20 Agustos 1926 Cuma gunu Istanbul Egrikapi'da dunyaya gelen Sefer Efendi'nin annesi Rumeli muhaciri, dedesi Emir Sultan sulalesindendir. Babasi ise Arnavut, Sadik Ramazan.
ikinci cihan harbinin getirdigi darlik ve zorluk yillarinda orta okul tahsilini birakmak zorunda kalan Sefer Efendi, cocuklugunda namaz surelerini Canfeda Hatun Camii'nde Ramazan'da imam efendi'den ogrenmistir.
1950 de askerlikten terhis olduktan sonra Fahreddin Efendiye intisab etmistir.
1984 yilinda Muzaffer Efendi'nin * vefat etmesiyle Seyhligi devralmis * ve 21 Subat 1999 Pazar gunu Beka Alemi'ne goc etmistir..
Kudüs, Bağdat, Şam ve Kahire gibi şehirlerde yaptığı tasavvuf sohbetlerini Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, ingiltere, Hollanda, Belçika ve Fransa'da da yapması ve tarîkat âyinlerinden örnekler sergilemesi için kültür-sanat festivalleri düzenleyen resmî ve özel kuruluşlardan davetler aldı. 1970'li yılların sonlarından itibaren müridleriyle birlikte bu davetlere katıldı. Bu ülkelerde yaptığı tasavvuf sohbetlerinin dinleyiciler üzerinde bıraktığı tesir kendi yurttaşları üzerindeki tesir kadar müsbet oldu. Bunda heybetli ve etkileyici bir görünüşe sahip olmasının yanında islamiyet'e ilgi duyan, herkese aşk ile hizmeti görev bilen bir âşık olmasının büyük payı vardır. Nitekim kendisi Yunus Emre tarzında yazdığı şiirlerinde kullandığı "Aşkî" mahlası ile bunu ifâde etmek istemiştir.
istanbul trafiği, saçma kalabalıklar, keşmekeş izmit merkezi ve benzerleri etrafında oldukça varken değirmendere kendini soyutlamıştır bu çevreden. gidilip görülesi, yaşanılası yerdir.
az kişi tarafından bilinen şarkıcalardan biridir. istanbul'a konser için gelmişti. Breaking Bad dizisinin bir bölümünde bu abinin şarkısı çalınmıştır. Sıklıkla albüm çıkarır. Takip edilesi, dinlenesi nadir müzisyenlerdendir.
dünyanın en sağlam ve eski olmasına rağmen hala yaşayan gruplarından biridir. Adios Tour kapsamında 2014 yılını dünya turneleriyle geçirmekteler. Son olarak Küba'da bir evde buluşacaklar orada şarkılarını söyleyip müzik aletlerini bırakıp o evden öyle çıkacaklar. Adios Tour kapsamında Ankara ve istanbul'da da konser verdiler.
24 ekim cuma akşamı istanbul wolksvagen arena'da (bkz: buena vista social club) ile konser veren yaşayan diva. 1930 doğumlu olmasına rağmen sesi kusursuzdu. zor yürümesine rağmen hala oynayabilmesi ayrı bir şaşkınlık yarattı.
genç yazar (bkz: ece irem dinç)'in ilk kitabı. kitap için (bkz: murat uyurkulak) : "Bu kitabı şık bir şapka gibi başınızda taşımak isteyeceksiniz. Ama ne yazık ki size çok daha fazlasını yapacak..." demiş. Sonuna kadar katılıyorum.
tüm avrupa'da öyledir ki özellikle fransa'da; bir ülkenin gelişmişliğini en güzel kaldırım yüksekliklerinden anlarsınız. kaldırımın yüksekliği ile o ülkenin gelişmişliği ters orantılıdır çünkü.
1999 gölcük depreminin sabahı heykelleri ve heykel sempozyumu ile ünlü değirmendere'nin sahilini komple denize yutmasının şokunu izlerken iki amca'nın konuşması aynen şu şekildeydi hiç unutmam:
- bak bak komple gitmiş çay bahçeleri denize vah vah.
- gider tabi.
- aa balıklara bak buraya kadar getirmiş deniz.
- bu ne ki ahh ahh.
- her 100 yılda olurmuş bize denk geldi bu da.
- hadi canım ne 100 yılı? diktiler putları deprem oldu işte.
modadır artık. mevlana denir şems denir muhammed bile denir. zor mu gelir acaba hazreti koyupta zaten yüce olan isimlerini süslendirmek, daha da yüceltmek?
ene'l hakk derken "ben hakkım, hakkını savunduğum şeyin gerçek olduğunu gördüm" demek istediğini ölmeden de söylemiştir. hatta öldürülmeden önce "ben allah'ım diyorsun, sözünü geri al da affedelim" demişler de "ben öyle bir şey demedim, onu kim dediyse o geri alsın" demiştir lakin öldürülmekten kurtulamamıştır. en anlaşılır sade türkçe ile asıl anlamı: ben allah değilim ama allah benim'dir. allah olabilir benden ayrı ama ben allahtan olamam gayrı da olabilir.
iş sebebi ile anneanne'de kalınan bir gün işe gitmeden önce yemek yerken aile hakkında bilgiler veren anneanne:
a- aman zor be çocuğum bak teyzenler uğraşıyor çocuklarla.
v- öyle tabi.
a- önceden okul masrafıydı falan şimdi artıyor iyce baksana.
v- öyle tabi.
a- şimdi bide sağlık ocakları çıktı geçen ay yazdırmışlar zaten küçük kızı sağlık ocağına.
v- sağlık ocağı mı?
a- (kopan anneanne) aman anla işte kreşe.
v- anladım ben zaten. öyle tabi.