Roma pagan dininde tarım ve hasat tanrısıdır. Aynı zamanda adalet ve hakkaniyeti temsil ettiği düşünülür, astrolojide bereketli yıllarla ilişkilendirilir. Yunan pantheonundaki cronus ile eş değer tutulur. Yunan pantheonuna ise Babil'den geçmiştir. Babil'deki adı ise Ninip'tir.
Satürn'ün karısı Ops, çocukları ise Ceres, Jüpiter, Veritas, Juno, Pluton ve Neptün'dür.Cumartesi adının Latince kökeni, "dies saturmi" olup ingilizce bilindiği şekilde "saturday" olup, Satün'nün günü olarak belirlenmiştir.
din ile bilimikarıştıranlar, sapla samanı karıştırır. Aristotales neden baldıran zehiri içti? Galileao neden yargılandı? Hallac-ı mansur neden derisi yüzülerek öldürüldü? iskenderiyeli Hypathia neden recmedildi? Alayınız aynı yobazlarsınız, bir gram değişmeyen zihniyetsiniz de ondan. Arif olan anlar anasını satim.....
Ne Darwini yaa, ne kadar cahilsiniz, darwin i kalmış, azıcık okuyun be cahiller. Sonm 15 yılda yapılan çalışmalrdan ne kadar habersizsiniz. Darwin eskilerden bir adam, ibn-i sina hesabı. ibn-i sina mikroskop yokken bakterieri kuramlamıştı. Sonra ne oldu? Bakteri varmış. Darwin de kuramcıydı, üstelik sıkı bir hristiyandı. Bugün bu teori artık ispatlanmış. Bakteriye kabul, insana haşa olmaz değil mi? Bu ne kibir, bu ne büyüklük kompğleksi, ey insan evladı, bu gezegeni sen yaratmadın, sen bu evrenin ilahı değilsin, sadece bir parçasısın...
(bkz: Kelly's Heroes) (1970) Yöntmen: Brian G. Hutton Başrollerde: Clint Eastwood, Telly Savalas ve Don Rickles. Bu film kült bir savaş-komedi olup, (bkz: three kings) (1999) filmine külleyen ilham vermiş, (bkz: Saving Private Ryan) (1998) filmindeki çan kulesi-sniper ve kasaba içi çarpışma çekimlerine (tiger tank konsepti de dikkat çekiciydi) çok belirgin bir örnek teşkil etmiştir.
kafa yapan mantarlardan yemeye kalkan şirinlere, gargamelin kedisi azman mantar muaynesi yapar, sonra da toplum huzurunu bozduğu için ceza yazardı. Köyün bakkalı mantarları aleni dizmiş ve 24 yaşından ufak şirinlerin aklını çelmiş diye kapatma cezası alırdı.
(bkz: #11070706) entry ile beni bende almıştır, Bu dünyada her türlü kadını ve erkeği beğenecek bir diğeri olduğunu ipat etmiştir. Tercihler, zevkler ve renkler gerçekten göreceliymiş anlıyorum.... Bu yorum karşısında yorumsuz kaldım dostum... * huşuuu...
Şu komünizm nedir? Önce şunu bir açıklasanız da, neye karşı olduğunuz hele bir anlaşılsa? Komünizm nedir size göre? Gerçekten, bu mücadele timi neye karşıdır?
Din adına vicdanlara kilit vurmak isteyenlerin, örümcek zihniyeti sindiremeyenlere taktığı lakaptır. Halbuki, imanı sorgulamak kula düşmez. Bu durumda, bir insanın içindeki inancını bilip-bilmeden; kula iftira atarak din düşmanı yaftası yapıştırmak, müfteri olmaktır. Hal bu iken, kimin imanlı kimin imansız olduğuna dair hüküm vermeye kalkanların, Allah'ın tasarrufunda olan bir yetkiye soyundukları, kendilerini yaradana ortak koştukları görülmektedir. "Allah'a ortak koşan kimse yanlış bir inanç uydurup büyük günah işlemiş olur" (Nisâ, 4/48)
Şimdi sorarım bre gafiller, bu sözlükte yazan insanların din düşmanı olduğuna siz mi kanisiniz? Nerden bilebilirsiniz, siz sadece bir insan evladısınız. Tövbe etmenizi ve bir daha kul hakkına dil uzatıp, kendinizi yaradana ortak koşmamanızı tavsiye ederim.
ittihatçı ve masondu. Zengin bir tüccardı. Anası çerkez babası Urfalı idi (rivayet akkoyunlu aşireti olduğu yönündedir). ittihat ve terakki cemiyeti dışında teşkilatı mahsusanın da önemli bir ismiydi. Hiç evlenmedi, Rum bir kadınla uzun yıllar metres hayatı yaşamıştır.
Teşkilatta iki Kemal olması sebeiyle lakabı kara Kemal olmuştur. Diğeri ise dönemin sarı Kemal'i yani Mustafa kemal'dir. Kara Kemal, Atatürk'ün samsun'a yolculuk ettiği Bandırma vapurunun kira parasını ödeyen kişidir. 1900'lerin başında, istanbul'da azınlıllardan satın aldığı ticarethaneleri, aklına güvendiği cevval türklere devretmekte ve sermayenin Türklerin eline geçmesi gibi bir amaca hizmet etmekteydi.
ismet inönü ile yıldızları hiç barışmadı, izmir suikastinde adının geçmesinde inönü'nün parmağı olduğunu iddia ederler. Bir başka iddia ise, tahta bir levhadan ibaret mezarının yıllar sonra Celal Bayar'ın mermer bir kabristan şeklinde yaptırdığı yönündedir.
Zamanın Posta nazırı Talat (paşa) ile arası çok sıkıydı, zaten KAra Kemal, Abdülhamt döneminde sarayın telgraf müdürü olan zatın oğluydu. Bu telgraf müdürü olan zatın erkek kardeşi ise garip bir tesadüf, Necip Fazıl Kısakürek'in babasıdır. Yani Kara Kemal ve Necip Fazıl, öz be öz kuzendir.
ittihatçıların hemen hemen hepsi masondu, neden mi?
1) Abdulhamid'in kardeşi masondu
2) Bu sebeple inzibatların basmadığı tek sivil topluk kuruluşu mason locaları idi
3) Bu boşluğu fark eden muhalif jön türk örgütlenmesi, mason localarında yuvalanmıştır.
4) Bu sebeple ittihat ve terakki ritüelleri mason ritüelleriyle benzerlik arz eder.
5) Bu durum masonluğa sadakat anlamına gelmez, aslolan memleketti, localar sadece bir araçtı.
Bu mantıkla bakılırsa, Atatürk'ün zamanında mason localarındaki örgütlenmeye dahil olmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.
not: ABD kurucuları da masondu, bu sebeple onlar da milli marş esnasında ellerini kalbine koyarak selam durmaktadır. ittihatihatçılarda da bu gelenek olması doğaldır.
Nasyonel sosyalist işçi partisi de halk tarafından seçilmiş ve demokrasi ile iktidara gelmişti. Almanların büyük çoğunluğu da bu partiye oy vermiş, nazi olmayanların sayısı "neyse ki az sayıda idi yoksa hiç çekilmezlerdi". Kendilerine demokrat diyenlerin nazilerden üstün olduğu düşüncesi olduğu sürece "biricik" naziler yaftalanmıştır. Sonra bu meseleyi çözen naziler herkezi ortadan kaldırmış ve mutlu mesut bir devlet tesis etmiştir.
Bir müslüman nasıl allaha inanmakta, atesistlerin cehennemlik olduğunu düşünmekte ise, bir ataist de tanrı varlığını red edebilir ve din kitaplarının yalan olduğunu düşünebilir. Bu bir hakaret değildir, inançsızlıktır. inanmak haksa, inançsızlık da haktır. Tanrı birdir demek hakaret değilse, tanrı yoktur demek de hakaret değildir. Dinler doğruyu söyler demek hakaret değilse, dinler yalandır demek de hakaret değildir.
Mesele, zorla başkasına din empoze etmektir. Baruter kimseye zorla ataist ol dememiştir. Fikrini beyan etmiştir. Baskı yok, zorlama yok. Namaz kılmadı diye kimse kırbaçlanmamıştır, kimse evlilik dışı ilişkiye girdi diye taşlanmamamıştır. Kimse dünya yuvarlak dediği için engizisyonda yargılanmamaıştır. Adam sadece kendi inancını ifade etmiştir. Buna tahammül edemiyorsanız gün gelir size gavur ezan okumayı yasaklar, kelimeyi şahadet getirene zulmeder.
Baruter'e küferenin, cahiliye dönemindeki allahsızlardan farkı yoktur. Herkezin dini kendinedir.
Polislerin askerden muaf tutularak ayrıcalıklı sınıf olduğu, tarikatçıların devletten ihale kaparak ayrıcalıklı zümre olduğu Türkiye'de, başına örtenler de yakında ayrıcalıklı öğrenci olacaktır.
Bilmek ezberlemek değildir. Bilmek okuduğunu gerçekten anlamaktır; böyle ise pek çok kişi istiklal marşını bilmez; hem de tek satırını dahi bilmez; sadece anlamsızca ezberler, tıpkı kuranı anlamadan ezberleyen insanlar gibi yani...
Jugen Haberma'ın "Küreselleşme ve Milli Devletin Akibeti" kitap çevirmeni. Adam hangi yüzyılda yaşıyor anlayamadım, öyle bir tercüme yapmış ki sanırsınız 1930'larda yaşamış. Yahu bu ne Osmanlı merakıdır anlayamadım. Kitabı eski dilde yazacam diye yırtınmış durmuş. Kitapta post-modernite, cep telefonları vs anlatılırken amcam hala "birinci cihan harbi, inkişaf" gibi terminolojilerde kalmış.