Daha sonra gözaltında kaybedilen insanları düşündüm.
Asit çukurlarına atılan insanları düşündüm.
90'larda Jitem tarafından katledilen insanları düşündüm.
Köyleri yakılan, evlerinden edilen insanları düşündüm.
Sırf kaçakçı diye bombalanan insanları, çocukları düşündüm.
Çocuğunun parçalanmış bedenini tek bir poşede toplayan anneyi düşündüm.
O annenin çektiği acıyı düşündüm.
Biraz empati kurmak gerekiyor artık.
Evlatsız kalan anneler, babasız kalan çocuklar her iki tarafta da var.
iki halk da çok kayıp verdi, çok acılar çekti.
En büyük hain devletin kendisi ve AKP iken, sırf HDP'ye oy verdi diye vatan haini ilan etmemek lazım insanları.
Kastamonuluyum, türküm, daha önceleri CHP'ye vermiştim ama bu sefer HDP'ye verdim.
Sadece bir umut diye verdim. Belki bu sefer barış sağlanır diye verdim.
Kalıcı barışa bu kadar yakınken, tarihi bir fırsat ele geçmişken bunu berbat etmemek lazım.
Umarım bu fırsat iyi değerlendirilir, umarım pişman olmam, olmayız.
Pişman olursam da bir sonraki seçim başka birine veririm bu kadar basit.
Toplamda 4 ya da 5 sefer izlediğim, hala daha sıkılmadan izleyebileceğim, harika müzikleri olan üstat Fatih Akın'ın filmi. Fatih Akın filmin ufak bir sahnesinde Romanya'lı bir gümrük memurunu oynamaktadır.
Askerlik vesilesiyle/yüzünden 2012 Mayıs - 2012 Eylül arası içinde yaşadığım Ankara ilçesi.
Ankara nispeten güzel bir yer ama Mamak herhalde en pis yerlerindendir.
Ama lanet olsun yine de özlüyor insan *
acts of man, core of nature, roscoe, rulers ruling all things gibi çok hoş parçaları olan amerikalı/texas'lı müzik grubu.
istanbul'da Neil Young'ın alt grubu olarak çıktığı konserde, konser alanına Midlake son parçasını çaldığı esnada girip kahrolmuştum.
Benimdir. Hatta daha da ileri gidecek olursam ehliyetim de yok.
Geçen sene abimle beraber krediye girip babama hediye araba almıştık.
Ruhsat benim üzerime kayıtlıydı ve ehliyeti olmayıp ruhsatı ve arabası olan nadir insanlardandım.
Çok güzel bir haftaydı sözlük. O egzozun çıkardığı ses...
2013 Eylül'ünden beri beklediğim, son bir haftada iki haneli rakamlara düştüğüm sıradır (sıraydı)
Gel gör ki ha yazar oldum, ha olacağım derken dün gelen mesajla yazarlığımın onaylanmadığını ve
entry'lerimin silindiğini farkettim. En başa döndük.
Üniversite dönemi çok sık oynadığım, oynaması aşırı keyifli oyun.
Çalıştığım yerde de olduğu için öğle aralarında ve iş çıkışlarında da arada oynuyorum.
Aşırı iddialı değilim ama Kadıköy civarında rakip varsa oynamak isterim.
Hatta mümkün olursa turnuva bile yapılabilir.
Uzun yıllar metal dinlemiş ve hali hazırda metal dinleyen biri olarak kısmen katıldığım önermedir.
Sonuçta kuru gürültüden başka bir şey olmayan, kaliteden, melodiden, sanatsallıktan uzak birçok black & death metal grubu var.
Yere tüküren, burnunu karıştıran, herkesin içinde taşaklarını kaşıyan, sağa sola yatıran, milletin karısına kızına laf atan, sokağın sonuna kadar yoldan geçen kızların götüne bakan, deodorant parfüm nedir bilmeyen hanzolar düşünüldüğünde olmayan iticiliktir.
Aksanları, gramer yapısı, yazım ve fonetik kurallarıyla sistematik bir bütünlük oluşturan latin kökenli dil.
Yazması ve okuması nispeten kolay öğrenilebilir olsa da konuşması ve anlaması bence zordur.
Fransızcanın karizması nazal ses, gırtlaktan çıkartılan r harfi ve sık kullanılan ''ö,ü,ş, j'' seslerindedir.
96'dan beri sınırları içerisinde yaşadığım ilçedir. insanlarının genelde muhafazakar-milliyetçi yapısı vardır.
Lokasyon ve çeşitli toplu taşıma araçlarına yakın olması en büyük avantajıdır.
Beşiktaş, Kabataş ve Eyüp'e motorlar, Eminönü'de vapur, Altunizade'den metrobüs bağlantısı, Marmaray, Kadıköy'e dolmuş ve otobüsle 10-15 dk içerisinde ulaşılması...
Netice bir Kadıköy değildir. Üsküdar'ın en güzel yanı Kadıköy'e yakın olmasıdır.
Başlığının varlığına şaşırıp sevindiğim, protest italyan sol müzik grubudur.
italyan gençleri arasında sevilir. Bizdeki muadili belki grup yorum olabilir.
5-6 ayda bir türkiye'ye gelip istanbul, ankara ve izmir'de konserler veren ukraynalı piyanist.
Piyano çalarken ağzından sigarası eksik olmaz. Bir dahaki konserde kapalı alanda sigara içiliyor diye şikayet edeceğim. https://www.youtube.com/watch?v=n9XnzDiSAZk
Avustralyalı meşhur piyanist David Helfgott'ın hayatının anlatıldığı Geoffrey Rush'ın başrolde oynadığı muazzam filmdir.
Filmde David Helfgott'ın küçüklükten beri üzerinde olan baba baskısı ve hem babasından hem de çok fazla piyano çalışmaktan dolayı yaşadığı zihinsel bozukluk işlenir.
David Helfgott'un zihinsel bozuklukları devam etse de konser vermeye devam etmektedir.
Hatta 23 Kasım'da istanbul'da 70 kişilik Rachmaninov orkestrasıyla konser verecektir; http://www.biletix.com/etkinlik/SLOZ2/TURKIYE/tr