üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, türk budun, iligin, törigin kim arartı, udaçı erti?
= "üstte gök çökmediği, altta yer delinmediği halde, türk milleti, senin ilini ve töreni kim bozabildi?" bilge kağan
israil askeri olmayacağız dediğimiz şu günlerde kişilerin kutsalına saldırarak, lübnan'ın ve araplar'ın müslüman kardeşlerimiz olarak görülmesini ve lübnan'a gideriz alayınızı sikeriz düşüncesi katsayısını artırarak, türk ulusunu gaza getirmeyi amaçlayan batılıların vermeye çalıştığı gazdır. türkiye'de siyasal islamcılığı deliler gibi destekleyen dış güçlerin bu gazına gelmez bizim ulusumuz. gelmemeli. lütfeeeeaaaann.
Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız
Ukbâda belki olsa gerek itibârımız.
Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet,
Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız.
Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin;
Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız.
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine
Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız.
Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün,
Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız.
Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları,
Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.
ulu ata'nın bu sözü, bazı kesimlerce ata'nın milliyetçilik anlayışının sulandırılmış bir milliyetçilik olduğunu öne sürmede kullanılır. milliyetçi kesimlerde de zaman zaman ulu ata'ya karşı olmaya kadar varır bu tümceden çıkarılan anlam.
örnek olsun diye yazıyorum, almanya'da doğup büyümüş bir türk alman olduğunu söylüyor mu? elbet vardır belki. varsa almanyada yaşayan yazarımız, "ben alman'ım" diyen bir türk'ün özbenliğini nasıl yitirmiş, nasıl yozlaşmış olduğu hakkında örnek verebilir.
türk'ün son başbuğu atatürk, ne hitler ne de mussolini'dir. öncelikle bir türk'tür. bu nedenle onlar kadar vahşi olamaz. ancak bu devleti, bizlere, damarında asil kan bulunan ulusuna bırakmıştır. atatürk döneminde adalet, mahmut esat bozkurt'a emanet edilmiştir, bakan olarak. yine ata'nın döneminde asker ve polis olabilmenin şartlarından biri 'türk ırkından olmak'tır. aynen böyle. türk ırkından olmak.
ata kadar zeki bir kişi bu vatanı, elbette kendisini görenlere ısmarlamıştır. atam, devrim ve ilkelerinin bekçisiyiz. tüm baskılara rağmen.
türkistan şuuru adlı kitapta, çeşitli yazılarından derlemeler yapılmıştır. zamanında almanya'ya kaçmak zorunda kalmıştır. turgut özal'la da görüşmeleri olmuştur.
bir türkçünün iki yakasının bir araya gelme olasılığının sıfır olduğunu bir kez daha görmemizi sağlayan kişidir.
nasıl iştir ulan bu diye insanı düşüncelere daldıran kişi. hem format biliyor diye gammaz yapılmışsın, hem de paso hatalı entry giriyorsun, silik zımbırtın bir türlü boş kalmıyor.
şimdi ben diye bakınız vericem, kişisel diye bu da silinecek ondan korkuyorum.
hediye olarak gelmişti bana kitap. ilginç bulmuştum tabi. bi de,içinde robinson cruose'un yanındaki cuma'nın geçtiği bi şiir vardı. içinde masturbasyon sözcüğü geçen bir şiir de vardı. bunlar kalmış aklımda.
beyinlerde "ne büyük adamlarmışsınız siz laaa" düşüncesini uyandıran komünist sloganı. tamamı: "tutuklamalar, gözaltılar, baskılar bizi yıldıramaz" şeklindedir.
türk olmakla övünmektir. tanrı'nın bize bağışladığı bu büyük ulustan olduğu için şükretmek, geçmişine, atasına yaraşır olmak istemek, bunun için çalışmaktır.
geçmişte hiç bir ulustan insanlık görmeyip, hep insanlık, hoşgörü, acun barışı için çalışmış olan ırkına saygı göstermektir.
diğer ulusların faşizmi gibi yıkıcı olmayan türkçülüğün tek istediği, türklük bilinci gelişmiş, türklük için çalışmayı kendine görev bilmiş nesiller görmektir. bu ırkçılıksa, ırkçılığı ancak bundan oluşur.
türk ülkesinde türk olmanın utanç verici, ikinci sınıf kişi konumuna düşürücü bir etken olmasına başkaldırmaktır.
türkler'in yalnızca kendi çevresinde/ülkesinde olmadığını, acunun dört bir yanına yayıldığını bilmek, çeşitli siyasi nedenlerle güçsüzleştirilmiş budununu gönençli kılmayı, kendi öz çıkarlarından üstün tutmaktır.
laikliğin neden gerekli olduğunu bilmektir. ne şimdiye kadar kendi ümmetinden olanlardan, ne de 'yüzyıllardır aynı topraklarda birlikte yaşadığı kardeşlerinden' şimdiye kadar bir bağlılık görmemiş olan toplumunun tek bağlayıcı etkeninin 'türklük' olduğunu görebilmektir.
atatürk'ten sonra hiç bir değer görmeyen bir düşüncenin, neden toplumdan uzaklaştırıldığını, türklüğün hangi kesimlere neden zararlı olduğunun ayırdına varabilmek, her türlü ideolojinin zararını görmüş türk'ün son çıkarının/yaşama umudunun türkçülükte olduğunu görmektir.
bir kürt, laz, çerkes, yunan ya da rus'tan bireysel olarak çok iyi arkadaşlar olabileceğini, ancak bunların kitlesel olarak ülkesine zararlı olabileceğini, en azından bu potansiyele iye olduklarını, ussal olara görebilmek, geçmişteki tecrübelerinden de bilmek, bu yüzden toprağında azınlık istememektir.
kendinden çok uzaklarda yaşayan kandaşlarının da, çeşitli kültürel ve siyasi emperyalizm sayesinde nasıl ezilmeye, sindirilmeye çalışıldığını görmek, bunun nedenlerini aramaktır. neden her toplumun türk'ün karşısında olduğunu öğrenmek, zaten türk'ün yüceliğini öğrenmektir.
güçlü bir turan devleti, ne abd gibi sömürgen politika izler, ne sovyetler gibi eşitlik adı altında insanları mankurtlaştırarak kendine sömürebileceği kişi ve toprak arayacaktır.
türkçülük, türk vatanında, türk olarak yaşayıp, önce türklük için, sonra insanlık için çalışmaktır. zaten türklük için çalışmak, dolaylı olarak insanlık için çalışmak olduğundan, bir türk'ün en büyük görevidir.
tek gereksinimi tanrı'nın desteği, ve biraz da bilinçtir. *
"Biz doğrudan doğruya milliyet perveriz ve Türk milliyetçisiyiz.", "Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum" demiş, gereksinim duyduğumuz gücü, damarlarımızdaki soylu kanda aramamızı öğütlemiş ulu atamıza en yakışan sıfat.
"dünyada şehit olmayı dileyen kaç ulus var ki?"
abdullah ağar, 5. tim
---
adının kaynağı türemek büyük olasılıkla.
türk=törük olduğu verisini kullanırsak;
yörük = yürüyen
törük = türeyen
matematik sınavından kopya çekip, yalnızca sonuçları yazan öğrencinin, öğretmenin sorusu üzerine 'sonucu buluyorum ama işlemini yapamıyorum' ayağına yatma tümcesi.
kusursuz türkü. aşırı derecede gaza getirici. aslında enver paşa için yazılmış, sonradan atatürk'e atfedilmiş deniliyor. bayrağı eline alıp bir rusya'ya, bir mısır'a, bir avrupa'ya dikesi geliyor kişinin dinledikçe.
hoş gelişler ola mustafa kemal paşa
askerin, milletin, bayrağınla çok yaşa
cephede mitralyöz, ayna gibi parlıyor
türkistan türkleri bayrak açmış bekliyor
arş arş arş ileri ileri
arş ileri marş ileri
dönmez geri türk'ün askeri
sağdan sola soldan sağa
al da bayrağın düşman üstüne
parlayan yıldızın alemi temrih eder
cumhuriyet bayrağı semalar içre süzer
arş arş arş ileri ileri
arş ileri marş ileri
dönmez geri türk'ün askeri
sağdan sola soldan sağa
al da bayrağın düşman üstüne
(enver paşa versiyonunda 'mustafa kemal' yerine 'kahraman enver' diye geçiyormuş)