tozluğun olam dizine kadar çek beni,
ben de kankan olam xavi ve iniesta gibi,
aynı takımda istemezsen de anlarım çok iyi,
rakibin olam çalımla çalımla geç beni...
hayatımıza yeni giren doktorlar adlı kanalda günde 2-3 kez çıkan show tv adlı programın izleyicileri fazlasıyla sıkmasıyla gündeme gelmiştir. yayın hayatına bomba gibi giren doktorlar tv'nin aralarda show tv gibi saçma bir programı yayınlıyor olması büyük bir soru işaretidir.
genelde kız arkadaşın sahte bir profil yayınlayıp sizi denemek üzere eklemesiyle başlar ve gerisi mutlaka boka sarar. kişinin gözünün kaymayacağı varsa da bu kıskançlık manyağı kız bunu insanın aklına sokar zorla aldattırır kendini.
şu an başını ellerinin arasına almış "tanrım ben ne yaptım!" diye haykırmakta olsa gerek zira hepimizin malumu messi'ye o hormon iğneleri yapılmasa 1.43 kalacaktı (ertem sen olmasan ne yapardık...). ama ne bilsin masum doktor o zamanlar iyileştirdiği çocuğun taraftarı olduğu real madrid'i her maçta madara edeceğini...
içten hep bir mimar olmayı istemiş ama olamayınca ucundan kıyısından yine mimariyle alakalı bir bölümü okumuş olup, mimarlar iç mimarlarla dalga geçince mimarları yerin dibine sokmak için tüm bildiklerini kusan kişilerdir. kendilerine iğrenç bir espriyle veda etmek istiyorum;
kendisinin de aslında ne olduğu tam anlamıyla belli olmayan kişinin, içinde yaşadığı ikilemi anlatan garip bir duyguyu anlatır. sonucunu hepimiz büyük merakla bekliyoruz.
şehitlik olgusunu ve farklı ideolojide olan tüm kurum ve insanları geçtim, herhangi bir masum insanın ölmesi birilerine yarıyor olması bile başlı başına ne boktan bir dünyada yaşadığımızı gösteriyor.
sanmıyorum ki bunu başarabilen bir birey bulunsun. arkadaş çabuk bitsin diye mi şu mendilleri birbirine bağlı koyarsınız anlamam ki... bir tane alayım derken on tane birden çıkar, sonra tekini ayıklarsın, kalanını içine tıkarsın olmaz falan...
bisküvinin icadından bu yana olmamış ve bundan sonra da asla olmayacak olan bisküvidir. paketi açar açmaz en üstteki bisküvi mutlaka kırıktır ya da un ufak olmuştur. orada sağlam bir bisküvi görmek, adriana lima'nın elinde fincanla kapınızı çalıp "kahvem bitmiş, sizde var mı?" sorusunu yöneltmesi kadar imkansızdır.
body building sporuna başlamak için salona girer girmez, kendisine eşlik edecek olan antrenöre yurdum genci tarafından ilk söylenen cümledir. 2 günde 3-5 ağırlık kaldırıp aşırı kaslı olacağını düşünür. yazıktır, toplumdan dışlamamak lazımdır.
bunların ısrarla topuklu ayakkabı giyen ve "at" olarak tarif ettiğimiz türleri hariç gayet alımlı ve dünya üzerinde tek tük olduklarından kıymetlerinin bilinmesi gereken kişilerdir. yüz güzelliği bu tip bayanlarda pek önemli olmuyor zira bakarken yüze sıranın gelmesi bazen yıllar dahi alabiliyor.
bilindiği kadarıyla mesut yar bir uludağ sözlük yazarı ve sanırım program sonrasında hakkında yazılanları okuyor olma ihtimali yüksek. bununla birlikte programı esnasında ilgili ilgisiz hemen her cümlenin sonunda kahkaha efekti verilmesi izleyenleri fazlasıyla rahatsız ediyor. adama nasılsın diyor, iyiyim cevabından sonra "hahaha" geliyor. oldu mu şimdi?