cumhurbaşkanı erdoğan artık değiştiğini söyleyerek "10 yıl öncekiyle aramda çok fark var, gelişerek değiştim, dibine kadar gericiyim, değişmek benim karakteristiğim" dedi..
bir televizyonda uzun uzun gösterilen kolejlilerin uyuşturucu partisinden sonra olaya müdahale etmeyip,
"şu an ihbar yok, gelirse gereğini yaparız"
diyerek farkını ortaya koyan kuruluşumsu..
duyan insanın tüylerini dken diken yapan, beyin tutulması yaşatan, depresyona sokan, ağlatan, bıktıran, öfkeyle dolan gözleri süpürgeyi kullanana yöneltmesini sağlayan iğrenç bir sestir.
ayrıca mühendislerin üstünde düşünmesi gereken bir konudur
Fakat reklam izlendiğinde en son duyulan "ıgıkk" sesinin o kızdan çıkmayacağı düşünülür.
O ses anca bikaç aylık bir bebekten çıkacağından reklam her izlendiğinde, bu noktaya odaklanılıp içten içe sinir olunur..
yeni yeni işe alınırken sorulan sorulardan biri sigara kullanıp kullanmadığındır. ayrıca büyük bir maddi zarardır. burdan da anlaşılacağı gibi şöle bir tehlike de artık söz konusudur.
tehlikeyi göze alacak kadar seviyorsan artık tehlikedesin demektir. her ne kadar kask, mont, eldiven, dizlik gibi önemli aparatlar takılsa bile, motor kazalarının çoğunda karşı tarafın suçlu olduğunu ve iki teker üstünde tek başına açıkta olduğunu unutmamak gerekir.
çok yaşanılası bir duygudur. rüzgarını bir yiyen artık tiryakisi olabilir.
Gereken önemin kesinlikle verilmesi gerekir, hele hele kasksız yola çıkmak yuhalanacak şeydir.
motorsiklet, efil efil gidip hava yapmak değil, emniyetli şekilde gerçek zevki tatmaktır derim.
teknik hizmet anlamındadır. ama bu tür sevisler bize mi hizmet eder yoksa biz onlara boşa para ödeyerek mi hizmet ederiz anlaşılmaz bir konudur.
"ben bunu şimdi alayım bilgisayardan pahalı bir fiyata tamir edeyim, ne güzel olur dimi? olur mu ?" tavrındadırlar genelde. tamir edilmesi gereken teknik servislerdir bence.
herşeye sorunsal denmesi olayı bir kopyacılığa itiyor kanımca. her yazının komik olması gerekli değildir ve de amaç düşündüklerinin yazılması olmalıdır.
güzel bir kokudur, seveni çoktur. soğuk havada uzun yola çıkarken yol üstünde uğradığınız shell istasyonundan aldığınız benzin sırasında duyulan koku kanımca en güzelidir. (bkz: fantazi)
tekstil hocalarındandır kendileri, bazı öğrenciler pek severler bu hocamızı bazıları ise dersi anlamamaktan yakınır. ayrıca ben de çok severim. prof olduğu kadar neşeli bir insandır. acayip ders anlatır. biri dur demese sabaha kadar bile anlatır. hatta ders bitince koridorlarda bile havayı tahta, elini de tebeşir olarak kullanarak dersine devam etme yeteneğine sahiptir.
(bkz: şahane insanlar)
en kolay yolu şudur,
tshirtü al ve yüzü sana dönük olarak omuzlarından tut. kıvrak bir orta parmak hareketi ile omuz hizasından yan parçaları arkaya kıvır. karşına dikdörtgen bir şekil çıkar. onu da yatağa koy ve ikiye katla, al sana katlanmış tshirt
ya da hiç buna gerek yok bütün thirtleri üstüste yığ. hem buruşmaz hem de zaman almaz. (bkz: en güzeli)
bir düğmeye basıp bi ses çıkartır. bu sesin sadece köpeklerin duyabileceği söylenir, fakat her kulağa yakından basışımda kulağımın oyulduğunu hissederim ve böyle hissedenlerle karşılaşırım.
başlarda gerçekten işe yarar, köpeğiniz "nooluyo len" cinsinden bakışlar atar size. siz de köpeğinizi artık kontrol edebileceğinizden dolayı muazzam bir zevk duyarsınız. lakin işler birkaç gün sonra değişebilir. köpeğiniz sizi artık sallamayabilir. böylelikle 40 dolara yakın para boşa gitmiş olur.
aynı zamanda bu alet dağcılar ve kampçılar için çok iyi bir alet olup bu tip insanları zor durumlarda kurtardığı çok görülen bir vakadır.
kazım kanat daha ne dediğini ölçemeyen bir şahıs, laf olsun diye herşeyi söyleyebilir. öyle ki dakikalarca konuşutuktan sonra "eeee sonra" dediiğim çok olmuştur. tek maksadı çıktılık yapmak, sivri konuşmak, asi olarak önemli bir yorumcu olduğunu düşündurmek vs...
bu konuda da gayet kendini bilmez biçimde haddini aşmıştır.
kazım kanat gibileri hala tv ye çıkaranlar bu oluşan gerilimden sorumludur. aurelio milli marşı okuduğunda ayağa kalkmak istemiyorsa gitsin TC sınırlarının dışında bir yerde otursun.
çok gıcık bişeydir. sineği önce alırsın ama içmeden önce içine pisliklerini acaba sodaya bulaştırdımı şüphesi dolar.
bu esnada aldığın sineğe tekrar bakıp sineğin iğrençliğine göre kararını verirsin.