Yıl olmuş 2020 hala atatürkün ismi geçince bu uyduruk fabrikalar listesini kopyala yapıştır yapanlar kalmış ya. Azacık araştırın o liste doğru mu yanlış mı diye.
Kemal Kılıçdaroğlu ve tartıştığım çoğu sol eğilimli kişi Atatürk döneminde ''ilk defa'' şeker üretildiğini, Osmanlı'da şeker olmadığını, Cumhuriyetin çok büyük bir atılım yaptığını iddia ediyorlar. Bu konu bir kaç ay önce benim ilgimi çekmişti ve bununla ilgili bir araştırma yapmıştım.
Öncelikle Osmanlı'da 1911'de şeker tüketimi 208 bin ton iken [1] 1926-38 arası ortalama 36 bin tondur. [2] Nüfusun da aşağı-yukarı eşit olduğunu düşünürsek çok ciddi bir gerileme olduğunu söyleyebiliriz. Aşağıdaki fotoğrafta da Atatürk ''yirmi şeker fabrikasından'' söz ediyor ancak Atatürk döneminde sadece dört tane şeker fabrikası açılıyor.
Atatürk dönemi kurulan şeker fabrikaları da açıldıkları günden beri zarar ediyorlar, hatta bir tanesi kapanıyor. [3] Devlet zararları karşılayamayınca fabrikaları birleştirme kararı aldı. Ürettikleri şeker hem kalitesiz, hem az, hem de çok pahalıydı. Elitler hariç adam-akıllı şeker tüketen pek kimse kalmamıştı, halk üzüm ile birlikte çay içer duruma gelmişti.
Osmanlı döneminde şeker fabrikası açılma konusu 1850'den beri gündemde olup, ''verimsiz'' olduğu gerekçesiyle ertelenmiştir. En son Almanlar Osmanlı'da birçok şeker fabrikası açmak istese de, savaş nedeniyle açılamadı. Cumhuriyet sanki Osmanlı bunu becerememiş gibi zannedip, devlet eliyle şeker üreterek ve ithal şekere kısıtlama koyarak, halkın kalitesiz, pahalı ve düşük miktarda şeker kullanmasına hatta kullanamamasına neden olmuştur.
-----------------------------
iş adamlarının işlerini, siyasal iktidar ve bürokratlarla olan ilişkilerine dayanarak yürüttüğü sistem.
Siyasal iktidarın ve onun talimatı altında bürokrasinin verdiği izinler, ihaleler, teşvikler ve destekler, ahbap çavuş kapitalizminin başlıca alanını oluşturuyor.
Bir diğer adıyla Yandaş Kapitalizmi. Türkiyede de uygulanan kapitalizm çeşiti budur.
istiklal caddesi'nde Galatasaray Lisesi karşısında olan Sponeck Birahanesi Türkiyede halka açık sinema gösterimi yapılan ilk yerdir. Daha sonra Pera (Beyoğlu) başta olmak üzere sinema salonları çoğalmıştır.
Auguste ve Louis Lumiere kardeşler 28 Aralık 1895 tarihinde Pariste sinematograf (cinematographe) adını verdikleri yeni icatlarını halka tanıtmalarından bir sene sonra da istiklal Caddesi numara 246'daki Sponeck Birahanesi'nde aynı gösteriyi gerçekleştirdiler ve istanbul halkı ilk kez sinema ile tanışmış oldu.
Türkiyese gösterilen ilk film, "L'arrive d'un train a la Ciotat" (Bir trenin La Ciotat garına varışı) olmuştur. Bu film Sponeck Birahanesi'nde "Şimendifer" adıyla gösterilmiştir.
Sponeck Birahanesi 1870-1903 yılları arasında hizmet vermiş ve sinema gösterimi dışında farklı gösterilere de evsahipliği yapmıştır. 1893 yılında ünlü fransız illüzyonist Marius Cazeneuve de burada gösterisini sergilemiştir.
Meşru müdafaa dışında güç kullanmak her zaman yanlıştır. Şiddet, yalnızca size saldırı teşebbüsünde bulunan bir kişiye karşı kullanılabiıir, bunun dışındaki durumlarda şiddete başvurmak daima yanlıştır.
(bkz: Murray Rothbard) tarafından Mises'ten etkilenerek oluşturulan kavram.
Anarşizm kelimesini duyar duymaz insanların aklına hep sol ve kollektivist bir fikir gelir. Fakat klasik liberal düşünce içinde kapitalizm temelli anarşist düşünce ekolü vardır ki işte bu da anarko kapitalizmdir. (bkz: ancap)
Murray rothbard'ın "yeni bir özgürlük için" kitabı anarko kapitalizmin okumazsanız olmazıdır. Friedman da "özgürlüğün işleyişi" kitabıyla ünlüdür.
Rothbardın fikirleri doğal haklara kaynaklanır. Ayrıca (bkz: saldırmazlık ilkesi). Devletin meşru olmadığını da bu ilke üzerinden ele alır. Ona göre devletin işlevi, haklarımızı çiğnemekten ibarettir. Devlet yapmasını istediği birşeyi yapmazsak zor kullanır, bizi hapise atar. Rothbard verginin hırsızlık olduğu görüşünü savunur. Devlet zorla elimizden maaşımızın bir miktarını alır.
David Friedman devletin kaçınılmaz olarak vermisizliğe sürükleneceğeni savunur, devletin verimlilik düzeyiyle piyasanın verimliliğini karşılaştırır ve piyasa devletten daha verimlidir sonucuna varır. Davidin babası Milton Friedman piyasanın devletten daha verimli olduğu tezinin herzaman için geçerli olmadığı görüşündedir ama davide göre bu herzaman geçerlidir.
(bkz: atatürk döneminde açılan fabrikalar) listesinin başında yer alan fabrika. Fakat araştırdığımız zaman bu fabrikanın aslında atatürk döneminde açılan bir fabrika olmadığını görüyoruz.
Bu fabrika Osmanlı döneminde, 1902 senesinde kurulmuştur. Osmanlıda askeri mühimmat üretimi alanında açılan Mavzer Fişek Fabrika-i Humayununda yapılan üretimde kullanılan makineler, Kurtuluş Savaşı döneminde Ankara'ya götürülerek tekrar kurulmuştur.
Bu fabrika atatürk döneminde açılmış yeni bir fabrika değildir. Fabrikanın bir yerden başka yere taşınması onu yeni fabrika yapmaz.
Bu tersane fabrika vasfına sahip değildir. Ayrıca Gölcük Tershanesi'nin yapımı ve sözleşmesi 1911'de yapılmış, yapımına cumhuriyetten önce başlanılmıştır. 1924 yalnızca tamamlanma tarihidir.
Aktif siyasete atılan ilk türk kadını. 1909 yılında Osmanlı Demokrat Fırkası yönetiminde görev almıştır.
Edebiyatçı olarak da bilinir, bir çok roman (gayya kuyusu, muallime vb) kaleme almıştır.
Daha 2 ay önce abd'de işsizlik oranı son 50 yılın en düşük seviyesine inmişti. Şuan yalnızca coronavirüs yüzünden geçici işsizlik var. Trump döneminde işsizlik azaldı, bu ona kötü etki etmez.
Protestocular ise marketleri yağmalamaya devam etseler beyazların oyları trumpa daha çok kayacak. Tarih boyunca da bu tarz protestolar hep karşı tarafa yaramıştır.
1) ilk olarak kıdem tazminatı işçinin maaşının azalmasına sebep oluyor. işveren kendi küçülmesini dikkate alarak işçiyi işten çıkarma ihtimalini hesaplar ve kıdem tazminatını işçinin maaşından keser.
işverenin maksimum ödeyeceği para işçinin ona kazandırdığı paradır. Yani işçi saatte 10 lira kazandırıyorsa, saatte alacağı maksimum ücret 10 liradır. işverenin kendi karı da vardır. işveren, işçiye saatte 8 lira ödeyecekken işten çıkarma ihtimalini hesaplar ona saatte 7 lira öder.
2) işsizliğin artmasına neden olur. istihdam etmenin maliyetini yükseltir. istihdamın maliyeti yükselince işverenler daha az işçi çalıştırırlar. Daha fazla işçi çalıştırmak isteyen bir işveren, kendi küçülmesini hesaplar, işçiyi işten çıkarma ihtimallerini hesaplar ve yeni işçi almaz. Şirketlerin Tecrübesiz, genç kişileri işe almakta isteksiz olma nedenlerinden birisi de budur.
3) işçi tazminatı yanmasın diye işten çıkmıyor, işveren de tazminat ödemesin diye işten kovmuyor, bu da üretimin azalmasına sebep oluyor, yani pasta küçülüyor. Bu da tüm işçilerin maaşının azalmasına da sebep oluyor.
(bkz: atatürk döneminde açılan fabrikalar) listesinde gösterilen fabrikalardan birisi. Fakat fabrika atatürk döneminde değil, osmanlı döneminde açılmıştır.
1848 yılında kurulan ve o devirde "basmahane" adıyla bilinen veliefendi basma fabrikası'nın devamı niteliğindeki kadim sanayi kurumudur. türk topraklarında; istanbul feshane (1832), hereke (1843) ve izmir (1844) fabrikalarından sonra kurulmuş 4ncü büyük dokuma fabrikasıdır.
Fabrika 1860'da Hazine-i Hassa idaresine geçmiş ve 1867'ye kadar Hazine-i Hassa yönetiminde kalmıştır. 1867 yılında Harbiye levazimat-i askeriye dairesine verilmiş ve 51 yıl boyunca ordu için bez dokumuştur. 1921 yılında harbiye nezareti askeri fabrikalar umum müdürlüğüne geçmiştir. 1925te sanayi ve maadin bamkasına daha sonra 1933 yılında sümerbank'a devrolunmuştur.
Temeli 1934te atılmamıştır. Hep (bkz: atatürk döneminde açılan fabrikalar) listesinde gösterilse de fabrika cumhuriyet döneminden daha önceye aittir. 1884 yılında madiano cem fabrikası adıyla açılmıştır. 1922 yılında savaş nedeniyle kapatılmış, tekrar açılışı 1924 yılına pilanlaştırılmış fakat 1934e kadar ertelenmiştir. Bir fabrikanın tekrar açılması onu yeni fabrika yapmaz.
istedikleri kişiyi seçimle yolluyorlar, neden bahar yapsınlar ki? Yönetimin babadan oğula geçtiği arap devletleriyle karıştırmış olmalısınız.
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler).
Abd'de artık polislere verilen yetkilerin kısıtlanması şart. Her 2 yıldan bir böyıe olaylar oluyor, polislerin yetkileri azaltılmazsa böyle de devam eder.
istanbulu kuşatan göçebe avarlarla kaflasyada yaşayan avarların karıştırılmaması gerekir. Aynı değiller. Avar Kağanlığı altaylardan avrupaya türk veya moğol veya tungus bir kavimdir, günümüzde mevcut değiller, tıpkı hunlar gibi. kaflasyadaki avarlarsa kaflasyanın oborijen bir halkıdır.
Çiftler kendi aralarında belirleme özgürlüğüne sahiptir. Niye illa o ödemeli, bu ödemeli veya eşit ödemeliler diye kendi görüşünüzü dayatma peşindesiniz. Çiften çifte değişir. iki taraf da memnunsa isterlerse hesabı yalnızca kız öder.
