sırf deniz baykal yüzünden chp'ye oy vermeyen solcudur.
kimi mhp'ye yönelmiş , bir kısmı akp'ye oy vermiş çok azı ise dsp ya da diğer radikal sol partilere kaymıştır.*
deniz baykal hizip kelimesinin vücut bulmuş halidir. ve sırf bu yüzden halkı chp'ye küstürmüştür.
isviçreli ve makedon bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre, deniz baykalın siyaseti bırakması durumunda % 15.3* lük sağa -sola kaçan chp oyu partiye geri dönecektir. basiretli ve halktan bir lider chp'nin başına geçerse üstüne üstlük bi % 13.8 lik oy da buradan gelecektir ki chp 50.1 oyla tek başına iktidardır.
+ fethullah hocam ben marketin yerini soracaktım.
- kardeşim 100 metre git.
+ evet hocam..
- ilk sağa dön.
+ evet ..
- camiyi geçince hemen arada market görünüyor zaten..
+ hocam bir yol gösterici olarak müthişsiniz.
- berhudar ol!
artniyetten uzak , kalbine fesat girmemiş bir öğrencidir.
aslında "sizin beden eğitimi dersinize kim girmişti?" diye sormak ister ama güzel türkçemizin lafı nereye çekeceğinden habersizdir.
- sizin bedene kim girdi?(saf çocuk)
- dersler boş geçiyo bizim. sizin bedene kim girdi?( bu pis pis gülen fırlama bir çocuk)
- Geçen sene Ahmet hoca girmişti , tayini çıktı. Bu sene okan hoca giriyodu.o da rahatsız mış şimdi. müdür kimse girmezse ben girerim diyo.
- ehi ki ki !?%&
doğru düzgün kalem ucu aldığı görülmemiş öğrencidir. çevreden , sağdan - soldan aldığı uçlarla yolunu bulmakta , uç ihtiyacını karşılamaktadır. Basmalı kalemlerinin içinde bir sürü uç vardır bu öğrencilerin... Stokcudurlar ayrıca.
Üniversiteye gidince de sigara otlanan tiplerdir bunlar.
- Abi sigara var mı?
- Yok hacı. Aaa 372 ismail sen değilmisin lan?
- 6753 Selami.. Napıyon baba ne var ne yok?
- iyidir be kardeş.Hatırlar mısın ilkokulda hep 05 uç isterdin sen..
- Evet ya, hatırlamam mı.. Ha bu arada bi sigara versene..
- Sigara içmiyom ben.
- 05 uç var mı?
- Hıı!?
istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz diye soran öğrencinin kardeşidir. ister ki gençlik teşvik edilsin. yanlış doğruyu götürmesin, doğrular yanlışları geri getirsin.Mesela üç doğru yapanın bir yanlışı silinsin ya da yanlış yapacağı anda uyarılsın, doğru yola sevkedilsin. ya da böyle bi şey!
sözlük yazarı, format delisi bir öğrencidir. madem sorular sırayla sorulmuş, o halde sırayla da cevaplanacaktır. kırmızı kalem kullanmaz bu tipler. soruları cevaplarken en başa cevaplar diye yazar bunlar. ayrıca bazılarının sorulara oy verdiği de görülmüştür.
gözleri fıldır fıldırdır bu tiplerin. karınca gözü gibi 360 derecelik açıyla etrafı görebilirler. hiç çalışmadıkları bi dersin sınavından bile 60-65 alırlar.
Yazılı imtihanda yapamamalarının nedeni beleşçiliğe olan aşinalıklarındandır.
sosyal bir öğrencidir.sözlü olsun, anlatayım , hitabet sanatımı konuşturayım der. Bülbül gidir sözlüde , öğretmenin sormadıklarını da söyler. ne varki yazılı imtihanda istediği sonucu alamaz. asosyal bir imtihan şekli uymaz ona. Sıkılır , bunalır , yazamaz.
son günlerdeki çarşaflılara rozet takma kampanyası ile chp nin maruz kalacağı, olası muhtemel anayasa mahkemesi kararı.
baykal'ın fethullah gülen hoca efendiye biat ettiği ve bununla da kalmayıp sabahlara kadar tevbe istiğfarda bulunduğu da rivayetler arasında.
o değil de nur serter'in çarşaflı kesime yönelik bugün söylediklerine herhalde kendisi bile kis kis gülüyordur. demek ki ikna odaları ters tepki yapmış.
ahmet türk için oldukça hazin , o ismi veren şahıs içinse övünç kaynağı bir durumdur. kızına Türkiye ismini vererek Türkiye Türk şeklinde oldukça milliyetçi bir isim kombinasyonu oluşturan babanın tek hatası onu Ahmet Türk ün babası gibi bir pkk lı ile evlendirmesi olmuştur.
Olayı anlatan haber şöyle:
--spoiler--
Ahmet Türk'ün babası Hacı Sinan, bir oduncuydu ama şanslı bir oduncuydu. Dönemin ünlü Osmanlı Paşalarından ibrahim Paşa, ölmeden önce kaleyi andıran kasrını ve topraklarını, bölgenin aşiret reislerinden Hüseyin Kanco'ya bırakmıştı.
Hüseyin Kanco Hamidiye alayına bağlı bir Kürt komutandı. O da ölmeden tüm bu mal varlığını bir şartla, yanında çalışan oduncu Hacı Sinan'a bırakmaya karar verdi.
Hacı Sinan'a, "ibrahim Paşadan kalan tüm malvarlığımı ben de sana bırakacağım ama bir şartla, büyük kızım Türkiye ile evleneceksin ve damadım olacaksın "dedi.
Oduncu Hacı Sinan bu şartı kabul etti ve Hüseyin Kanco'nun büyük kızı Türkiye ile evlendi. Soyadı kanunu çıktığında Hacı Sinan, Türk soyadını aldı. Böylece kendi adı Sinan Türk, eşinin adı Türkiye Türk oldu.
--spoiler--
Beşikte annesinin yanında öldürülen, hatta paramparça edilen bebekleri hakikaten unutmuşuzdur. Ki bir başka günahsız bebeğin bedeni yıkanırken dahi yüzünde bir tebessüm vardır.Bunu da unutmuşuzdur.
Milli şair Mehmet Akif tarafından güftesi yazılan marşımızın, o zamanki cumhurbaşkanlığı orkestrası şefi Zeki Üngör tarafından yapılan bestesiyle oluşturduğu prozodi bozukluğudur.
Bu durum nedeniyle larda yüzen alsancak , en son ocak obe , nim milletimin tarzı ifadeleri ortaya çıkmaktadır.
Ne varki bu uyumsuzluğa rağmen sözleri en güzel motivasyon yazısından daha güzel , bestesi yürekleri kabartacak ve ruhları ateşleyecek kadar güzeldir.
sözlükte "atatürk'ü sevmek zorunda bırakılan olan toplum" başlığıyla ortaya atılan sorunsaldır.
bence atatürk'ü sevmek zorunda bırakılmak değildir asıl mesele. zira sevgi zorla olmaz. ona atatürk'ü seviyor gibi görünmek, sevmese de bunu ifade edememek denir.
bence asıl sorun.. atatürk sevgimizi göstermekteki toplumsal tekdüzeliğimizdir.
mesela basma kalıp, zorlama törenler yerine halka yönelik etkinliklerle atatürkü ansak fena mı olur?
dileyen onu yüceltirken , dileyen de fani bir kul ama bir ülkenin kurtuluşuna vesile olan büyük bir komutan olarak anabilmelidir.
kimi ona taparken , kimi ruhuna mevlid-i şerif okuyabilmelidir ve şaşırmamalıdır kimse her ikisine de...
kimi hatalarını görmeden onu kusursuz adledebilmeli , kimiyse hatalarının da olabileceğini -ama bunu provake etmeden- dile getirebilmelidir.
Kimi onu sanki tek başına bu ülkeyi kurtarmış gibi görebilmeli ve aşık olabilmeli bu mavigözlü dev e, kimiyse onla beraber fevzi çakmak ları , kazım karabekir leri ve nice kahramanları hatırlayabilmelidir.
velhasıl... Türkiye Cumhuriyeti bir tane... Atatürk'de öyle. Bu minvalde hareket edilmelidir benim kanaatim.
sözlükte saatlerdir süren maç muhabbetinden sonra insanın kapılabileceği bir histir.
şoke olmuş durumdayım.uludağ sözlüğü bu kadar sığ göreceğimi tahmin bile edemezdim.topu topu 90 dakika süren bir olayı bütün gün anlata anlata, tartışa tartışa bitiremediniz. dön dolaş aynı muhabbet.
- nası geçirdik?
-biz de falan tarihte size geçirmiştik.
-doğru ya.. ama bi size daha çok geçirmiştik.
-bizim de kupamız var.
-bizim de asaletimiz var.
-bıdı bıdı bıdı....
-hödö hödö hödö....
yeter yahu yeter! her şey bi yana... bugün 10 Kasım! Bilmiyorum, bi anlam ifade ediyor mu?
edit:
-nane?
-sözlüğüm sen alınma... bunun senle bi ilgisi yok. mevzu başka!
- ha tamam o zaman.
edit 2: hayır niye eksilediğini biliyor musun gerçekten? özelden mesaj at. ne anladığını ve niye eksilediğini söyle... ben de a adam hakikaten algılama kapasitesine sahipmiş deyip göt olayım.
yediği ekmeğe , içtiği suya , vergisini benim ödediğim elektiriğe , öğretmeni olarak gittiğim okuluna , kendisine çikolata ikram eden polise velhasıl-ı kelam vatanına taş atan çocuktur.
Hadi o en nihayetinde çocuktur. sanki yılmaz erdoğan abisinin yazdığı bir oyun sanar herşeyi... sanki bir ülkeden bir iç ülkeye gittiğini söyleyerek sözde kürdistan propagandası yapan yılmaz erdoğan abisi gibi kötü bir niyeti yoktur belki(!)
peki o çocuğu oraya gönderen o.çocuğuna ne demeli?
sözlüğümüzün yeni tanıştığı bir kavramdır. tanıştıran moderatörümüz ise alimacgraw dır. Madem eksi karmalı moderatör oluyor. O halde grand ekinoks daha çok yakışırdı. *
edit: niye eksiliyosun kardeşim anlamadan? biz kötü bi şey mi dedik. ali kardeşimizi severiz.
"saat 22.00... trt haber merkezi adına iyi geceler sayın seyirciler. şırnağın uludere ilçesi..." şeklinde başlayan trt haber jeneriğidir. ki muhtemelen o dönemlerde haberler hep olağan üstü hal bölge valisi'nin olayı kınayan mesajıyla devam etmiştir.
"açık öğretim fakültesi , 32. Gün , perde arkası , anadoludan görünüm , telekutu ,telegün , ve dizileri , filmleri ile birbaşkaydı; trt jenerikleri" dedirten jeneriklerdir. daha unutulmaz olanı ise o jeneriklerin müzikleridir.