yaşadığı ortamda , coğrafyada , iklimde var olan , bütünü olu$turan değerleri aleni olarak reddeden , varlığının yegane temelini olu$turan bu değerlerden rahatsızlık duyan birey.
rahatsızlık duyabilir.bu demokrasi nin gereği olarak yadsınmaması gerektiği bize öğretilen bir $ey dir.bu değerleri payla$mayabilir.bu da demokratik olarak doğal kar$ılanabilir.demokratik değerlere göre doğal olmayan , bu görü$ü payla$an , benimseyen insanlara hakaret etmektir.ele$tirebilirsin ama varlığımın ve senin de varlığının temeli olan değerlere hakaret edemezsin , etmemelisin.çünkü senin lugatına göre bu da demokrasinin gereğidir.i$te , demokrasi böyle bi $eydir.
ulusal sosyalizm** ile özdeşleştirilmemesi gerekir.Ülkücülerin hedefleri tek bayrak , tek dil , tek vatan dır. bu bayrağın altında yaşayan her türlü etnik azınlık , bu değerler etrafında birleşmişlerse , ülkücük ideolojisini benimseyenler için muteberdir.kafatasçı değildirler.öyle olsaydı , halihazırda yaşayan sarı kafalı , mavi gözlü , beyaz tenlilere karşı cephe almaları gerekirdi.* velhasıl iyidir.nasıl ki diğer tüm görüşler sahibine iyi ise ülkücülük te o kadar iyidir.*
müzik evrenseldir.dinlemek gerekir.adamların sağlam müzik yapması bir yorumdur.neye göre sağlam olduğu tartışılır.rap'e göre mi? klasik müziğe göre mi? sonuçta müzik müziktir.ve soad'ın asıl ve tek amacı , müzikten ziyade siyasi dir.amaç türkleri , tarihlerini , türklerin varlığını müzik yoluyla aşağılamak , kamuoyu yaratmaktır.tüm albümlerinde böyle olmadığı iddia edilse bile , çıkardığı tüm albümlerde bu mesajı vermiştir.bu zaten ermeni olmalarının gereğidir.hesapta amerikada yaşayan demokrasi aşıklarıdır.*
soad ermeni asıllı amerikalı dört kişilik bir heavy metal grubudur. Serj Tankian, Daron Malakian, Shavo Odadjian ve John Dolmayan dörtlüsünden oluşmuştur.
vücutta , kafa içinde bulunan organın kıvrımlarının fazlalığına göre ölçülen bir tür değer.tek ölçülebilirliği matematiksel biçimidir.matematiksel düşünce ve yargılama yeteneğine sahip olmayanları avutmak için duygusal zeka , müziksel zeka , görsel zeka , kılsal zeka gibi biçimleri olduğu söylenmiştir.matematiksel zeka dan * yoksun olan zaten zeka'nın kendisinden yoksun demektir.
Korkulacak bir şey yoktur.özenilecek bir şey de yoktur.** yani matematiksel "gerçel zeka yoksunluğudur.yoksunluk bana engel değildir.***
hafta sonu (bir gün bile olsa) tatilden sonra , pazartesi günleri yeniden işe başlamanın verdiği berbat psikolojidir.sanki her $eye yeniden ba$lamak gibi.hafta hiç bitmeyecek gibi.ilkokuldayken , okula gitmeyi istememek gibi bir sorunsaldır.en berbat yanı , görmeyi istemediğiniz her $eyin ve herkesin bir arada toplandığı yer olmasıdır.kurtulu$ yoktur.sürer gider.
sürekli roka yemekten bıkanların arada çeşni olsun diye yedikleridir.rus nanesi en kalitelisidir.yerli naneler hazımsızlık yapar.en doğrusu nane yememektir , hep hayaliyle yaşamaktır.*
dünyanın en zevkli dersidir.geçmek için mutlaka murat açıköğretim kurslarına gidilmesi gereken ders.* 7b çok kullanılmaz. 7a üzerine yoğunlaşılır.
çok katlı bir binada 3. katın toplam elektrik sarfiyatı ,odalara göre elektik sarfiyatı , bir odada bulunan ampullere göre elektrik sarfiyatı hesaplamak kafa karıştırıcı değildir. ya da , bir mamulün , mamul hale gelene kadar üretim aşamasındaki harcamalarının hesaplamaları (işçilik , boya , çivi , yarı mamul ...) ve depolanma maliyetleri ilk giren ilk çıkar , son giren ilk çıkar ortalama maliyet gibi hesaplamaları da çok zevkli ve çok kolaydır.iş o ki zevkini anlamak ve almak gerekir.eğer depolama hesaplamalarında yanlış yaparsan hangisinin ne zaman girip çıkacağını anlayamazsın.ve doğal olarak zarar eder , ettirirsin.dikkatli olmak lazımdır.
öğretim üyeleri , görevlileriyle , öğrenciler arasında geçen konuşmalardır.duyduğum ama doğruluğunu bilmediğim bir örneği aşağıdadır.
4 tıp öğrencisi final sınavını * kaçırır ve hoca'ya çok çalıştıklarını , sınava yetişemediklerini çünkü fakülteye gelirken yolda arcaın lastiğinin patladığını söylerler.Hoca anlayışlıdır ve mazeretlerini kabul eder.dördünü de sınava hemen alır.Ama her birini sıfın en uçtaki köşelerine oturtarak.
-arkadaşlar bu soruyu hepinizin çok ciddi olarak ve yalnızca kağıda yazarak yanıtlamanızı istiyorum.
+* tamam hocaam
-eveeet yazın : aracın hangi lastiği patladı? ***
-ahmet beg , şimdi ne yapacagaz
+aysel bi dakka , daha emir gelmedi
-horrnn..zzzz.forrşşş
+hah.tamam.geldi.damardan girecaz yine...hemen beyanat ver.
-ney diyacaaz?
+ulus devlet modeli asilmazsa catisma cikar
-hozaraaa...
+çok ses getirecaaz.
-beyanatı verdim.ama kimse fazla zicklemedi.bizi zickleyen yok başka bişeyler yapmamız lazım
+akşam arkadaşlara habar et bizde toplanalım.
-ehi ehi , tamam ne yapcaz?
+çi köfte yaparız.
ne kadar muhteşem olur.Ben de bir ultra aslan olarak can_ı gönülden diliyorum sivassporun şampiyon olmasını.* Bu kadar zamandır , hep istanbul takımlarının narh koyduğu şampiyonluk artık anadolu takımlarının olmalıdır.Trabzonspor da istanbul takımları gibidir.onun olması da iyi olabilir zaman zaman dense bile , sivasspor gibi , kayseri spor gibi , bursa spor gibi ne bileyim tüm diğer takımlardan biri şampiyon olursa lig'in tadına doyum olmaz.hele bi de avrupada deneyim kazanırlarsa alllaaaaahhhhh.....tadından yenmez bee.
çok zeki bir cins kuçu.evde bakılması çok çok zor.mutalaka bahçeli evde bakılacak.çok hareketli , oyunu çok sever , sahibine çok bağlıdır.adını aldığı altın renginden başka ,beyaz , krem rengi ve sarıya yakın renkleri de vardır.evde bakılıp , her gün dışarda gezdirilmediği zamanlarda depresyona girer.
Cok cok güzel bir gelişme.Devletin hazinesinden çıkacak parayla politika.Üstelik devlet hazinesine girmesi gereken para olması gerekirken.ben burada eşşek gibi çalışıp vergi vereyim , verdiğim vergiler orada harcansın , iyi , iyi ...iki kere zarar.Ama madem terör engellenecek , yoksulluk bir nebze giderilecek... olsun.Hatta sular da bedava olabilir.kirada oturanların kirasını devlet karşılar , iyi olur.isteyene araba verilebilir.her türlü özgürlük sağlanır.hatta isterlerse kuzey ıraka bağlanırlar.yetmezse kürt enstitüsü başkanı musa anterin dediği gibi "yok öyle yağma , biz federasyon falan istemiyoruz , ankarayı izmiri , istanbulu da istiyoruz , verimsiz topraklarda sıkışıp kalacak mıyız? " tamam o zaman.istanbulu , ankarayı , izmiri de verelim.Başka bir arzunuz? parisi falan da veriridik ama maalesef bizim değil.Belki ab ye girersek onu da verme şansı doğabilir.Şu fıkra geldi aklıma yeri burası olmasa bile , yeridir!
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüş. Cenazeleri dualarla, göz yaşlarıyla kaldırılmış. iki üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle, sonra bakmış zombi mombi değil, bayağı kanlı canlı... Cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar:
- Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün?
Anlatmış:
- Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer, rüşvet, haksızlık, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim.
- Eee, diğer iki arkadaş niye gelmedi?
- Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ "3.500 dolara olmaz mı, yap bir
indirim de ayağımız alışsın!" diye pazarlık ediyordu.
- Ya Diyarbakırlı?
- O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu
hamamda yıkanırken veya tuvalette çis paparken , yanda işeyenin pipisinin kendininkinden daha büyük olduğunu görmek.komplekse girmek.büyütücü hap kullanmak.haplar bi moka yaramamak.o hep küçük kalmak.
kafa kurcalayıcı entry.aslında her ne kadar dinozorların semavi din kitaplarında yer almayı$ı sorgulanmasa bile ,her türlü dogmatik öğretinin insan beynini ne hale getirebileceği ortadadır denilesi entry.Oysa , evrim teorisi doğruysa , bu yine de bir yaratıcının var olmadığını asla göstermez.eğer ya$am suda ba$layıp , amfibik olup , kanatlanıp... , çevreye uyum sağlayarak devam ettiyse bile : şu soru sorulamaz mı:yaşam suda nasıl başladı? mikroorganizmalar ise , mikroorganizmalar nasıl oldu? gibi....evet.bu nasıllar bizi yaratıcı gücün varlığına götürebilir.ve fakat evrim teorisi doğruysa da , bize yaratıcı güç tarafından gönderildiği iddia edilen kitaplar doğru değildir o zaman. ki evrim teorisiyle , yaradılışçıların çatışması da burada başlar.
her şeye rağmen , her türlü görüşü okumak , ve hatta karşısında olsan bile okutmak , tartışmak fikrimce doğrudur. bu konuda kısa bir anekdot ;
Voltaire ateist olduğu halde masasında daima bir incil bulunurmuş.Nedenini soranlara yanıtı şu olurmuş:iyi bir avukat , karşı tarafın görüşlerini daima göz önünde bulundurmalıdır.
karşı görüşler okunmalıdır.beyin gelişimi için inanılmaz bir fırsattır.eğer ateistsen kur'an okumalısın , inançlı isen evrim teorisini , ateizmi okumalısın.hegel , marx , incil , tevrat okumalısın.
beyin bütün organlar içindeki en değerli organ ise onu çalıştırıp geliştir.ona hep ağırlık çalıştırır ama koşu , yüzme yaptırmazsan beynin kas yapar.kas kafalı * olursun.elastiklik kazanmaz.**
yaradılı$ı gereği görünüm zaten böyledir.görünümde garipenecek durum yoktur.seksten bihaber * olması da garipsenecek durum değildir.ister yapar , ister osurur.kendi bileceği i$tir.
Siyasetin ve siyasetçilerin seçimler sonucu değişmesiyle vuku bulan hadise
-mahalle baskısı
-ananıda al git
-biz de sayın başkanla aynısını düşünüyoruz.