Şeref Taşlıova (1938-2014), Çıldır doğumlu, Terekeme Türklerin’den, bâdeli halk aşıklarımızdandır. Âşık Şenlik’in oğlu Kasım’ın çırağıdır. Şenlik kolunun değerli temsilcilerinden birisidir. irticalen şiir söylemekte, aşık atışmalarında, halk hikayelerini hem icra etmede hem de halk hikâyesi oluşturmakta oldukça başarılıdır. 157 tane âşık makamını bilir. UNESCO tarafından “Yaşayan insan Hazinesi” olarak seçilen âşık, Ardahan Üniversitesi tarafından verilen fahri doktora ünvanına da sahiptir. Âşık Şeref Taşlıova, 1971 yılından itibaren Avrupa'da, sonraki yıllarda da Singapur'dan Sibirya'ya dünyanın farklı ülkelerinde hikâye anlatma festivallerinde ve UNESCO'nun birçok programında bulunmuş. BBC'nin ve Japonya televizyonlarının Türk kültürüyle ilgili çektikleri belgesellere de danışmanlık yapmıştır. Ankara’da, Bağlum Mezarlığı’nda medfun bulunmaktadır.
(...)
bir soyun kanı olmasın varsın damarlarımızda akan kan içimizde şu deli rüzgâr
bir havadan
(...)
Asıl ismi Türk- Yunan şiiridir. Yunanlıyla kardeş olduğunu Sıla derdine düşünce anlarsın dediği kısımda haklılık payı yüksektir, tecrübe ile sabittir.
Kendileri mahalli sanatçıları kayıt altına alan etnomüzikoloji alanınında çalışan derlemeci,araştırmacıdır. Antalya’nın Kaş ilçesinde Turan Erdoğan Yılmaz Fen Lisesi’nde müzik öğretmenliği yapmaktadır. Yapmış olduğu çalışmalar takdire şayandır, alanlarımız ne kadar da farklı olsa çalışmaları beni halkbilimi çalışmaya meraklandırmıştır, çalışmalarınızda başarılar değerli hocam. Çalışmalarını izlemek ve hakkında detaylı bilgi edinmek isteyen arkadaşlar https://www.youtube.com/c.../UCwTAa7TMv0xuaVKP8IxP_6A adresinden bilgi edinebilirler.
Çam ağaçlarının içinde Kaş’a yakın olmasına rağmen yaz aylarında serin havaya sahip olan güzel, şirin ve sakin bir köydür bu köylü arkadaşlar varsa küçük bir ev yapabileceğim bir dönüm kadar arazi almak istiyorum. *
Büyük usta, UNESCO tarafından yaşayan insan hazinesi de seçilen Hayri Dev sipsini, curasını ve Yörük Türkülerini yetim bırakarak aramızdan ayrılmıştır. Mekanı cennet olsun, geride kalanlarına Allah sabır versin.
Osmanlı Devleti’nde, Teke Sancağı ya da Teke ili denildiğinde, Antalya merkez kaza, Finike, Kaş, Kalkanlı, Gömbe, Elmalı, istanos, Kızılkaya Kocaaliler ve Karahisar-ı Teke denilen yerleşimleri içerisine alan bir bölge anlaşılmaktaydı. Günümüzde Teke Bölgesi denildiğinde ise, işin içine biraz folklorik unsurlar eklenerek, genellikle Burdur ve çevresi kastedilmektedir.
Ne içindeyim zamanın
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,
Bir garip rüya rengiyle
Uyumuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Antalya’nın güzide bir ilçesidir şehirin yetiştirmiş olduğu birçok alim, mutasavvıf vardır bunlardan Abdal Musa, Ümmi Vahap, Ümmi Sinan’ ı sayabiliriz. Bu şirin ilçeye yolunuz düşerse helvasını yemeden gitmeyin. Kadir gecesinde çok güzel çok canlıdır ölmeden önce yapılacaklar listesine burada bir Kadir gecesi geçirmeyi de ekleyebilirsiniz. Güneybatı Anadolu’nun en büyük ve en gösterişli eseri olan Ketenci Ömer Paşa Camii‘de bu ilçededir bu camii Osmanlı devri Türk mimarisinin Anadolu’da yapılmış az sayıdaki önemli örneklerinden birisidir
Eserde adım Edip sözüm Edep der ve döneminde utanmanın kokusunun dahi kalmadığından şikayetçidir galiba yazar şimdiki insanları görse dirilir tekrar ölür. UNESCO 39. Genel Konferansı APX Komisyonu’nda 2018-2019 yılı için 48 Anma ve Kutlama Yıl Dönümü kabul edildi. Bu kapsamda, ülkemizin önerisi, Kazakistan ve Kırgızistan’ın desteğiyle 2018 yılı için Atebetü'l-Hakayık’ın Basılışının 100. Yıl Dönümü olması sebebi ile bu anma ve kutlama programları kapsamına dahil edildi.
Soyadının hakkını veren istanbul Üniversitesi-Türk Dili ve Edebiyatı bölümü Eski Türk Edebiyatı Kürsüsünde görev almış, kürsü başkanı olmuş emekli hocalarımızdandır.