konuyla ilgili daha önce başlık açılmış olabilir. aradım bulamadım varsa affedin lan.
Bakın güzel kardeşim bu böyle olmaz. Sana sesleniyorum beni iyi dinle.
bir kaç sene evvel reisiniz " her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum" dedikten sonra milliyetçilere ( ırkçılara zaten evvelden beri küfür ettiniz ) küfür edip, malum dizi ( diriliş ertuğrul ) ve rüzgar başka yerden esmeye başladıktan sonra elinde kılıçla televizyon karşısına geçip arabasının camına " IYI " yazdırıp, baş parmağına zihgir ( zaten baş parmağa takılır ) takan andaval !
Yeni mi aklınıza geldi türk olduğunuz ?
Ne gariptir ki bunlarla " kandırıldık affedin " diyen kişiye inananlar aynı tavanın balıkları.
islamiyet öncesi tük tarihi hakkında bir bok bilmeyen, tarih bilgisi seyrettiği diziyle eş değer sonradan olma türk !
siz, bu günlerde ayıla bayıla çıkartmasını yapıştırdığınız tamgaları ( orhun abc'si ) seneler evvel insanlar yazdığı zaman onlara saldırdınız.
başındaki çobana göre hareket eden fikir fukaraları.
daha dünkü bok gelmiş bana burada şanlı türk tarihi bilmem ne atıp tutuyor. lan gavat sana mı kaldı şanlı türk tarihinden bahsetmek ? sinirlendirdi beni hergele.
sen türk değildin müslümandın hani ???
ırkların bir önemi yoktu din en büyük çatıydı ??
şimdi mi aklına geldi sentez yapmak ?
don lastiği gibi nereye çeksen oraya gelen bir toplum olabilir mi amk ya ? oluyor işte.
mümkünse orada burada kendinizi türk diye tanıtmayın.
neymiş tayyip erdoğan kahtaniymiş ? bir metaforlar bir benzetmeler aman allahım. yok onun telefonu aslında asasıymış yok bilmem ne ? eskinden yolsuzluk çok oluyormuş şimdi olmuyormuş.
"Hadiste yöneticilik özelliğine eklenmiş olan değnek ise bir metafor olarak cep telefonuna işaret edilmiş olabilir. Zira 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı kısa bir konuşma bütün Türkiye’yi sokaklara dökmüş darbeciler karşılarında kararlı ve ölümden korkmayan vatansever bir milleti görmüştür."
ülkemizde korku türünde çekilen uzun metrajlı filmlerdir. türkiye deki korku filmi sektörüde denebilir. fakat zaten sinema denen olgu bir sektör olduğu için korku-dram-komedi vs diye ayırmaya gerek görmedim.
konumuza yavaştan giriş yapıyoruz. türkiye dizi ( tv series ) ihracatı konusunda abd'den sonra dünyada 2. sıradadır. kreatif ekonomideki en önemli kalemlerden olan dizi - sinema sektöründeki bu olumlu ilerleme kesinlikle göz ardı edilemez. türkiye için inanılmaz başarılı bir durum. ortadoğuya, balkanlara, uzak doğuya, avrupaya ihraç edilen dizilerin beğenilmesi durumu dizi ihracatını sürdürülebilir hale getirmiştir ve yeni yapılan dizilerin önünü açmıştır.
Dizilerdeki ihracat sayısını ne yazık ki sinemada göremesek de yapılan bazı dram türündeki filmler çeşitli sinema ödüllerine layık görülmüş ülke içinde oldukça beğenilerek yüksek hasılat elde etmiştir.
Bu kadar güzel bu kadar başarılı ve olumlu işlerin olmasına rağmen bir tür var ki o kadar sene içerisinde 1 adım ileri gidememiştir.
Korku türü.
21. yy dan (2000'li yıllar ) önce yapılan korku filmlerini saymıyorum bile. Onlar gayet masumca denenmiş filmlerdi.
2000 li yıllardan sonra korku filmi sayısında artış oldu. kalite ise ne yazık ki sayı artışıyla doğru orantıda değildi. 2004 yılında büyü adlı filmle başladı serüven. 2 yıl sonra dabbeile devam etti.
Örnek verdiğim filmlerdeki ögelere bakılırsa biri " cin " diğeri " kıyamet ". Bu iki filmden sonra sürekli bir şekilde din temalı korku filmleri çıkmaya başladı. Sinemada ilgi görmemesine rağmen nedendir bilinmez yapımcılar sürekli bu tarzda filmler yaptılar.
Özellikle 2010 yılından sonra olayın boku iyice çıktı. Yapılan hemen her korku filmi ( belki 1 tane istisna olabilir ) din temalıydı.
Akla çeşitli sorular geliyor. Neden sürekli aynı konulu filmler yapılıyor ? Filmlerde anlatılanların dinde yeri var mı ? varsa bu kadar korkunç olabilir mi ? ya gerçekse ? neden dinde yeri olmayan şeyler insanların gözüne böylesine sokuluyor ? insanlar dinden korkuyor mu ?
yukarıdaki linkte bir liste var.korku filmlerini senelerine ve ögelerine göre listelemişler.
Senaristler tembel mi ? Yönetmenler tembel mi ? yapımcılar salak mı ? Bu üç sorunun cevabı " evet " ise ortada çok büyük bir sorun var demektir. eğer " hayır " ise ortada daha da büyük bir sorun var demektir. yani işin içinde başka bir iş var demektir.
şu ülkede senelerdir the last house on the left gibi bir tane film yapılamadı. varsa yoksa cin şeytan bilmem ne dabbe dübbe.
Neyse. Sonuç olarak film ve dizi sektöründeki olumlu şeylerin yanı sıra yukarıda bahsettiğim gibi "saçmalığına" anlam veremediğim bu tür işler de yapılıyor.
Uzun bir süre din temalı korku filmi yapılmaması dileğiyle.
bundan seneeeleer seneler evvel tarihte sıranın 6 mayıs 1927 ye geldiği gün istanbul radyosu ilk yayınına Sirkeci'deki Büyük Postane binasının bodrum katında başladı. O zaman başlayan radyoculuk serüveni zaman içerisinde türlü türlü badireler atlattı. En samimi iletişim aracı olan radyo, ilerleyen teknoloji yüzünden insanların hayatından yavaş yavaş çıkıyor ne yazık ki.
sabah-akşam trafikte olan biz radyo dinleyicilerini yalnız bırakmayan emekçi radyo yayıncılarının 6 mayıs ulusal radyo günü kutlu olsun.
bazı internet sitelerinde gözünüze gözünüze gelen reklam kutucuklarıdır. tabi kutucuk var kutucuk var hepsi birbiriyle aynı değil. bazen insanı sinirlendirir bunlar. ama yine de reklam veren için kullanışlıdır.
sonunda birileri ( thd) eyleme dökmüş allah razı olsun. belki aranızda ömründe elektrik faturası ödemeyen arkadaşlar var ama bu ödemeyeceğiniz anlamına gelmez. dünyanın en saçma faturalarından biridir.
ankara'da bulunan ve konuya duyarlı olan yazar arkadaşlar lütfen harekete geçip bu "sömürüye dur" hareketine destekte bulunsunlar.
bugüne kadar vergilere laf etmeyen sömürülmeye bağımlı olmuş halkımız acaba bu olaya nasıl tepki verecek merak konusu.
Türk Hava Yollarının yeni reklamı. reklamın kötüsü olur fakat bu gayet güzel. bruce wayne ' i oynatmak öyle kolay değil. bakın Ben Affleck demiyorum özellikle bruce wayne dedim anlayana.
1959 doğumlu bir ultramaraton sporcusu hanımefendidir. 1989 yılında avrasya maratonuna katıldı ve 1. oldu. o günden sonra hayatı değişen bakiye duran, kadınlar kategorisinde gösterdiği başarılardan dolayı yunanistan ve almanya'dan maratonlarda koşması için teklifler aldı.
günümüzde geçmişe dönük birçok başarısı bulunan bakiye duran' ın 2010 yılı basımlı '' cesaret yalnızdır '' adlı bir kitabı vardır.
aldığım duyumlara göre söz konusu kitab 2015 yılında halkbank ın kakılarıyla tekrar basılmış ve halkbank personeline yılbaşı hediyesi olarak dağıtılmıştır.
Dünya üzerindeki en fuzuli , en boş boğaz , en ahmak kişi olabilir. Sana ne lan diye cevap vermeniz hafif kaçar. Daha da abartın . Sivri zekalı aklınca dalga geçecek ya, havanın biraz bulutlu biraz kapalı olduğu günü fırsat bilip başlıyor boş konuşmaya göt lalesi. istersem gece takarım amk ben senin ayakkabına karışıyor muyum it ?
istanbul’da maksimum günlük toplu taşıma yolculuklarının gösterildiği yolculuk hareketleri incelendiğinde, 12.509.500 yolculuk olduğu görülmektedir. Toplam yolculuklar içerisinde %79,3’lük payı ile karayolu ulaşımının ağırlıklı olduğu gözlemlenmektedir. Karayolu ulaşımını %16,3’lük payı ile raylı sistemler %4,4’lük payı ile deniz ulaşımı takip etmektedir.
Kaynak: iBB 2014 faaliyet raporu
Yani istanbul'da günde 552.429 kişi denizyolu ulaşımını kullanmaktadır.
Gayesi para kazanmaya başladıktan sonra hava atmak için araba almak olan kişilerin fazla olduğu toplumda bu sonuçların çıkması gayet doğaldır.Fakat neredeyse her tarafı denizlerle çevrili olan istanbul'da denizyolu ulaşımının bu kadar az kullanılması trajikomiktir.
Not : Millete toplu taşıma kullanın deyip insanları toplu taşımaya tesvik edecek yatırım ve projeler yapmayan yetkililerin de ta amk.
Akbil olmasa kabataş - üsküdar 4 TL . Bunun adına soygun denir amk.
Tavsiye : Denizyolunu kullanın.
Düzeltme: Başlık '' istanbul'da Denizyolu Ulaşımı '' olacak.
Mr. White abimizin neden böyle bir ayar verdiğini anlamadığım olay. Öncesini bilemiyorum fakat diğer liselilerin verdiği tepkiye bakılırsa bebe haketmiş gibi görünüyor.
Samaras hükümetinde içişleri Bakanı olarak görev yapan eski gazeteci Argiris Dinopulos'un seçimlerde milletvekili olamayınca iş bulmak için internete ilan vermesidir.
Aşırı takdir ettiğim çağı yakalamış hatta geçmiş hadisedir. Türkiye'de eski bakan olacaksın internette iş arayacaksın aaa alem ne der ???
toplum içinde korna olarak adlandırılan şeye devletin klakson demesi. Yeter lan amk durumudur. Klakson çalmayın diye tabela mı olur lan ( ki küçücük yazılır )