herkesin nick altına "vasat" yazan yazar. sanırım eksilerde olan kendi karmasından haberi yok..
ayrıca milliyetçilik için de kötü örneklerdir bu tür insanlar ve maalesef sözlükte çokça var.
atatürkü savunur görünüp farkında olmadan veya bilerek aslında kötüleyen ve buna bağlı olarak insanlara atatürk nefreti aşılayan ve tüm milliyetçileri ırkçı gibi gösteren tiplerdir, teklikelidirler..
milliyetçi görünüp milliyetçiliğe zaran veren yazarlardan.
ayrıca milliyetçilik için de kötü örneklerdir bu tür insanlar ve maalesef sözlükte çokça var.
atatürkü savunur görünüp farkında olmadan veya bilerek aslında kötüleyen ve buna bağlı olarak insanlara atatürk nefreti aşılayan ve tüm milliyetçileri ırkçı gibi gösteren tiplerdir, teklikelidirler..
ama ülkemizdeki gerçekleri artık görmesi gereken yazardır. girdiği çoğu entry'de, milliyetçi olduğunu göstermek adına pkk yerine tüm kürtlere, bilerek veya bilmeyerek, hakeret dolu ve aşağılayıcı ifadeler kullanıyor.
sanırım, kürt = pkk zihniyetini hala taşıyan insanlardan.
(bkz: #13852172) çok sevdiği atatürkü kendi biraz okuyup anlasa keşke...
bunu soran 89 yaşında bir hacıydı. yahu dayı sen çoktan ölmüşsün haberin yok. sen nerden biliyorsun fen-edebiyat ile eğitim fakültesi arasındaki farkı?
yiğit özgür'ün bir karikatürünü hatırlatmıştır. olay mahkemede geçer:
-köşede bekledim, çıkınca da tepsiyle kafasına vurdum.
+iyi de, yanında silahın, bıçağın da varmış. neden tepsi?
-bir yerde okumuştum, öyle yapınca tepsi müdaafadan az ceza alınıyormuş.
+nefsi müdaafa olmasın o?
-hepsi müdaafa değil mi sonuçta?
+yaz kızım, sanığın yirmi yıl hapsine..
-ama yirmi yıl çok fazla. bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim.
behzat ç bu kadar popüler olmuşken ona rakip olarak çekilmesini beklediğim dizi. ama bu sefer kahramanımız polis memuru değil, devlet dairesinde dilekçeleri düzenleyen dilek ç'dir.
ankara karanfil sokakta karşılaştığım, sanki o değil de ben şair mişim gibi davranan muhteşem şahsiyet. şiirleri harikadır, hele ki kendi okuyorsa... hüznü sevdiren şairdir.
şu an öyle bir geçer zaman ki dizisinin senaryosunu yazan coşkun ırmak'ın bir oyunudur. karekter sınırlaması yüzününden hepsini yazamadığım oyunun orijinal ismi şöyledir; "elli metre yüksekten içi su dolu konserve kutusuna balıklama atlamak."
kemal sunal filmlerinde genellikle ağa veya kızını vermeyen baba rollerinde oynayan ihsan yücenin, nasıl bir ruh haliyle yazdığını merak ettiğim şiir. adamın tipine baktığında "ulen bu şiiri bu adam mı yazmış?" demekten kendinizi alamıyorsunuz.*uzun lafın kısası, muhteşem bir şiiri, mazlum çimen ve mümtaz sevinç daha muhteşem hale getirmişler.
ölüm ya da zenginlik getirir. muhtemelen ağa iki şekilde namusunu tamizlemeye açlışır. ya çocuğu öldürür ya da olayı kimse duymadan gençleri evlendirir.