en doğru dürüst parçaları*, riflerini; samplelarını; yahut herneyse adları işte onlarını, pink floyd'un the wall ve ismini anımsayamadığım bir diğer parçalarından arakladıkları 'dünya dünya' isimli 'track'leri olan (d)oluşum.
kemanın modern(ist) kullanımının en güzel örneklerinden biri olan enfes parça. youtubegilde 'theme from caravans' ismiyle hafif modifiye bir canlı performans 'alıntısı' var ki, nefis bir icrâ...
gerçekten eğlenceli, 'pro' bir program, amenna mütedeyyin sözlük, de, formatı resmen beyaz atlı prens'ten (ç)alıntı. tolga çevik bir beyefendi; bunu bilmeme; :'formatı özgün ve bana ait' deme durumu, hakkı söz konusu ise büyük bir ayıp; 'plegiarism' ediyor olması mevzu-u bahis...
p.s. beyazıt öztürk, yahut her kim yazdı ise beyaz atlı prensi mutlaka dava açmalı...
çamur atıldığı üzere dindar insanlarda değil kemalizm tarafından beyni yıkanmış, sözde çağdaş, özde kimliksiz yüzeysel angaje insanlarda çok daha fazla ve tehlikeli biçimde görünen vakâ-i şerriye.
'world fusion' deyu tabir olunan sentezsel müziğin oldukça mühim; güzel, çok farklı ve estetik eserler icra ettikleri için tabii, kalburüstü icracısı olan topluluk, iki kurucu üye dışında pek çok üstad müzisyenin de dahil olduğu bir nev'i kinetik projedir hem...
bir takım beyinsizlerin, klişelerle keklenmiş safdillerin otuzikinci gün'de yaptığı son derece makul ve ezber bozan müthiş açıklamalarını anlamayıp hakaretler ettiği âkil adam.
an itibariyle türkiye'nin müstakbel sarah brightman'ı, sezen aksu'dan daha büyük bir vokal olacağına, olabileceğine kâni olduğum 10 yaşında bir çocuğun lâl ile inanılamaz bir performans sergilediği kanal.
edit adı beliz, oniki yaşında. müzik eğitimi almıyor. buraya yazıyorum, elinden tutulursa, çok büyük sanatçı olacak bu kız. kat'iyetle harcanmamalı, yitmemeli...
atatürk'ü sevmeyen insan diye düzeltirsek sıfatlandırmayı tam da olması gerektiği gibi; aziz türk milleti'nin kurtarıcısı falan değil; bilâkis siyonist emperyalist oligarşik bir yönetim te'sis etmek gibi bir marifet(!) yaptığı; toplumu şanlı kökenlerinden kopardığı; tepeden inmeci maneviyatsız; pozitivist, yararsız, zararlı devrimler dayattığı için mustafa kemal'e kızan araştırmacı, analitik düşünen, bu yüce milleti ve güzel ülkeyi hakatten seven arif, irfan sahibi şahsiyettir, ki üç nesildir uyu(şturul)muş bir neslin evlatlarının bu gerçek vatansever insanları anlaması; ceddinin gücünü fark ve idrak etmesi kâbil değildir; hatta nâmümkündür.
aslında milletin parası olan 4 milyon YTL'yi a.k.a 4 trilyon Tl'yi hiç utanıp sıkılmadan, hayâ etmeden kanaltürk isimli yobaz yayın kurumuna hediyye eylemekte beis görmemiş tuhaf, köhne, acilen kapatılıp yerine adam gibi; gerçekten sosyal demokrat bir versiyonu kurulası statükocu siyasi oluşum.
Sakal-ı şerifi öpmek, ilgi, sevgi ve bağlılığın ifadesidir.
Sakal-ı şerif, Allah Rasûlüne ait bir parça olduğu için saygı duyuyoruz.
Hz. Peygamberin , Topkapı Sarayı'ndaki emanetlerine saygı duymak, kendimizden geçerek seyretmek, tapınmak değildir.
Biz peygamberin sakalından veya emanet- lerinden bir şeyler beklersek ; Allah'ı bırakarak ona yönelirsek, o zaman şirk olur.
Bir de kalbinde eğrilik olanlar, sakal-ı şerifi öpmenin şirk olduğunu kabul ettiremezlerse : ''canım bu peygamberin sakalı değil ki, her camide var;yeni yapılıyor onda da var.''diyor,şüphe sokmaya çalışıyor.
Şunu açıkça ifade edelim ki ,23 yıl peygamberin sakalı her tıraş oluşunda kapışılmış ; yere düşürülmemiştir. Yeni yapılan camide de oluşu, başka camilerde ve şahıslarda olan birden fazla sakalın o camiye verilmesidir.
Camilerdeki sakallar velev ki peygambere ait olmasa bile biz, peygamberin niyeti ile saygı gösteririz. Kırk bohçaya sararız, salâvatla açar salâvatla kapatırız. Bu peygambere çok düşkünlü -ğümüzdendir.''
başkalarının kendilerine angaje ettiği şahsi, hamâsi, plastik, anlamsız, gerçeklikten ve geçerlilikten uzak klişeleri evrensel doğrular gibi algılayan?, sahiplenen; terimsiz, yöndemsiz konuşan, yazan; (b)ilgisiz olduğu âşikâr olan hususlarda ahkâm kesme ahmâklığına ve linguistik mantıksızlığına düşme pahasına; ki bundan da bîhaberdirler onlar ya, üşenmeden 'düşüveren' gailesiz; bir takım sözde iyi, ileri(ci) basit söylemlerle aldatılmış zevâtın utanmadan, hayâ etmeden, ki hayaları var ama hayâları yoktur ol gafillerin çoğunun, hakaret ettiği, ol saki(l)lere 'benzemeyen' aziz, mutahhar, lâtif, insanların mensubu olmakla müşerref olduğu âkil zihniyet...
'hz muhammed in sakalini open zihniyet' şeklinde gâfil bir (s)algıya sahip kaotik zihniyetten daha samimi; daha üstün bir zihniyettir; zira üstünlük imân iledir; peygamber efendimize sevgi ise imândandır, iran'dan değildir; ırak(tan) da değildir...
atam'ın bir süpermen olmadığına; türkiye cumhuriyeti'nin ''atam'ın'' emaneti değil tamamen mutahhar türk milletinin 'kazanımı' olduğuna, lâkin kurtuluş savaşı'nın akabinde askeri, yargısal, bürokratik-akademik üçlü elit(!) zümre tarafından hakimiyet aygıtlarının 'ele geçirilip' demokrasiyle alakasız bir biçimde yönetildiğine; erk'in bir türlü aziz türk milletine bırakılmadığına, bu artist zümrenin maddi mânevi çıkarlarının bekâsı kaygısı ve pratiği yüzünden çoktan geride bırakmamız gereken italya kadar dahi müreffeh olamadığımıza kafası basmayan idrak yoları tıkalıların; siyonist yahudi emperyalistlerinin ''yeryüzündeki ilk siyonist devlet türkiye'dir; türkleri küçülttük, uyuttuk'' dediklerinden bîhaber olan çağdaşların(!) da, ironiktir, smiley koymak istiyorum; 'yerdiği', sathî, milletine (z)illet, değerlerine ve asaletine uzak pîr politik'acı...
hazret az evvel şöyle buyurmuş; http://www.8sutun.com/node/58389
"...Bu mücadeleyi yürütenler, bunu millet adına yürüttüklerini söylemişlerdir. Egemenlik saltanat ve hilafet anlayışına karşı verilmiştir. Bizim egemenliğimiz bağımsızlık yanlısı ve laik bir egemenliktir."
el insaf be adam! şu (c)aymazlığa; şu (b)ilgisizliğe de bakınız; ya tarih bilmiyor; salt inkılap tarihi kitapları denen kurmacaları okumuş yahut hakatten kötü niyetli; kendi elit(!) zümreciğinin erkinin bekâsından gayrı hiçbirşey umurunda değil. belki de ikisi de muteber...
durum(u) dumur... laf(ların)a bak şu politik'acının, hizaya gelme; sigâya çekme sevgili sözlük.
(bkz: uyan ey gözlerim gafletten uyan)
türk sinemasının en samimi, en insan(i), en pitoresk ve (d)okunaklı filmlerinden biri. şerif gören'in on kadındaki rejisörlüğü ile birlikte kalburüstü bir yönetmen olduğunun film-i ispatı...
amerikalı satirikomik yarı-belgeselci. imza attığı ironik 'in search of osama' komik-belgeseli sundance film festivalinde pek bir teveccüh görmüş, time dergisi bile kaale almış bu haftaki sayısında. tipi de komik adamın netekim... http://www.time.com/time/...le/0,8599,1731831,00.html
educrat denen bu beyin yıkayıcıların zihni'yet(emeyimliğ)ine dair harika, ayarmatör bir karika'tür(k)ü şurada(n) görebilirsin-iz sevgili (s)özlük kâârilerim-iz; http://www.weaponsofmathd...on.com/wmd.cfm?comicID=90
-de- ve -re-konstrüktif, kigenelde konstrüktif ve rekonstrüksiftir artık; zira, işin de- kısmı başarılmıştır(!); toplumun yarısı ecdadına, atasına* küfretmektedir, bravo-dur!, toplum mühendisliği sisteminin eğitim(!) sistemi dahilindeki orta ve üst(ün)düzey(!) paradigmal uygulayıcılarına verilen ironik-satirik sıfat. beyinyıkayıcı yani. etrafınıza bakın; aslında elitisit-oligarşik (soft) faşizmin daniskası olan köhne ve realite algısı geçersiz, işe yaramaz, uyuşturucu-itaat ettirici bir paradigmayı nesillerdir bu yüce topluma 'cumhuriyet' diye yediren bu üstün-zekî(!) insanları mutlaka göreceksiniz; ama muhtemelen makam otomobillerinde...
ab'nin reel demokrasi; insanı merkeze alan dolayısı ile icraatte millyetçilik manasına gelen düsturları olduğunu göremeyen; durağanlığı, statükonun muhafazasını vatanseverlik olarak gören yiğitcanların(!) 'gerçek' olarak algıladığı laf-ı güzaflar...