suriyede kimyasal kullanılmasından sonra amerika'nın askeri müdahalede bulunmaya karar vermesi üzerine başbakanımızın amerikaya seslenişidir. şimdi sorarız kendisine topla, tankla öldürmek suç da polisin öldürmesi, palalının, tecavüzcülerin ortalıkta gezmesi mi suç değil.
çok sinirli olduğum için belki beni sakinleştirecek bir şey bulurum diye entryleri teker teker okuduğum, beni sakinleştirecek bir şey bulamadığım başlıktır. sanırım durum çok vahim.
mersin'e her gidişimde özellikle solistini dinlemek için gittiğim ve ne yazık ki son gidişimde karşı kafeyle aralarında geçen kavgadan dolayı kapalı olduğu için gidemediğim deniz manzaralı hoş mu desem bilemedim aslında hoşluğu solistin sesinin mükemmelliği olan mekan. allegroya yolunuz düşerse kesinlikle sertap erener'den aşkı isteyin dinlerken kendinizi kaybedeceksiniz. bir de erkek solisti var allegronun o da cem adrian çakması ama hatun onu da kurtarıyo.
yorgunluğu ve uykusuzluğu kamufle eden, değeri kaybedince ya da bitince anlaşılan şeyler arasında ilk sıralarda olan, çifter çifter aldığım için yokluğunu şimdiye kadar farketmediğim fakat bugün hissettiğim krem ya da toz olarak bulunan makyaj malzemesi.
güzelliğin ve zerafetin simgesidir. girdiği her ortamda ışığıyla hemen farkettirir kendini. güzel bakar ve çok güzel güler. inatçıdır. ancak kendisi istediği zaman aşık olabilir ve aşık olduğu zaman da kolay kolay bırakamaz boğa kadını çünkü kalbini açmıştır bi kere. biraz umursamaz bir havası vardır dışarıdan bakıldığı zaman. sevmediğini umursamaz ve onu kazanmaya da çalışmaz ama sevdiklerine de çok değer verir. havalı görünür ama aslında çok mütevazidir. boğayı anlamak zordur çünkü bazen o bile anlayamaz kendini ki kendimden biliyorum. en önemlisi çok iyi dost olur boğa kadınından.
fotoğrafına bakıp psikolog seçince gerçekleşmesi olası olan durum. aksi halde bir psikoloğun kullanmaması gereken kelimelerdir bunlar ki kullanan psikoloğa psikolojik yardım alması önerilebilir durumdur.
kesin depresyondadır hatun.
şu an itibariyle öyle bir an var mıdır ya da olacak mıdır bilinmeyen ama öyle bir durum olmuş ya da olacaksa kaka'nın bundan pek hoşnut olmadığının ya da olmicağının varsayıldığı durumdur. öyle bir an varsa şayet bilen söylesin yoksa da buyrun hayal gücünüzü konuşturun.
listede kendimi göremeyince biraz alındım ve üzüldüm ama malum yeniyim buralarda beni de yazın yüzde kaç oldu. ah ah o yüzde elli nerde. foklar penguenler kutup ayıları.
çok çektik yıllardır dizi karakterlerine söylemek istediklerimizi bastırmaktan ya da dizi sırasında söve söve söylemekten. benim içimde çok şey birikti. bu bir katarsis anıdır.
ben başlıyorum
stefan ve damon salvatore:
lan yüzyıllarca katherine diye diye birbirinizi yiyip bitirdiniz, iki kardeş düşman oldunuz şimdi de bi elena çıktı ortaya bütün kasabayı elenaya kurban ettiniz. kasabada insan kalmadı elenayı kurtaracaz diye feda etmediğiniz. değer mi hı değer mi dizide o kadar güzel kız varken. hele sen stefan rebecah dururken. nolurdu onu sevsen nolurdu.
edit: keşke annem de buraya yazsaydı da dizi izlerken sövmeyi bıraksaydı biz de rahat rahat izleseydik.
allahım sen ne verirsen kabul vardır bir hayır. milletin başına böyle birini musallat ettiysen vardır bir bildiğin. öyle zannediyorum ki geleceğin yöneticilerine yapmamaları gerekenlerin en büyük örneğini gösteriyorsun. inşallah insanlar ders alır da aydınlık günler bizi bekler. en yakın zaman da ondan kurtulmayı nasib eyle.
keşke dünyaya bir daha gelsem ve keşke onu dinlesem yine bir ömür. tırnağından saçına, sesine nefesine kadar kadın kokan, duygu kokan...
ne güzel söylemiş sensiz olmazı. aşkına aşk, duygularına duygu, gücüne güç katar insanın bu kadın.
sırf para kazanmak, biz üniversite yapıyoruz, herkesi üniversiteli yapcaz deyip milleti susturmak,milletin ağzına bir parmak bal çalmak için önüne gelen yere üniversite ve eğitim fakültesi açılmasının sonucudur.
aldıkları üç kuruş maaş ve yaptıkları üç ay tatil devlete yük olan, emeklerinin karşılığı hem maddi hem hem de manevi anlamda verilmeyen, başbakanın da yeterince saygı göstermediği meslek grubuna yapılan saygısızlık ve vefasızlıktır. geleceği inşa edenler öğretmenlerdir, onların bu kadar değer görmediği, küçümsendiği, hakkını alamadığı bir ülkede aydınlık bir gelecekten ne kadar söz edilebilir.
direnişçi sayısını arttıracak, sırf nihat doğan destekliyor diye direnişi destekleyip kendini gizleyenlerin de artık meydana çıkacağı durumdur. artık ben de destekleyebilirim.