Vallahi bravo, deniz, sal ve adam, üç beş de hayvandan başka malzemesi olmayan hikayeyi okuru peşinden koşturacak şekle çevirmiş Gabo. O zamandan ustaymış (1955)Bizi genelde olaylarından çok üslubuyla yakalayan yazarın her açıdan iyi olduğunun göstergesi, önsözdeki kitaplaştırılma sebebi konusunda samimiyetsiz açıklamaları yersiz olarak değerlendirsem de, kitabı çok beğendim.
görüntü yönetmenidir. hollywood' daki lakabı "prince of darkness"'dir. Annie Hall'dan itibaren woody allen ile bir süre çalışmış ve woody ile çalışmayı "eliniz cebinizde yapılacak iş" olarak tanımlamıştır.
woody allen'ın stardust memories' de seyirciyi küstürmesi ardından "saf komedi" ye dönüş filmidir. Bence en eğlenceli filmidir. Sinematografik açıdan da çok kaliteli bir yapımdır zira allen dark prince ile çalışmıştır.
(bkz: gordon willis)
"postmodern sanat dedikleri, beyni pirimitif görevlerle dolu iki kişinin iş yoğunluğundan ertelediği bir öğle yemeğidir, ayrıca bu da iş yemeğidir." şeklinde tepki verdiğim belgesel. ****
rudolph angermuller'in bir ulusal kanalda bu film için fazlasıyla gerçek dışı, mozart'ın ruh hali abartılı anlatılmış, sinemaya aktarılmak için köpürtülmüş dediğini izledim. Mozart'ın müziklerinin olduğu eğlenceli bir film olarak izlenmeli, fragmanında söylenen "tamamen gerçektir." lafına itibar edilmemeli.
büyük ustalar kitabı fason, f.m.dostoyevski'yi ne sanıyor anlamadım, (çevirenin ateşi yellemesi de olabilir), adama peygamber muamelesi çekiyor. Yazılarından dolayı karakterinin yüceltilmesi, gereksiz. (bkz: Tebliğinden mütevellit olmasın) (bkz: olmaz)Dostoyevski; Kumarbaz, yalancı, dirayetsiz, basiretsiz hatta cinsiyetsiz bir adamdır, verdiği sözü tutmaz, Rusya' nın yarısına borç takmıştır. (bkz: Biz samimiyiz, bana kızamaz)
can yayınlarından, marquez' in öykülerini içeren kitabın adıdır da mesele adı değildir. ölüm öyle bir hâldir ki marquez bile olsa anlatan, anlatmaya dünya dili kıt kalıyor. hem, marquez'in romanlarına göre öyküleri zayıf geldi bana. bir yumak gibi hikayeleri, güzel renkler desenler var içinde ama o ipin çözülüp, dokunması lazım ki gözümün önüne serilsin hepsi. *
Sıçıncaya kadar herşey güzeldir, motorun arka koltuğunda fiyuuuuv' dur. Akabinde gelişen travmaya ise tababette "aslında iyi çocuk sendromu" diyorlarmış. Egodan yarılan kızın rahatsız olduğu geçmişini, kendince yanlış yaptığı işleri vicdanında meşrulaştırmaya kanırtması.
amazon'u her gün taciz ettiğim konudur. Şu "live chat" yardımları var ya orada karşıma çıkan herkese diyorum ulan bulgaristana, afrikanın bilmem neresine gönderiyonuz da bize niye yok diye. Sonuç alıncaya kadar tacizlerim süreceği konusunda da haberdar ediyorum hıdırları.
hödük kuluni filmi up in the air bile aday, herifin kendi de aday, bu adam her yerde ocean'ı oynuyor, beğenmedim. En iyi erkek oyuncu "up" daki dede olmalı bence.
82.si için adaylar açıklandı ama bence son yılların en sönük yarışı olacak, adamı tutup sallayan ne film var ne de oyunculuk. Her yer keçiden abdurrahman çelebi dolu, beğenmedim.