bitirmek daha zor geldi bana ama çok sıkmayın canınızı elbet bir şekilde bitiyor, bu dersi asla veremem dediğin dersten harf bile yaptığın oluyor, tabi akıl başa düşünce.
bkz:okuluma laboratuvar, laboratuvar malzemesi, bilgisayar odası vs. istiyorum
aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz diyeceğim ama cami ve mescid sayısı da hiç az değil olay yaratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. çık kampüsten dışarı adım başı cami var işin gücün yok böyle boş işlerle uğraşıyosun be kardeşim.
kesinlikle mantıklı ve haklı bir karşılaştırmadır. ülkemizde birçok okul ve hastane ilkel koşullarda hizmet verirken camiye para harcamak mantıksızlıkdır.
Ulkemizde, Din görevlisi memur sayisinin.. 87.000
oldugunu,
- Cami sayisinin... 77.000 oldugunu,
- Her 345 kisiye bir cami düstügünü.
- Halen insaati devam 1140 cami oldugunu,
BUNA KARSILIK......
- Ulkemizde, Okul sayisinin 67.000 oldugunu,
- Egitim SEN'e göre 200 bin, Hükümete göre 96 bin
ögretmen açigi oldugunu!
- Türkiye'de hastanelerde sadece 189 bin yatak
kapasitesi bulunurken, ayni anda 26 milyon kisinin
camilerde namaz kilabildigini.
- Buna ragmen önümüzdeki 1-2 yil içerisinde yeni
yapilmasi gereken saglik kurulusu/hastane sayisi 30-40
arasi ifade edilirken,
insaati sürmekte olan cami sayisinin 1340'a
ulastigini.[1]
- Türkiye'de her 345 kisiye bir cami düserken, 60 bin
kisiye bir hastane düstügünü.[2]
- Almanya'da 70 bin Saglik Kurulusuna karsi sadece 8
bin kilise, Fransa'da ise 60 bin saglik kurulusu ve
sadece 9 bin kilise oldugunu.
-Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin kütüphane
varken, 70 milyon nüfusu olan Türkiye'de bu sayinin
sadece 1435 oldugunu.
- Turkiye'de sadece 13 ilde Devlet Tiyatrosu oldugunu,
- Diyanete bagli Kuran Kursu sayisinin ise 82 ilde
mevcut olup sayisinin, 3 bin 852 oldugunu,
- Ankara Ticaret Odasi'nin (ATO) yaptigi arastirmaya
göre, 14..403 tane cami yaptirma derneginin bulundugu,
Türkiye'de, maalesef sadece 1 opera, 11 bale, 10
heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro dernegi
bulundugunu.[3]
Bu durumda , gelecegin nerede arandigini.???
- Türkiye'de 14.403 Cami yaptirma ve kuran kursu
dernegi varken, " Dini faaliyetleri kontrol - altinda
tutmak icin kurulan " DIB'na ne gerek oldugunu !
- 8 Bakanligin bütçesinin, Diyanet Isleri
Baskanligindan daha az oldugunu.
- Dört bakanligin toplam bütçesi ve 22 Üniversitenin
toplam bütçesi ise DIB bütçesine esit oldugunu.
DIB Bütçe'sini yillar itibariyle dokumunun :
1997 66 Trilyon 751 Milyar 962 Milyon
1998 119 Trilyon 679 Milyar 140 milyon
1999 180 Trilyon 824 Milyar 159 Milyon
2000 270 Trilyon 362 Milyar 931 Milyon
2001 302 Trilyon 130 Miyar 110 Milyon
2002 553 Trilyon 364 Milyar 200 Milyon
2003 771 Trilyon 267 milyar
2004 1 Katrilyon 126 milyon 41 bin
2005 1 katrilyon 122 trilyon 41 milyar lira
2006 1.209.692.000 YTL
2007 1.176.969.000 YTL
2008 1.221.605.000 YTL oldugunu,
DIGER BAKANLIKLARLA BÜTÇE KARSILASTIRMASI
Diyanet Isleri Baskanligi 1.122.203.000
IÇISLERI BAKANLIGI 783.047.000
DISISLERi BAKANLIGI 562.643.000
BAYINDIRLIK VE iSKAN BAKANLIGI 677.219.000
ULASTIRMA BAKANLIGI 687.265.000
SANAYI VE TICARET BAKANLIGI 280.095.000
ENERJI VE TABII KAYNAKLAR BAK. 249.296.000
KÜLTÜR VE TURIZM BAKANLIGI 632.417.000
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIGI 404.396.000
ona bakarsanız bütün telefon firmaları kapitalisttir. ama cep telefonu hayat için çok gerekli vazgeçilmez bir alettir.bu telefon nokia, sony- ericsson, motorola olabilir bir farkı yok çünkü bunların hepsi kapitalisttir. ne yani komünist bir insanın teknolojiden uzak mı durması gerekir? ne kadar dar açıdan bakıyorsunuz olaylara ya.
bir de şu var adidas, nike vs. insan haklarına saygı duymuyorlar kapitalistler. çocuk işçileri 3 kuruşa çalıştırıp maliyeti azaltıyorlar. tamam biz bunu protesto edip almayalım. peki elektrik santrallerinde ve madenlerde işçilerin ne şartlarda çalıştığından haberiniz var mı en ağır şartlarda. peki biz ne yapmalıyız? protesto etmek için elektrik , doğalgaz, kömür kullanmayalım mı?
lütfen tartışma yaratamak için böyle boş konular açmayınız ya.
(bkz: komünistin yaşama hakkı yoktur diyen insan modeli)
bence saçma bir söylemdir. ** sonuçta geçen sezonda ilk devre v. manisaspor böyle süper gitti, hatta lider kapattı ama ikinci devre düşmekten zor kurtuldu.
küçük rakı içildiği zamanlarda daha çok tercih edilen durumdur. "madem ki küçük rakı içiyorum o zaman küçük bardakla içeyim ki daha fazla içmişim gibi gelsin. " diye düşünülerek yapılan eylemdir.
oraya öylece oturmuş etrafı hiç durmadan, yıllar boyu gözlemleyen şahısdır.
bu şahsiyet oraya öyle bir yerleşmiştir ki bir insanın öğrencilik hayatı boyunca oradan hiç kalkmayacaktır.
(bkz: kaldıramazsan kaldırırlar gülüm)
(bkz: hadi beni dansa kaldır) **
televizyonda o kadar iğrenç, berbat, anlamsız reklamlar arasından sıyrılmayı başarmış, insanı duygulandıran, o dönemde yaşayıp atamızı görmeye özendiren reklamdır. haluk bilginer'in muhteşem ses tonu ve oyunculuğuyla güzelliği bir kat daha artmıştır.
ayrıca sadece haluk bilginer'in makyajının iki gün sürdüğü reklam filmidir. makyajı mel gibson'un apocalypto filmiyle en iyi makyaj dalında oscar adayı olan ekip tarafından yapılmıştır.
uludağsözlük'te çokca yapılan bir durumdur. bir an önce sınırlandırılması gerekir; çünkü genelde dini konular insanlar arasında tartışmalar yaratır. bu kadar dini konu açılması hoş olmayan bir durumdur.
not:başlığa bakıp da beni yanlış anlamayın. sadece bir eleştiridir. sonuçta sözlük ortamı hem eğlenilen hem de bilgi veren bir ortamdır kavgalar, tartışmalar hoş olmuyor.