bu yarışmada kızlara giydirilen kıyafetleri; bırak 15 yaşımdaykeni, şimdi giymeye kalksam, babam muhtemelen tüfekle kovalar beni. kimse çıkıp da; "ama bu show programı yeaaa, öyle giyinecekler tabi!!1" demesin. nası kıyafetler bunlar, aklım almıyor. yaşlarına başlarına uygun bir şeyler bulamadılar herhalde.
çok açık seçik giydiriyorlar bu kızları. çocuk daha onlar.
kimi zaman pozitif ayrımcılık olarak de kendini gösterir. haklarını yememek lazım.
misal, akşam vakti bir kısım erzak ihtiyacı doğmuştur, çocuklardan birinin bakkal/markete gidip bu eksikliği gidermesi gerekmektedir. bu durumda, devreye pozitif ayrımcılık girer.
anne: amaaan domates de bitmiş, salata yapcaktım halbuse, gidip de alsan ya oğlum.
erkek çocuk: ben neden gidiyorum yeaa, talya gitsin alla alla!
anne: ay çocuğum, incilerin mi dökülür, gidip alıp gelsen ya.
erkek çocuk: yea evin uşağı ben miyim, bana ne, o gitsin!
baba: akşam akşam tepemi attırma benim ulan! evde erkek varken kız çocuğunun ne işi varmış bu saatte sokakta! git al gel, kırmayım bacaklarını!
kız çocuk: hehehe naniiiik!
erkek çocuk: ben bu gece eve gelmiyorum, arkadaşımda kalcam.
ebeveyn: tamam çocuğum.
kız çocuk: ben bu gece eve gelmiyorum, arkadaşımda kalcam.
ebeveyn: kimmiş o arkadaş? anne babası evde mi? hem sen neden gidiyorsun, o gelsin bizde kalsın. gerek yok şimdi, böyle emrivaki yapma ıvır zıvır..
erkek çocuk: bu gece arkadaşın doğum gününe gidiyorum, gece geç gelebilirim, hatta hiç gelmem, kim bilir.
ebeveyn: tamam evladım, aman fazla içme.
kız çocuk: bu gece arkadaşın doğum gününe gidiyorum. (gerisini katiyyen söyleyemez)
ebeveyn: nerdeymiş bu doğum günü? hem kiminmiş ki? gitmesen? neyse bari git de geç kalma. 12'yi geçirme. çok içme. dur hatta kardeşin/abin de gelsin, birlikte gidin ıvız zıvır..
mide bulandırıcı olay, sapıklık, iğrençlik. pislik herif, ahlaksız köpek. tabi bütün bunlar, babanın öz kızına hallenmesi durumunda geçerli; vize almak için sahte bir evlilik gerçekleştirmesi durumunda değil. o zaman en fazla vay çakaaal der geçeriz; ama algıda seçiçi bir millet olduğumuzdan, haber başlığına bakıp gerisini boşveriyoruz.
medium density fiberboard'un kısaltılmışıdır. yani; orta yoğunlukta lifli levha. yani; fındık kabuğu kırıntıları başta olmak üzere, bilimum talaş, toz, inceltilmiş yonganın yüksek basınç altında sıkıştırılmasıyla elde edilen panel malzemedir.
işlemesi en zevkli ve en kolay malzemelerden bir tanesidir. esnektir ve kırılmalara dayanıklıdır. üzerinde her türlü atraksiyon gerçekleştirilebilir. ister ham olarak, ister laminant kaplanarak, ister de boyanarak her türlü mobilya üretilebilir bundan. fakat biraz pahalıdır ve suntalama göre daha ağırdır. yine de çok tercih edilen bir malzeme olma özelliğini henüz yitirmemiştir. çoğunlukla banyo ve mutfak gibi ıslak hacimlerde tercih edilir.
bir miktar kraft kağıdının, en üstte renkli dekor kağıdı olacak şekilde, yüksek basınç altında yapıştırılmasıyla elde edilen malzemedir. renkli renkli olup, mobilya sektöründe çok tercih edilen ürünlerden bir tanesidir. çizilmeye, yanmaya, suya, bilimum ıvız zıvır zararlı etkene dayanıklı olması; kullanım kolaylığı, hijyenikliği ve en önemlisi ucuzluğu tercih edilirliğini artırmaktadır. laminant malzeme, yonga levha ya da mdf üzerine yapıştırılmak suretiyle işe yarar hale gelmektedir.
standart olarak 140x366 cm ebatlarında ya da rulo olarak piyasaya sürülür. bunların haricinde kapı ve tezgah ebadı laminantlar da bulunmaktadır. suntalamdan farklı olarak, istenilen kalınlıkta malzemenin üzerine yapıştırılabiliyor olması, kullanım alanını genişletmektedir. dolap, tezgah, masa vs. mobilyalar haricinde, parke ve dış cephe kaplaması olarak da kullanılır.
son yılların popüler ürünü laminant parke işte bundan yapılır. o yüzden ucuzdur zaten.
melamin kaplı yonga levha. diğer bir deyişle; her iki yüzü renkli dekor kağıdıyla kaplanmış büyük ahşap panel.
hem ucuz, hem pratik olması sebebiyle hemen hemen her mobilya firması kullanır bunu. mobilya sektörünün vazgeçilmezi olması, işleme kolaylığından ileri gelir. mutfak dolabından, yatak odası dolabına; yatak başından, tv ünitesine kadar bilimum mobilyanın ana imalat malzemesidir.
standart olarak 8, 18, 30 mm kalınlıklarda imal edilir; ki bu kalınlıklar kullanım alanlarının farklılıklarını beraberinde getirir. misal 30 mm masa tablalarında kullanılırken, 18 mm dolap gövdelerinde, 8 mm dolap arkalıklarında vs. kullanılır. yine standart olarak 183x366 cm ve 210x280 cm ebatlarında piyasaya sürülürler; bu ölçüler imalatçı fabrikanın makinasına göre değişmektedir. türkiye'de üretimini yapan bir kaç firma bulunur, renk alternatifleri firmadan firmaya değişiklik gösterir.
son yıllarda bunların e1 kalite olanları popülerleşmiştir. e1 kalite, malzemede kullanılan tutkalın kanserojen madde içermediği manasına gelmekle birlikte, ülkemizde standart olarak e1 kalite malzeme üreten fabrika yoktur. çünkü pahalıdır ve fabrikalar belirli bir miktarın altındaki siparişlerde hadi oradan çekmektedir.
bilgisayardan anlamayan arkadaşa yardımcı olmak adına hayat kurtaran program. şunu şöyle yap, bunu böyle diyerek kırk saatte anlatılmaya çalışılan şeyin, bu program sayesinde görsel olarak iki saniyede izah edilebildiği görülmüştür.
güzel yurdumun akp sevmeyen güzel insanı, bu seviyenin kendi zeka seviyesinden düşük olduğunu iddia eder durur. iq testi yaptı sanki mübarek. ne biliyorsun hacı, ya senden zekiyse derler adama.
ha ben akp'den hazetmem ama kendini üstün görüp sağa sola laf sokmaya yeltenenden de hazetmem. iq'um 50.
ayıpkena bir hadise olması dışında, içi kemiren kurtların varlığından daha rahatsız edici değildir. acaba mı diyerek beynini yemektense, bir kere kurcala kafan rahat etsin. ama sonucu garanti değil, hüsran da olabilir.
antin kuntin sabah programları, saçma sapan yarışmalar, gereksiz dizilerden sonra; türk televizyonlarında güzel işlerin de yapılabildiğini göstermiştir bu dizi. buram buram kalite kokuyor.
yetenek isteyen bir hadise. tariflerden yararlanmadan, yemeklere neyden ne kadar ekleyeceğini tutturmak gerçekten beceri gerektiriyor. ulan makarnanın nesine tarif lazım denirse ayıp olur, zira benim gibi odunlar onu bile beceremiyor.