2008 yılında akustik müzikten çıkardığı albümün adı: Günaydın Sevgiliye.
Yorum olarak, genel manada, bir trt ses sanatçısının olması gerektiği gibi.
Yani başka bir trt ses sanatçısı da bir albüm yapsaydı, bu albüme benzerdi.
Fakat burada bir aşağılama söz konusu değil. Elbette yetenekli, elbette başarılı.
sadece diğer ses sanatçıları arasında çok sivriliyor* diyemeyiz.
Beden dili konulu birkaç kitap okuyup, onları tamamen yaşantısına tatbik ettiği her halinden besbelliydi.
Hipermetrop olabilir, fakat elinde taşıdığı gözlüğü elindeki kağıtları yahut tuttuğu notları okumaktan ziyade hislerini vücuduyla ifade etmek için kullandı.
Kendini usta şirinin yerine koyup, o kadar çalıştıktan sonra şakacı şirinle aynı miktarda şirin çileği yemesinin adalete sığmayacağını düşünen, anlayan, bilen tiptir.
Yüzde yüz yalancı bir adam gelse dese ki: "Sizin evin yanında yangın var.". inanmazsınız.
Yüzde yüz yalancı başka bir adam gelse, dese: "Sizin evden dumanlar çıkıyor." Yine inanmadınız.
Yüzde yüz yalancı başka bir adam gelse, dese: "Sizin evden alevler çıkıyor." Şüphelenirsiniz. Evinize gider, durumu kontrol edersiniz. Yani adamın dediğine inanıp, gider bakarsınız.
Her biri ömründe hiç yalan söylememiş yüz yirmi dört bin peygamber, yine sözlerinde azami sadık olan, şüpheli olan hiçbir şeyi söylemeyen, sadece doğru olduğunu kesin bildiklerini söyleyen binlerce sahabi ve evliya'nın her biri, "bir yaratıcı vardır." diyorsa, bunların bir bildiği vardır.
ramazan -Sana insan diyenin gözü çıksın.
nigar -A, a? Bana mı?
şaban -Ramazan karı bizi dövecek.
ramazan -karışma dedim ya.
şaban -iyi benden günah gitti. sana insan diyenin gözü çıksın. şu haline bak! sen insan değilsin, olamazsın da zaten. hıyar gibi bi karısın... yahu ramazan bu karı insan değilse ne peki?
ramazan -oğlum lafı bana bırak dedim ya. sen bir meleksin melek!
şaban -ha evet, melek canım melek.
Aleviliğin tanımına bağlı olarak doğruluğu değişebilen önerme.
"Alevilik nedir?" diye sorduğumuzda, "Hz Ali'yi çok sevmek, ona gönülden bağlı olmak, kendisini şeyh mürşit kabul etmektir." şeklinde bir cevap alıyorsak, tüm sünnileri alevi olmaya çağırıyorum.
yok eğer bunların yanı sıra, "hz ali'yi sevmek, fakat hz ebu bekir, ömer ve osman'ı, halifelikte hz ali'nin hakkını yediği için sevmemektir ise, sorulacak sorular şunlardır:
"Hz ali ikiyüzlü müdür?"
"hz ali korkak mıdır?"
Elbette değildir. Peki madem değildir, hz ali böyle bir haksızlığa neden tahammül etmiştir? ikiyüzlülük yaparak onlara yaranmak için mi, yoksa onların askeri gücünden korktuğu için mi? Oysa o, ne korkak, ne de ikiyüzlüdür.
Sıradaki soru: "Aleviler namaz kılar mı?" . Cevap olarak dense ki: "Hz Ali bizim namazlarımızı da kılmıştır, biz namaz kılmayız."
Cevaben derim ki: "Sen birinin namazını kılacak olsaydın, kiminkileri önce kılardın? Kendi çocuklarının mı, yoksa senden 1400 sene sonra gelecek insanların mı?"
Madem hz hasan ve hüseyin'in namazlarını aksatmadan kıldığını biliyoruz, o halde alevilere deriz ki: "madem evlatlarının namazlarını kılmamıştır, öyleyse sizinkileri dahi kılmamıştır. hem kişi sevdiğine benzemek ister, öyleyse siz dahi bunca sevdiğiniz hz ali'ye benzemek için namazlarınızı allah rızası için kılınız."
matematiğe düşkünlüğüyle bilinen tevehhüm, otobüste ayakta giderken yaşlı bir amcanın, hemen karşısında elinde ders notlarıyla oturan üniversite öğrencisi kıza dönüp:
-kızım, üniversitede mi okuyorsun sen?
-evet amca
-hangi bölüm?
-tarih bölümünde okuyorum amca.
-maşallah
biraz sonra, amca devam eder:
-bak kızım matematiği bilen hayatı bilir. ben ömrümü bu ilme adadım. mesela sana bir soru, pi sayısı kaçtır?*
-hmmm.... kaçtı yaa? 3le başlıyodu galiba. hee buldum. 3,14 tü değil mi?
tevehhüm gülümsemektedir, yaşlı amca görür, sen söyle bakalım der.
tevehhüm 3,141592653589793238... şeklinde virgülden sonraki 30 basamağı bir çırpıda sayar. adam şaşırmıştır, sonra der, "tamam evladım yeter, sabaha kadar saysan bitmez." sonra kıza dönerek: "bak kızım işte bütün bu sonsuza giden uzun sayı aslında 22/7dir."
tevehhüm şaşırır. çünkü 22/7 , pi sayısının yaklaşık değeridir. 314/100 den biraz daha yaklaşık.
-amca karışmak gibi olmasın ama pi sayısı irrasyoneldir, yani iki tamsayının birbirine bölümü şeklinde yazılamaz. senin o dediğin yaklaşık değeri.
-olur mu yahu? ben ömrümü matematiğe adadım. madem o kadar çok biliyorsun, sana başka bir soru, kaç tane sayı vardır?
-sayı diyorsanız, sonsuz sayıda sayı vardır. eğer rakam diyorsanız, on tabanına göre on rakam vardır.
-ha evet rakam diyecektim. (gayet gururlu bir şekilde) ama bilemedin işteee.. 3 tane rakam vardır. 0,1 ve 2
-ama ben on tabanına göre demiştim. sizin dediğiniz 3 tabanına göredir. yani benim dediğimde hata yok.
amca cevap verir: ohooo sen işleri öyle yaparsan çok karışır ki.
bütün bunlar olurken (özellikle tevehhüm pi sayısını sayarken) kız ve diğer otobüs halkı şaşkın şaşkın bakmakta, ayrıca gülmektedir.
amca hemen inecek var düğmesine basar. bir şey demeden iner. daha sonraki günlerde amca otobüste görülür. amca her seferinde daha ileride inmektedir. o gün muhtemelen işi olmadığı halde inmiş, bir sonraki otobüsü beklemiştir.
Matematiksel açıdan vardır, sıfırdır.
Halk dilinde, böyle bir ihtimal yoktur.
"Haydi ayetlerimizin benzerlerini getirin öyleyse" dendiği halde, müşriklerin (çok ilerlemiş edebiyata rağmen) surelerin benzerlerini yapamayarak savaşmayı tercih etmesi, açıkça gösterir ki kuran insan kelamı (sözü) değildir ve islam hak dindir.
şeytanın yaratılmasındaki hikmete benzer olan durum. Şöyle ki: bu olaylar kişi için büyük birer imtihandır, eğer sabredip tevekkül ederek bu imtihanı kazansa pek yüksek bir dereceye çıkacak. Dense ki: fakat bunlara sabredemeyip intihar edenler yahut başka kötülükler yapanlar da aşağı derecelere düşmeyeceklerdi? Onun da cevabı şöyledir ki:
"Nasılki bin ve on çekirdeği bulunan bir zât (kişi), o çekirdekleri toprak altında bir muamele-i kimyeviyeye mazhar etse; bini bozulsa on tanesi de ağaç olsa, O on ağaç olmuş çekirdeklerin o âdeme (insana, adama) verdiği menfaat (yarar), elbette bin bozulmuş çekirdeğin zararını hiçe indirir."
veya, arkeologlar yıllarca kazı yaparlar, binlerce işe yaramaz parçalar bulurlar, kocaman ağır değersiz taşları çıkarırlar, fakat buldukları küçük bir metal para bütün o gayrete kıymeten denktir.