http://kingz.io/ bağlantı adresine sahip, io gamesler arasında en bağımlılık yapıcı olanlarından biri olan ama oynayanı az olduğundan sözlükte başlığını açtığım browser tabanlı strateji oyunu.
Facebook'taki ünlü KGB grubunun 21 Ekim'de açacağı server. Metin2'yi tekrar dirilteceğe benziyorlar, bayağı sağlam görünüyor. Ben başlamayı düşünüyorum şahsen uludağ'dan krdşlerimden de gelen varsa gelsin birlikte takılırız, ahanda linki de bu;
-şu ne kadar?
+bu mu?
-evet o.
+20 lira.
-tekli satılıyo mu?
+yok da, olacaktı bi dakka. ahmet abiii.
-efendim kızım?
+abi bi gelir misin şunun teklilerinden var mı bizde?
-ya çıkar ver delikanlıya ne kadar ihtiyacı varsa.
(gülüşmeler)
-eyvallah abi. size de iyi günler hanfendi. (göz kırpış)
bir oturuşta uyumayı unutup tüm sezonu yutmaya çalışabilirsiniz. ben de şöyle tavsiyelerle izledim; "lan izlemezsen gerizekalısın hatta aç şimdi izle", "gelmiş geçmiş en renkli dizi amk" vs gibi tavsiyeleri alıp açtım bakiyim bu neymiş diye ve şimdi ben de diyorum ki lan izlemezseniz gerikalısınız hakkaten.
dünyaları alırsak, vatanımız da dünya sınırları içinde olduğu için, hem dünyayı hem de cennet vatanımızı almış oluruz. bence dünyayı önerirseler kabul edelim. ya da yürüyün alalım dünyayı amk sıkıldım türkiyenin ithalat ülkesi olmasından. samsun galeksi esbeş falan üretelim. biz satalım. orcinal samsun malıdır diye de imzamızı çakalım. nüyorka tantuni king falan açalım. iki tantuni menüyü 15,50ye kitleyelim. keyfimize bakalım olum.
ben de çalışan biri olana kadar anlamamıştım açıkcası. kredi kartının borçlarını, babamın esnaflara benim oğlana ne isterse ver ben parasını veririm deyişinin manasını, lise dönemlerindeki babamın ekonomik çöküşünü, parasızken babamın donuk yüz ifadesini ve hayattan kopuşunu, çok istediğim bir şeyi alamadığındaki yine babamın moral bozukluğunu, ama bazı sıkıntılara rağmen bazen fedakarlık yapıp bir şeyler aldıktan sonraki buruk mutluluğunu. ne bileyim amınakoyim. babanın parası kalmadıktan sonra çalışmaya başlayınca çözüyorsun olayı. hayatında balık tutmamış insana, sen bu oltanın misneleri nasıl bağlanıyor biliyor musun diye sormak ve bunu anlatmaya çalışmak... saçma.
eveeeet aylar sonra ilk defa yazıyorum şimdi. 2012nin son kulvarlarında buraya yazdığım ne kadar derdim varsa sona erdi amına koyayım. artık köyde falan değilim, istanbula taşındım. fakir de değilim, bir şirkette çalışıyorum. artık boş boş ağaçlara değil gökdelenlere ve insanlara bakıyorum. yaşam standartımı yükselttim. ayakkabım bile yokken geçen pumadan 3 çift aldım ahah. neyse şimdi ki dertlerimi de bu hayır duvarına yazayım da onlar da bitsinler, tam benlik bi ev tutmak istiyorum. müzik alanında overground & profesyonel şeyler yapıp tanınmak istiyorum. ölmeden önce kendimi bir şekilde kaydetmeliyim çünkü. ha bi de böyle görüp de dokunamadığım o hatunlar var ya, hepsi bana versin istiyorum. ne kadar boşaltsam da depom hep full. acayip bi genetiğim var. ölürcesine sevişip buharlaşmak istiyorum.
kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapmamak değildir. çünkü ben sikilmek istemiyorum ama sikmek istiyorum. dolayısıyla hayatın özünde adalet kavramı tümüyle var olmadığından asıl soru "evrimleşmemize rağmen adaletsizlik neden hala devam ediyor?" olabilirdi fakat bu soruyu idrak edecek potansiyelimiz yok çünkü hala içgüdülerimizin bilincimizi sık sık yenebildiğini görüyoruz. güçlünün yanında olma psikolojisiyle ahlaksal bir eylemde tecavüze başkaldırıp yalnızken 18 yaşından küçük kızların vücutlarına 31 çekebiliyoruz. çünkü hayvanız. adalet ancak yemeğini paylaşmak, paranı paylaşmak, sevgi göstermek, bir konuda destek olmak gibi paylaşımcı eylemlerle hissedilebilir. çünkü kendisi tümüyle yeryüzünde var değildir. yapılan bir iyilik evrendeki başka bir canlı için mutlaka kötülük olacaktır. yani adaletin ne olduğunu ancak o duruma göre söyleyebiliriz.
brazzersta kadın adama "tüm sikebildiğin bu mu? sikebileceğinin hepsi bu mu?" gibi şeyler der ve "daha sert sik orospu çocuğu!" diye adama bağırır adam da altta kalır mı kadının ağzını kapatır ve öyle sikmeye devam eder. true story.
Türkiye için serdar ortaçtır, demet akalındır, düğün orkestralarıdır.
şaka lan şaka. benim tabiki de. yakışıklılığım tanrının ressamlığından, sesimin güzelliği yine tanrının stereoyu iyi ayarlamasından ötürü gelmektedir. bir de gitarı tarayıp coşturan parmaklar vermiş mi bana? oo seyret sen önümüzdeki yıllarda kim geliyor seyret. ben sanatımı icra ettiğimde konuşmayı bırakacaksınız, gülerken gözleriniz dolacak, dertliyken gülümseyeceksiniz. ruhlarınızı tir tir titreticem ulan beni bekleyin!
pantolon tasarımcılarının erkekler için ürettikleri pantolonların önlerine esneme payı bırakmadıklarından, ereksiyon olunması halinde yaşanılan şeydir siki doğrultamamak. bir o yana bir bu yana, bi sağ bacağa bir sol bacağa, bir göbeğe bir kasığa, bizim sikimizin de canı var ya, esneme payı bırakın ya!
çok güzel bir olaydır. nasıl istemsiz hayaller görülüyorsa, bazen de istemsiz koku duyumsandığı oluyor. en azından bende oluyor bunlar. insan, görme duyusu gelişmiş bir varlık olduğundan mütevellit, koku hafızasına atacağı şeyler genel şeylerdir. en basitinden bok gibi. ama bazen burna öyle güzel kokular gelir ki durup dururken, bu koku ne kokusuydu, bu koku kimin kokusuydu derken bayağı bir kafayı yedirtir. bazen de benzetiriz, ya bu bişey gibi kokuyor ama ne gibi? diyerek yine kafayı yeriz. yani koku hafızada duruyor eyvallah ama bari ne kokusu olduğunu da kaydet be amınakoyim. çıldır çıldır öldüm burda. çocukluğuma götüren bi kokuyla meşgulüm de.