önce bir incil okunursa film daha anlaşılır bir hal alır, david lynch filmlerini sevenler sevebilir. bence 2 side gerçekten kötü anlamak için konu hakkında belli bir birikimin olması gerekir, lakin onca şeyden sonra verdiği mesaj saçmadır gerçekten değmez. ana fikri, kadının elmayı yedirmeye ikna etmesi yani şeytanlığa ve kötülüğe yatkınlığıdır. erkek kadını yarattı? iyi de neden? tanrısının idealinin kaburga kemiğinden...
sözler, duyguları sömürür ve hatta ticari amaçlıdır. enstrümantal müziklerde kısıtlayıcı sözler yoktur, kendi duygularınla şekillendirirsin. bazen sesle müziğin uyumu olur, benim için buradaki ses de bir nevi enstrümandır. kesinlikle asıl olan müziktir.
jedilardan ajunta pall gücün farklı bir tarafını keşfeder ve bunu yok olmuş gezegenleri tekrar yeşillendirmek ve ölenleri tekrar hayata döndürmek için kullanabileceğini düşünür ve bunu jedilarla paylaşır, lakin jedilar gücü kendi iradesine karşı kullanmanın tehlikeli olabileceğini söylerler. ve jedilar arasında görüş ayrılıkları oluşur, sonunda ajunta pall ve taraftarları sürgün edilir. karanlık jediların yani sithlerin doğuşu böyle olmuştur.
gücü kullanabilecek yetenekte olup kendi çıkarlarına kullanmayı tercih eden lordlardır. değişken dönemleri olmuştur. grup halinde hareket ettikleri zamanlar vardır, lakin güce olan tutkuları; grup halinde verimli olmalarını engellemiştir, jedilardan çok kendi aralarında mücadelelere girişmelerine sebep olmuştur. en son lord kaan bu düzende yenilikler yaparak kendi iç çatışmalarını önlemeye çalıştı ve tüm sithler eşittir felsefesi üzerine karanlığın kardelkiğini kurdu. karanlığın kardeşliği, jedi birliğinin kötü bir kopyasıydı ve sith felsefesinin tamamen saptığının göstergesiydi. o dönem lord hoth önderliğinde tüm jedilar kaanın kardeşliğiyle büyük bir savaş içine girmiştir. bane o sıra bir sith öğrencidir ama hocalarından çok, eski sith lordlarının yazıtlarıyla ilgileniyordur. sonunda darth revan ın yazıtları ona yol gösterir ve bane lord ünvanını reddederek karanlık kardeşliğin felsefesini de reddetmiş olur ve kendine eski sith lordlarının kullandığı darth ünvanını verir. darth bane kendi içlerinde yaşadıkları çatışmaları çözmedikçe jediları bitiremeyeceklerini anlamıştır ve "iki tane olmalı; ne az ne çok. biri gücü elinde tutacak, diğeri onu isteyecek" felsefesi ile tüm karanlığın kardeşliğini ve yüzlerce jedi ı yok etmiştir. sithlerin grup halinde hareketi, darth bane in 2 kuralını getirmesiyle son bulmuştur.
farklı dönemlerde yaşadıkları, gücün değişik alanlarında uzmanlaşmış oldukları için hangileri en güçlüdür tam emin değilim ve ayrıca görüş farklılıkları olacaktır ama benim için; darth bane: karanlığın kardeşliğini ve yüzlerce jedi ı yok etmiştir, ışınkılıcı düellosunda 6 jedi öldürmüştür. darth revan: nerdeyse cumhuriyeti yok etmişken ihanete uğramıştır. cumhuriyeti iç kargaşalarla değil askeri stratejileri ile yok etmeye yaklaşabilmiştir. onun gözlerine bakmak güce direk olarak bakmaktan farksızdı demiş bir jedi. darth plagueis: ölümü yenmişti ve kendi sevdiklerini hayatta tutmanın yolunu bulmuştu. darth sidious un diğer adıyla palpatine nin hocasıdır. darth sidious: nerdeyse jediların kökünü getirmiş ve jedi soykırımı yapmıştır. bu soykırımdan sadece yoda ve kenobi kurtulmuştur naga sadow: güç üstündeki hakimiyeti o kadar üstündür ki süper nova yaratarak herhangi bir gezegeni yok edebilecektir. marka ragnos: bedensel olarak değil ama ölümü yenebilen diğer bir sithdir. bir mezarın sınırları sithin kara lordunu tutamaz der. bedensel olarak yaşadığı dönemde hiçbir sith yerini almak için onu öldürememiş, hatta taht oyunlarına dahi cesaret edememişlerdir. belia darzu: sith simyageriydi. deri ve kemikten oluşan varlıkları metallerle birleştirerek kendine ordular kurmuştur. exar kun, freedon nadd: benim için top sith lordlardan diğer 2 sidir.
evet, vardır. dini inançları olmadığı için adalet anlayışını daha yüce bir varlığa teslim edip uygulanmasını beklemezler ve kendilerince uygularlar. var olabileceği tek yeri, inanmadığı cennet haline getirmek için çoğu kişiden daha ahlaklı, daha hassas davranırlar. hatta bu ahlak konusundaki hassasiyeti onu yıpratır.
emekli olmuştur kendisi. şampiyon karakterinin nasıl olması gerektiğini göstermiştir bize. kimbo slice ve fedor kıyaslamaları yapılmış ama kimbo slice ve fedor ismi yan yana kullanılmamalıdır, kimbo fedora gelene kadar elli ayrı mma dövüşçüsü karşısında diz çöker.
bazı insanlarda aileden gelen bir durum olup kronikleşmiş olabilir, bu tür insanlar hayatı boyunca haplar kullanmak zorundadır. depresyon, duygusal zekası* düşük olan insanlarda ortaya çıkar genelde. ayrıca yüksek iq ve düşük duygusal zekaya sahip kişiler kendileri için çok tehlikeli olur.
ali göreç ve mehmet sevinç in bir diyaloğunda; gelmiş geçmiş en büyük oyuncu konusunun göreceli olduğundan bahsetmişlerdi . bence de göreceli bir durum olmakla birlikte nadalın gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olduğunu düşünüyorum.
türkiye için nadal fanları; objektifdirler, ilk federeri görmüş ve onu sevmiş olup sonrasında nadalın daha yetenekli olduğunu düşünmüştür çoğu. federer fanları ise genelde fanatiktir, nadalın oyununa veya yeteneklerine pek aldırmaz kin kusarlar. kin kusma sebepleri ise head to headlerde federere karşı aşırı bir üstünlük kurmuş olup 8 grand slam finalinin 6 sını federerden almış olmasıdır. tenisi futbol izler gibi izleyen bazı fanlar 11 grand slam i şansla aldığını iddia ederler.
nadal, en genç kariyer slam yapan oyuncudur. kariyer golden slam yapabilen ise sadece 3 oyuncu vardır; bunların 2 si erkeklerden 1 si kadınlardandır.
kariyer golden slam yapabilen erkek oyuncular; rafael nadal ve andre agassidir. federerin en çok ulaşmak istediği zaferlerden biri kariyer golden slam dir.
kariyer golden slam yapmak için federer için çok büyük bir şans var londrada. zeminin çim olması, wimbledonı kazanarak oraya gidiyor olması kazanması için güçlü etkenler. lakin olimpiyatların 4 yılda bir yapılıyor olması ve her oyuncunun kariyerinin zirvesindeyken olimpiyatlara rast gelmesi bile şans gibi görülürken djokovic altını kolay kolay bırakmayabilir, bunun yanında nadalın katalan olmadığını biliyorum ve kraliyet ailesine bir bağlılığı var, ispanyada geçmişte yaşanan siyasi olaylar sebebiyle kraliyet ailesine bağlı olanlar milli duygulara daha çok önem verir, bu durum davis cup gibi milli tenis maçlarında nadalın performansını da arttırıyor bu yüzden nadal da alabilir. olimpiyat altınını tarihte 2 kez alabilen bir oyuncu yoktur, nadal alabilirse bir ilk olacak.
gelmiş geçmiş en iyi solak ve gelmiş geçmiş en iyi toprak oyuncusu olduğu kabul edilir. toprak konusunda; göreceli olduğunu yazmıştım ama toprakta nadalın gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olduğunu kabul etmeyecek tenis izleyicisi, fan, fanatik, ölümüne federerci, ölümüne djokovicci tanımıyorum öyle biri olamaz.
nadal karşılıklı yapılan maçlarda sadece 1 oyuncuya karşı 6-5 geridedir*. nadalı yenmek zordur, onu yenmek için psikolojik oynamalısınız, onun rutinlerini bozup psikolojik olarak saldırıya geçeceksiniz, centilmen tavırları bırakmalısınız. bunu en güzel yapabilen oyuncular; soderling ve son örnek rosoldur.
zeminler konusunda; nadal toprakta yetişmiş bir tenis oyuncusudur, yavaş yavaş diğer zeminlere alışmaya başlamıştır. federer ve djokovic sert zeminde yetişmiştir. yıl içindeki önemli turnuvaların yüzde 75 i sert ve çim zemindir. nadal tarihin en iyi
tenis maçı olarak kabul edilen, wimbledon 2008 de federeri yenerek çim zeminde de* grand slam kazanmış olup gelecek yıllarda gelmiş geçmiş en büyük maçın kazananı olarak da hatırlanacaktır.
mallorca takımının belli bir yüzdesinin sahibiydi bir süre.
10 tane prof. çalıştırabilenleri vardır. kızmamak elde değildir bu duruma. sadece türkiye için bir gerçek olmayıp heryer için bu durumun geçerliliğinin var olduğnu düşünüyorum. yani okumaya vereceğin emeği gidip ona ver 100 kat fazlasını kazan ne saçların dökülsün ne sinir stres harbi yaşa. ekranda bir kere göründün mü de tamam. kızlar ekranda görsem de aşık olsam diye geziyor (bkz: survivor anıl).
diğer adı curufinwe , silmarillion kitabında anlatılır. silmarillion'un filminin çekilmesini çok istemekle birlikte acaba bunun altından kalkabilirler mi, bok ederler mi diye çelişkiye düşmüşümdür.
babanın zor zamanlarda dişini tırnağına takarak kazandığını bir zaman sonra o zorlukları bilmeyen oğluna miras olarak geçmesiyle onun har vurup harman savurmasına benzettiğim karşılaştırma.
tenis oynayışı büyük zevk veren oyuncudur. kortlarda buz adamdır, herhangi bir psikolojik belirti göremezsiniz. bu yüzdendir ki karakterini tam olarak anlatamayız, anlatabilirim diyecek insan da sadece sessiz sakin duruşuna dayanarak; efendi ve centilmen olarak nitelendirmeden öteye gidemeyecektir. karakteri hakkında bir tahminde bulunmak için onun en ufak sözlerinden çıkarımlar yapmak zorunda kalabilirsiniz. yıllarca federeri izleyip tenisi onunla daha bir çok sevmiş biri olarak federerin 3 konuşması hoşuma gitmemiş olup kendi paranoyamla harmanlayınca, kafamda çizdiğim federer portresi biraz olsun değişmiştir.
paylaşayım:
- roddick ezeli rakibiniz mi?
+ bence sürücü koltuğunda oturan benim. son zamanlardaki bütün büyük turnuvaları kazandım. hatta kimin benim rakibim olacağı nerdeyse benim kararıma bağlı. değil mi?
nadal us openı kazanmadan önce
- nadalı gelmiş geçmiş en iyi oyuncu olarak kabul eden bir kesim var. ne diyorsunuz bu konu için?
+ nadalın en iyi olarak kabul görebilmesi için en az bir kere us open kazanıp kariyer slam yapmalı
zamanında federerin samprası en büyük olarak kabul edip onun için kariyer slam şartı koşmamış olması, nadal için yaptığı şu yorumla çelişki yarattı bence.
nashin ölü hali çoğu canlıdan daha iyi oynar. bu transfer ligi alt üst eder mi emin değilim ama nasıl bir birliktelik olacak merak ettiğim transferdir. hücum kordinasyonları nasıl olacak, steve nash serbest oynayabilecek mi, yoksa sadece kobeye mi pas vermek zorunda olacak merak konum.