anladım da sürdürülebilirlik konusunu çözemedim daha.
    Biliyorsun, anlıyorsun sorular ve cevaplar belli ama bu gönül neden tam huzurlu değil? Kimi zaman hala mutsuz. Ya da olması gereken bu belki de. Öyle bir seviye vardı ve ben oraya yeni ulaştım belki *
    Neyse demekki farkındalığın artması problemlerin çözümünde her zaman işlevsel olmuyor. Hatta bazen daha da derinleşiyor bazı hüzünler.
    her problemin de çözülmesi gerekmez, onu çözsek diğeri gelecek besbelli. Problemlerin arasındaki o duraklarda eğlenebiliyoruz neyseki *
    0 ...
  6. melike şahin

    45.
  7. Ah Melike, büyük linç yiyor şu anda.
    Krizi yönetememişsiniz kabul edelim. konser iptal edilebilir çok normal ama senin alanda olmadığın söyleniyor eğer öyleyse işte bu pek normal değil. Öğretmenler seni 3,5 saat bahsettiğin gibi rüzgar varsa rüzgarda ve soğukta ayakta beklemişler sahneye çıkıp iptal sebebini senden dinlemeyi haketmişler. Orkestrasız kısa bir şarkı söyleyip minik bir özürle gönüllerini alabilirdin sebep her ne ise. Bu tavrın üzdü. Ama bunlar hep tecrübe işte. Geçmiş olsun, umarım telafi edebilirsin.
    2 ...
  8. borsa

    387.
  9. Çalıştığım kurumdaki çalışanların pek çoğunun molalarda telefonları ellerinden bırakamamalarına neden olan sanal oyun benim gözümde. Aldığın kağıtlardan üç beş kar edeceğim diye tüm zamanını telefona yatırmak hiç mantıklı gelmiyor.
    Kaybettiğin zamana, girdiği strese değmez. Kumar gibi bir şey.
    Doğru düzgün sohbet bile edemiyorsun artık, tam iştahlı bir şey anlatacaksın eli gözü telefonda :/
    Hiçbirinin ciddi kar ettiğini de görmüyorum hala çay parasına söyleniyorlar *
    0 ...
  10. muhyiddin ibn arabi

    128.
  11. Fususul hikem’de
    ‘dengeye ulaşılmaz yalnızca yaklaşılır. …… oluş ise doğadaki bir sapmadan meydana gelir. Denge her şeyde eşitliğin bulunmasını sağlar, böyle bir şey ise gerçeklemiş değildir. ‘ diyor.

    Belki de bu yüzden dengemizi bozan şeylere çekiliyoruz. Yemeklerden ‘tatlı’ mesela şeker dengesini bozar ama çok severiz, hatta zaafımız olur.
    Duygular da benzerdir belki. Zihin ve duygu durumumuzu bozan kişilere çekiliyoruz. Neden o? başka biri değil de illa o? Çünkü kimyamızda dengeleri bozuyor. Ve Orada var oluşu hissediyoruz sanki.

    Dedi ve Müslüm dinlemeye gitti *
    0 ...
  12. nasıl hissediyorsun

    3521.
  13. Bazı eski inançlara göre evin koruyucu ruhu eşikte beklermiş. Kendimi ne zaman güvende hissetmezsem ruhum kendini eşiğe atıyor hemen.
    hayat bir oyunsa Ne tamamen içine girebiliyorum ne de dışına atabiliyorum kendimi. O an için genel geçer kurallar ne ise bedenim orada oluyor, ona uyumlanıyor. Ama ruhum, zihnim öyle değil..
    eski yazılarıma baktım da çoğu yerde kabullenmekten bahsetmişim, yaza yaza kendime kabullenmeyi öğretmeye çalışmışım ama yok olmamış, olmuyor..

    dünyanın acımasız işleyişi son yıllarda yüzümüze çarpa çarpa ilerliyor. Ne ruhsal yönden ne de bedensel yönden hiç birimiz güvende değiliz. Elimizden geldiğince kendimiz, ailemiz için önlemler alıyoruz, iyi halimizi korumaya çalışıyoruz ama bir yerlerde birileri zalimce öldürülüyor ve biz de görüp duyuyoruz ya acizliğimizi anlayıp ruhen küçüldükçe küçülüyoruz.

    Böyle zamanlarda( hastalık, felaket, savaş..) izleme, dinleme, hayat devam ediyor yapacak bir şey yok, bu günlerde geçecek bunlar da aşılacak deniyor ya çok kızıyorum, üzülüyorum. Çok dinlemiyorum, izlemiyorum da zaten ama tek bir görsel ya da bir ses bile zihnimize kazıyor tüm olup biteni, yetiyor..
    hem zaten neden her şey geçiyor, her şey atlatılıyor? Bazı şeyler geçmesin, bitmesin, bunu da atlatıvermeyelim, aşamayalım zaten… onca çocuk, bebek hayattan koparılıyor, nasıl aşılır ki bu!
    Biz aştıkça, görmezden geldikçe daha da büyüğüyle sınanıyoruz… yorulmadık mı? Yeterince kahrolmadık mı?

    Ben bunları aşamadığım için eskiyi çok özlüyorum. Eski arkadaşlarımı, eskiden gittiğim mekanları, hissettiklerimi çok özlüyorum. Onların da güvende olduğunu, değişmediğini bilmek istiyorum, iyi hissettiriyor. Dünya hala yaşanabilir bir yer düşüncesini doğuruyor. aslında hiç bir şey aynı değil biliyorum ama ruhum eşikteyken öyleymiş, değişmemişler gibi geliyor..
    1 ...
  14. lösev

    102.
  15. 2-8 Kasım LÖSEMiLi ÇOCUklar haftası içindeyiz. Sabah kahve içtiğim mekanda(starbucks değil) masalara bir broşür bırakmışlar yaptıkları çalışmaları anlatan.
    Her bir içtiğimiz kahve miktarı kadar kenara ayırsak da yılın bu haftası onlara yardımcı olsak ne güzel olur diye aklımdan geçti okurken.
    0 ...
  16. melike şahin

    42.
  17. Gecenin şarkısı kendisinden olsun
    … duramadın hatıramda..
    0 ...
  18. cilt bakımı

    46.
  19. Toplaşın ablanız anlatsın da az bir şeyler öğrenin ahahfgs *
    Şimdi cilt bakımında en önemli şey iyi temizlemedir. iyi temizlenmeyen cilt akne yapar, leke bırakır.
    En iyi cilt temizleyici: clinique take the day of. Bunu osveldin starface ısıtmalı soğutmalı titreşimli yüz temizleme cihazıyla kullanacaksınız. Titreşim kısmı yıkama, ısıtma kısmı nemlendirici ve serum için, soğutma da hemen ardından gözeneklerin kapanması için ideal bir cihaz.
    Nemlendirici bu sıra Le petit Olivier kullanıyorum gayet iyi, clinique çok pahalandı indirimde yakalarsan en iyisi yine o.
    Serum da the purest vitamin c ve aydınlatıcı iyi olur bu sıralar artık güneş ışığı etkisi baya azaldı. Yazın kullanılmaz ama!
    Rutinler bunlar. En basit düzeyde bakım bu olur.

    Bir gün de naturel makyaj malzeme önerilerimi yazarım.
    0 ...
  20. yazarları en çok üzen durumlar

    22.
  21. Anlaşılmamak…
    Az önce şöyle güzel bir şey okudum;
    ‘Aslında anlamaya çalışmak bile yeterliydi halbuki. illaki anlamak gerekmiyor. Anlamak istemek bile bir şefkatti.’
    0 ...
  22. bu ne çıldırtan denge

    11.
  23. “Öyle bir yerdeyim ki” şarkısının sözlerinden bir mısra.
    Şarkının da en can alıcı yeri bence.
    içinde bulunduğumuz günlerde insanlığın aldığı hali, kendi özel hayatımda olgunlaşmanın getirdiği sancıyı özetliyor adeta.

    Korona, deprem, mülteci sorunları hepsini çok arka arkaya yaşamadık mı ya? Üstelik pek çoğumuz depresyona girelim, bir zihnimizi dinlendirelim, yas tutalım lüksüne de sahip değiliz, öylece olayların içinden geçtik gittik.

    Özellikle biz genç yetişkinler tüm bunlar olurken; her şeyin dengesini de korumak zorundaydık.
    işine devam et.
    Ailenle Çocuğunla ilgilen.
    Onların yanında güçlü ol, senden destek alsınlar.
    Zayıf düşme!
    Yardım kuruluşlarına destek ol maddi manevi.
    Ev işlerinde aksama olmasın, rutinleri devam ettir.
    Kendine iyi bak, iyi görün.
    Vs.

    Şöyle geçtiğimiz bir iki yılı düşününce çıldırmayışımıza şaşıyorum..
    0 ...
  24. ilk aşkın unutulmaz olması

    15.
  25. Aşk çok özel bir duygu, aşık olduğun kişi de çok özel oluyor haliyle. Başladığı tarih ve bittiği tarih arasında yaşananlar ve o kişi değerli bir paket olarak kalmalı. Duygusu baki evet, ama sadece o kadar.
    Özlediğimiz kısım o duygular ve o günler. Yanıldığımız kısım ise özlemimizin hala o kişiyle bir ilgisi var sanmamız. Halbuki o kişi artık bambaşka biri.
    O yüzden sakın ha yanılıp da geriye doğru bakmaya çalışmayın, sonucu hayal kırıklığından başka bir şey olmaz.
    Biraz önce bahsettiğim gibi açılmamak üzere kapanmış değerli bir paket gibi düşünüp öyle kalmasını sağlamak en doğrusu. Paket var mı? var. Var olan bir şeyi yok edemezsiniz, o yüzden unutulmaz doğru.
    Yok gömeceğim diye uğraşırsanız üstünüz çamur olur, yakacağım derseniz üstünüz is, kül olur. illa ki üstünüze başınıza bulaştırırsınız. En iyisi olduğu haliyle kapalı bir kutu olarak sahiplenmek. Zihninizin bir köşesinde kıymetiyle muhafaza etmek. Bu yeterli.
    Zaten zamanla hatırlamak, annelerimizin yılda bir defa havalandırmak için açtıkları sandıkların içindekilere bakarkenki hissiyatı verecek. Hafif tebessüm, belki biraz hüzün azıcık da özlem. Anlık. O kadar…
    0 ...
  26. insan modeline altıncı duyu eklenecek olsaydı

    3.
  27. Karşımızdakinin sesini, görüntüsünü, kokusunu vs olduğu gibi doğru algılayabiliyoruz ama duygusunu da gerçek haliyle algılayabilseydik keşke. Bu olabilirdi altıncısı.
    Çok yanılıyoruz çünkü. Birisi bize iyi geldiğinde onun da bizim için aynı şeyi düşündüğünü sanıyoruz. Nasıl sevilmek istiyorsak öyle seviyoruz, karşılık bulacağımızı sanıyoruz.
    Bu durum sadece özel ilişkiler için değil aile, arkadaş, akraba ilişkileri için de geçerli..
    0 ...
  28. mutlu insanların ortak özellikleri

    26.
  29. Herkesi, her durumu idare edebilme kabiliyetlerinin olması. Her şeyi olduğu gibi kabul edip bundan şikayetçi olmamaları.
    Hayatı renkleriyle sevmeleri. Bunu ben de yeni yeni becerebiliyorum. Mutluluk öyle kucağınıza gelmiyor arkadaşlar emek istiyor, maske istiyor hatta bazen. Öyle bir maske ki bazen size bile unutturuyor kendini. Bir şeye aşırı mutlu olurken bir yandan da hop diye aklınıza eski bir hayal kırıklığı geliveriyor ama o anı idare edip baskılamanız lazım.
    Çevremden hep ‘ne kadar pozitifsin, huzurlusun, mutlusun geri dönüşleri alıyorum.’ Aslına bakarsan içsel çok mücadelelerim oldu, oluyor da halen ama dışarı yansıtmam. Üzgünken, kızgınken, mutsuzken bile gülümseyebilirim. Neye üzüldüysem ona üzülmeyi erteleyebilirim, o anı idare edebilirim neden yanımdakilerin de modunu aşağı çekeyim! Çevredekiler de o an mutlu sanarlar. Kimse öyle salt mutlu değildir, hele bir de zor zamanlardan geçilmişse..
    0 ...
  30. hayatın anlamı

    916.
  31. gözlerin dolduğu anlar

    69.
  32. Hayata karşı güçlü durmaya çalışsak da gardımızın düştüğü, yorulduğumuz anlarda daha önce aştığımız tüm soruların hücumuna uğruyoruz. Bir şarkıyla, bazen bir sözle ya da görselle gözümüz doluveriyor.
    Ama ben tüm bunları atlatmıştım başa mı döndük deyip telaş yapmaya gerek yok.
    O göz ilk zamanlar dolar dolar akar, sonra uzun sürmez, geçiverir.
    Kendinize kızmayın, haksızlık etmeyin, merhamet edin.
    Zor zamanlar geçiyor yerini bir anlık göz dolmalarına bırakıveriyor…
    2 ...
  33. fedakarlık

    64.
  34. Bugün aldığım bir eğitimde fedakarlığın iyilikle karıştırıldığını anladım.
    Fedakarlık, altında korku yatan, karşıdakinin eksik yanlarını tamamlama düşüncesiyle dişini sıka sıka yapılan eylemler olarak tanımlandı. Fedakarlığı hayatımızın merkezindeki insanlar için yaptığımızda ve karşılığını da istediğimiz gibi alamadığımızda onlara karşı farkında olmadan öfke de biriktirmemize neden oluyor aslında.
    Ama iyilik öyle değil, olanı olduğu gibi kabul edip, karşılık beklemeden, eskiğiyle, yanlışlarıyla kabul edip sevgi ile olabildiğince yanında olmak.
    Fedakarlık yıpratıcı ama iyilik öyle değil, güzelleştirir.
    3 ...
  35. tuba karacan

    1.
  36. “Gurbet ne geride bıraktığımız yer ne de varmak istediğimiz… gurbet içimizde, git git Var var bitmiyor.
    Gurbet bir his, bir ait olamama biçimi. insan en çok kendinin gurbetine düşünce anlıyor.”
    1 ...
  37. buluşmaya gelmeyen erkek

    2.
  38. Gelmeyebilir, gelemeyebilir ama öncesinde haber vermelidir. Kimseyi yola baktırıp zamanını almaya hakkı yoktur.
    Haber vermediyse size saygısı yoktur. Size saygısı olmayandan da uzak durunuz.
    1 ...
  39. tülay kök

    2.
  40. ‘‘Ben olsam yapmazdım’ dediğimizde er ya da geç altında kalacağımız büyük bir laf etmiş oluruz. Ayıplamak, kınamak, eleştirmek insanın kibriyle ilgilidir, hakikatiyle değil.’
    1 ...
  41. güleç yüzlü insanlar çok ağlarlar safsatası

    1.
  42. ‘Çok gülen, çok ağlar.’
    Var böyle bir şey, duygularını olmasını gerekenden daha derin hissedenler, üzüntüyü de sevinci de abartarak yaşarlar.
    insanların, ailelerin hatta ülkelerin iyi zamanları ve zor zamanları olur. Gece gündüz gibi, mevsimler gibi bir döngüdür bu. illa başa gelir. Hep iyi ya da hep kötü gitmez kimsenin hayatı.
    iyi de gitse kötü de gitse olanı abartmamak lazım, iyi günde geçmişi unutmamak için kötü günde umutlanmak için…
    Ne demişler halin devamı muhaldir…
    5 ...
  43. durup durup aynı konuyu düşünmek

    2.
  44. Zihnimiz bir puzzle gibi.
    elimize gelen parçaların yerini arayıp boşluklara uydurmaya çalışıyoruz. bulana kadar puzzle parçası elimizde kalıyor. Yerini bulamamanın verdiği bir tatminsizlik, mutsuzluk ya da huzursuzluk kaplıyor içimizi.
    Başka parçaya geçsek de dönüp o yerini bulmadığımız puzzle parçasına bakıp duruyoruz.

    Bu da öyle bir durum gibi.
    3 ...
  45. terapiye giden yazarlar derneği

    2.
  46. Sizin 20-30-40 yılda bozulan psikolojinizi kimse iki üç seansta düzeltemez. Sihirli değnek yok bu insanların ellerinde. Bir süre düşünce sisteminizi, travmalarınızı, karakterinizi, beklentilerinizi anlamaya çalışırlar sonra sizin anlamanızı sağlayıp düşünce sisteminizi kontrol etmeyi yönetmeyi öğretirler, bu birkaç yıl sürebilir.
    1 ...
  47. iyi hissettiren şeyler

    68.
  48. mutlu olma yöntemleri

    5.
  49. Tek yöntem var o da ‘kabul etmek’ Benim Tecrübelerime göre.

    En başta doğduğun coğrafyayı,
    Sahip olduğun bedeni,
    Becerilerini,
    Aileni,
    Fıtratını,
    Değiştiremeyeceğin şeyler olduğunu,
    Her şeyin seninle ilgisi olmadığını,
    Değiştirmeye gücünün yetmediği her şeyi kabul etmek.
    Bu da böyle bir durum, bu da böyle bir insan diye kabul etmek.
    Kabul ederken de kin gütmeyeceksin yalnız, öfke duymayacaksın.

    Bu kadar olabiliyorum, bu kadarına gücüm yetiyor deyip olandan keyif alabilmek güçlü ve kolay mutlu olabilen karakter göstergesidir kesinlikle.
    7 ...
  50. yanlış birini sevdiğini anlamak

    2.
  51. Hayatta hiç bir zaman Yanlış insan ya da yanlış zaman yoktur. Almamız gereken dersler vardır.
    Dersten geçene kadar yanlış insanlar ya da yanlış zamanlar eteğimizi bırakmaz.
    3 ...
  52. kimsenin uludağ sözlük ten haberinin olmaması

    9.
  53. Burası herhangi bir konuda iddası olmayan insanların toplanma yeri gibi olduğundandır.
    Düşüncelerimizi,
    Hayallerimizi,
    Hayal kırıklıklarımızı,
    Aldanmalarımızı,
    Pişmanlıklarımızı,
    Üzüntülerimizi,
    Çok nadir de olsa bilgilerimizi birileriyle en çok da yazarak kendimizle paylaştığımız bir yer gibi olduğundandır.
    6 ...
  54. akplilerin görüp bizim göremediğimiz şey ne

    3.
  55. Başörtüsü.
    Başörtüsü yüzünden gençliğinde aşağılanan, okuyamayanlar var çevremde, öyle bir travma olmuş ki zamanında, bir kısmının neredeyse torunu olacak hala içlerinde ukte olarak kalmış. Şimdi kızlarının başörtüsü ile okuyup kariyer yapabilmelerini akpye bağlıyorlar. Baştan giderse o günlere dönüleceğinden korkuyorlar.
    Tek gerekçeleri bu.
    3 ...
  56. gerçeklik algısını kaybetmek

    19.
  57. Festinger’in bilişsel çelişki kuramına çalışırken uyguladığı bir deneyden çıkardığı sonuca göre ‘maddi ya da manevi emeğimizin karşılığını alamamak gerçeklik algımızı kaybetmemize neden oluyor.’
    Deneyi merak edenler için https://youtu.be/m_WVMSWI4kM

    yaşama motivasyonunu kaybetmemek için savunma mekanizması oluşturuyor demekki zihin. Gerçeklik algısını kaybetmese aklını kaybedecek belki!
    içimizde gerçeklik algısını kaybetmemiş kaldı mı?
    3 ...
  58. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük