Tutunamayanlar
233 (ilaç gibi)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 8.30 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    semih kaplanoğlu

    20.
  1. 60. Berlin Film Festivali Berlinale'de, "Bal" filmi ilk olarak "Ökümenik Jüri Ödülü"nü aldı.
    Semih Kaplanoğlu, ödülü alırken yaptığı konuşmada: "Bu ödülü tüm kalbimle alıyorum"
    0 ...
  2. tobb etu kampusu

    5.
  3. Kampüs mü, kampüs ne arar la Tobbda?*
    0 ...
  4. hastası olunan sözler

    1168.
  5. Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin 3 parmağının seni gösterdiğini unutma!*
    7 ...
  6. johann wolfgang von goethe

    72.
  7. Niye ki bu bitmek bilmez yaratılış,
    Yok olacaksa bir gün her yaratılmış! *
    1 ...
  8. okuduğu kitaptan bi bok anlamayan insan

    19.
  9. Belkide gerçekten okumayı, önemli bir değer olarak görmediğimizdendir.
    Dünyada Bir Yılda Ders Kitapları Hariç Basılan Kitap Sayısı:*
    Amerika:72 000
    Almanya:65 000
    ingiltere:48 000
    Fransa:39 000
    Brezilya:13 000
    Türkiye:6 031
    http://istatistikler.net/okuma.html
    0 ...
  10. türkiye cumhuriyeti nin bölünmesi

    4.
  11. usta şair mehmet akif ersoy'un dediği gibi:

    Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
    O benimdir, o benim milletimindir ancak.
    2 ...
  12. o meu pe de laranja lima

    47.
  13. zeze : "Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. acı insanın yüreğini paralayan, sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, kafada en ufak güç bırakmayan yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi." *
    15 ...
  14. ben sokak çocuğuyum abi

    1.
  15. bedirhan gökçe'nin hüzünlü bir şiiridir.

    Sayfa no: yok
    Cilt no : yok
    Hane no : yok
    Ana adı : ben sokak çocuğuyum abi
    Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
    Bilyelerini rüyalarında unutan,
    Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran
    Çocuk varya o benim işte, o benim abi...
    Sahi bir annem olmalıydı değil mi?
    Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa!
    Sahi abi tadı nasıldı anne sütünün?
    Anneler nasıl okşardı çocuklarını?
    Anne kokusu nasıldır kim bilir?
    Ana ha, bir anne çizebilirmisin benim için,
    Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne?
    Ve yanına beni eklermisin abi,
    Tıpkı suluboya resimlerdeki gibi sımsıcak?
    Sahi abi senin gözlerini kesmiyor değil mi,
    Bir köprünün soğuk, gergin ve karanlık bedeni?
    Sahi sen hiç seyrettin mi aydedeyi bir köprünün altından,
    Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken?
    Boşver...
    Gel boyat istersen ayakkabılarını.
    Ben şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyorum hayata!
    Gel boyat ayakkabılarını,
    Boyat da resmi çıksın dostun, düşmanın tüm kaldırımların.

    Sayfa no yok
    Cilt no yok
    Hane no yok
    Yokların varlığında tam göbek bağından hiç yakalandın mı hayata?
    Bir de, bir de babam olmalıydı değil mi?
    Beni dövecek bir babam bile yok biliyor musun?
    Nasırlı ellerinde şevkat arayacağım bir insan.
    Kimbilir, bayramlarda neler alır babalar çocuklarına?
    Unutmuşum, bayramlarınız da vardı sizin öyle değil mi? Arifeleriniz,
    Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra.
    Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum güneşe ve mehtaba,
    Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek serseri ıslıklar.
    Bir babam olsaydı belki yeterdi.
    Çocuk olurdum eskisi gibi, şımarırdım öylesine.
    Boşver abi...
    Kimin neyine bayram, kimin neyine hediye,
    Baba kimin neyine abi?
    Sahi senin düşlerin vardır.
    Göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın hiç?
    Ahmet bir düş görmüş geçenlerde.
    Köprü altında tanıştık, yorgun ve geç gelen bir gecede.
    Utanırken anlattı, anlatırken utandı.
    Bir ip bağlamış gökkuşağına,
    Bak ana diyormuş uçurtmamı gördün mü?
    Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?
    Ahmet'in düşü işte...
    Bana düşlerini kiralar mısın abi?
    Bedava boyarım ayakkabılarını.
    Bana düşlerini, düşlerini abi?
    Boşver, boşver...
    Bak iyi parlayacak bu ayakkabılar,
    En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama.
    Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni.
    Gazete manşetleri,
    Üçüncü sayfa haberleri düşünsün,
    isimsiz bir damla gözyaşı düşünsün,
    Sen beni düşünme, düşünme be abi...
    Nasıl olsa ben,
    olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla basıyorum tüm kaldırımlara,
    Olmasa da anne babası sokakların,
    Sokak çocuğuyum ben, sokak çocuğuyum...
    Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde,
    Ben sokak çocuğuyum abi!
    Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan,
    Bilyelerini rüyalarında unutan,
    Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk varya,
    işte o benim, o benim abi, o benim abi...

    (bkz: bedirhan gökçe)
    3 ...
  16. bilmece

    34.
  17. şemsi belli'nin bir şiiridir.

    Bir güzel kız çocuğu var uzakta
    Siyah gözlerinde nem
    ismi benim defterlerimde sık sık geçer
    Ama size söyleyemem.
    Bazen düşünürüm de geçen günleri.
    Bir hoş olur ürperirim
    "Ben çok kadın tanıdım ama
    Onu fazla sevmiştim" derim.

    O güzel kız çocuğu şimdi kadındır
    Günleri hem aşksız, hem tasasız
    Kocası, evi çocukları vardır.
    Biri oğlan, biri kız

    Kim olduğunu sormayın... söyler miyim hiç
    Dallar kuruyunca eğilmez
    Defterlerim, şiirlerim bilir onu sevdiğimi
    Kendisi bile bilmez.

    (bkz: şemsi belli)
    0 ...
  18. sen yoksun

    4.
  19. aziz nesin'in güzel bir şiiridir.

    Sen yoksun.........
    Boşuna yağıyor yağmur...
    Birlikte ıslanmayacağız ki.....
    Boşuna bu nehir......
    Çırpınıp pırpırlanması.....
    Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki...
    Uzar uzar gider..
    Boşuna yorulur yollar..
    Birlikte yürüyemiyeceğiz ki..
    Özlemlerde ayrılıklar da boşuna
    Öyle uzaklardayız..
    Birlikte ağlayamayacağız ki
    Seviyorum seni boşuna..
    Boşuna yaşıyorum
    Yaşamı bölüşemiyeceğiz ki ...

    (bkz: aziz nesin)
    5 ...
  20. binbirinci gece

    1.
  21. bekir sıtkı erdoğan'ın şiiridir.

    Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
    Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
    Aman karanlığı görmesin gözüm!
    Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
    Sıla burcu burcu... ille ocağım!..
    Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
    Sana her şeyimi anlatacağım,
    Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.

    Güç bela bir bilet aldım gişeden;
    Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan!
    Hancı n'olur, elindeki şişeden,
    Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!

    Ben o gece, hem ağladım, hem içtim,
    iki gün, diyardan diyara uçtum...
    Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim;
    Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş...

    Garibim; her taraf bana yabancı,
    Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
    ilk önce kımıldar hafif bir sancı;
    Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

    Bende bir resmi var, yarısı yırtık,

    On yıldır evimin kapısı örtük!
    Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
    Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

    işte hancı! ben, her zaman böyleyim,
    Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
    Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
    Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...

    (bkz: bekir sıtkı erdoğan)
    3 ...
  22. seviyorum sensizliği

    1.
  23. Ceyhun Yılmaz'ın harika bir şiiridir.

    seviyorum sensizliği,
    sensizliğin içindeki bensizliği.
    seviyorum gidişini,
    sensizliğimin aynadaki duruşuna gururla bakıyorum.
    her halimden belli sensizliğim
    belli ki sen vurup gitmişsin.
    belli ki sağımdaki solumdaki yaralardan
    sen geçmişsin benden
    seviyorum sensizliğimi,
    sensizliğin kelimesi bile sen'le başlıyor çünkü
    sensizlik.
    ama sen hiç bilmedin ve bilmeyeceksin ki.
    sensizliğin beş dakika öncesini.

    (bkz: ceyhun yılmaz)
    1 ...
  24. victor hugo

    55.
  25. sen, hergün köşe başlarında
    yırtık urbanla kirli ellerinle
    avuç açan, sefil insan.

    inan yok farkımız birbirimizden.
    sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
    beklediğin beş kuruşu biri vermezse,
    ötekinden isteyeceksin.

    ama ben, tüm yaşamım boyunca
    tek bir kez dilendim,
    bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
    öylesine boş öylesine açık kaldıki elim,
    yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim!

    (bkz: victor hugo)
    2 ...
  26. sen gidince

    22.
  27. orhan veli kanık'ın şiiridir.

    bilmezler yalnız yaşamayanlar,
    nasıl korku verir sessizlik insana;
    insan nasıl konuşur kendisiyle;
    nasıl koşar aynalara,
    bir cana hasret,
    bilmezler...

    (bkz: orhan veli kanık)
    1 ...
  28. dostlari olmali insanin

    1.
  29. dostları olmalı insanın,
    aynen gemilerin limanları gibi,

    zaman zaman uğradığın,
    yükünü boşalttığın,

    dalgalar dininceye kadar beklediğin koyunda,
    sonra açık denizlere uğurlamalı seni.

    geri döneceğin günü bekleme umuduyla
    bazen rüzgarlara o açmalı yelkenini.

    yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
    halatlarını çözmeli.

    seni çok, ama çok özlemeli.
    dostları olmalı insanın.

    ermiş,bilge,hayatı ezbere okuyabilen,
    düşünmediklerini düşündüren,

    seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen,
    gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,

    yolunu ısıtan ustan olmalı.
    şekillendirmeyi öğretmeli,hayatın çömleğini

    sana vermeli soğuk bir kış gününde,
    üzerindeki tek gömleğini....

    (bkz: oğuzkan bölükbaşı)
    1 ...
  30. terk eden

    9.
  31. üstad necip fazıl kısakürek'in şiiridir.

    seni dağladılar, değil mi kalbim,
    her yanın, içi su dolu kabarcık.
    bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
    akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

    sensin gökten gelen oklara hedef;
    oyası ateşle işlenen gergef.
    çekme üç beş günlük dünyaya esef!
    dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
    3 ...
  32. eylül sabahının serinliği

    1.
  33. ataol behramoğlu'nun şiiridir.

    eylül sabahının serinliğini,
    yaprakların serinliğini
    ciğerlerime dolduruyorum.

    sessizlik ve serinlik
    birleşiyor
    yıkanmış güvercinler
    ve çok uzakta bir tren sesi

    her zaman yeniden başlamak duygusu,
    doğuyor içimde
    her uyanışımda

    düşmanlarımı bağışlıyorum,
    daha çok seviyorum dostlarımı
    her uyanışımda.

    eylül sabahının serinliğini,
    yaprakların serinliğini
    yüreğime dolduruyorum.

    (bkz: ataol behramoğlu)
    2 ...
  34. abre los ojos

    7.
  35. usta yönetmen alejandro amenabar'ın 25 yaşında çektiği filmimdir. filmde Penélope Cruz*, Eduardo Noriega*, Fele Martínez* ve Najwa Nimri* rol almaktadır. 1997 yılında yapılan filmin imdb puanı ise 7.8'dir.

    (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0125659/)

    Konusu:
    Bir hapishanenin karanlık bir hücresinde psikiyatrik tedavi gören 25 yaşındaki Cesar doktora oraya nasıl düştüğünü anlatmaktadır. Oysa Cesar iyi bir geleceği olan, iyi görünümlü bir gençtir. Kaderi o güne kadar yüzüne hep gülmüştür. Bir gece en yakın arkadaşı, Paleyo , Sofia adındaki kız arkadaşıyla tanıştırır onu. Cesar, Sofia'yı görür görmez ona aşık olur ve arkadaşının elinden almakta da bir sakınca görmez. Fakat Cesar'ın peşinde Nuria adında bir kadın da vardır. Cesar bir gün onun eve gitme teklifini kabul eder. Ne var ki Nuria, Cesar'ın Sofia'yla olan ilişkisini öğrenmiştir; arabayı deli gibi uçuruma sürer ve kazada ölür. Cesar ise yüzündeki asla iyileşmeyecek yaralar ve mahvolmuş bir hayatla başbaşa kalır. Tüm doktor müdahaleleri de Cesar'ın yüzünün düzelmesini sağlayamaz...

    - 'abre los ojos..abre los ojos... abre los ojos..'

    filmin senaryosu harikadır. özellikle konu ilerledikçe, hayal ve gerçeği birbirinden ayırmakta zorlanabilirsiniz. Penélope Cruz'un oyunculuğu görülmeye değer. alejandro amenabar'ın diğer kaliteli filmleride tavsiye edilir.

    (bkz: Tesis)
    (bkz: the others)
    (bkz: Mar Adentro)
    0 ...
  36. marco borriello

    5.
  37. 21 Haziran 2007'de ortak bonservis kuralıyla 1,3 milyon sterline Genoa'ya satıldı. Kurala göre 2007-2008 sezonunu Genoa'da geçirdi ve 2008-2009 sezonundan itibaren ac Milan'da forma giymeye devam ediyor.
    1 ...
  38. yedinci nesil geldi sözlük bozuldu

    18.
  39. bir yazarın kaçıncı nesil olduğu, yazarın karakterini ya da kalitesini belirlemez. yazarın ne zaman geldiğini belirtir.***
    3 ...
  40. aynı cümleyi defalarca okuyup anlamamak

    1.
  41. toefl ibt sınavının uzun akademik reading parçalarında yaşadığım durumdur.
    0 ...
  42. il buono il brutto il cattivo

    64.
  43. yönetmen : sergio leone *
    oyuncular : clint eastwood *, eli wallach * , lee van cleef*
    müzik : ennio morricone *
    konusu: ortak çalışan "iyi" ve "çirkin" biraz tehlikeli ama hiç de fena kazandırmayan bir işleri vardı; "çirkin" bir çok kentte aranan azılı bir suçlu olduğu için "iyi" onu adalete teslim edip önce ödülünü alıyor sonra da darağacından riskli bir metot ile kurtarıp bir sonraki işe kadar sağ kalmasını sağlıyordu.
    bir gün gizli bir hazinenin varlığı ortaya çıkınca bu hazinenin peşine düşen "iyi" ile "çirkin" in araları bozuldu. onlar birbirleriyle çatışıp didişirken ortaya üçüncü bir hazine avcısı çıktı: "kötü"
    "kötü" bu üç silahşör içerisinde adına en fazla layık olanıydı...

    --spoiler--

    tuco: ''when you have to shoot , shoot. don't talk.''

    blondie: 'one, two, three, four, five, and six. six, the perfect number.'
    angel eyes: 'i thought three was the perfect number.'
    blondie: 'i've got six more bullets in my gun.'

    blondie: 'you see, in this world there's two kinds of people my friend, those with loaded guns and those who dig. you dig.'

    filmin finalinde, mezarlıkta geçen düello sahnesi ve sonrası harikadır. clint eastwood filmde aşırı derecede karizmadır. eli wallach'ın oyunculuğu harikadır. film 161 dakika olmasına rağmen sıkmaz. usta yönetmen quentin tarantino'nun en etkilendiği filmlerden biridir.

    --spoiler--
    1 ...
  44. on the waterfront

    9.
  45. Konusu: Joey Doyle, rıhtımda öldürülür ve kimse ölüm hakkında birşey anlatmaya cesaret edemez. Terry Malloy* ise bu limanda çalışan bir işçidir ve aynı zamanda eski bir boksördür. Terry kısa zamanda, limandaki patronların dikkatini çeker. Bu sendika ağaları limanda kendi düzenlerini kurmuştur. Ancak, Terry onların sandığından çok daha güçlü bir karakterdir...

    gelmiş geçmiş en karizmatik aktörlerinden biri olan Marlon Brando'nun unutulmaz filmlerinden biridir. Elia Kazan'ın yönettiği on the waterfront, 1954 yılında En iyi Film, En iyi Yönetmen ve En iyi Erkek Oyuncu dahil olmak üzere tam 8 kategoride Oscar kazanmıştır. filmin 1954 yılında çekildiğinide düşünürsek, gerçekten başarılı bir film.

    (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0047296/)
    0 ...
  46. tobb ekonomi ve teknoloji üniversitesi

    74.
  47. türkiye odalar ve borslar birliği eğitim ve teknoloji üniversitesidir. 2004-2005 eğitim-öğretim yılında eğitime açılmıştır. Üniversitenin kurucusu, türkiye'de iş dünyasının eğitime ivme kazandıran gücü olarak nitelendirilen, 1 milyon 200 bin üyesi bulunan türkiye odalar ve borsalar birliği dir.
    (bkz: http://www.etu.edu.tr/)

    * mühendislik fakültesi
    o bilgisayar mühendisliği bölümü
    o elektrik ve elektronik mühendisliği bölümü
    o makine mühendisliği bölümü
    o endüstri mühendisliği bölümü
    * iktisadi ve idari bilimler fakültesi
    o iktisat bölümü
    o işletme bölümü
    o uluslararası ilişkiler bölümü
    o uluslararası girişimcilik bölümü
    * fen edebiyat fakültesi
    o tarih bölümü
    o türk dili ve edebiyatı bölümü
    o matematik bölümü
    o ingiliz dili ve edebiyatı
    * güzel sanatlar fakültesi
    o sanat ve tasarım bölümü
    * hukuk fakültesi
    * yabanci diller dölümü
    o yabancı diller bölümü
    (bkz: http://ydb.etu.edu.tr)

    şimdi size biraz okuldan bahsedeyim:
    ankarada bilkent üniverstesi'nden sonra en başarılı vakıf üniverstesi olduğu söylenmektedir. akademik kadrosu bakımından çok başarılıdır. okulun ingilizce eğitimi ağırdır. 1 yıl ingilizce hazırlıktan sonra toefl itp yi geçmeniz şartıyla bölüme geçersiniz. ayrıca her öğrenciye laptop dağıtarak, öğrencilerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. verilen yüksek burs ücretleri, türkiye dereceli öğrencilerin dikkatini çekmiştir.**
    okulun arazisi oldukça büyüktür. okul 3 dönemden oluşur. 1. sınıftan sonra 2,3 ve 4. sınıflarda bir dönem ortak eğitim programıyla şirketlere staj yapmaya gidersiniz. şirketlerin öğrencileri, ortalamalarının sıralanmasına göre aldığı söylensede çok torpil dönmektedir. söylendiği gibi okulun kampüsü yoktur. okulun karşısına yapılan yurtlar bitmek üzeredir. okulun küçük, öğrenci sayısının az olmasından dolayı 1-2 yılda genelde herkes birbirini tanır.* cumartesi günleride okul vardır. sınavlar başladığında pazar günlerinizde elinizden kayıp gider.**
    bahar şenlikleri hacettepe üniverstesi , ankara üniverstesi vb. okullara göre daha sönük geçer.*
    2007 bahar şenliklerinde gelen sanatçılar: çilekeş , mor ve Ötesi , ege çubukçu , demet akalın
    2008 bahar şenliklerinde gelen sanatçılar: kutsi , nil karaibrahimgil , sezen aksu
    2009 bahar şenliklerinde gelen sanatçılar: bengü, sagopa kajmer , volkan konak
    0 ...
  48. the crow

    59.
  49. dünyanın en başarılı seri cinayeti

    0.
  50. (bkz: karindesen jack)*
    Karındeşen Jack'in yöntemleri vahşiceydi. Kurbanlarını önce boğazlayarak etkisiz hale getiriyor daha sonra da boğazlarını kulaklarına kadar kesiyordu. Ufak tefek değişikliklerle beraber kurbanların tamamına yakınının karnı ve cinsel organları deşilmiş, bazı organları çalınmış, bazen de burun ve/veya kulakları kesilmiş ve mektuplarıyla birlikte zarfın içerisinde bulunuyordu. Jack kurbanlarını, dizleri karna çekilmiş ve bacakları açık bir şekilde düzenleyerek terkediyordu.
    Karındeşen Jack'in kimliğine dair onlarca iddia ortaya atılmıştır ancak hiçbiri kanıtlanamamıştır. Bu şüpheli listesi birçok önemli ve soylu kişiyi de içermektedir. Katil olduğunu iddia eden kişinin Merkezi Haberalma Örgütü'ne gönderdiği mektubu inceleyen uzmanlar mektubun yazarının alt tabakadan, eğitimsiz biri olduğu sonucuna varmışlardır.iç organların çıkarılması nedeniyle katilin cerrah olabileceği iddiaları da ortaya atılmıştır.
    0 ...
  51. halil altıntop

    31.
  52. Alman kulübü Schalke, Felix Magath ın ısrarla istediği Cassio Lincoln e karşılık Galatasaraya Halil altıntop artı para önerdiği söylenmektedir.**
    (bkz: http://www.tumgazeteler.com/?a=5843033)
    2005-2006 da Kaiserslauternde oynarken 20 golle, gol krallığında ikinci olan Halil,
    2006-2007 de gittiği Schalke de 85 maçta 39 gol attı.
    0 ...
  53. göremediği halde gözlük veya lens takmayan insan

    1.
  54. Göz kusuru olduğu halde, gerekli önlemi almayan insandır.****
    bazı zamanlarda yakınınızdan geçen tanıdıklarınızın, size darılmalarına sebebiyet verebilir.
    3 ...
  55. 28 aralık

    1.
  56. 1612 - Galileo Galilei , Neptün'ü keşfeden ilk astronom oldu fakat yanlışlıkla onu bir yıldız olarak tanımladı.
    1836 - ispanya, Meksika nın bağımsızlığını tanıdı.
    1846 - Iowa , ABD'nin 29. eyaleti olarak Birleşik Devletlere katıldı.
    1938 - Hasan Ali Yücel , T. C. Milli Eğitim Bakanlığı'na getirildi.
    1960 - Yazar Reşat Nuri Güntekin in ölümünden 4 yıl sonra "Son Sığınak" adında yeni bir romanı ortaya çıktı
    1989 - Avustralya da 5,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi: 13 kişi öldü.
    1997 - Ankara Metrosu açıldı.
    1999 - Saparmurat Niyazov , kendisini Türkmenistan'ın yaşamboyu lideri ilan etti.
    2000 - Adrian Năstase , Romanya başbakanı oldu.
    0 ...
  57. 27 aralık

    2.
  58. 1919 - Samsun'da ateşlediği kurtuluş mücadelesinin ardından Erzurum ve Sivas kongrelerini toplayan Mustafa Kemal Paşa, Heyeti Temsiliye üyeleriyle Sivas'tan Ankara'ya geldi.
    (bkz: atatürk'ün ankaraya gelişi)
    1936 - istiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy, 63 yaşında istanbul'da öldü.
    1949 - 300 yıl süren Hollanda egemenliğinden sonra Kraliçe Juliana, Endonezya nın bağımsızlığını tanıdı.
    1953 - Eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu öldü.
    1978 - Bağımsızlık savaşında genelkurmay başkanlığı yapan Cezayir Devlet Başkanı Huari Bumedyen 46 yaşında öldü.
    1999 - Yargıtay 4. Hukuk Dairesi , 'türbanın yüksek öğretim kurumlarında serbest sayılan kıyafet kapsamında düşünülemeyeceğine' karar verdi.
    2004 - Muhalefet lideri Viktor Yuşçenko Ukrayna seçimlerini kazandı.
    0 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük