Çok sevgili tayyip bey 4,5 g yardımı ile vatanı soysuzlardan kurtarırken bütün ailemle cephede yerimi almış, savaşıyordum.
Tankın altına bez tıktım ve tank durdu.. filmlerde bile böylesi mucize olamaz. Allah isterse her şey oluyormuş. Erdoğan asla saklanmamıştı, gözlerini dinlendiriyordu gemiciklerinde.
O kişiler için üzülme sebebidir.
Her gün yaş alıyoruz, tecrübelerimize bir yenisi daha ekleniyor. Ne kadar silmeye çalışsanız, kaçsanız, üzerine binlerce yeni anılar da yeşertseniz geçmiş orada. Hep orada olacak.
Bir insan nasıl arkasına dönüp baktığında dünle, bir ay ya da beş yıl öncesiyle aynı kalabilir?
Nasıl kötü özelliklerini törpüleyemez, gelişemez, hiç olgunlaşmaz?
Sözlükte bakıyorum bazen. Ben bu insanla nasıl sohbet etmişim diyorum yıllar önce, kendime hiç mi saygım yokmuş ya da daha korkuncu ben de öyle bir insan mıymışım diyorum. ikisi de değil.
Yaşımın küçük oluşu, insanları şu anki kadar net görememem. Geçmişe baktığımda mütemadiyen iyi ki diyorum. iyi ki her zaman sert duvarların var ve kimse geçemiyor. Tam bu an acıyarak baktığım insanlar gibi olmayı düşümde dahi görmek istemiyorum.
hep mağdurlar.
ekonomimizin boktan hâlde olmasının sebebi; cehape, israyil, fedö, satanistler, feminikler, ev hanımları, kahkaha atan kadınlar, layikler, türk halk müziği dinleyenler...
ama asla kendileri değil. asla şu konuda yanlış yapmıştık deyip kendilerine bir eleştiri yapmıyorlar. arada bir tayyip reyiz camdan iyi okuyamıyor, hırsızlık babadan oğluna geçer gibi güzel laflar ediyor. o kadar.
ben bunu yazarken bile kaç farklı konuda mağdur oldular kim bilir.
Güzelse bakarız kardeşim.
Adam götüme baksınlar diye spor yapmış, saatlerini harcamış, götünü şekle sokmuş.
sadece emeğini takdir etmek için bile bakıyorum.
hep demişimdir, Uludağ'dan fazla abazan var içerisinde.
Maç izleyen bağyan başlığına;
"Benim ehehe" yazmanız saniyeler içerisinde 30-40 mesaj almanızı sağlar. Bu sefer de; "bir maç bile izletmiyorsunuz pis yavşaklar" deyip sinirleniyorum ajsjfj.
Çok eğlenceli çok. fotoğrafını atıp yorum bekleyen birkaç kişiye cevap vermem lâzım.
Eskiden kızçeler, erkekler için birbirini 56 yerinden bıçaklar; meriçler ağlanacak omuz olmak için en az 76 hemcinsini klavye delikanlılığı göstererek sözlüğün kanlı sayfalarına gömerdi.
Troller bir başlık açar ve duyargül ile duyarberk ön saflarda yerini alır, ulusa sesleniş yaparlardı.
Şimdi peki? Meriçler tahâkküm altına alınmış, troller evet hayır yazmaktan öteye gidemiyor, sol frame 768 saat aynı.
Benim kadar güzel olmasalar da sözlüğe birkaç rus kızı, üç beş ingiliz erkeği getirmek şart oldu zall. Bu böyle olmaz.
yarım saat kadar önce, tüm hayatım için edilmiş en doğru değerlendirmeyi işittim.
asla kale almadığım, takdir edilecek tek davranışı olmayan, vasat özelliklere sahip bir insandan duymam ise ironik oldu. cümleyi burada yazacak değilim tabii ama not düşmek istedim.
yazının buradan sonrası ise ayrı bir ruh hâlim için.
bazen reel hayatta veya sözlükte, hiç umurumda olmayan bir hadise hakkında, sırf canım istediği için ortalığı velveleye verecek şekilde konuşurum ya da yazarım. zihnimde hiç savunmadığım bir fikri çok defa ateşli şekilde desteklediğim oldu.
ve gene hem hayatın tam içinde hem sanalda arkamdan gelen, son ana kadar yanımda yer alan, desteğini aldığım yüzlerce birey oldu.
ruhum troll, alaycı. en ciddi meselede bile içten içe kayıtsızım. bazen bu olayda tepki göstermeliyim, sakin kalmamalıyım deyip sorun çıkardığım oluyor. aslında minicik değeri yok yapılan hatanın gözümde. Fakat canımı sıkmaya çalışan o kişiyi; hırpalanırken, dağılmışken, bitikken görmek hoşuma gidiyor.
huzurumu bozan ise mütemadiyen bir gerginlik alanı. polemiğin, yüksek sesin, çirkefliğin hüküm sürdüğü her yer beni çok çabuk tüketiyor.
benim için cennet, istediğim anlarda gelen sessizlik.
Başıma gelendir.
Beni aldattığı için ayrılmıştım ama hırsız yavuzun ev sahibini bastırması gibi oldu.
Üstüne haksız çıkan oldum ve kendinden 20 yaş küçük bir kadınla evlendi.
Herhâlde bebek bakıcılığı yapmak hobileri arasına girmiş. Umarım evlendiği kız çatır çatır parasını yer de iki kuruşa köppek gibi sürünür.
Ben değilim.
Vatanın ve milletin istikbali için oyumu Melih Gökçek'e vereceğim.
Evet aday değil ama gene de oy pusulasının altına; "seni çok seviyoruz reyiz, ankara'yı parsel parsel satamadığın her saniye için üzgünüm. " yazacağım.
Kalbimin başkanı. Ejderyaların ejderyalarımız.
Yola beraber çıktıklarımı, yolda bulduklarıma satmayacağımı bilmesi gerekirdi.
Sanal arkadaşlığımıza yazık oldu. Hesabımı silerek isyan ediyorum.
Good ebeninkini. (evening yazarken klavye buna dönüştürdü, değiştirmemeye karar verdim ajdh. )
Hiç sevmem, okumam, dinlemem, şiir yazan insanlara uzaylı gözüyle bakarım.
Nazım Hikmet karı kız düşüreyim diye yazmış durmuş mesela.
Turgut Uyar deseniz saplantı derecesinde sevdiği Tomris uyar'a.
Zaten Tomris uyar'ın kaç şairin kalbinin yarası olduğunu söylemeye gerek yok.
Fuzuli gibi çok övülen biri bile para için yazdığını kabul ediyor.
modern zamanın karizma seslendirmeni(!) eser gökay ise hisli hisli okuyunca çok tatlı göründüğünü zannediyor sanırım.
Orta parmak.
Orhan pamuk özgün bir yazardır.
Halide Edip adıvar kurtuluş savaşı'nın müthiş kadınlarındandır.
Federer dünyanın en sportmen oyuncusudur.
Ermeniler soykırıma uğradı.
Çanakkale Savaşı meleklerle kazanıldı.
Aristoteles komediyi dışlamazdı aslında.
Milletin a.ına koyacağız demedi, anın görüntüsüne koyacağız dedi.
ölümüne tayib.
Herkesin hayatının bir döneminde yaşadığı hadise.
Fakat bendeki tezahürü farklı. Ben ya çok fazla zaman ayırıyorum sevdiğim insanlara, yapmaktan keyif aldığım uğraşlara, mekânlara, spora ya da haddinden fazla yükleniyorum sorumluluklarıma.
ikisinin dengesini kurmak da istemiyorum. Bir ay boyunca istediğim tatlıdan ölesiye yiyeceğim ve sonra aylarca yemeyeceğim diyorum, yemiyorum. Mantıklı olan insanca bir yıla yedirerek yapmak oysa. Bu makaleyi bir ayda yazmalısın diyorum kendime ve o bir ayım sadece makaleye odaklanarak geçiyor.
Kendimi hiç kısıtlamamayı ve bir anda sırtıma çok büyük yükler bindirmeyi seviyorum. Sanırım kendime meydan okuyorum. Yapmayacağım dedim hiçbir şeyi hiçbir koşulda yapmadım ve her yapacakmış gibi olduğumda buna tutunuyorum.
Şimdiye kadar kendime yenilmedim.
Bir an bıraksam ve yenilsem ne olur cidden hiç bilmiyorum. Nasıl bir tepki vereceğimi ucundan kıyısından kestiremiyorum.
Bizim ev.
Babama dedim. Baba bak; yirmi adet dişim, dünyanın yuvarlak olduğuna kanıt olan vücudum, ilkokul diplomamla bulabileceğim tek erkek bu, beni mahcup etme dedim.
ilk defa kalbimin güzelliğine aşık olmuştu biri.
Babam son ses Tayyip Erdoğan mitingi açtı. Cehapeli idi oysa ailesi.
Bizim akepe'nin fedaisi olduğumuzu bilmiyorlardı.
Çikolatasını alıp çiçeği elime verdi: " alın, ailece akşam yemeğinde ot yiyin. Seversiniz." Dedi ve gitti.
Hüloooğ diye diye ağladım. Hüloooğ...
Seslerden rahatsız oluyorum. Patlamış mısır yenilen bir ortamda film izleyemem fakat herkes bu filmi sinemada izlemem gerektiğini söyledi.
en erken saatte gidip izledim haftalar önce. Haklılarmış. Yalnızca üç kişiyle. Üç kişi koca salonda filme kendimizi verebildik.
Danslara ve görselliğe itinayla eğilmiş, Çok belliydi. Bu dönem yönetmenlerinin şansı. Karakteristik olmayan bir film bile görsel şölenle istenilen ilgiyi uyandırabilir.
Filmin uyuşturucu alan bir grup insan fikriyle başlaması mantıklıydı. Kolaya kaçılmış gibi bulan olmuş.
Ancak yirmi kişilik bir topluluğun dürtülerini en kısa zamanda harekete geçirecek tek şey maddeydi.
Bilinçaltının nasıl dipsiz bir kuyu olduğunu görüyoruz filmde.
Ayıpladığımız, kınadığımız ne varsa koşullar sağlandığı takdirde nasıl da gerçek yüzümüzü gösteriyoruz.
grupla hareket etme, çokken gösterilen cesaret olgusu da değinilen başka husus.
Çokken arada kaybolabilirsiniz, Vicdanınızı rahatlatabilirsiniz. Hamile kadına bir kişinin tekme atmasıyla onlarca kişinin Tekme atması aynı değil zihnimizde.
Bir ben değildim, ben cani değilim, bu kadar insanla aynı fikirde olduğuma göre haklıyım ve haklıysam adaleti sağlamalıyım düşüncesi her birimizde olan duygu.
insanın kendine bile itiraf edemediği, hatta hiçbir zaman farkında olmadığı duygular madde yardımıyla gün yüzüne çıkıyor ve puuff.
Baskılanmamış zihinlerin küçük bir grupta etkisi cehennemkem, sekiz milyarlık dünyada üç gün içerisinde sağ kalan tek bir böcek olmazdı.