amazon'dan yaptığım alışveriş sonrasında tanıştığım, 24 saat içerisinde teslim vaat eden uber kargo firması. neredeyse 40 yaşıma geldim böyle hizmete çok az şahit oldum.
- kargonuzu uydudan takip edebiliyorsunuz.
- gelecek aracın sorumlusu ve plakasını paylaşıyorlar.
- adamlar gelmeden önce teyit amacıyla evde misiniz diye soruyor.
- zili çalalım mı diye soracak kadar hassaslar.
- evde değilsen yada istersen adres değişikliği yapabiliyorsun.
- komşuya teslim et diye seçenek var.
- kargoyu sorunsuz getirmişler, kolide yırtık, ezik, vuruk, göçük vs. yok. belli ki hassas taşıyorlar.
ülkede güzel şeylere hasret kalmışız. umarım yolları açık olur, hadi bakalım kolay gelsin "kolay gelsin" *
ilkokulu bitirmeden üniversiteye girmiş sanırım. üniversitede fark derslerini falan vererek ilkokul ve ortaokul diplomasını almış galiba. tam olarak anlayamadım ama değişik bir eğitim alarak 4+4+4 olan milli eğitim sisteminde çığır açmış kendisi. -4+5+3 gibi bir taktikle okumuş.
kendisini ve hayatını eğitime adamış şair, yazar ve güzel insan. 20 yıl önce öğrencisi olduğum için kendimi ultra şanslı addettiğim eli öpülesi güzel öğretmen.
çocuk gelişimi için yazmış olduğu kitaplardan bazıları şöyledir.
yılmaz odabaşı'nın sevilesi ve binlerce kez okunası bir şiiridir.
göç geçer,
geçer ayrılıklar baladı
siyah bir orman olur gençliğimiz
bize böyle pay kalır
bize böyle pay kalır.
ağla sömürgem, belki dönemem
oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
kış yanar, düş üşür yüreğimde
ağlarım, gözyaşım beyaz kalır.
sonra askerler yeniden kuşatırlar aşınmış kaleleri
bin havaar parçalar gecenin döşeğini
ocaklar iniler, yas büyür, orta yerde kan kalır
dıngılava’da peştamallı çocuklar havuzlara işerler
gözlerinde bir mahmur özlem kalır.
derken bir ankara, bir poyraz beni döve döve içeri alır
yollarda giderek uzaklaşır, giderek uzaklaşır
fahişeler terli kasıklarıyla sabaha uğurlanır
kuşlar inkâr edilir, gökyüzü yağmalanır
ben büyürüm bu kederle kalbim uslanır.
ağla sömürgem! ağla ve kucakla kumral delikanlını
buralarda çatılmış bir tüfeğim böğrümde taflan kalır
şimdi kızılay’a da oturmuşum hasretin kancasında
geçer zaman, geçer yıllar, günlere bir yeni hazan kalır.
ağla sömürgem, sen hep mağlup bir ağlayışta
ben uzak susarım bu mağlubiyet için hep anlayışla
bak, çöpçüler bu geceyi de piç edip süpürdüler
ben ise haber değeri bile olmayan bir haykırışta
özleminle hâlâ bir yakarışta.
ağla! ben de ağlarım gözyaşlarım özlemine az kalır
buralarda nem var! nem varsa sende kalır
daha çağırırken anı bile kalmaya tenezzül etmeyen o dağ dorukları
sömürgem yaslar durur sesime kırgın ayrılıkları...
ben gittim ve yittim!
oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalır
yaslarım günleri yüzüme gözyaşım beyaz kalır
burada yıllar küfürle uğurlanır
ben büyürüm içindeki haylaz çocuk uslanır
ve günler geçer, herkes gider, pistler boşalır
sahnede bir ben, bir kurtlar, bir klasik dans kalır...
ağla sömürgem, buralarda döne döne-mem!
artık bir yeşile dolmasak da anılardan haz kalır
sen de bir zaman duyarsın
bir gün bir taze mezar kazılır
ardında bir dağınık gazel ile, kül ile
ankara’da bir ölü yılmaz kalır.
rakip takım taraftarı olan yazarlara seri eksi oy veren şahısın necati ateş olması ihtimalidir.rakip takımı tutan yazarları bir bir tespit edip devre arasında, penaltı atışı sonraları eksi oylamak ve eric gerets'in talimatıyla düzenli şekilde seri eksi oy verme antrenmanı yaptığından şüphelendiğim şahıstır.
bir haltı becerememektir.genellikle ayna karşısında antrenman yapılsada ne hikmetse ota dikene bahane bularak beynin kendi kendisini yiyip bitirmesidir.aşık olunan kişi karşısına gelindiğinde kısa süreli lal kalmak yada saçma sapan konulardan bahsetmenin ta kendisidir, yerine göre kem küm'dür.
istanbulsirkeci'de bulunan seyyar bir lahmacuncu tarafından dahice türetilmiş, lahmacunların yüzde yüz sıçırtma garantisi altında olduğunu vurgulayan muhteşem slogan.
kesin ve kati genelleme yapmadan bazı yurdum kızlarının sorumsuzluk ve vurdum duymazlıklarından ve bu tür davranışlarından arındırmak adına kısa süreli olduğu takdirde yararlı olabileceği ön görülen genellikle emekli ebeveyn önermesi.
'le le leydü da se se seydi da ha ha haydu da me ne mi ne gumbı da mi ne rejdı di de le le leydı da gum bıda gum gum gum tey teyy' gibi ne olduğu anlaşılamayan seslerle başlayan bir mahmut tuncer şarkısı.
yazar insanının sözlükteki nesillerin bir takım sebeplerle * artması ile ilgili temennisini dile getirirken galeyana gelerekten yapabileceği tezahurat biçimidir.
notebook kullanıcılarını; "Bilgilerinizi korumak için lütfen bir çıkış gücüne geçin" uyarısı ile düttürü düttürü diye öterekten uyuz eden sinyaldir. bu noktada gerçek teknolojinin şarj adaptörünün mü yoksa notebookun kendisinin mi olduğu tartışılır, fakat sizin tartışacak kadar vaktiniz kalmamış bir garip ruh hali ile "hay ben böyle teknolojinin..." diye söylenerek acil şarj adaptörünü aramaya koyulmanız gerekmektedir.
"tanıyor mudur?" şeklinde devam edebilecek kelimeler dizisi. türk kahvesi adlı programda soros'un tanıyıp tanımadığı merak edilen çocukların isimleri muhterem olarak geçmektedir. "ulan acaba ne demek istedi şimdi bunlar" demekten kendini alamayan izleyici kitlesi ağlanacak mevzuyu mecburen tebessümle geçiştirir, reytingleri tavan yaptırır.*
hakikatte bir fiiliyatın olmasını arzu eden fakat istemem yan cebime koy gibilerinden tavır alan, ufak bir tahrik alsa anında harekete geçecek insan kişine söylenebilecek ** kalıplaşmış sözcük grubu.
insanın gerçekten de yaşamadan anlayamacağı, dışarıdan eve girerken artan psikolojik rahatsızlık hissetmesini sağlayacak etkenlerin en büyüğüdür. genellikle hane içerisinde yaşayan bireylerin birbirlerini anlamak istememeleri bu duruma sebebiyet verir. en üzücü olanı aile fertlerinin birbirleri hakkında olur olmadık biçimde konuşması ve münakaşa etmeleridir. bunun süreklilik kazanması evden soğumaya neden olur. lakin ev içerisinde olur olmadık huzursuzluk çıkartan bireyler atsan atılmaz, satsan satılmaz akrabalardır. bu durum aile bireyleri arasındaki bağlarıda giderek zayıflatmaktadır. kısacası si.tiri b.ktan bir durumdur bu huzursuzluk.
iş başvurusu yapacak insanların acaba ben nasıl cv oluşturabilirim kaygılarına karşılık geliştirilmiş metodlardır.
öncelikle bir cv etkileyici bir kapaktan oluşmalıdır. insan kaynakları için ilgi çekici ve sempatik olmalıdır. örnek vermek gerekirse cv kapağına büyük puntolu harflerle "şanlı tarihim" yada "şanlı tarihçem" yazabilirsiniz. kesinlikle çok ilgi çekeceksiniz * . kendinizden bahsederken kendinizi öve öve bitiremeyin. ilkokulda aldığınız 1 nci sınıftan 5 nci sınıfa kadar olan yıldızlı 5 dolu karne fotokopilerini ek-1...ek-5 şeklinde cv nize ataçlayın. hatta ve hatta ilk okumayı söktüğünüz gün takılan kırmızı kurdelenizi de yanınızda götürün. orta okuldaki ilk aşklarınızdan bahsedin biraz. daha sonra lise filan. en son varsa yaz günlerinde şöyle bir 3-4 günlük bakkal hüseyin abi'nin dükkanının önünde arkadaşlarınızla takılmışlığınız onuda yazın. çalışmasanız bile bir iş yerinin yakınında bulunmuşsunuzdur ki bu da sizin çalışma yaşamınız için en azından feleğin o tozlu yollarında soluduğunuzu gösterir. referans olarak tanımadığınız birinin ismini yada numarasını ve verin. gizemli davranın ki ilgi çekesiniz. prezantabl olduğunuzu muhakkak belirtin ve cv üzerine bir de altta şort, üstünüz cıbıl bir foto ekleyin. neden bize başvurdunuz gibi sorulara aldırış etmeyin. çok ısrar ederlerse "annem ısrar etti çalışmam için" diyip geçiştirin. olurda iş görüşmesi için çağırılırsanız ve yabancı dil mülakatı filan olursa * telaş etmeyin, daha önceden hatim ettiğiniz malum almanca kasetlerini gözünüzün önüne getirin. kesinlikle başaracaksınız. şimdiden bol şanslar..
misafirlikten yada herhangi bir yerlerden saatin geç olmasından ötürü kalkılması gerektiğinin sinyalini veren, soru cümlesi gibi gözüksede emir gibi algılanan karşı gelinemez aile reisi önermesidir.
eskiden istanbul'un karagümrük semtinde bulunan bir çete. uzun saçları ve ispanyol paçalı kotlarından olsa gerek korsikalılar diye anılırlarmış. buna benzer balat civarında karapanterler, kasımpaşa'da çirkin kurtlar, yeşilköy'de ringolar olsa da içlerinde en civanmert delikanlıları barındıran, doğruluktan yana olan çete.
bildiğini söylemekten kendini imtina eden, yaralı parmağa işemeyen insanların ne kadar garip ve çekilmez insanlar olduklarını yüzlerine vurmanızı sağlayan güzel söz. lakin her bildiğini de söylememek gerek tabi oda başka bir başlık altında masaya yatırılmalıdır ki o ayrıdır.
özlü bir sözümüzdür. tanıdık bir kişinin referansı doğrultusunda hukuk alış verişinde bulunulmuş başka bir insanın yaptığı her nevi hata yada hataların ardından ağızdan ilk dökülebilecek sözcük grubu.
ömer çelakıl'ın yeni kitabı'dır. kuran'da bazı ayet ve sure numaralarının matematiksel hesaplamaları sonucu ortaya çıkan mucizevi rastlantıların bütünleştirilmesi ile ortaya çıkmış kitap.
aziz nesin'in atatürk'e hitaben kaleme aldığı ilgi çekici bir yazısıdır.
atam hala yaşıyorsak edepsizlik sayesinde; altı oku soruyorsan politika dehlizinde;
hele partin senden sonra, devrimlerin tavizinde;
vasfedeyim halimizi kalemime ver izinde..
yobazlarla gericiler onlar bizden daha zinde!
"atam atam" derler ama bir adınız var sizinde! halkçılıkla devletçilik, anlatamam çok hazinde..
çoktan beri sahteciler, ağır çeker her vezinde!
tek umut var! oda yanlız amerikandövizinde!
sorma ata'm halimizi işte geldik dizindeyiz!
yata yata çok yorulduk, tatil yaptık izindeyiz!
sanayide henüz daha, cafer için lazım diye;
amerikan bezindeyiz!
geçeceğiz avrupayı, ama şimdi izindeyiz!
hocamız var, hacımız var, uçan kuşa borcumuz var,
el oğlunun ağzındayız!
ama bizi zor bulurlar, bahar, yaz, kış izindeyiz!
evet doğru söylemişsin; "türk milleti çalışkandır"
bizde senin tezindeyiz;
dinlenmekten yoruldukta onun için izindeyiz!
zinde kuvvet diye söz var, kimse bilmez adresini;
ah izindeyiz, vah izindeyiz!
bugün değil, bu yıl değil! çoktan beri izindeyiz!
ilerledik ata'm öyle, şimdi görsen tanımazsın;
amerikan tarzındayız!
arasan da bulamazsın 30 yıldır izindeyiz!
hani "türk, öğün, çalış, güven" demiştin ya... biz ilkinde takılıp kaldık. o yüzden çalışmaya vakit kalmadı. kimselere de (kendimiz dahil) güvenemiyoruz. seninle övünüyoruz. adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. balolar, heykeller, hatalar yapıyoruz. klipler, zamlar, işkenceler, darbeler..
öyle bir kargaşa yarattık ki senin adına darbe yapanlar, senin adına yönetimde olanları devirip, senin fikirlerinle açıklıyorlar bunu... ve de devrilenler senin fikirlerinle savunuyorlar kendilerini.. herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp, başka başka anlatıyor bize.. asker, demokrat, dindar, ateist, laik, çapkın, milliyetçi.. liste uzayıp gidiyor biz tartışıp gidiyoruz..
hala izindeyiz ve bu izin hiç bitmeyecek gibi görünüyor. izinde olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, ama sana layık bir film yapamadık. 66 yılda.. belki sana kimseyi benzetemediğimizden, belki parayı denkleştiremediğimizden...
adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşların.. intihar etmek için.. zorlu savaşlarla kurulan türkiye cumhuriyeti devletinde bugün çetelerin gölgesi var. dev posterlerini yaptık ama, doğru dürüst bir belgeselini yapamadık ata'm..! arkandan ağlamaktan gözlerimiz şiştiği için, konuşmalarını doğru dürüst bir kitapta toplayamadık. adına kurduğumuz kültür merkezini yangından koruyamadık. senin adına iktidara el koyanlar, mirasını çiğnedi, ses çıkartmadık. kurduğun partiyi kapatıp arşivini yaktılar.. alkışladık.. çünkü biz izindeyiz ata'm..!
her sabah güne "türküm, doğruyum, çalışkanım" diye bağıran, geri ve tembel nesiller yetiştirdik. sesimiz gür çıkıyor ama eğitimde başarı oranımız yerde sürünüyor. köşklerin bakımsızlıktan dökülüyor... kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun aç.. "beni emanet ediniz" dediğin doktorların biliyorsun seni geç teşhisten erken yolcu ettiler. merak etme izindeyiz ata'm..!
o dönemde söylediğin bazı sözler bugün 7 kilit altında.. din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazdıklarını yazmaya, söylemeye kalkanlar mahkemelerde sürünüyorlar. o gün yazdıklarını, bugün ağza alamayacak haldeyiz. seni aşmaktan vazgeçtik, sana ulaşamıyoruz ata'm..! heykellerin o kadar büyük, posterlerin o kadar kocaman ki, ardında bir dolu adam kendi pisliğini gizleyebiliyor. pislik büyüdükçe heykelleri de büyütüyorlar. şu izindekilerin listesini bir görsen inanamazsın ata'm..! kendini tanıyamazsın..
türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk'e katli vaciptir kavlinden saldıran, laik düzende demokrasinin halkla asla yanyana gelemeyeceğinden bahis eden, vakti zamanında atatürk'ün pentagon'dan yönlendirildiğini iddia eden, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olmasının mümkün olmadığını ve olamayacağını söyleyen ve bunun gibi daha bir sürü zırvalayan zihniyetin yayın yaptığı internet adresidir.
ayrıca hosting&domain sağlayıcısının türk firması olup olmadığı merak konusu uyandırmakta olan sitedir.