geri kalmışlık müslümanlıktan değil, dezenere olmuşluğumuzdandır. ne batılıyız, ne doğulu. hristiyan biri her pazar kiliseye gider. kutlarız, özeniriz. kiliseye gider mum dikeriz. ama oruç tutan namaz kılan, müslüman olmayı şans olarak görenleri kınarız da kınarız.
Mervem'e tüm içtenliğimle katılıyorum. bu millet hükümetin kıbrıs veya kürt politikasını, ekonomideki istenmeyen politikaları, telekomun araplara satılmasını protesto etmek için çıksaydı o meydanlara daha çok destekçi bulurdu kendine. sadece saçma sapan tezaruhat attılar, bir de güç gösterisinde bulunarak bişeyleri değiştirdik aferin bize deme hakkını kendilerinde buldular. sandıkta çalışın ey türk milleti. vatanı, laikliği çok çalışarak ve yüce atatürk'ün her ilkesine eşit bağlı kalarak koruyun. bu tip faaliyetler birlik ve beraberliğimi, yoksa türbanlı kesimin kendini dışlanmış hissedip daha da kendi içlerinde büyümeye çalışacakları koşulları mı tetiklemiştir bilemiyorum. herkes türbanlı bir cumhurbaşkanı eşi isteyip istmemekte özgürdür. ama 'istiklal mahkemeleri kurulsun, hepsi cezasını bulsun' türünde sloganlar o insanların kendilerini istenmeyen pislik gibi hissetmelerine neden olur ve bu da tabi ki bölünmelere sebebiyet verir. mevlana yürekli asla mümkün görünmüyor ama Atatürk gibi bu milleti gerçekten seven bir cumhurbaşkanı diliyorum ülkemize.
asker olan sevgilimi ziyarete gittiğim ve dönerken türkiye' nin hiçbir ilinden evime dönerken ağlayamayacağım kadar çok ağladığım, sevdiğim orda deyip bağlandığım memleket.
birkaç tane herşeyden habersiz çocuğu maşa olarak kullanan ve 'aman ne güzel bayram kutladı çocuklar. biz sizin gibi şarkı, türkü söyletmeyiz, şiir okutmayız. Çünkü o zaman propaganda yapmamış oluruz, sizi birbirinize düşüremeyiz ,kiminizi dinden soğutup, kiminizin beynini iyice yıkayamayız iç sesine sahip aptalların işi. ve o aptallara kanan, bu işte bit yeniği aramayanların ne olduğunun sorgulanması gereken durum. bizle kurtuluş savaşında savaşan itilaf devletleri iken, arkamızdan vuran araplardı. bu günde TÜRKÇE şiirler okunmalı, kuran meydanlarda, anlamadan okunup söylenicek boş bilgiler bütünü değildir. bir ruhaniyet içine girer insan ve yalnızlığın içinde rabbine sığınırken okur. güzel okumaktan önce anlayarak okumak lazım. bunun yarışması mı olur ya? kimi yazarların beğenmediği hristiyanlar çocuklarına dinini öğretiyor evet, ama bunlar dini ve çocukları kullanıp olay çıkarıyorlar. başka bişey değil.
çile bülbülüm çile fakülte marşıdır. sonradan kazanılacağı hayal edilen paralar öğrenci iken bolca harcanır. sonuçta okul biter ve pek de mutlu olunmaz.
senelerce çıkıp evlilik aşamasına geldikleri kıza, evlenme teklif etmeyi saçma bulmaları ve kızı bir evlenme teklifi almadan bu dünyadan göçmeye itmeleri
devlet adil olması gereken bir yapıdır. hristiyan bir türk, devletinin dininin islamiyet olduğunu düşünürse kendini nasıl o devletin parçası hissedebilir ki. türkiye cumhuriyeti laik demokrat bir hukuk devletidir. türkler ise çoğunluğunun müslüman olduğu bir millettir sadece.
erkekler açıkça baskı yapar,kısıtlar. kadınlardan sinsice bu baskıları ve kısıtlamaları ortadan kaldırır. ancak bi yandan da 'sen de bunu yapma bak ben yapmıyorum' diyerek erkeklerin üzerinde acayip baskı kurarlar.
ırkçılıkla alakası yoktur. ulu önder bu sözü türkler için kullanmıştır. birilerinin bunu kendine yakıştırması aç tavuğun kendini buğday ambarında görmesi hadisesidir.
acı bi hüsrandır arkadaş. eloğlu eldir. ama kardeş sanırsın. aldatır,kıskanır.gözüm dedğin an gözünü çıkarır. dostum diyemezsin o insana zaten. o sadece arkadaştır işte.
marmara üniversitesi dişhekimliği fakültesinde bir tanesi vardır ki, zavallı yard. doç . olan kocasına hergün sabır diler öğrenciler, kendi dertlerini unuturlar.