hiç göremediğin birini özlemekten daha kötüsü yoktur. Kokusunu, yüzünü, saçlarını özlersin; hiç görmediğin, koklayamadığın, dokunamadığın tenini özlersin de bir türlü canlandıramazsın o duyguları kafanda, kalbinde... ama özlersin. sanki yıllardır görmediğin birini özler gibi özlersin. kavuşma isteğiyle, tutkusuyla özlersin.
Birden işitilmez olsun ayak seslerim;
Gölgem bir başka sokağa sapıversin;
Unutayım bir anda her şeyi,
Nerde oturduğumu,
Bir tuhaf adem olduğumu Can adında.
Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi,
Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma;
Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah,
ilk defa görmüş gibi dünyayı,
Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi;
Hatırlamam artık değil mi, dostlar,
Hatırlamam artık garipliğimi?
Bir okla yaralı kalbim
Boyacının sandığında;
Güvercinim kağıt helvasında;
Sevgilim kayığın burnunda;
Yarısı balık,
Yarısı insan;
in miyim?
Cin miyim?
Ben neyim?
Önce bir ellerin vardı yaşnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar
Sonra yüzün onun ardından gözlerin dudakların
Sonra her şey çıkıp geldi.
Bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
Sen çıkardın utancını duvara astın
Ben masanın üstüne kodum kuralları
Her şey işte böyle oldu önce.