her yer karanlık. gözlerimi kapayıp tekrar açsam ışıklar yanar mı ki? hiç değilse düşüncelerimi, rüyalarımı, rüyalarımı görebiliyorum. ne körü be ben kör falan değilim. hayal kuramayan onca insan var ve ben hayal kurabiliyorum.
descartes" ruhumuzda dış dünya düşüncesi vardır. bu düşünceyi veren tanrı, mükemmel bir varlık ve en yüksek iyi olduğuna ve bizi aldatmayacağına göre, bu düşünceye karşılık olan bir dış dünya da vardır"
kesinlikle sokratesin konuşmaya dayalı öğretimini uygulamak şart olmalı. karşısındakinin düşüncelerini kabul etmekle başlayan konuşma, kurnaz sorular ve şaşırtıcı önermelerle devam eder. karşıdaki çelişkiye düştügünde ona ilk düşüncelerine zıt düşünceler savunduğu gösterilir. bu da onlara bir şey bilmediğini kabul ettirme tekniğidir. sonuç olarak doğruyu kendi kendine buldurur.
dim mutlak gerçekliği yani tanrıyı ve insan ile evrenin yerini durumunu tanrıya karşı görevini belirleyen sistemdir. tanrının insanlar arasından seçip hakikatleri bildirmekle görevlendirdiği elçilere inanmak esastır. ilham yoluyla gelen bu vahiyleri anlamak ve kabullenmek de yüksek dereceden bir sezgi olan iman ile olur.
tam sürrealist bir ressamda olması gereken türden. uzun, ince, eğik, bükük. bütün o kendi çağlarına uygun olmayan insanlar bıyıklarıyla belli ettiler kendilerini. (bkz: nietzsche)
arapça cehd kökünden gelir. çalışmak, çabalamak ve gayret etmek anlamlarına gelen bu kelime islamda allah rızası için çabalamak anlamında kullanılır. nefis ile mal ile kötülükler ile cihad etmek allah rızasını kazanmanın yollarından görülür.
incilin hala değişmediğini iddia eden kesime hitap eder.
1. hz. isanın ölümünden çeyrek asır sonra sempol isya iman ettiğini duyurur. ne yazıkki sempol denilen adam isaya sağlığında kötülük edenlerin ve onun ölümüne sebep olanların başında gelir. ve bu adamın incilde sayısız mektubu bulunur.
2. 4 tane incil çeşidinin bulunması. savunucuları ne kadar farklı açılardan bakıldığı için bu kadar fazla olduğunu iddia etse de içini açıp okuyanlar için çelişkileri görmemek imkansız. mesela diğer incillerdeki tanrı kavramıyla yuhannadaki tanrı kavramı hiç uyuşmaz.
3. hatalı kurulan cümleler tanrının tanrılığından şüphe ettirmeye yetecek de artacak kadar fazla. matta incilinde yeryüzünde kimseye baba demeyeceksin emri.
4. incilde yazanlarla fiiliyatın tutarsızlığı: günahları yalnız allahın bağışlayabileceği markus incilinde açıkca yazıyor fakat hristiyanlar günah çıkarma denen tamamen ona ters düşen bir eylemde bulunmaktan çekinmezler.
masumiyet kavramı bir kimsenin başkasına zarar verme ihtimalinin olmamasıdır. masumiyetin sadece eylemleri gerçekleştirmeye bağlı olduğu düşünülmemelidir. masumiyet ihtimaller üzerine kuruludur; yapma veya yapmama ihtimali. göreceli değildir, kişiden kişiye değişen bir kavram değildir. aksini savunan varsa sadece sözdedir, yaşamın hiç bir yerinde bu kavram uygulanan fiiller üzerine yorumlanmaz, daha çok karakter tahlilleri üzerinde durulur. masumiyet düşünüp de yapmamak değildir, o fikirlerin aklından geçmemiş olmasıdır. kimse kimsenin aklını okuyamayacağına göre kimse kişiler üzerinde bu kavramın etkisi hakkında kesin fikir edinemez. masumiyet: fikirlerinin tek bir kişinin bile canını yakmayacak nitelikte oluşudur.
