turkkahvesitadindanescafe
205 (power ranger)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 33.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    tahinle zümrüt

    1.
  1. tahinle zümrüt



    Tahin olmak da ayıp değil, Zümrüt olmak da,

    hatta zümrüt helva olmak bile ayıp değil

    Bütün iş Tahin ile Zümrüt olabilmekte,

    yani enerjide





    mesela bir kazandan kaynarak

    mesela karadenizi keşfe giderken

    mesela denerken ekmeh arası tahini

    şekerin yükselmesi ayıp olur mu?



    Tahin olmak da ayıp değil, Zümrüt olmak da





    seversin evreni dolu dizgin

    o hiç birşeyi iplemez

    ayrılmak istemezssin evrenden, yanıp kül olmak

    lakin o seni satacak

    yani sen kaldırmı seviyorsun diye kaldırımında da seni sevmesi şart mı?

    yani tahini zümrüt sevmeseydi

    tahin ne kaybederdi tahinliğinden





    Tahin olmak da ayıp değil, Zümrüt olmak da

    Hatta zümrüt helva olmak da ayıp değil.





    dipnot: zümrüt helva;helva markasıdır

    tahin ve zümrüt imkansız ikilidir

    kaldırım ise kinayedir





    ruhun şahlansın nazım
    0 ...
  2. belki hiç

    1.
  3. Yavruları açken ve onlara verecek yiyecek bulamayan pelikanlar , uzun gagasıyla göğsünü deler ve yavrular için besleyici olan kanı akıtır. Yavrular onun yarasından bir pınar misali beslenirler.

    ( Alessandro D’Avenia- süt gibi beyaz kan gibi kırmızı)



    En güzel kiyafelerimi giyip camiye gidicektim ki(camiye giderim bazen ben yaparım bunu acımam) telefonum çaldı . ‘’abi senin adam bu sabah ölü bulundu! Yutkunamadım ama yanına gidene kadar onunla geçirdiğim ve onun geçirdiği zamanı düşündüm.





    Bazen ben yanına uğrar halini hatrını sorardım. Öle ya babamdan bana emanetti. Bir gün yanına ziyarete gittm. En sevdiği şey olan bomonti biradan 4 tane de hediye aldım. Kapıyı çaldım. Boğuk ve sigaranın haşat ettiği ses tellerinden pis kokulu ağzına doğru ulaşan kapı açık ittir sesini duydum ve içeri girdim. Solanda pencerenin yanında bulunan tekli koltuğun üstünde oturuyor. bana bakarak’’bira getirdinmi?’’ diye sordu. Evet dedim. Yüzünde çocuk gülümsemesi ve getirmeyipte ne bok yiyecen yarr…… ifadesi hem alaycı ifade hem beklenti hissi uyandırdığını belli etti ki beni güldürdü. Bana bir bira aç da yanıma gel sana bir şey anlatıcam dedi. Yağdan yapış yapış olmuş mutfak. artık kendini bile açamayan bir açacak masanın üstünde duruyordu. Siktir et çakmakla açarım dedim açtım ve yanına gittim. Bana kendisine gelen mektuptan bahsetti .bir gün kapı çalınır ve gelen postacıdır. ‘’Size bir mektup var efendim’’ der. Hayatında değil mektup kağıt olarak tuvalet kağıdı bile almamış bu adam postacıya yanlış geldin koçum bakışı atar. Postacı adınız ….. değil mi? Dedikten sonra kafasıyla onayladıktan sonra imzaya benzer bir çizik atar kağıda ve postacının suratına kapıyı çarpar. Söylediği şey mektubu Heycanla açar (kendine belli etmese de umursamaz tavırla) Okuduklarımdan anladığım yanlzıktan sıkılmıyor musun? Ve benimbu hareketlerinden anladığım ise yaptıklarının iz düşümü monotonluğun kargaşasının iğnelendiği bir yazıdır.Ama mektubun içeriğini anlatmadı. Bakayım mektuba bi kimden gelmiş dedim göstermedi piç. Herkes kendi içindeki mektubu açıp okusun bu benim özelim siktir burdan dedi.biraz daha Sohbet ettik ve ben kalkamam gerektiği söyleyip ayrıldım. Haftaya gene gel bu sefer 6 tane al dedi. içimden senin birana mı çalışıyorum pezevenk dedim. Yüksek sesle olur diye bağırdım kapıyı çekip çıktım..





    Hayatı katogerize etmeyi seven ve bu kirli gerçeklilikle yaşayan, bu hayatı ne kadar türkçeye çevirsende hayatın grameri buna izin vermez. Bazı insanların hayatlarının karşılığı hiçbir dilde ve sözlükte yoktur. Kendilerinin soyutlamak olnlar için mücadele demektir. işte bu hengameyi yaşayan , 30 günde 3 kişinin yanına uğradığı- birisi benim diğeri kapıcı hakan ve üst kattaki komünist öğrenciler- Bir gün öğrencilere de siktiri çekmiş. neden diye sorduğumda bana bira almadı pezevenkler gelmesinler bir daha dedi. işte böyle aksi ve kendisine gece işçisi diyen birisiydi.Artık yoktu ve kitabı kapatıp gitmişti. Her geceyi sabaha katar , sabahın aydınlanmasına fırsat vermeden (güneşin üstüne doğmasını istemeyen ) kendi dünyasını evin içine kuran bir adamdı. Dikizciydi.evet resmen (noter onaylı) dikizciydi. Perdeyi kaldırır karşı eve bakar, yoldan geçen insanlara bakar en sevdiği şey de eteği rüzgardan uçuşan genç kızlardır. Yaşlıların etek giymesine karşıdır. Rüzgardan kalkan etekleri dünyasını bozardı. Dizkizlemek için bir şey bulamayınca oturduğu yerden kanepeleri, perdelerin arkasını hatta televizyonun altındaki cam kapaklı sehpanın içine bakar bir şey hayal edemeyince kendi duygularını manipule ederdi. En kolay kaçış buydu!



    Sokaktan geçmekte olan ya da evine gelen insanların(nadiren) yaşamlarının(yaş-am) ayrıtıarını fark eden ve bunları hafızasına alan ,ayrıntılarıyla anlatılanları aklında tutabilen gözlemci(kendisine gözlemci denmesini istiyor dikizci değil!) için de bulunduğu fanusun her köşesinde birkaç ihtimal vardı. Bu birkaç ihtimal onun farkına varamadığı kader anlarıdır. Bazen kendisinin sergileyemediği ideali gözlemler, bazen olmak istediği kişiyi hayaleder ancak başkasılaşma yaftasının yan etkilerinden kurtulmayı iyi bilirdi. Yaşadığı şey bir carpe diem, ya da avunma değildi. Sadece olanları olmayanlarla kabullenme ve başlangıcı olmayan , bir sonuca bağlanmayan bir cendere içinde gelip giden sallanıp duran , hayatı başkalarını gözlemleyerek hayatla arasında bağ kurmaya çalışan sıradan birisiydi. Elleri sigaradan sararmış , göbeği bira içmekden kütle halini almış.(ki bu eğilmesine mani oluyor)



    Yalnız kaldığı,( yalnız kalmak onun için teklik değil içinde oluşan çatışma ve fırtınalardan kurtulmaktı)içine bastırdığı (geriye doğru ama) bir iç monolog onda mevcuttu ama kendini n konuşmasına izin vermez içindeki çelişkiyi sezdiği an dolaptan bir bira alıp içindeki gemiyi batırır. Bazen cesaretenip kendisiyle diyalog! Kurmaya çalışsada dudaklarından cümleler dökülmeye başladığı anda koşarak aynanın karşısına geçer’’ hadi lan seninle mi konuşucam ? tipe bak fütursuz herif’’ serzenişini yapar bira sını alır içerdi. en azından bana öyle anlatırdı.



    Onun her gün hayat akıp gidiyor nasıl olsa tavrı içine düştüğü durumdan değil bu duruma düşmesinden olduğu inancına varıyor olması onun kaçışıydı.onun da herkes kadar genç olduğu dönemde sevdiği bir vardı elbet. Klasik hayat akışıdır ki sevdiğine kavuşamamış ya da yeterince birbirlerini sevmediklerinin kanısına varmış , sevmenin sadece yaşam da zaman doldurmak olduğu kanısına varmış olacaklar ki birlikte olmaya devam edememişler. (kendisine sormak lazım)evindeki kadının sokakta hanımefendi, mutfakta aşçı, yatakta orospu olmasını düşünmüştü ki bu ona göre değildi. Çünkü ereksiyon sonrası balgamdan kaçar gibikadından kaçmak , yemekten sonra ayı gibi inine çekilmek , sokağa çıktığı zaman ise hümanist takılıp insanlara gösteri yapmak yani kendisinin sirk hayvanına dönüşmesini engellemek için sıradanlaşmıştı.ama o sıradan bir insan olduğunun farkına bir gün varacaktı elbette. insanın yaşadığı kader anları , varlığının bulunduğu zaman dilimi içersinde insana kader olarak gelmez. Senin dışında birisinin sana bunun söylenmesi gerekir. Bir tespit edici gereklidir. Kendisinde akıp giden bu kader sıradanlığını bozması gerekiyordu.



    Ancak onda ki sıradanlık toplumdaki sosyalleşme sıradanlığı değil var olma çabasının getirdiği bitkinlik sonucuydu. Kendisi gibi beynindeki ilkelliği atamamış olmanın farkına geç varan insanlar vardı tabiki ama onun umrunda bile değildi.(çocuklar ve ebevynlerde okuduğu için rahat takılamıyorum özele gelin) içinde bulunduğu evcimen tavrı benimsemesede bu minimalist yaklaşım onu kirli bir gerçeğe itti. Yalnız kalmak! Sadece kendisi ile içindeki piçlerle değil!

    Yaşamın kreşendolarından arınıp (cahiller için genel tanım: sesin giderek artmasi ya da artirilmasi anlamina gelir) bu süslü cümlelerin varlığından bi haber olan ancak onun için kurulan cümlelerin edattan, yüklemden ve zarfın tanımlamalarından sıyrılıp sadece özne kalmak tek çabası haline geldi. Bu özne olma isteği herkesin taklit ettiği yada olmaya çalıştığı ama sadece edebiyatı pekiyi olanların başarabileceği bir şeydir. Onun özne olma isteği bedensel bir ergen ruh hali değil coğrafi bir ruh halinden kaynaklanıyor. Heraklitosu dinlemiş(bir keresinde eve gelen zatenin fikir köşesinde bu sözün ve heraklitos’un varlığındna haberdar olmuş gazetenin üzerinde ekmek yerken görmüştü. Evet eskiden fikir köşeleri vardı) ‘’bekleyen beklediğini yaşar ama umut edenin başınaumut etmediği gelir’’. Bu sözü kenine uygulamaya daha doğrusu düstur edinmiş olacak ki beklemekten vazgeçip umut etmeye karar verdiğini son görüşmemde anladım.



    Ziyan edilmiş bir çuval incir gibi bir ömrün anakronik tasviri albette böyle olmaz. Bu sadece zamanı olmayan bir boyutu görmeye çalışmak ya da kimine göre görmezden gelmek gibi bişeydir işte. Aradan 9 gün geçti.. telefonumda ki ses bir daha tekrarladı. Abi senin adam öldü. Bir ömrü dört kelimeye sığdırıp adamı postaladı diğer tarafa.

    Bir hafta önce ölmüş kalp krizi geçirmiş komşuların dikkatini perdenin bir haftadır aralanmaması çekmiş içeri kapıyı kırıp girmişler senin adam ölü bulunmuş seni çağırıyorlar’’ dedi. Anladım ki tek gözlemci o değilmiş. Gittim. Salondaki tekli koltukta oturmuş orada da ölmüş. Abi dediler elinde bir kağıt var biz bakamadık korktuk sen bak istiyorsan. yanına yaklaştım ve yüzüne baktım gözleri açıktı ve yukarıya bakıyordu bana işaretini vermişti zaten. Ölü kasılması dinlemeden aldım elinden kağıdı ya da o verdi. Kağıtta bir cümle… cümleyi yazmadan önce kısa bir ömür tahlili lazım.



    Tam yaşamaya alışmıştım ki öldüm.
    0 ...
  4. bombalı eylem

    1.
  5. saat 9 da zır zır diye telefon çaldı. o sabahın gecesi derin bir tartışma ortamında bağımsız türkiye mi?sosyalist türkiye mi? diye birbrimize girmişiz.(yok lan ne giricem ikisi de nerden tutsan kornetto) biz laik devletiz din adamların parasını neden bütçeden veriyoruz dedim konu kapandı. Bu şekilde girdim yatağa. Rüyamda kemal paşa geldi. Olum memleket elden gidiyor derhal ankara ‘ya yürü ordan da bir meyhaneye uğra vatanı kurtarın dedi. O sırada arkasından bayar geldi.(celal olan) ben laik bir devletin başkanıyım şeriatı yaşatmıcam diye bağırıyor.kemal paşa celal sen sus bağırma bokunu çıkarıyorsun dedi. Tam ben onuncu yıl marşına başlamıştım ki telefon sesiyle uyandım. Arkadaşım lan okulda bomba var gelme sakın dedi. ‘’bilip anlayan azdan çoğu anlar. mecnun'u görmez misin bir kadının aşkı yüzünden dağlara, ovalara düştü çünkü onlara dayanamayacakları şehvet kuvveti verildi. dayanamayacağın sözleri verme.hayataımızın tamamı karanlık içinde ama kalplerimiz aydınlık içinde geçer. sen karanlıklarda yıldızları da yanına al onlar sana yol gösterecek. yokluktan varlık alemine geldik neden var olduğumuzu mest olup unutmuş gibiyiz.
    Kaza ve kaderin manevralarına set çekemeyiz şüphesiz. nasıl ki isa bile göğün dördüncü katına dua ile çıktıysa bizde dua ile mertebe atlarız. aradığımız derman derdin içindedir. her derdi deva zannederiz her dermanı da der. gözümzün içinde ki beyaz nura kadar sokulan dermanı görmeyiz.’’ Dedim.
    Saçmalama lan okulda bomba var diyorum sana gelme bugün okula. nereye koymuşlar diye sordum. Sifonun içine ama becerememişler sifonu çekince kapağı düşmüş patlamamış. Benim ülkemin bombacıları bile tembel. Düzeneği kuramayıp atıp kaçmışlar. Neyse ! kalktım hemen okula gittim.kısa bir arayıştan sonra eylemi gerçekleştiremeyen arkadaşlarda ordaydı kendi aralarında olmadı lan
    yapamadık diye fısıldaşırlarken yakaladım. Şöyle çektim bir kenara birer sigara verdim. Sigara dediysem djarum black öle ucuz solcu sigaralarından değil. Enteljans sigarası bu. Başladım çocuklara konuşmaya.’’ Batmiyacağına inanarak suya basarsan yürürsün. imkansız olan su üstünde yürüyebilmen değil . inanarak yürümen. Suya bakmadan yürüyebilmen. Çaycı bile çayı götürürken dökülmesin diye çaya bakmaz.’’ içlerinden biraz okumuş olanı abi sigarada ağırmış ama güzel dedi.elimi kafasına götürdüm saçını dağıtıp ulan seni haylaz hareketi yaptım. Bu hareketim onu yumuşatmış olacak ki başladı açıklama yapmaya. Abi dedi: ‘’ mevcut olan herşeyden soyutlanmak istemek ızdırabın getirdiği beklenti midir yoksa doyumun vermiş olduğu mükemmel haz mı? belirsizlik adamın kafasını yiyip bitiriyor.’’ Diğeri az okumuş olan kirli sakallı pis bıyıklı yarı uzun yarı kısa olan arkadaşını susturdu. Biz okula bomba koyduk çünkü bizim gibi belirsizlikiçinde yaşayan insan ları kurtarmak istedik biz insanları acılarından kurtarıyoruz dedi. Ve arkadaşına dönüp öle değilmi hasan dedi. Adının hasan olduğunu öğrendiğim genç eylemci! Gözleri soğan soymaktan yaşarmış insan gibiydi. .çocukken dedisinin anlattığı anektodu anlatmaya başladı. aBi dedi biz aslında dindar ailelerin çocuklarıyız. dedem derdi ki : peygamberin ümmeti arasında çıkan kargaşayı-peygamberden sonra- hutbede omuzuna aldığı hasan’ı göstererek ‘’kavgayı bu çocuk bitiricek hakkından feragat edicek dedi. Ve nitekim de onu şehit ettiler.hem de zehirleyerek Diye anlatırdı. Bende ogünden sonra kendi insanlığımdan feragat edip insanların acılarını onları öldürerek dindiriyorum . Ve her geçen gün bu yaptıklarımla kendimi zehirliyorum kırkıncı günün sonunda acıma son verececiğm . söyledikleri karşısında biran duraklasam da suratına tokatı çarpıp :
    sabaha kadar bin dua bin selam,
    öğleden sonra bin küfür bin kelam
    mısralarını okudum ellerinden bitmemiş sigaralarıda aldım ayrıldım ordan. Onlara en büyük ceza sigaralarını almaktı.
    0 ...
  6. ali keptayn

    1.
  7. eski çağlarda(m.ö. 2000 li yıllar) muyo'lar akdenizden ege'ye doğru açılıp sefer düzenlemişlerdir. bu sırada keptayn i̇mparatorluğu sahil kenarında konuşlanmışlardır. vikinglerin geldiğini haber alan keptayn i̇mparatorluğunun lideri ali keptayn hemen bir elçi göndererek muyo kralına gelmemelerini söyleyeyip eğer gelirlerse tarihin en büyük deniz savaşlarından birinin yaşanacağının ve çok kan akacağının sinyallerini verdi. muyo'lar haberi alır almaz sefer hazırlıklarına başladılar. koca bir orduyla keptayn i̇mparatorluğu üzerine saldıran muyolar tarihin en büyük yenilgisini alacaklarından habersiz keptayn i̇mparatorluğu üzerine gidiyorlardı.
    muyo'ların lideri muyo dayı geçmişte kazandığı deniz zaferleri ile ünlüdür. muyoların, keptayn i̇mparatorluğu üzerine gitme sebeblerinden bir tanesi muyoların geçimlerini denizcilikten sağlaması ve kaynaklarının tükenmesidir. keptayn i̇mparatorluğu kao devleti'nden yardım istemesi üzerine muyolar sero devleti ile iş birliği yapıp keptayn i̇mparatorluğunun üzerine saldırı düzenlediler. 40 gün süren bu savaş dünya deniz savaşları tarihine geçmiştir. bu savaş tarihte bilinen ilk deniz altı gemisinin görüldüğü savaştır. gemileri ilk karadan yürütüp bir top gibi kullanan ali keptayndır. gemilerin su da olmadığını gören muyo'lar ve sero'lar savaşı kazanacaklarını bekleselerde dahi lider ali keptayn deniz altını kullanarak 200 tane gemi batırmış ve gemileri karaya çekerek onları siper ve silah gibi kullanmıştır. bu savaştan yüzyıllar sonra gelen piri reis bu savaş için; "ben böyle bir savaş taktiği ve stratejisi görmedim demiştir."
    savaşın sonucunda muyo krallığı büyük bir yenilgi alarak denzcilik sahnesinden çekilmişlerdir. bu savaşın kahramanı ali keptayn 80 yaşında ölmüştür. ardından bıraktığı deniz altı ve gemicilik tarihine geçicek kitabı kendisinden sonraki liderlere kılavuz olmuştur.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/ali_keptayn
    2 ...
  8. yazarların film kadroları

    1.
  9. sözlük yazarlarının hayalindeki film kadrosudur. öyle bir film hayal edin ki kadrosu size ait olsun.
    0 ...
  10. bu ülkenin ateistleri ameledir

    1.
  11. ameledir. vasıfsızdırlar. neyi inkar etmediklerini çözebilseler, sağlam dayanakları olsa birazda okusalar belki bişey olurlar. * **
    1 ...
  12. a role egemen

    1.
  13. mahmut necmettin deliorman

    1.
  14. ''Razgrad Mezarlık Hadisesinde Çanlar Benim için Çaldı'' kitabının yazarı. bu kitaptan ismet inönün aslen kürt olmadığına dair ve bir çok olayla ilgili delil bulunabilir.
    0 ...
  15. gece yarısı yazıları

    1.
  16. Yunanlılar felsefe nedir? sorusuna ''ti esti'' yani; felsefe olan nedir diye sorarlar. kural bellidir 'hiçlikten hiçlik doğar.'' ilkesinin sonucu olarak yokluktan türetilmiş bir şeyin ne'liğini değil esasen bir varlık varlığının farkında olunan bir ne'liğini sorgulamaktaydı.



    Thales mısırda geometriyi öğrenip yunanistana getirdiği zaman da o sıralar yunan uygarlığının tarihi altında takriben 200 yıllık bir geçmiş yaterken mısırın uygarlık tarihinin ise biinlerce yıllık bir geçmişi vardı( mısırların tarım ve yaşamlarında bilimi kullanması bunun en aşikar örneklerinde biridir). thales mısırda öğrendiği bub bilgileri başka türlü düşünmeyi seçtiği ve kuralların değişebileceğini dogmaların yıkılabileceğini kendine ve yunanlılara ispat ettiği çin felsefe doğmuş ve başlamış oluyordu.

    Felsefenin temeli budur. Düşünmek, başka açıdan düşünmek. Felsefeye göre düşünmenin başka yöntemi ise bulamamaktır.

    Batılılaşarak modernleşmem sürecine giren Türkiye cumhuriyetinin daha güzel ve yaşanılabilir bir yer olması seçilen yöntemlerden birisi ise felsefedir. inanç o dur ki; olaylara felsefik açıdan yaklaşan bir birey daha iyi bir yaşam öz verisiyle ve yozlaşmaya gösterilen bir tepki olarak özgürlük çağrısında bulunması istenilen refah düzeyini arttıracakatır. kendi var oluşunu tamamlakla uğraşıp daha yaşanılabilir bir dünya olması için uğraşıcaktır.

    Bu yazı felsefeyle ilgili olsada bir vülgarizasyon yazısı değildir. insan oğlunu kendini toplumda var etme ve sınıflandırma çabasını felsefede arasada bu yöntemle gittikçe kapana sıkılmıştır. Felsefik düşünce sistemi yayıldıkça zihin bulandırmaya devam edecektir. kendi buhranları içinde hapsolmuş ve hiçbir reaksiyon ve aksiyon göstermeyen nesilleir eritmeye devam edecektir.


    Neden ve niçin sorularına koca bir hiç cevabı veren manteliteyegöre ise bu seçim yolu kurtuluştur. Mantıksal açıdan eskik bir çok yanı bulunan bu sistematik düşünce kendi kendinide çökretmeyi başarmıştır. Ruhumuzda ki helezonların çıkışı felsefeyle değil rusal ve manevi düşünce tarzıyla çıkışa ulaştığını göstermiştir bize gazali.



    son olarak felsefe bir labirenttir çıkış yolunu asla bulamayacağınız bir labirent. insan oğlunu 'kendini tanı'' düşüncesini labirentte değil önü sonsuz olan mutlak manevi alemde aramalıdır.
    1 ...
  17. muğla da yoklama yapıyoruz zirvesi

    1.
  18. muğlalı yazarlarla buluşma zirvesidir. kimler var kimler yok bi görelim,tanışalım, kaynaşalım dedik. yer ve zamanı belirleriz beraber. geçici olarak bi tarih yazarım ben uygun olması durumunda değişiklik yapılabilir.
    0 ...
  19. drink hard

    1.
  20. yeni nesil bir yazar daha. hoşgelmiş. koştursun sözlükte. (bkz: sen yokken biz vardık)
    0 ...
  21. beerormorebeer

    1.
  22. dünün namzeti bugünün sözlük yazar adayı beklemekteyiz.
    1 ...
  23. metal videoları

    1.
  24. moonlight sonata nın ruhunu çağırmak

    1.
  25. öncelikle yapılacak olan bellidir.

    iki milyon yatırılmış ve karşılığında 500 lira verecek olan iddaa kuponu ortaya konulur.
    akabinde moonlight sonata eseri fonda çalmaya başlar. bi ara Ludwig'in ruhu gelsede onu tınlamayın o müziğe aldanmıştır. ASıl ruh'un gelmesi için tek şart o kuponun tutmasıdır. bu seans esnasında yanınızda bir bilgisayar bulundurun ve maçkolik açık olsun.

    en önemli kural kuponu bilene yaptırın.
    o zaman moderatöre istediğiniz herşeyi sorabilirsiniz.
    3 ...
  26. en çok taraftar galatasaray da

    1.
  27. A&G Araştırma Şirketi, Türk futboluyla kapsamlı bir ankete imza attı. Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan araştırmaya göre Türkiye'de en çok taraftara sahip olan takım Galatasaray.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25081522/
    1 ...
  28. kurtlar vadisi pusu ile ilgili saçma tespitler

    1.
  29. kurtlar vadisi ile ilgili saçma tespitlerdir.

    86.(son bölüm) de cahit adlı kişi mutfakta kendine çay dolduruyordu. Şunu fark ettim ki tüpün altı sonuna kadar açık. bu nasıl vatan perverlik arkadaş. sen o kadar müsrif olursan bu ülke de insanlar tabi aç kalır. o tüpü alamayan kaç kişi var bu ülkede. hem olum çay'ı demlemişssin kıs altını öle kaynasın. hem o kadar açarsan su hızlı buharlaşır üstüne su eklemek istersin al sana bi de su israfı.

    saçma sapan tespitlerimin devamı gelecek.
    1 ...
  30. kurtlar vadisi pusu dizisi ile ilgili tespitler

    0.
  31. kurtuluş savaşı na çarşı nın katılmadığı gerçeği

    1.
  32. türk ırkı'nın başarısına ortak arama çabaları sonucu, bazı çevreler tarafından aksi iddia edilen gerçek.

    beşiktaş çarşı, karşıyaka çarşı bunların katılmadığı söyleniyor.

    edit: bize kaynak gösterenler o zamanlar ultra aslan 500 bin çarşı grubları ise 10 bin kişiymiş yaaa.
    3 ...
  33. sen gelmezsen ben gelirim 2010 izmir zirvesi

    9.
  34. medeni bilgiler

    1.
  35. Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yaşadığı deneyimden, geçmiş kültürümüzden ve dünya siyasi yaşamından yararlanarak kaleme aldığı kitaptır. afet inan bu bilgileri bir araya getirip derlemiştir.
    2 ...
  36. bir devrim komedisi

    1.
  37. heyhat!

    koşun erenler yangın var!
    öyle bir yangın ki övünecek şey'i kalmayanlar ülkeleriyle övünüyorlar. Koşun piyes'e koşun. bu gece oyun var sahnede. bir direnişçinin saçmalaması.

    Vatan millet sakarya haydi ya allah...

    Ben diyordu direnişçi vatanım için canımı veririm. Sonun da memleketimi bok götürsede, parsel parsel satsalarda, en üstün ırk türk ırkıdır diye övünmekden başka bir acizliğim kalmasa da savunurum.

    ben ki ideolojik gitar çalan öğrencileri okuldan atarım, Başını kapattığı diye coplarım onları almam içeri. BEn ki bir millet için çarpışırım rahatça batsınlar, her türlü pisliği medeniyet diye ülkeme soksunlar , yaptıklarıyla övünsünler , her bayramda evine bayrak assınlar ama ona para vermesinler bedava dağıtılanları assınlar. Vatan sevgisi , bayrak sevgisi ya bu parayla alınmaz!

    devam etti direnişçi!

    ben önüm egeçen her kuvveti ezerim. bunlar isterse kardeşlerim olsun. Alırım kellerini, çünkü vatanım sağ olsun. SAğ olsun ki aynı karından çıktığımız insan bile yapışssın yakama. Bir tek ben varım benim dışımda ki herkes haindir. ölmelidirler.

    ölülerden bile hıncımı alamam ben onların anneleri de ölemeli babaları da hatta kafataslarında kolye yapmayalım hatıra olsun diye. Savaş hali bu ne olacak ben savunmacıyım.

    bir ülke kuruluyor ki benden başka her kes gitsin biz kalaım. SAdece bu bahçede laleler kalsın. GEri kalanı söküp atın.

    son sözünü söyledi direnişçi!

    burası benim hepiniz gidin. hakimiyet milleitmindir.

    direnişçinin arkasından bir ses yükselir semaya;

    tarihsel olayları , fikirleri göklere çıkarmak o kişyi putlaştırmaktan geçer.
    0 ...
  38. sahv

    1.
  39. Uyanıklık, aklı başında, şuuru yerinde olma hâli, sekr hâlinin zıddı.

    tasavvufta ise kendini kaybetme halinden kurtulup ayılma hali diye bilinir.
    3 ...
  40. mitolojiye inanıp peygamberleri inkar eden tip

    1.
  41. Zeus
    Hera
    Poseidon
    Ares
    Hermes
    Hephaistos
    Afrodit
    Apollo
    Athena
    Artemis

    bunlardan hangisi göndermiştir acaba diye kafası karışan insan da olabilir. Bırakın bu saçma işleri de islamiyet var burda tek rab var herşey ondan geliyor.
    2 ...
  42. tarihsel yalanlar ve gerçekler

    1.
  43. osmanoğulları zorla,türk milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı. bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdi, şimdi de türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini bildirerek, hakimiyet ve saltanatı isyan ederek bilfiil eline almış bulunuyor.

    nutuk 8. baskı s. 690-691

    gelelim asıl meseleye:

    istanbul'un kuruluşunda yapılan törenlerde, anadolu'ya açılan kutlama törenlerinde osmanoğullarının yaptığı her şeyde tören yapıp taburlarca yalan söyleyen ve hatta tarihde ki en büyük devletin türklerin kurduğu osmanoğulları olduğunu idda edenler tarihi çarpıklarla dolu bir geçmişe ve karanlıklardan kurtulmayan geleceğe sahip olacaklarının farkına varmalılar.

    gelen yeni nesillerin, kafasında oluşan tarihsel ve ideolojik karmaşaları çözmediği sürece aydınlığa zor ulaşacaklarının göstergesidir bu karmaşa.
    1 ...
  44. mozart ın ilk bestesi

    1.
  45. Wolfgang Amadeus Mozart'ın daha önce bilinmeyen ve piyanoyla çalınmak üzere bestelenen iki eserinin keşfedildiği açıklandı. Daha detaylı bilginin 2 Ağustosta Salzburg'da verileceği açıklandı.
    1 ...
  46. israil i vurabiliriz

    1.
  47. iran Devrim Muhafızları Komutanı General Muhammed Ali Caferi israilin varlığı bilinen ama doğrulanmayan Dimora nükleer tesisini baz alarak israil'i açık bir dille tehtid etmiştir. israil'in olası bir saldırısı sonucu çekinmeden israil'i vurabileceklerini söyledi.
    3 ...
  48. saint seiya

    1.
  49. billie joe

    1.
  50. zavalliadam

    ?.
  51. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük