sebep yine bildik açıklama 'ailevi nedenler'
zaten polisten başka ailevi sorunları olan yok. diğer memurlarin hiç ailevi sorunları olmuyor. örtün üstünü örtün ahirette her şey açığa çıkacak nede olsa.
kayseri emniyet müdürlüğü'nde görevli 52 yaşındaki polis memuru ergün aka, görev dönüşü geldiği evinde beylik tabancasyla intihar etti.
emekliliği gelmiş bir polis memuru neden intihar eder anlaşılması zor.
soruşturma başlatılmış. prosedür yerine gelsin diye, yoksa bu intihar veya intiharların gerçek nedenini ogrenmek amaçlı bi soruşturma değil yani.
bizde işler hep sonuç üzerinden yürür. la bi yiğitte çıkıp bu intiharların nedeni, sebebi ne sormaz mı arkadaş.
hikmet uçar malatya il emniyet müdürlüğü.
bekir acar aksaray il emniyet müdürlüğü.
halim yüksel düzce il emniyet müdürlüğü kadrosunda çalışan arkadaşlardı.
bu üç arkadaşın temel sorunları;
* sivil memur statüsünde, teknisyen yardımcısı unvanı ile çalışmalarına ragmen bir çalışma yönetmeliklerinin olmayışı,
* egm'nin 14 yıldır yapmadığı yükselme sınavı,
* devlet personel başkanlığından alınan görev tanımı doğrultusunda değilde amir ve üstlerinin kişisel ihtiyaçları karşılamak üzerine çalıştırılmalarydı.
daha fazla bilgi ve dava sonuçları için;
sipersen, simesen,türkbürosen ve emniyet sivil memurları dayanışma grubundan (facebook) takip edebilirisiniz.
emniyet genel müdürlüğü ve askeri kurumlarda güvenlik güçleri dışında kalan personelin (sivil memur) yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek adına bir twitter etkinliği düzenlenmiştir.
özellikle emniyette çalışan gih, teknik hizmetler ve yardımcı hizmetlerin personelinin karşı karşıya kaldıkları sıkıntılar, hukuksuzluklar 3. dünya ülkelerinde bile yaşanmayacak derecede trajikomiktir.
yukarıda yazılı memur sınıflarında çalışan memurlara 14 yıldır görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı açılmaz.
eşdeğerleri şef, müdür olurken özellikle egm'de yardımcı hizmetler sınıfında çalışan arkadaşlara keyfi işler yaptırılır. çay servisi, garsonluk, temizlik, bariyer taşıma gibi görevler egm'de çalışan teknisyen yardımcısı arkadaşların görev alanına girmezken ve bu durum hukuki olarak da kanıtlanmışken hala çeşitli haksız yaptırımlarla, zorlamayla teknisyen yardımcısına dayatılmaya çalışılır.
egm gibi vatandaş ve hukuk arasındaki taşıyıcı kolon olan bir kurumun kendi personeline hukuk dışı davranması büyük tezattır.
özellikle egm'de çalışan teknisyen yardımcılarının yarısı 2828 sayılı sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu kanunu kapsamında iş edinmiştir. yahu bu insanlar zaten yaşamlarının büyük bölümünü sıkıntı içinde yaşamışlar nasıl olur da egm gibi güzide bir kurum bu arkadaşların kanunen verilen ve anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı olan pozisyonda yer alır akıl sır ermiyor.
sözün özü twitterdeki bu etkinliğe katılıp yaratmak istedikleri farkındalığa katkıda bulunmanızı istiyorlar.
arkadaşlar biliyorum hepiniz bir sorunu-problemi var. ama nusaybin çadır kent ve nusaybin ilçe merkezinde görev yapan emniyet ve afad personelinin tek sorunu sizsiniz.
sizin için 1 yıldır çocuğuyla görmeyen, bayramı çalışarak geçiren ve her gece acaba bu gece saldırı olur mu tereddüdü ile uyuyan vatansever var.
şırnak il emniyet müdürlüğü kadrosunda görevli şehidimiz, 20.03.2016 günü btö tarafından açılan kanas ateşiyle başından vurulmuştu. ağır yaralı olarak önce şırnak askeri hastanesine ardından da gata'ya sevk edilmişti. hayata tutunmak adına mücadele veren mehmet dün itibariyle hayata gözlerini yumdu. mehmet sadık altürk'ün naaşı an itibariyle memleketine uğurlanmak üzere askeri uçağa bindiriliyor.
Trabzon emniyet müdürlüğünde polis memuru olarak çalışan ve veli çakı(veli dayı) sabah saatlerinde cinnet geçirerek oğlunu, kızını ve eşini de vurduktan sonra intihar ederek yaşamına son verdi. polis teşkilatı tarafından emniyet genel müdürlüğünün çalışma sistemini sempatik bir dille eleştiren videolarıyla tanınan "veli dayı'ya" Allahtan rahmet yakınlarına ve sevdiklerine başsağlığı dilerim.
--spoiler--
Mehmetçik için Yurttaşlık Eğitimi (MiYE), vatani görevini yapmakta olan erbaş ve erlerin, toplumda sorumlu ve duyarlı bireyler olmalarını sağlamak amacıyla, belirli konulardaki farkındalıklarını, sorumluluk bilinçlerini ve duyarlılıklarını geliştirecek bir eğitim programını tasarımlamayı, gerçekleştirmeyi ve etkisini değerlendirmeyi hedefleyen bir projedir.
MiYE Projesi ile erbaş ve erlere “yasal güçlendirme”, “temel insan hakları”, “kadın hakları ve cinsiyet eşitliği”, “çocuk hakları”, “çevrenin korunması”, “genel sağlık”, “güvenli sosyal yaşam” ile “öğrenme ve kişisel gelişim” konularında video destekli eğitim formatında hazırlanan eğitim içerik ve materyallerinin, internet Protokollü Televizyon (IP-TV) alt yapısı kullanılarak verilmesi amaçlanmaktadır.
--spoiler--
ilkokul yıllarımda, karadenizin küçük bir ilinin daha da küçük bir ilçesinde ki köyden, uzak köye okula giden tahta süvarileriz biz. gaf ahşap bilgi küpünün verdiği ağırlık, gaf ahşap bavulun eğimi tutturduğunda kar üzerinde harikalar yarattığının farkına varan günümüz orta yaşlılarıyız biz.
günlük yaşamda gözlük kullanmadan yakındaki cisim veya canlıları seçme konusunda sıkıntılar yaşayanların, uyku esnasında görülen rüyada da aynı günlük yaşamda yaşadıkları sorunlara benzer durumlarla karşılaşıyorlar mı sorusuna aranan cevaptır.
--spoiler--
Rusya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Moskova Devlet Uluslararası ilişkiler Enstitüsü (MGIMO) Öğretim Görevlisi Prof. Andey Zubov, Türk hava sahasını ihlal eden savaş uçağının düşürülmesinden sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ülkesini, "sonuçları iyi hesaplanmamış yeni bir uluslararası maceraya" sokma riski olduğu yorumunu yaptı.
Protestocuların, geçmişte Bolşeviklerin parti merkezinin yer aldığı, şimdi ise Rusya Devlet Başkanlığı tarafından kullanılan meydanda toplanmaları gerektiğine işaret edilen makalede, "Yürüyüş için eski meydana gidilmeliydi, zira askerlerimiz, Türkler ve Suriyelilerin hataları yüzünden değil, Kremlin'in hataları yüzünden ölmüştür. Kremlin'in yanında yürümek ise Rusya'yı, her zaman büyük tutkular peşinde, zafere kaba kuvvetle ulaşmayı ve bir sonraki darbeyi düşünen Putin tarafından sonuçları iyi tartılmamış, bir sonraki uluslararası maceraya sokacaktır" ifadesi kullanıldı.
Rusya'nın Suriye politikası
Moskova yönetiminin Suriye'de operasyon yapma gerekçesinin, terörle mücadele değil, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e destek amacı taşıdığının vurgulandığı makalede şunlar kaydedildi:
"Aslında ne oldu? Putin, Rusya'nın teröre karşı savaştığını ve bunun için Suriye'ye asker gönderdiğini açıkladı. Suriye halkının yüzde 80'i ve Suriye'nin çevresindeki Sünni ülkeler ise Esed yönetimine karşıdır. Dolayısıyla, Putin'in düşünmeden aldığı kararlar kendisini, Suriye halkının büyük bir kısmını, Arap Birliği ülkelerini ve Türkiye'yi düşmanca ilişkiler içine sokmuştur."
Putin, Türkmenleri bombalayarak Esed'e yardım ediyor
Putin'in Türkmenleri bombalayarak Esed'e yardım ettiğine dikkat çekilen makalede, Ankara'nın "soğukkanlı" bir tutum sergilediği belirtildi. Öte yandan Moskova'nın "askerlerinin canını hiçe sayarak" geri adım atmaması şu ifadelerle eleştirildi:
"Türkler çok ölçülü davrandılar. Türkiye neredeyse iki ay boyunca Rusya'nın DAiŞ'e odaklanmasını ve özellikle Kuzey Lazkiye'de Türkmenlerin yaşadığı ve geleneksel olarak Türkiye'yi destekleyen Suriyeli Türklerden oluşan ılımlı Sünni muhalefeti bombalamamasını talep etti. Ne yazık ki Putin Erdoğan'dan ziyade Esad'a yardım etti. Erdoğan, Rusya'dan sadece DAiŞ'e odaklanmasını istedi. Fakat tüm bunlar boşunaydı. Rus uçakları Lazkiye'deki Türkmen köylerini bombalamaya devam ettiler ve sonuç ortada. Bu durumda kim suçlu? Çatışmayı provoke eden taraf tabii ki.
--spoiler--
Şırnak ile Emniyet Müdürlüğüne bağlı, Cizre ilçe Emniyet Müdürlüğünde çalışan sivil memurdur. 24/11/2015 günü teröristlerce açılan ateş sonucu şehit olmuştur.
sabri polis memuru değil sivil memurdu. yaptığı görev itibariyle şehit olduğu alanda bulunmaması gerekiyordu. terör anlamında eğitim almamış birini çatışma yaşanması muhtemel bir alanda çalıştırmak hangi aklı başında birinin yapacağı eylemdir şaşarım.
elini vicdanına koy desem makam koltuğunu kucaklayacak tiplerden idareci olmaz.
şehit sabri oğlak'a allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Geride kalanlara da sabırlar diliyorum. inşallah devlet sabri oğlak'ın ailesine sahip çıkar.
bu bağlamda emniyet genel müdürlüğü bünyesinde çalışan tüm sivil memurların her türlü haklarının savunulmasının bu ülkede yaşayan duyarlı bireylerin görevi olduğunu belirtmek isterim.
1 kasım seçimlerinin hemen ardından kurulan inatçı partidir. parti sözcüsünün ilk açıklaması; "doğu illerinden aday adayı göstermeyeceğiz. haliyle kötü muamele oluyor, belki ithal zebralarla (kamufile) doğudaki aday adayı boşluğumuzu doldurabiliriz" olmuştur.
üzülen, kahrolan bizleriz. altın yaldızlı bardaklarda viski içen, altın kubbeli camilerde namaz kılan onlar. bir yudum suya muhtaç olan, kendini paralayan biziz.
aç olan, evdeki çocuğuna bir dilim ekmek götürebilmek için çöp karıştıran bizleriz. iş bulabilmek için çalmadık kapı bırakmayan bizleriz. kontürolün biz de olduğunu göstermek sizlerin elinde.
görüldüğü üzere son bir kaç haftadır gerek kamu sıpotu olarak, gerekse bireysel çabalar doğrultusunda artmış olan ve demokrasinin (insanları kandırmayın) gereksinimi olarak göz(?)e sokulan veryansın tarzı çağrıdır.
32 yaşındayım. daha demokratik (?) olarak bana altın tepside sunulan oy verme hakkımı kullanmış değilim. bunun nedeni ise benim gözettiğim ilke ve doğruları bana yansıtabilen bir siyasi partinin olmayışıdır.
eğer ki bir gün siyasi partiler kendi menfaat ve çıkarlarını türkiye cumhuriyeti devletinin menfaat ve çıkarlarından daha önde ele almayı bırakırlar işte o zaman ben de oy kullanmayı değerlendirmeye alabilirim.
bu arada oy kullanmak demokratik bir hak değildir. oy kullanmak türkiye cumhuriyeti devletine güvenmek inanmak yerine bireye inanmak, tapmaktır.
anıl şarkoğlu 1985'te istanbul'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini özel şişli terakki lisesi'nde tamamladıktan sonra üniversiteden endüstiri mühendisi olarak mezun oldu. doğa siporlarına ilgisi çocukluk yıllarında izcilik ile başladı ve lise yıllarının başında, genç yaşta YTDÜK(yıldız teknik üniversitesi dağcılık kulübü)'a yazıldı. lise öğrenimi sürerken YTÜDAK'ta 2 yıl dağcılık eğitimi aldı ve kulübün aktif bir üyesi oldu. vakit buldukça halen kulüp eğitimlerine katılmaya çalışıp gönüllülük esasına dayanarak kulüpte eğitmenlik yapmakta ve dağcılık hayatına ydk(yıldızlı dağcılar sipor kulübü derneği) çatısı altında devam ettirmektedir.
ülke çapında ve yurt dışında birçok yaz ve kış tırmanışı gerçekleştiren anıl, dağcılığın yanı sıra , arama-kurtarma ve ileri ilk yardım konularında uzmanlık seviyesindedir. telsiz ve telsiz elektironiği, tüplü dalış, bisiklet ve motosiklet kullanmak da ilgi alanları içerisinde yer almaktadır. adventure maountain association (ama) ve uluslararası dağ rehberleri birliği (uıagm- ıfmga) standartlarına sahip olan kırgızistan dağ rehberleri derneği (kmga) üyesidir.
rehberlik okulundaki eğitimine devam ederken orta asya dağlarına tırmanış için sık gitmekte, ala-archa milli parkı'nda ve chong-kurchak vadisinde tırmanmaktan keyif almaktadır. 2015 yılı itibariyle millet markasının türkiye atleti olan anıl şarkoğlu, purofesyonel hayatını dağ rehberliği yaparak sürdürmekte ve kırgısistan'ın başkenti bişkek'te yaşamaktadır. anıl'ın kişisel veb sitesinden(http://anilsarkoglu.com.tr/ ) alıntıdır.
andıç: anıl'ın Yurtiçi ve Yurtdışı tırmanışlarının kişisel veb sitesinden öğrenebilir, keyifli fotoğraf ve videolarını da izleyebilirsiniz.
zall cia'nın en çok aranmayan 31 kişi arasında. yapma derim. bak tutuklarlar sonra da vücudunda ne kadar demokrasi eksiği varsa vura vura eksiği kapatırlar.
sonra sende demokrasi fetişsti falan olursun neme lazım.
rusya suriye'ye hem askeri teçhizat yardımı hem de askeri taktik yardımı yapıyordu. artık suriye'deki muhalif ve işid'e karşı hava operasyonda yapıyor.
fakat bu durum rusya'nın aleyhine olacak gibi gözüküyor. çünkü Suriye'deki muhalif ve işid'in içinde birçok çeçen savaşçı var. bunların birçoğunu biz şişani takma isimleriyle yazılı ve görsel medyadan tanıyoruz. işte kobaniyi kuşatan ömer şişani, lazkiye kırsalında etkili olan müslim şişani, selehaddin şişani vs gibi isimlerin bir çoğu Suriye'deki misyonları tamamlanınca çeçenistan'a döneceklerini daha önce zaten belirtmişlerdi. rusya'nın suriye'deki hava operasyonları dönüşü hızlandırır gibi duruyor. amerika'de yıllardır yaptığı gibi rusya'nın karşıtı kim olursa olsun destekleyeceği formülünü uygulayacaktır.
rusya'nın Amerikayı da bilgilendirerek ? işid'e karşı yaptığı hava saldırısıdır.
tatbikattı, lazkiye hava limanı modernize ediliyordu derken en sonunda gerçekleşen hava saldırısından sadece işidin değil bu gün yapılan açıklamaya göre sivil halkın ve muhaliflerin el kadie uzantısı olan el nusranında nasibini aldığı dile getiriliyor.
ayrıca bu gün itibariyle son bir aydır fransızların istahbari olarak yaptığı keşif uçuşlarından da bir sonuç çıktı. hollande elize sarayından yaptığı açıklamada işid vuruldu dedi.
çin'in suriye'nin tartus limanına uçak gemisi yanaştırması ve ayrıca rusya ile birlikte askeri tesisler oluşturması, çin'in suriye'de uzun süre kalacağının habercisi.
ayrıca rus ve çin'li birimlere kapalı kutu kuzey korelilerinde katıldığı biliniyor.
el nusra, ahrar ve birçok muhalif gurup işide karşı savaşıyor. koalisyon güçleride var işide karşı hava ve azda olsa kara harekatı yapan.
bakın arkadaşlar yukarıda ismi geçen ''devlet''ler dünyanın askeri güç açısından ilk 10'a giren devletler. bunların hepsi işid'e karşı savaşıyor.
ulan nasil bir terör örgütüymüş ki bu işid bütün bu ismi geçen büyük? devletlere karşı tek başlarına ayakta kalabiliyorlar.
ayrıca başka bir soru işareti ise şu; 3-5 gün önce Halepte nusra ahrar ve nureddin zengi tugaylari Şeyh maksud mahallesinde ypg yi vuruyor. ypg ise ülkemizin alenen desteklediği öso için'' suriye devriminin başından beri yanımızda olan öso ile aramızı bozamazsınız'' diyor. ulan bu nasıl bir menfaat-çıkar ilişkisidir diye soramadan edemiyorum kendime.
masada yüksek ihtimalde 2 seçenek var. esatlı üniter suriye, esatsız bölünmüş suriye. bakalım zaman bize neler gösterecek.
bu arada suriyede günahı olmayan, masum çocuklar ölmeye devam ediyor.
samsun emniyet müdürlüğünde çalışan teknisyen yarımcısı izinsiz tuvalete gittiği için meslekten çıkarma cezası aldı. büyük ihtimalle açılan karşı davalar (ki emniyette çalışıyorsan ve emniyet genel müdürlüğüne karşı dava açıyorsan vatan haini ilan edilirsin) neticesinde mesleğe geri dönecektir.
ben yaklaşın 10 yıldır değişik sözlüklerde ve son 3-4 senedir de ulu-sözlükte yazıyorum. bana bu uzun dönemde sözlüklerden ne anladın, sana ne kattı diye soracak olursanız cevabın ''duyarlılık'' olacaktır.
okumayabilirsiniz; emniyette genel anlamda iki tür memur vardır.
1) emniyet hizmetleri; bu polislerin tümünü ve bekçileri kapsar. yani(emniyet müdürü, emniyet amiri, başkomiser, komiser, komiser yardımcısı, başpolis, polis ve bekçi.) bu saydığımı türbelerden hiçbiri ünvanımım altında çalıştırılamaz. yani 1.sınıf emniyet müdürünü 3000 nüfuslu bir ilçeye karakol amiri olarak atanmaz. kanuna aykırıdır.
2) yardımcı hizmetler; tekniker, teknisyen, kaloriferci, teknisyen yardımcısı, çaycı, hayvan bakıcı, odacı, hizmetli gibi kadrolar yardımcı hizmetler sınıfının alt birimleridir. bu saydığım ünvanların dmk'da ne şekilde çalışacakları açık şekilde yazar. sadece teknisyen yardımcısını çalışma şartlarında muallak vardır. emniyette avrupa birliği uyum yasalarına göre insan haklarına aykırı olduğu için 1991 yılından bu yana çaycı çalıştıramıyor. bu boşluğu hukuka aykırı olmasına rağmen görevi çaycılık olmayan teknisyen yardımcılarına yaptırıyor.
teknisyen yardımcısının görevi nedir: iklimleme yapmak, görev yerlerini temizlemek, evrak dağıtmak, kuruma geleni karşılamak, emniyet hizmetleri sınıfına yardımcı mahiyetinde çalışmak. temizlik konusu genelde ihale yoluyla temizlik firmalarına yaptırılıyor.
devlet personel başkanlığı ve kamu denetçiliği kurumu ise teknisyen yardımcısının çalışma şekillerini şöyle tanımlıyor. teknisyene yardım eder, sadece çalışma alanını temizler, bilgisyara tamiri vs gibi tamamen teknik konulardan oluşan bir çalışma biçimini tanımlar.
yukarıda yazılı olanlara rağmen teknisyen yardımcısı ne yapar derseniz; çay dağıtır, amirin pazar alış verişini, sigarasını, ekmeğini alır, üstlerinin kişisel araçlarını yıkar. üst rütbelerdeki bireylerin eşlerinin günlerinde garsonluk yapar, mesai kavramı olmadan çalışır. kısacası tamamen anayasa ve dmk'ya aykırı çalışır. bunun üzerine tüm haklarıda elninden alınmıştır.
dmk'da en az 3 senede 1 olmak kaydıyla yükselme sınavı açılır. ama egm'de çalışan teknisyen yardımcıları için 11 yıldır yükselme sınavı açılmaz. ödül almaz, personeli teşvik edici hiçbir faaliyetten faydalanamaz, bunun üzerine hukuki konularda güvenlik anlamında eğitim almış olan polisle eş tutulur.
siz farkında değilsiniz ama tuvalete gittiği için ceza alan arkadaşımızın yanında daha trajikomik konulardan ceza alan teknisyen yardımcıları var.
bu olay 2 yıl önce gerçekleşseydi yine duyulmayacaktı, bir gazeteye haber olmayacaktır. duyulmasının sebebi ise 2014 mayıs ayında açılan dava sonucu yardımcı hizmetler kadrosuna sendikal hakların verilmesi. tabi buna en çok üzülen de polis memuru arkadaşlar oldu. emin olun ki polis memuru arkadaşların doğuda ki çalışma şartları çok kötü. şimdi teknisyen yardımcısına sendikal hak verilip polis memurlarına verilmemesi kurum içinde bir ikilem yarattı. bu ikilemden dolayı teknisyen yardımcısı arkadaşların çok kötü muamele gördüklerine şahit oldum. adamları seside çıkmıyor.
nasıl çıksın ki. 5000 teknisyen yardımcısına karşı her birinin belinde silah olan 200+ bin polis.
okursanız sevinirim: sözün özü şu arkadaşlar. yakın bir tarihte bir sendikanın genel başkanı bana şunu söyledi. bu arkadaşların sayıları çok az. bak 700 bin eğitimci var ne isterlerse yapabilirler. ama 5000 kişinin istekleri biraz zor karşılanır. bunun için kamuoyu yapmak lazım dedi. benim de aklıma ''duyarlılık'' konusunda level atlamış olan sözlük yazarları geldi.
lütfen bu konuda teknisyen yardımcısı arkadaşlara yardımcı olalım.
not: bu arada yanlış hatırlamıyorsam 5 teknisyen yardımcısı arkadaş çalışma şartlarından dolayı intihar etti.