günümüz iktidarının vahim bir özeti olan 1980 yapımı aziz nesin&kemal sunal filmine hak ettiği değeri vermek için oluşturulan bir twitter hashtag'idir.
her zaman kıymetli olan filme hak ettiği değeri vermektir.
arkadaş adam 1961 yılında bugünü yazmış. üstelik filmi izlerseniz tam da o dini kullanma olayını anlatıyor, iç yüzünüzü gösteriyor. neden korkuyorsunuz filmin dikkat çekip izlenmesinden?
o ölü adamlar bu filmi yıllar sonra da olsa insanlar izleyip aydınlansın diye yazıp çektiler.
celal ve ceren'e sırf geyik olsun diye 1 puan veren 30 bin kişi devreye girerse medyada bile yer alacak harekettir. böyle ciddi bir mevzuda da herkes oy vermeli.
aziz nesin'in 1961 yılında yazdığı, kemal sunal'ın 1980'de oynadığı bu başyapıtı zirveye taşımaktır. filme hak ettiği değeri vermektir. günümüz iktidarının birebir kopyası gibi olan bu müthiş eserin dikkat çekmesini ve herkesin izlemesini sağlayacak bir hareket olur.
kanal 7'de stv'de falan her gün kemal sunal filmi vardır ama bu film gösterilmez *. çünkü aziz nesin'den ve kemal sunal'dan korkuyorlar aslında, zübüklerin gerçek yüzünü görmemizi engellemeye çalışıyorlar. hem kemal abimizin hem de aziz abimizin kemiklerini sızlatıyorlar.
filme 1 puan verecek olanlar da çıkacaktır elbet ama onlar hayatlarında ilk kez kemal sunal'ı karşılarına almış olacaklar. olsun siz ayrılın biz kemal abimize de aziz abimize de sahip çıkıyoruz.
not: imdb üyeliği olmayanlar sign in bölümüne tıklayıp facebook'la giriş yaparak oy kullanabilirler. oy vermenize rağmen oy sayısının değişmemesine aldanmayın bi süre sonra birden artıyor*.
not: yukardaki hashtag ile twitter'da yazmak çok önemli, oy veren herkes bunu yapmalı. unutmayın gezi parkı direnişi için ordan örgütlenildi, ve orayı baş belası olarak niteleyen bir başbakanımız var. hashtaglerden bile korkuyorlar.
15 yılda 200'e yakın şarkı yapmış. ilk albümünden son albümüne doğru dinliyorum dünden beri. iki günde tüm şarkılarını dinledim. 200 şarkının 130-140 tanesi bana göre şaheser niteliğinde, türkiye'de her zaman hit olabilecek düzeyde. böyle muhteşem bir sanatçının ucuz milliyetçiliklerle harcanıp öldürülmesi çok acı. sadece 15 yılda bu kadar müthiş eserler vermesi, her gün yabancı müzik dinleyen beni şaşırtıyor doğrusu, türkiye'de onun gibi besteci ve yorumcu yok. yaşasaydı türkçe müzik çağ atlardı.
oylamaya katılmak isteyen uludağ sözlük yazarları bana pm yoluyla sevdikleri şarkıları söylerlerse inci'deki hesabımdan başlığı açan arkadaşa iletebilirim.
ahmet kaya'nın muhteşem bir sanat adamı olması sebebiyle* "keşke böyle yitip gitmeseydin, biraz daha dayansaydı kalbin be gözüm" formatlı bir yakınma cümlesidir.
ah ulan ahmet.. şimdi sen tamamen gittin ve bir daha olmayacak mısın...
"bir gün birileri nasılsa kürtçe bir tek şarkı söylemek isteyen bir adamın hiçbir ülkeyi bölmediğinin öyküsünü yazacak, ve bu öyküyü okuyanlar şarkı söyleyen insanlardan ve şarkılardan korkulmaması gerektiğini anlayacaklardır. ben klasik bir kadere teslim olmak istemiyorum, ve öldükten sonra değil şimdi anlaşılmak istiyorum.."
hoşlandığınız kızın sizinle birlikte olmak istemediğini gecenin bir yarısı anlıyorsanız, tek teselliyi onun sesinde bulursunuz..
"sen bir suydun sen bir ilaçtın
hoşçakal iki gözüm, hoşçakal
hoşçakal canımın içi, hoşçakal"
hiç kimse bana siyasetle gelmesin. ulan yüreğimin bam teline öyle bir dokunuyor ki adam. sanki "siktir et be oğlum, takma kafana" diyerek rakı tokuşturuyor şu an. ah be ahmet abi. ölsen de şu an yanımdasın biliyor musun..
artık gerçekleşemeyecek durumdur. eğer rahmetli yaşasaydı, kendisiyle karşılıklı iki saat rakı içmek için hayatımın beş senesini almalarına razıyım. beş sene az yaşayayım ama ahmet kaya sazıyla karşımda şarkı türkü söylerken ben rakımı yudumlayabileyim. belki öbür tarafta bir ziyafet çeker bize, belki de yusuf hayaloğlu'yla yeni besteler yapmışlardır..
ibrahim tatlıses, ahmet kaya'dan "yiyorsa türkiye'de kürtçe söyle" gibi bir ayar almasına karşın ahmet kaya'ya yıllarca dost görünmüştür. mgd gecesinde ahmet kaya kürtçe şarkı söylemek istediğini söyleyince onu çok iyi anlaması gereken ibo bırakın destek çıkıp yanında durmayı, selamını sabahını bile kesmiştir. ahmet kaya çatal bıçak ve fotomontajlarla sürgüne gönderilince "ben de bilirdim bodrum'da elimde viski bardağıyla ense yapmayı ama öyle bir adam olmadım, olmam da" demiştir. ve sürgüne dayanamayıp gencecik yaşında ölmüştür. ibo da ahmet kaya'yı linç eden serdar ortaç'la kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekecek kadar alçalmıştır. sonra bir de yüzsüz yüzsüz ahmet kaya'yı anmıştır programında. garibim kürtçe şarkı söyleme isteğini parislerde canıyla öderken ibo mafya kurup kadın vurdurup televizyonlardan milleti tehdit ederek imparatorluğunu kurmuştur. ancak 50 sene sonra ahmet kaya efsane şarkılarıyla ve adamlığıyla anılırken ibo'nun esamesi okunmayacaktır.
kısacası ahmet kaya adam gibi adamdır, diğerine adam demek bile iltifattır.
bundan tam 10 yıl önce pariste hayatını kaybeden sanatçı ahmet kaya, yokluğunun 10. yıldönümünde ve 53. yaş gününde yepyeni bir çalışmayla anılıyor.
bu çalışmanın yapımcılığını sanatçının kızı melis kaya ve eşi gülten kaya üstlendi.
gam (gültenahmetmelis) productıon tarafından yayımlanan bu çalışmadaki kurgu ve montaj, aylar süren bir çalışma ile yine kızı melis kaya ve eşi gülten kaya tarafından gerçekleştirildi.
1998 yılında ağırlıkla ege ve akdeniz kentlerinde gerçekleşen turnede yapılmış konser çekimlerinin yer aldığı dvd/cvd çalışmasında on sekiz şarkı, sanatçının türkiyede ve avrupada yaptığı konuşmalardan özel bölümler, özel hayatından ilk kez yayımlanan fotoğraflar, discografisi ve sürpriz trackler yer almaktadır.
ahmet kaya discografisinde ilk kez yer alacak olan bu çalışmanın en özel yanı, sanatçının yıllardır saklanan özel görüntülerinin ve sahne performansının sevenleriyle ilk kez paylaşılacak olmasının yanı sıra, medyada kendisi hakkında yer alan yalanlara, yanlışlara ve manipülasyonlara da kendi ağzından ilk kez cevap verecek olmasıdır.
1998 yılında gerçekleşen turne on iki ili kapsamaktadır.
sanatçının yıllardır özel tv kanallarında video kliplerinin yayımlanmıyor oluşuna, ahmet kayaya adı konmadan uygulanan örtülü sansüre ve ambargoya da bir cevap niteliği taşıyan bu çalışmanın süresi 88 dakikadır.
yapılan çalışmanın, bir sanatçının hikâyesinin de kısa bir özeti olduğunu belirten gülten kaya yıllardır ahmet kaya portresi ile ilgili yanlı, yanlış, ön yargılı ve manipülasyonla dolu bir imaj kazındı bazı zihinlere. biz bu çalışmada gerçek ahmet kayayı kendi ağzından sunuyoruz. ahmet kayanın aramızdan ayrılmasında payı olan herkese gecikmiş bir cevaptır bu. dedi.
ahmet kaya, 1999 yılında pariste yaptığı bir basın toplantısında ben, öldükten sonra değil, şimdi anlaşılmak istiyorum. demişti...
--spoiler--