çok hoş bi alettir bu. renkli renkli küçük küçük şirin şeyler. kaybedicem diye korkuyorum ama.
dinlenmediği zaman cüzdana iliştirilip taşınabilir. kaybolmaz en azından.
baş ve serçe parmağını birleştirir. tek hamlede ikisinin ucunu da yalar. yine tek hamlede içten dışa doğru yalanmış parmaklarıyla kaşlarını okşarlar bu adamlar. sonrasında bıyık da burabilirler.
bir de filmin sonunu yanlış söylemek vardır o da ayrı bir vakadır. söylenenin olmasını bekleyerek geçirirsiniz filmi. izlediğinizden de bir şey anlayamassınız.
edebiyat dersi son iki yıldır "edebiyat" ve "dil ve anlatım" olarak ikiye bölünmüş bir şekilde anlatılıyor. dil ve anlatımda dil bilgisi kuralları, okuduğunu anlama, anlatım türleri ve kendini ifade edebilme yeteneğini geliştirmeye yönelik konular işlenirken, edebiyat'ta edebi eserlerimiz ve eserlerin sahiplerinin hayatları işleniyor. bu eserlerin çoğu, dersin hocaları tarafından bile anlaşılamıyor* ki öğrenciler anlayabilsin.
öğrencilerin bu eserlerdeki söz sanatlarını ezberlemesi* ne kadar anlamlıdır? ya da aruz kalıbının kullanışını öğrenmek neye yarar? sayısal öğrencilerine bu dersi okutmanın sebebi nedir?
edebiyata ilgi duyan öğrenciler de olduğundan bu ders seçmeli olmalıdır.