önemli: Ablam Sezen Kaplan'ın 7 ağustos'ta kendisini hiç tanımayan ali güler tarafından arabayla doğrudan kasıt ile katledildiği mahkeme sürecinde defalarca ispat edilmiştir. buna rağmen şahıs, ağır ceza'ya sevk edilmeyerek tahliye edilmiştir. süreci burada detaylarıyla anlattım. #aligülertutuklansın#sezenkaplaniçinadalet
7 Ağustos'ta kendisini hiç tanımayan Ali Güler tarafından arabayla doğrudan kasıt ile katledildiği mahkeme sürecinde defalarca ispat edilmiş olan rahmetli ablam. Buna rağmen şahıs Ağır Ceza'ya sevk edilmeyerek tahliye edilmiştir. Süreci burada detaylarıyla anlattım. #AliGülerTutuklansın#SezenKaplaniçinAdalet
7 Ağustos'ta Gözcüler eski belediye başkanı Necmettin Güler'in oğlu Ali Güler tarafından Gökmeydan Belediyesi'nde arabayla feci şekilde katledilen Sezen Kaplan'ın kardeşiyim. Failin olay yerinden kaçıp babası ve avukatlarıyla karakola giderek verdiği ilk ifadesi dahi bunun bir cinayet olduğunu ispata yeter iken o aşamada derhal serbest bırakılıp kamuoyu vicdanının tepki göstermesiyle tutuklanmıştır. Ben rahmetli Sezen'in 1. dereceden yakını olarak avukatım sayın Savaş Çiçek ile beraber davaya müdahil oldum. Süreç içerisinde olay videosu, olay tutanağı, mobese görüntüleri, annesinin katledilmesine tanık olan kendisi de katledilmekten kılpayı kurtulan yeğenimin ifadesi, sanığın kendisi solda hız sınırının en az 3 katı hızla seyir halindeyken yolun sol bölümünde karşıya geçen ablamı gördüğünü beyan ettiği kendi ifadesi, karşıya geçerken gördüğü ablama yolun sağ bölümünde frensiz, manevrasız çarptığına dair kamera görüntüleri, aracın çarpma sonrası geldiği durum ve çarpma şekli, şahsın soldan geldiğine dair mobese kayıtları, son olarak da Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti raporuyla birlikte şahsın ablama kasten çarptığı, doğrudan kasıt ile cinayet işlediği, hiç tanımadığı ablamı trafik kazası olarak geçeceğini ve korunup kollanacağını bilmenin motivasyonuyla canice katlettiği defalarca ispat edilmiş olmasına karşın, dosya yetkisizlikle iskenderun Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmeyerek fail 11 Mart'ta görülen duruşmada serbest bırakılmıştır. Avukatımın, ülkeyi esir alan olumsuz hava şartları nedeniyle uçuşunun iptal edilmesi nedeniyle duruşma sabahı erkenden dilekçeyle yapmış olduğu SEGBiS başvurusu hakim tarafından 2. kez reddedilmiştir. Savcı bütün delillere rağmen ve başta bizzat kendisi sanığın kusurunun, mevcut olsaydı bile yayanın kusurunu yok edecek nitelikte olduğunu belirtmiş iken, bu durum netice itibariyle gelen ATK raporuyla da kesinleşmişken, adaleti sağlamakla görevli bu kişiler doğrudan kasıt ile cinayet işlediği şüphe götürmez şekilde ispat edilen şahsı yetkisizlikle Ağır Ceza'ya sevk etmeyerek tahliye talep etmiş ve tahliye etmiştir. 11 Mart'ta görülen duruşmada mahkemeye reddi hakim talebim olmuştur. Failin ablama bile isteye çarparak katlettiği defalarca ispat edildiği halde doğrudan kasıt ile hiç tanımadığı bir insanı katledebilen sanık Ali Güler'i aylardır yetkisizlikle Ağır Ceza'ya sevk etmeyerek, tahliye talep etmiş ve tahliye etmişlerdir. Reddi hakim ile o gün cinayetin alelacele bu şekilde kapatılmasını önledik fakat katili serbest bırakmalarını önleyemedik. 30 Mart'ta görülecek duruşmada bir cinayetin kaza diye kapatılmasını acılı bir kardeş ve ülkesine, devletine, milletine bağlı bir vatandaş olarak kabul edebilmem mümkün değildir. Kanunsuzca serbest bırakılan #AliGülerTutuklansın. Adaletle yargılanmak ve işlediği cinayet suçunun gerçek cezasını almak üzere Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilsin. Bizler de rahmetli Sezen ablam da daima dürüst ve namuslu insanlar olarak yaşadık. Yasa karşısında, bütün deliller ışığında torpil değil, yasanın uygulanmasını adaletin sağlanmasını istiyoruz. Eşitlik istiyoruz. Hiç tanımadığı biri tarafından canice katledilen ablam #SezenKaplaniçinAdalet istiyoruz.
Detaylı paylaşımlarıma, cinayeti aylardır delilleriyle ortaya koymama, adli rapora, belgelere ulaşmak isteyen değerli arkadaşlarım twitter'da "@tacyaprak1 / Sezen için Adalet" hesabına göz atabilirler. https://twitter.com/tacyaprak1 https://galeri.uludagsozluk.com/r/2218100/+
yarın, trafik cinayetine kurban giden ablam sezen için, adil ve bağımsız yargı için, adalet için tek yürek olalım... susma / sustukça / sıra sana gelecek...
Yarın, trafik cinayetine kurban giden ablam Sezen için, adil ve bağımsız yargı için, adalet için tek yürek olalım... Susma / Sustukça / Sıra sana gelecek...
07.08.2021 sabah 5.30 sularında 13 yaşındaki kızıyla fırına, ekmek simit almaya çıkıp dönüşte, tam evinin karşısında, karşıdan karşıya geçerken, orta şeritte inanılmaz süratli, dehşet verici şekilde gelen hatta beliren sarhoş sürücü Ali Güler'den kurtulurum ümidiyle koşmaya başlayan, kaldırıma 1 adım kala, hiçbir şekilde yavaşlamayan, frene basmayan, kim bilir o an direksiyon başında ne halde nasıl bir kafada bulunan Ali Güler tarafından feci şekilde, ama gerçekten feci, feci şekilde katledilen insan, kadın, anne.
Kızı cinayetin her anına tanık olmuştur. Kızı, annem nerede diye bakmak için geri dönüp refüje çıkarak attığı o tek adımla; Sezen'i katledip sağ şeritten sol şeride şimşek gibi geçen katil tarafından katledilmekten son anda kurtulmuştur.
Sezen, çarpmanın şiddetiyle 100 metre havada pervane gibi döne döne savrulmuş, bir noktada katilin aracının üzerine, tavan camına düşmüş, oradan fırlayarak asfalta düşmüş, asfaltta da 10-15 metre kadar yuvarlanarak, parçalanarak, bütün kemikleri unufak olarak can vermiştir. Bütün bu zulmün tam olarak hangi noktasında can verdiğini bilemediğim için her gün her an, içimden, çarpma anında hemen ölmüş olmasını diliyorum.
Sezen'in cesedi -ne kadar ceset denebilirse- çarpma noktasından 80 metre kadar ileride bulunmuştur. Katil Ali Güler bir an bile durmadan, yavaşlamadan yoluna devam etmiş, geride dehşet içinde bıraktığı çocuk feryat figan ağlayarak, çığlık atarak anneciğinin cesedine koşmuştur.
Olaydan saatler sonra 101 promil alkollü olduğu tespit edilen katil Ali Güler Arsuz/Gözcüler eski belediye başkanı babası Necmettin Güler'in evine gitmiş, orada bir müddet beklenerek polis aranmıştır. Daha sonra 3 avukatıyla birlikte karakola gidip 'kaza yaptığını' söyleyen Ali Güler ve avukatları akla zarar yalanlar içeren, tamamen Sezen'i suçlayan, hatta utanmasalar kadın intihar etti biz ne yapalım diyecekleri iğrenç ifade ve savunmadan sonra mahkemeye çıkarılmış, savcı bey tutuklamaya gerek görülmediğini beyan etmiş, hakime hanım da bunu uygun görerek katil serbest bırakılmıştır. Tam o sırada Sezen'den geriye kalanlar, acılı ailesi ve sevenleri tarafından toprağa verilmektedir...
Katlettiği kadını sahipsiz, kimsesiz, aciz zanneden, babasının nüfuzu sayesinde işlediği her suçtan sıyrıldığı gibi cinayetten de sıyrılabileceğini düşünen, kaza der geçeriz ne olacak ki düşüncesiyle tutanakla sabit alkollü oluşunu bile inkar eden sarhoş katil Ali Güler, Sezen'in ailesi tarafından başlatılan adalet mücadelesi ve değerli kamuoyunun tepkileri sonucu 13 eylül'de tutuklu yargılanmak üzere cezaevine konulmuştur.
Sezen'in ailesine daha şikayet aşamasında, karakolda başlatılan baskı devam etmektedir. Karakolda 'bize bir şikayet yeter, şu neyiniz olur niye şikayetçi, bu kim bu niye şikayetçi' gibi söylemlerle, aileyi bir odaya toplayıp 'bazı söylentiler var, eski belediye başkanı da kim yeaa' derken bıyık altından kıs kıs gülerek, feci şekilde katledilen o anne hiçe sayılarak ilk andan itibaren katil başta babası olmak üzere görevini düzgün yapmayan makam sahibi kişilerce korunmuştur.
Ne senden vazgeçiyoruz meleğim ne de adaletinden. Sonuna kadar bu kötülükle ve karanlıkla savaşacağım. Unutmayacağım unutturmayacağım.
Nurlar içinde uyu gördüğüm en kahraman kadın... #SezeniçinAdalet
Merhaba arkadaşlar. Bugün saat 18.00'da merhume, biricik ablam Sezen'in sesini duyurabilmek için Twitter'da TT çalışması yapacağız. Bu notu gören herkesten o saatte belirteceğim etikete twit atarak bize destek olmasını rica ediyorum. Çünkü artık, maalesef hepimiz ADALETin mahkeme salonlarında aranmadığını biliyoruz. Şu ana dek canla başla, var gücüyle destek olan, şu andan itibaren de destek olacak herkese çok teşekkür ederim. KIYMETLi, ŞEREFLi, MERHUME SEZEN'in kızkardeşi fidan
Başlığın tam hali '07.08.2021 ABLAM SEZEN KAPLAN'IN DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ EViN VE 13 YAŞINDAKi KIZININ GÖZLERi ÖNÜNDE BiR TRAFiK MAGANDASI TARAFINDAN KATLEDiLMESi' olacaktı. Tanım, çocuklarıyla birlikte zorlu bir yaşam mücadelesi veren bir annenin doğup büyüdüğü evin önünde adına maalesef kaza denen bir cinayete kurban gitmesi olayı.
Bu benim güzeller güzeli, dünyalar iyisi Sezen Ablam... Ablamı 7 Ağustos 2021 sabaha karşı 05.30da adına asla trafik kazası demek istemediğim korkunç bir cinayette kaybettik. Sezen ablam urfa'da kendisine şiddet uygulayan eşinden ayrı, iskenderun ilçesine bağlı Gökmeydan Belediyesi'ndeki rahmetli baba evinde 3 çocuğuyla hayat mücadelesi veriyordu tam 4 yıldır. Her sabah yaptığı gibi erkenden uyanmış önce çocuklarının karnını doyurup sonra işe gidebilmek için 13 yaşındaki kızıyla fırına gitmiş, ekmek simit almış dönüyordu. Evimizin hemen karşısında, kızı ile çift yönlü, ara kaldırımla bölünmüş yoldan karşıya geçmek kalmıştı bir tek.
Sabahın o saatinde bomboş yolda kızı ondan önce ara kaldırıma çıktı, bir adım atıp aşağı indi, sonra annesini beklemek üzere geri bir adım atarak tekrar ara kaldırıma çıktı ve tam o sırada hemen az önce bulunduğu yerden ışık huzmesi denebilecek hızda ve şiddette bir araba geçti. Yeğenim korkunç bir ölümden kıl payı kurtulmanın dehşetini yaşarken hemen o anda arabanın üzerinde maalesef yazarken bile kalbim sıkışıyor, annesinin cansız bedenini gördü. Aynı hızla devam eden araç, üzerine yapışmış olan ablacığımın gerçekten korkunç haldeki bedenini üstünden atıp neredeyse 100 metre boyunca havada savurarak evinin ilerisine fırlattı.
Kamera görüntülerine baktığımızda ablamın kızından biraz geride karşıya geçmeye çalıştığını; fakat bu hızda ve alkollü, adeta avlayacak insan aramaya çıkmış birinin gelip kendisine vuracağını tahmin edemediği için, maalesef o hızdaki aracı ancak kurtuluşu kalmadığı noktada görüp kendini kurtarmaya fırsat bulamadığını, inanılmaz bir hızla, dehşet verici şekilde gelmekte olan aracı farkettiğinde ise korkuyla ve kurtulurum umuduyla hızlandığını; ancak maalesef kurtulamadığını gördük. Katil, ablama vurduktan sonra ne bir fren ne bir duraksama belirtisi göstermemiş, hız kesmeden ve hatta az önce de anlattığım gibi kendinde değil bir halde şerit değiştirerek, neredeyse yeğenimi de biçecekken yeğenimin geriye doğru tek adımıyla bunu yapamadan kaçıp gitmiş, Gözcüler Belediyesi eski belediye başkanı babası Necmettin Güler'e sığınmıştır. Babası 4 saat boyunca oğlunun akşamdan kalma halinin geçmesini ve kanındaki alkol oranının düşmesini beklemiş, o 4 saat sonrasında polise haber vermiş, katil bir gece bile nezarette tutulmadan salıverilmiştir.
Şimdi... Bu benim rahmetli melek ablam SEZEN KAPLAN iken şu an dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezen katil neden Ali G.'dir!! Ali G. değil! Gözcüler Belediyesi eski başkanı NECMETTiN GÜLER'in oğlu ALi GÜLER! Yapılan haberleri istediğin kadar sildir ablamın katilinin adını sanını herkese duyurmak benim boynumun borcudur. Bizler daha acımızla boğuşurken, daha ablamın akıl almaz boyutta zarar görmüş parçalanmış bedeni için hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimizi adalet arayışında bulduk. Daha kaybımızı kabullenemeden, defalarca defalarca ablamın katledildiği sahneleri izleyip hak hukuk aramanın peşine düştük. Sizlerden ricam bu yazıyı, bu cinayeti, bu ismi duyurabildiğiniz kadar duyurmanızdır. Başka canlar yanmasın artık. Kimse birilerinin paşa oğulları yüzünden, onların zevkleri, merakları, şımarıklıkları yüzünden, egoları kibirleri yüzünden, kendini bilmezlikleri, vicdandan mahrum kalmışlıkları yüzünden canından olmasın...
Olaydan sonra hızla kaçırılmak istenen aracın yakınlarımız tarafından çekilen fotoğrafları. Bu fotoğraflara bakınca bile ablamın nasıl korkunç bir cinayete kurban gittiğini anlayabilirsiniz.
Alkol var, hız inanılmaz boyutta var, olay yerinden kaçma var, bir çocuğa hayatının en korkunç en travmatik en acı anlarını yaşatma var, 3 yetim, acı dolu bir aile ve acıyı paylaşan sayısız insan var. Suçlu? Suçlu yok ki demek, tutuklanan yok. Hapse giren yok. Neredeyse ablama neden ekmek almaya çıkmış, o saatte evinin önünde ne işi varmış, neden üst geçitsiz yaya geçitsiz yollardan mecburen karşıya, evine geçmeye çalışmış, neden 180 km hızla beliren araçtan korkup korkmak ne kelime dehşete kapılıp karşıya sağ salim yetişirim umuduyla hızlanmış ve hatta neden ölmüş diyecekler...
Konuyu, hesabı veya bağlantısı olan biri Ekşi Sözlük'e de taşıyabilirse ayrıca minnettar kalırım.
Adalet hepimiz için hava gibi, su gibi şart. Çünkü "Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi..."
Mekanın cennet olsun ablacığım...
Sezen Kaplan'ın katili, trafik magandası Ali Güler tutuklu yargılansın: http://chng.it/2jD5qkXJ
ÖNEMLi: 7 ağustos'ta kendisini hiç tanımayan ali güler tarafından arabayla doğrudan kasıt ile katledildiği mahkeme sürecinde defalarca ispat edilmiştir. buna rağmen şahıs ağır ceza'ya sevk edilmeyerek tahliye edilmiştir. süreci burada detaylarıyla anlattım. #aligülertutuklansın#sezenkaplaniçinadalet
Nazlı'nın hikayesinde kadınları sürekli 'çok kıymetli erkekleri' sıkboğaz etmemesi, rahat bırakması, hep keyfini düşünmesi, pat diye geldiklerinde hoş geldin diye karşılaması, pat diye gittiklerinde güle güle diye uğurlaması gereken cariyeler olarak resmeden dizi. Hiçbir kadın, normal bir insanın ihtiyacı olan yeter miktarda ilgi ve sevgiyi gördüğü zaman Nazlı ve annesi gibi bağırmaz, kendini duyurmaya göstermeye bu kadar çalışmaz. bir kadın böyle bağırıyor, kendini hırpalıyorsa, bu denli mutsuzsa hak ettiği, gereksinim duyduğu ölçüde ilgi ve sevgiyi görmüyor demektir. ilgi ve sevgiyi göstermeyen, karşısındakine hiçbir şey vermeden ondan hep alan taraf da er ya da geç kendine yeni heyecanlar, tüketecek yeni şeyler bulmak üzere yanındakini bir sürü sorumlulukla yolun yarısında bırakıverir. zavallı nazlıcık kendisine sümük gibi yapışan recai efendi'nin tatmin edilmek için sabırsızlıkla nazlı gibi duygusal, geçmişi yaralı, hassas birini bekleyen aciz egosunu gerçek sevgi sanmış; ama birine sümük gibi yapışmak, haydiii ben geldim kapıya koş diye emrivaki yapmak, onu baskı altında bırakmak sevgi değildir. sevgi verdiğin sözü tutmaktır, zor gününde yanında olmaktır, yarı yolda ben senden hevesimi aldım deyip gitmemektir, aldatmamaktır, saygı duymak ve göstermektir. iyiyi de kötüyü de paylaşmaktır sevgi. vah vaahhh recai bey elinde çiçekle kapıya gitmiş de kız aşağı inmemiş. inmek zorunda olduğunu sana kim söyledi Recai? aman ne büyük acı ne büyük çaba ne büyük sevgi göstergesi. sanırsın okyanusta mahsur kalmışlar da var olan tek tahta parçasına kızı çıkarıp kendi donarak ölmüş. velhasıl kelam, sevgili kadınlar bu tiplere iyi bakın. bunlar kimseyi kendinizden çok sevmemeniz gerektiğinin ennn güzel örnekleridir. arama, sorma, ilgilenme, ottan püsürden daral, hayat arkadaşının rahatsızlıklarını bi göz önünde bulundurma, onun da duygusal ihtiyaçları olan bir birey olduğunu hiç hatırlama sonra vay efendim beni boğdun ben gidiyorum. e şurdan söktür git derler adama o zaman. sen de diyeceksin nazlıcık merak etme. seni hiç hak etmeyen bir hödükle çürümekten kurtulacaksın. öteki de recai'nin laciverdiymiş zaten kendini suçlama. seven insan arar sorar ilgilenir, korkularını anlar, saygı duyar, endişede bırakmaz. sal gitsinler yolları apaçık olsun.
recai efendi nazlı'nın peşinde koşarken onu bool bol manipüle etmiş. seni benden fazla kimse sevemez, biz senle evlenecez biliyon de mi, evlenene kadar peşindeyim, kapıdan kovulup bacadan girmeler, ağzından girip burnundan çıkmalar, evlilik süresince de manipülasyona devam etmiş belli ki. Kızcağız da dünyalar güzeli, eğitimli, neşeli, cıvıl cıvıl bir insanken her problemin kaynağı olarak kendini gören, her şey için kendini suçlayan, kendi kendini sevmeyen, onsuz yaşayamayacağına inanan, özgüvensiz birine dönüşmüş. titre ve kendine gel nazlıcım, recai gibi hem çirkin hem hödük hem manipülatör hem yalancı biriyle çok bile zaman kaybetmişsin.
Ah Boncuk ah, bir hastaneye yatıramadılar gitti seni. Gerçekten iyileşmen için çabalayan bir Allah'ın kulu olmadı doktor dahil. Sadık denen böcek alıştığı düzenine, konfor alanına dönme peşinde. iyileş de yine tıksın seni eve sevgisiz, ilgisiz, yüzüne bile bakmadığı bir hayatta sömürsün dursun hem bedenini hem duygularını onun derdinde. Abla ayrı bir alem, gamsız paragöz. Kocası ondan beter. iyileşip bunların arasına dönüp ne yapacaksın, sen de haklısın tabii... Yok kendi ayakları üstünde dursunmuş yok sıfırdan başlasınmış yok güçlü olsunmuş... Herkes bazıları gibi ağzında altın kaşıkla doğmuyor maalesef, kimi de böyle pes etmedim de ne oldu, hayatta kaldım da ne oldu, yaşadım mı şimdi ben diyeceği noktaya getiriliyor işte... Yaşadıklarına, kocan olacak duygusuz ruhsuz robota, bu sevgisizlik içinde her gün biraz daha kararan dünyaya iyi bile sabretmişsin onca yıl. Ben seni çok sevdim, hiç de unutmayacağım. O sevgi dolu yüreğinden ve senden durmadan alanlar, beslendikçe beslenenler buna karşılık biraz olsun sevgi, şefkat, güzellik verebilseydi sana böyle olmayacaktı biliyorum. Bana masumiyeti, sevgiyi, güzelliği, bu dünyanın hassas kalpler için tam bir cehennem olduğunu hatırlattığın için teşekkür ederim. Sen bu cehennemde yapamadın, biz pes etmedik hayatta kaldık ama yaşıyor muyuz acaba diye düşünmeye devam edelim...
Tanım: Boncuk'un hikayesiyle sayısız insanın yüreğine dokunan, hep kendinden veren, sevgi veren, ilgi veren, hizmet veren; ama karşılığında insan muamelesi bile göremeyen, var mı yok mu olduğunu bile ayırt edemeyen yüzlerce belki binlerce kişinin varlığını işaret eden, sesini duyuran dizi.
kırmızı oda dizisindeki boncuk rolüyle kariyerinde adeta basamak atlamıştır. kendini, oyunculuğunu, bu işe gönül vermişliğini göstermek için büyük bir şansı olmuş, o da bunu gayet güzel değerlendirmiştir. artık mide bulandırır hale gelmiş olan estetik, dolgu, ameliyat harikalarından sonra doğal görünümü, her bakımdan duyguyu izleyiciye aktarabilen jest mimikleriyle yeni bir hayran kitlesi kazandığını, televizyonda hala az da olsa umut olduğunu göstermiştir.
bu akşam o ağladı ben ağladım. yalnızlık, kimsesizlik, umutsuzluk, renksizlik ancak bu kadar güzel gösterilebilir, hissettirilebilirdi. Oyunculuk estetikten, boyadan, süsten, dekolteden, seksapaliteden çok daha fazlasıdır. oyuncu, başkalarının kusur adını verdiği şeylerle devleşmek ve güzel görünebilmektir ki kendisi bunu başarmış. yok dişiydi yok saçıydı yok bilmem nesiydi derken çok şey kaçırmış bazıları... Tebrik ediyor, başarısının devamını diliyorum.
Burcu Biricik parlıyorsun. Sadeliğinle, doğallığınla, bağırmayan acılarınla, çocuksu saflığınla, gözlerindeki boncuk hüznünle... şu ana dek diziye konuk olan oyuncular içerisinde benim için açık ara en başarılı olansın.
Bazı hikayeleriyle ve o hikaye kahramanlarını canlandıran oyuncuların başarısıyla yüreğe dokunan dizi.
ileri sara sara, güç bela bitirebildiğim mini dizi. nesi bu kadar abartıldı anlamak güç. bu kızın kendisinin de pek vakıf olmadığı hikayesinin bin kat beteri her gün sağınızda solunuzda yaşanıyor zaten. netflix'te izlemediğiniz için pek etkilenmiyorsunuz sanırım.
not: o grup bu kızı çatır çutur yer reelde. alay eder, hor görür, dışlar, ötekileştirir. kızın pat diye über çağdaş, anlayışlı, iyi; sevgi, dostluk hatta aşk dolu bir gruba denk gelmesi ve pek bi benimsenmesi başlı başına acayip.
asla kendimiz olmamıza, kendimiz gibi davranmamıza, yaşamamıza izin verilmediği içindir. kadın veya erkek olmamız fark etmez. hepimiz doğduğumuz andan itibaren belli başlı kalıplara sokulmaya çalışılırız. uyduk uyduk, uyamadık geçmiş olsun. iflah olmaz birer uyumsuz, eğitilemez birer geçimsiz, düzeltilemez birer huysuz ya da beceriksiz olarak fişlenir -ya da şu an aklıma gelmeyen başka şeyler olarak- hayatımızı bir şekilde sürdürmeye çalışırız. toplumun doğru sandığı, ne yazık ki hem yanlış hem de inadına kısıtlı ve kısıtlayıcıdır. zamanla bu sistemin şahane birer parçası olup çıkanlar, içinde bulundukları hipnoz durumu rehavetini yaşama sevinci zannederek ona buna akıl verirler; ama bilmezler ki yaşama sevincini cellatların ellerine ilk teslim eden hepimizden önce kendileridir...
reha erdem'in sanat filmi çekmeye öykünmüş; ama bunu pek becerememiş hissi veren filmi. hayat adlı kızın hayatta kalma güdüsü dahi yok. okula gitmeye devam etmek istiyor; ama okulla ilgili bir çabası yok. taciz ediliyor, taciz edildiğini biliyor, farkında; ama aynı yere gitmekten ve bu konuda bir şey yapmamaktan vazgeçmiyor. anne geliyor en son, kızı götüreceğim diye; saklanıyor. yani ne istiyorsun kızım sen hayırdır demekten kendimi alamadım. bizim de babamız ilgisizdi? anamız tokat attı, yeri geldi ikisi de dövdü. evden okula okuldan eve ot gibi gittik geldik, gittik geldik. eve geldik temizlik yaptık, yemek yaptık. kardeşimize baktık ne bileyim 14 yaşında kafa nelere nelere basar. ölüm döşeğindeki adamın üstüne kapıyı kilitleyip kaçmak nedir? kardeşini öldürmeyi istemek nedir? negatifi, yanlışı kendi kendine ne güzel öğreniyor da aklı iyiye doğruya mı ermiyor bir tek? maalesef listemde izlenecek o kadar ilgi çekici film varken tuttum bunu izledim. geçen iki saatime mi yanayım, övgüleri okuyup okuyup beklentiyi yüksek tuttuğuma mı, bu kadar kötü bir filmin bu kadar övülmüş olmasına mı bilemedim. dün prestij gibi bir filmi izlemiş olup bugün buna maruz kalmak gerçekten coğrafya kaderdir dedirtiyor insana...
yeşil çay içilebilir. yanına da bir iki tane kuru kayısı, kesmezse birkaç badem yenebilir. maksat nefsi ve mideyi oyalayıp sabahı en az hasarla bulmaktır.
içine kapanık insan kendine yetebilen insandır. neler neler zırvalanmış şaka gibi. yok sinsidir, yok fesattır, yok kötüdür, bilmem nedir. kendine yeten, kendiyle vakit geçirebilen, sinsilik ve fesatlık için gerekli olan başkalarıyla ilişki kurma durumundan uzak insandır. hayatımda güya herkesle iyi geçinen, lak lakçı, arsız, fazla girişken, fazla dışa açık insanlar kadar sinsisini görmedim. bir öyle bir böyle, bugün şöyle yarın böyle. içine kapanık insanın kendi dünyası vardır kusura bakmayın. sizi oraya istememiş, almamışsa da bir bildiği vardır canlar, çok da şeyapmayın.
karşısında hasmı gibi kendisine saldıran, bakışlarından kibir, kıskançlık ve kendini bir halt zannetme akan, sordukları sorularda hiç de öyle bir hakları olmadığı üzere dokundurmalı, küçümsemeli şahsi yorumlar barındıran iki adet hemcinsi karşısında yine de naifliğini korumuş kızdır. ben olsam siz hayırdır kardeş diye başlar, nezaketimi daha fazla muhafaza edemezdim zannımca.
kendisine soru soranların buram buram kıskançlık kokan bakışları, kıza karşı beslenen genel antipatiden ekmek çıkarma çabasındaki üslupları, onu hor gören, ona tepeden bakan, biz kültürlüyüz mükemmeliz harikayız sen cahilsin demeye getiren tavırları, kısacası karşısındakilerin Şevval Şahin'e karşı ülkedeki yoğun linç uygulamasından prim kasma gayreti kadar rahatsız edici olmayan bilgisizlik durumudur.
