90'lı yıllarda türkiye siyasetine damga vurmuş olsa da türkiye insanının popülizm sevdasına tahammül edemediği için siyaseti bırakarak kktc'de inzivaya çekilen, ancak gündeme dair yaptığı yorumlarla hâlen bize yol göstericilik yapan besim tibuk hazretleri bizim atamızdır.
bugüne kadar ailemizin bir kısmı ak parti'ye bir kısmı chp'ye oy verdi hep. ama sıkıldık bu iki seçeneğe mahrum bırakılmaktan. bir an önce erken seçim istiyoruz. bu sefer ailecek deva partisi'ne oy vereceğiz.
bu akgodoş okgodoş muhabbetleri de ne ya? birbirinize ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmayın arkadaşlar.
birbirinizin aynısısınız. görmüyor musunuz? karşınızdakine bakın, sonra da aynada kendinize bakın. aranızdaki tek fark simetriden kaynaklanıyor.
halk sıkıldı sizden. birinizden korktuğu için alternatifsizlikten öbürünü seçti yıllarca ama artık bu alternatifsizliği çözecek olan yeni yol partisi var. bugüne kadar ikiniz arasında sıkışan vatandaş artık yeni yol'u seçecek. birbirinizden daha fazla beslenemeyeceksiniz.
islamcılar bu konuyu bilinçsizce ele alıyorlar, hatta gereksiz duygusallıkla da abartıyorlar ama şöyle de bir gerçek var: latin alfabesine geçildikten sonra eski alfabeyle yazılmış tüm eserlerin yasaklanması, ülkemiz aydınının geçmişteki bilimsel birikimle bağının zayıflamasına neden olmuştur.
kırmızı kart muhabbetiyle iyice ayyuka çıkan durum. üstelik bu topluma bu sefer chp'ye oy verenler de dahil. kendi seçmenleri bile aşağılıyor bu ahrazları.
menderes'in şehri, merkez sağın tarihsel kalesi izmir'de chp belediyesizciliğinin sona erdirildiği ve merkez sağ bayrağının yeniden dikildiği gün olacaktır. 10 yıl içinde olacaktır. işte o gün bizler delireceğiz.
türkiye'de hayal sayılacak birçok şeyi gerçeğe çevirmişti. cumhuriyet tarihinin özal'dan sonra belki de en başarılı dönemiydi. 2010'dan sonra güç zehirlenmesi yaşadılar, zıvanadan çıktılar. şimdi yanlarına aldıkları eski türkiye ürünü mhp'lilerle, ecevitçilerle, ulusalcılarla birlikte yürüyorlar.
sadece bu şekilde olduğunuz gibi kalacaktınız. bugün yanınızda ittifak ortağı olmadan yine %50 oy alırdınız. o oy verenlerden biri de ben olurdum. bugün ne chp konuşulurdu, ne imamoğlu konuşulurdu. türkiye çok daha güzel, çok daha ileri, çok daha demokratik bir ülke olurdu.
ben şanlı yürüyüş diyeyim, siz iktidara yürüyüş anlayın.
deva partisi, gelecek partisi ve saadet partisi'ni bir çatı altında buluşturan bu yeni yol, türkiye'yi akp-mhp koalisyonundan da cehap'tan da kurtaracaktır.
yok mustafa kemal'in partisi değil de, yok işgal altında da. yine yılmaz özdil tarzı ezbere yorumlar yapılmış.
siz bu chp'yi ne sanıyorsunuz oğlum? kafanızda nasıl bir chp tahayyülü var?
27 yıl ülkeyi seçimsiz yönetmiş bir partiden bahsediyoruz. (demokrat parti daha teşkilatlanamadan ve birçok yerde seçime girmesini engelleyecek şekilde baskın seçim yapılan ve üstelik açık oy-gizli sayım uygulanan 1946'yı seçimden sayıyorsanız 23 yıl.)
öyle bir parti ki ikinci meşrutiyet'in padişah gölgesi altındaki kısmi demokrasisinin bile gerisine düşürmüş ülkeyi. ne zaman bir muhalefet partisi kurulsa hemen tepesine çökülmüş, partiler hakkında "şeriatçılar sızdı, komünistler sızdı" gibi bahanelerle yıpratma kampanyası yürütülmüş.
doğu cephesi komutanı kazım karabekir bile sırf muhalefet partisinin genel başkanı diye "mustafa kemal'e suikast girişimi düzenlemek"le suçlanmış, idamla yargılanmış.
hatta bazı muhalifler de yeterli delil olmamasına rağmen, istiklal mahkemeleri adı verilen, hukukla bağdaştırılması mümkün olmayan, üyeleri bile chp'li milletvekillerinden oluşan mahkemelerin verdiği kararla, temyiz hakkı bile tanınmaksızın apar topar idam edilmişler.
böyle bir chp bugün birazcık bile demokrat olmuşsa o bile başarıdır, geçiniz. hoş, ben asla inanmıyorum bu partinin demokrasi mavralarına ama neyse işte.
siz arık etten yağlı tirit bekliyorsunuz. tirit yağsız olduğunda da "niye yağlı değil kardeşim, bari arık et olarak kalsaydı" diyorsunuz.