bakıyorum da migros'ta satılan ne kadar kitap varsa yazılmış. birinci salaklik bu. ikincisi de kitabı kız tavlama aracı olarak yanında bulundurma hevesi. sayın ergenler, bilin ki gerçek bir kitap okuyucusunun tek amacı okuduğu yüksek edebi değerli kitabindan zevk almaktır, yaninda içtiği kahvesiyle birlikte. gerçek bir okuyucu sizin bahsettiginiz kitaplari okuyandan fellik fellik kacar. Ama mesela bir Buzzati kitabı okuyani olur da bir gün görürse onu da bağrına basmak ister. Sonrası aşk, sonrasi seks.
bir eylem olarak uyumamak çılgınlık degildir. uyumazken neler yaptığın cilginlik seviyeni belirler. hem uyumayip hem de mal mal entry giriyorsan çılgınlik olamaz bu. uyumayip su anda yağan yagmurun altinda, ne bileyim, mesela gece bisiklet turu yapiyorsan hafif çılgınlık, avm bahçesinde sevisiyorsan tam çılgınlık olabilir.
insan neden sabahlar? uykusu gelmedigi icin mi veya uykusunun gelmemesi arzusunu bilincinin derinliklerine nüfuz ettiği için mi? rutin bir şekilde sabahlama eylemi gerceklestirenler, kültürel travmalarin kendisini uykusuz birakmak eylemine inatla direnmeyen kişilerdir. "Perception is ideological" demişti birisi. Sizi uykusuzluk algisina götüren şey icinde bulunduğumuz illet zamanin ideolojisinden baska bir şey degildir. bilemiyorum altan...
çok özlenen şehirdir. istasyon caddesinin gece vakti insana huzur veren serinliği, festival alanının gece sessizliği...olmadık zamanda ordan gitmiş olmak...
kaliteli, genç, donanımlı, çalışkan akademisyenleriyle güzel öğrenciler yetiştirecek, ülkemizin son noktalardaki şehirlerinden birinin pırıl pırıl bölümü. uzaktır, ama uzak nedir? gidilecek yer ne kadar uzak olabilir?
kamera çekimi ile gözlerimi bozmuş maç. ulan, o kadar stad yapılıyor anlı şanlı, ama böyle küçük şeyleri beceremiyoruz aq. şu lanet olası kamerayı düzgün bir yere koyamıyoruz bir türlü.