Oldukça can sıkıcı ve ruh hâlinizi bozan bir durumdur.
Olay akışı aşağıdaki gibi gerçekleşir;
1.sıvı sabunu keyif ile elinize sıkarsınız.
2.her zaman kullanmakta olduğunuz güzelim musluğu yavaşça açarsınız.
3.o an ensenizden soğuk terlerin akmaya başladığını hisseder ve bir kez daha denersiniz.
4.Elinizdeki sıvı sabun parçacığı ile saliseler içerisinde göz göze gelirsiniz. Size dişlerini göstererek pis bakışlar attığını, çılgınlar gibi güldüğünü fark edersiniz.
5.başınızı öne eğerek yenilgiyi kabul eder, hemen ardından tuvalet kağıdına sarılırsınız.
Gezegenden Ayrılmanın formülünü inanılmaz mizahı ile açık bir şekilde anlatan douglas adams'ın mükemmel şaheseri.
1. nasa'ya telefon açın. işte onların numarası: (713) 483 31 11. onlara buradan olabildiğince çabuk ayrılmanızın çok önemli olduğunu anlatın.
2. eğer sizinle işbirliği yapmaya yanaşmazlarsa, beyaz saray'da çalışan herhangi bir arkadaşınızı arayın -oranın numarası (202) 456 14 14- ve nasa'daki adamlara sizin tarafınızı tutan bir kaç laf etmesini söyleyin.
3. eğer beyaz saray'da çalışan arkadaşınız yoksa, kremlin'e telefon açın (uluslararası santrale bağlanıp 0107 095 295 90 51'i bağlamasını isteyin). onların da orada (en azından konuşabilecekleri) bir arkadaşları olmayabilir, ama az da olsa bir ağırlıkları vardır, o yüzden deneseniz iyi olur.
4. eğer yine başarısız olursanız, yol göstermesi için papayı arayın. telefonu şu: 011 39 669 82 ve telefon santrali hata yapmıyormuş.
5. eğer bütün bu denemeler başarısızlıkla sonuçlanırsa, tepenizden uçup giden bir ufoyu bayrak sallayarak indirin ve telefon faturanız gelmeden önce bu gezegenden ayrılmanızın ne kadar da hayati bir önem taşıdığını açıklayın.
Not: hayal gücünün sınırlarını, eğlenceli bir şekilde zorlamak isteyen herkese şiddet ile tavsiye edilir.
insan vücudunda sürekli kullanıma bağlı olarak birikme yapan bir anorganik maddedir.
Yaygın olarak diş macunları ve hazır gıdalarda bulunur.
Zihinsel olarak insan üzerindeki aktif rol duygusunu bastırdığı, pasif bir hayata sürüklediği üzücü bir gerçektir.
Dünya tarihinde bir çok devlet 1940 sonrası şebeke sularına kasıtlı olarak florür karıştırmaya başlamıştır. Bunun başlıca sebebi kitleleri daha kolay bir şekilde, farkındalık yüzdelerini düşürerek daha itaatkar bir psikoloji içerisine sokmaktır.
Linux isletim sistemlerinden bulunan bir ağ özelliğidir.
iP Masquerading özelliği aktif edilen bir Linux cihaz ile internet erişimi sağlanır ise, ağı kullanan diğer cihazlarda, ip kullanmasalar bile tüm internet hizmetlerini kullanabilir, yararlanabilirler.
Kısaca açıklayacak olursak bir gateway(geçit) cihaz aracılığı ile istemcilerin gizlenerek internete erişim sağlanmasına olanak verir.
(bkz: Linux)
Warp motoru, ışık hızından daha hızlı gitmeyi amaçlayan, ancak madde açısından bakıldığında fizik kurallarına aykırı bir durum söz konusu olmaksızın ışıktan daha hızlı gitmeyi hedeflemekte olan bir nasa projesidir.
Kısaca açıklayacak olursak ; uzay boşluğunu bükme işleminden sonra, çok uzak bir noktaya sıçrama işlemi ile konum değiştirmeyi hedefleyen bir projedir. Einstien'ın özel görelilik kuramına göre bir maddenin ışık hızına ulaşması neredeyse imkansızdır. Ancak warp motoru, uzayı 3 boyutlu olarak değil de düzlemsel olarak büktüğü için aslında ışık hızına ulaşmamış, ancak çok fazla yol kat etmiş oluyoruz.
Sıçrama işlemini Hayal etmekte zorlanıyor iseniz, bir kağıdı ikiye katladıktan sonra, bir taraftaki nesnelerin diğer tarafa geçtiğini hayal edelim. Kağıdı bıraktığımız anda, kağıt eski haline dönmüş olacaktır. Ancak üzerinde bulunan nesneler sıçrama işlemi gerçekleştirerek kağıdın en uzak noktasında konumlanarak son bulacaktır.
Projenin hayata geçmesi halinde, insan oğlu, kendisine oranla muazzam büyüklükte olan evrende dilediği yere gidebilecek seviyeye gelmiş olacaktır. Tıpkı kozasından yeni çıkmış bir kelebek gibi, evrenin derinliklerinde çok daha büyük araştırmalara imza atacaktır.
Listelense roman yazılabilecek potansiyele sahip konudur.
-Sürekli ağlayan tatlı mı tatlı bir adet bebek.
-Yol boyu dedi kodu yaparak günah point kasan iki adet yaşlı teyze.
-Telefon ile bağırarak konuşan ağır işiten dayı.
-Ön koltukta yatan yolcu. (bkz: 180 derece)
-âdeta fetiş haline getirmiş olan, sürekli kolunuza çarpan muavin.
-Çaktırmadan sigarasını tüttüren bıyıklı kaptan.
-3.5 aydır çorap değiştirmeyen genç.
Kendi yaşamının çok mânasız ve boş olduğuna karar vererek kendisinden nefret etmeye başlamıştır. Bunun üzerine 1851 yılında kafkasya'Daki askeri orduya katılır. Orduda geçirdiği günler içerisinde ilk romanı olan "çocukluk" isimli romanını yazmıştır. Bu ilk yazdığı roman ile birlikte literatür dalında ün kazanmış bulunmaktadır.
ilerleyen zamanlarda bir çok ödüle imza atmış ve çok sayıda sanat eseri yaratmıştır.
1921 yılında kendi dünya görüşü ve yaşam şartlarını dilediği gibi yaşayabilmek için polonya'Dan gizlice ayrılmaya karar verir. Ancak zor yol şartları sırasında hastalanarak hayatını kaybettiği düşünülmektedir.
Kesin bir gerçek vardır ki;
insanoğlu Yer yüzünde hayat süren en baskın ırk olamazdı.
-Belki de her tarafı çevreleyen samimiyetsiz yapılar yerine, doğal, yeni doğmuş bebek gibi bir dünya hâla var olabilirdi.
-Günümüzde insan nüfusunun mükemmel artışının beraberinde getirdiği açlık ve savaş gibi problemler olmazdı.
-insan; Avcı konumundan av konumuna düşmüş olurdu. Bunun sonucunda Zengin ve fakir ayrımı gibi sınıf ayrılıkları ortaya çıkmaz, herkes hayatta kalabilmenin yeterli olabileceğini düşünürdü.
-Yavaş gelişen bir teknoloji sebebi ile , güvenli tarım alanları oluşturmak neredeyse imkansız olurdu.
-En önemlisi ise, insanoğlu vahşi bir ırk olarak sonsuza kadar kalabilirdi.
Esrar yasallaşır ise, her sabah ekmek aldığınız göbekli amcadan elinizi kolunuzu sallaya sallaya tedarik edebilirsiniz.
Olası dialog;
+"aamed abi nabıyon bea?"
-"iyilik be gözüm sen naabıyon?"
+"aaynı bea naabalım?"
-"ne verem sana söyle bakem?"
+"iki ekmek birde icetea, ama sen sar bakem bana ordan 50 gram marüana(marijuana)."
-"saralım yeenim adıyamandan geldi yeni mahsül bunlar, 60 gram geldi bea, verem mi?"
+"ver aamed abi 10gramın lafı mı olur bea?"
-"yeenim bozuk kalmamış ordan iki sakız alıver tamamdır."