45 dakikalık ilk devre vasat geçerken, daha sonra hiç ara vermeden 2 saat çalan justin sullivan ve arkadaşları coşturdular resmen. çok enerjik ve samimiydiler. üç kere geri döndüler sahneye ve çalmadıkları parça kalmadı gibi. vengeancedan az parça çaldılar ama varsın olsun. Güzeldi.
"Oscar aldı diye film izlenmez" klişesini bir kez daha haklı çıkaran yapım. Nitekim, filmde iki patlama sahnesindeki yavaş çekimler hoştu ki, bunu izlemek bir filmi başlı başına iyi veya kötü yapmaz. Son derece kötü bir anlatım vardı, görüntü yönetimi iyiydi sadece. Konu ise çok düzensiz; politik doğrucu oldum sanırken, ABD'ye doğru kayan bir ibre var... Bizim askerler de insan yakarışı...
Darbeler bizi hep geriye götürmüştür eyvallah, lakin durumu istemenin hayatında darbe görmek veya görmemekle bir alakası olmamalıdır. Zira jokey olmak için at olmanıza gerek yoktur. **
Dahası gelini bu eşeğe bindirmek isteyebilirler. Garip bir durum oluşur. Ulan kocan bindi, bir de sen bir diyen eşek, yalağa doldurulan şarabı içip intihara kalkışmak isteyebilir.
ibne olma ihtimalinden çok belki de hepsinin kız olma ihtmali vardır. Bi bebek şirin dolaşıyo ortalıkta, kimin piçi belli değil ama erkek görünümlü kadındırlar belki. Şirinler de kandınlık budur belki de.
eve hatun kişiler ders çalışmak veya çeşitli başka * bahanelerle çağırılana kadar geçmez durumdur. Kızcağız utanır ve "oha ayılar, mutfak leş gibi" der ve mahçup eder seni. Ama sen hâlâ oturmuş TV izliyor, iskambil oynuyorsundur... Ve günler geçer, geçer...
Birinci grup jigs takılır. Yakası açık gömlek, boynunda zincir, bir kazak bağlar boynuna ayrıca. Krem rengi pantolon, beyaz ayakkabı giyer. Araba da sporumsu yada ufak tefektir. Arkadaş kızları keser ama çaktırmaz, cool yapar.
ikinci grup ise kıro takılır. Sadece bir atlet, bozunda kılların arasında kaybolmuş bir zincir, kıçında eski püskü kirli bir kot pantolon. Ayağında sandaletler. Araba beyaz şahin SLX. Bir de müzik çalar arkadan Mahsun Kırmızıgül'den "sarı sarı". Baba sigarayı öyle bir içer ki, sanki hayatın tüm dertleri onun. Karı kızı yiyecekmiş gibi keser. Yılların özlemleri içindedir.
Liverpool'daki görevini bıraktığı yardımcısı Bob Paisley daha büyük başarılara imza atasa da, Bill takımın yaratıcısı olduğu için daha büyük bir teknik adam olarak kabul edilir.
1-bu abinin kafasının tepesi genelde kel olmakla birlikte yandan uzattığı saçlarla kafasının kelini kapamaya çalışmaktadır. faruk Özak modeli yani.
2-bu abi artık evde kalmış 35'in üstünde, muhtemelen de yavşak, üçkağıtçı bir insandır.
3-top oynayan çocukları görünce aralarına girer, gömlek cebindeki sigara düşmesin diye onu tutarak köselelerle koşmaya başlar ve topa vurup auta atar.
4-auta çıkan (zaman zaman evlerin balkonu da olur sokak darsa) topu görünce hemen arazi olur, o futbol aşkı bir saniyede bitmiş gibidir ve safi sübyandan bir ton küfür yer.
5-bir başka maçta görüşmek üzere der gibi sinsi bir ifadesi vardır, miniklerin korkulu rüyası ve kötülük nesnesidir.
SG-1 birinci sezondaki deniz yaratığının hanımı...
Daniel Jackson'un mitolojik açıklamasına göre, bu yaratık zamanında Babil'e gider. Orada geceleri denize uyumaya çekilir ama güzdüzleri insanları kötülerden (dizide Goa'uld'lardan) korur...