belki diye bir şarkısı vardır ki dinlenesidir. sözleri;
belki bir parça ömür bulunur bir yerde,
belki içine biraz hayat konulur.
belki ölmeden insan olunur yine,
belki biraz da hava solunur.
belki bir gün
ağaçlar kök salınca, hepsi göğsüme batınca
tek odalı kağıttan şatomda
uyanırım belki.
yalnızken kırık yatağımda, alışırım zamanla.
bu kadarı var bana hayatta,
yetinirim belki.
belki bir parça akıl bulunur bir yerde,
belki içine zeka konulur.
belki bir gün
agaçlar sararınca, rüzgar göğsüme dokununca
camdan dışarı bakınca
anlarım belki.
yatagımı onarınca, dayanamam yalnızlığa
daha fazlası var hayatta,
isterim belki http://www.youtube.com/watch?v=u515cRCbjAo
baba elinin serçe parmağı vardır, ellerin küçüktür daha, boyunda haliyle. yolda yürürken bütün ele yetişemezsin de o serçe parmağı tutarsın. o parmak ki senin elin kadardır. küçükken babanın eli yerine serçe parmağını tutarsın yolda yürürken...
o serçe parmağı özledim. o kocaman, sıcacık ellerin nerde?
--spoiler--
benim hiç hayalim olmadı anne...
ne seni rahat ettirdim,
ne kendim ettim rahat...
bir mutluluk fotoğrafi bile çektirmedi bu hayat!
kaybolmuş bir anahtar kadar
sahipsizim anne...
ne omuzumda bir dost eli,
ne saçımda bir şefkat...
--spoiler--
anne şefkatine olan özlemi, tüm damarlarımda hissettiren şiir. oy ben öleyim!
tütünü güzel oldumu tadına doyum olmayan sigaradır. ayrıca o sarma makinasıyla kendi sigaranı anında yapıp içmekde ayrı güzel bir duygudur. birde öneri; tütünün içine biraz çikolatalı tütün konuldugunda mükemmel olur. *
Zekam parlak, dilim oynak, Her konuya elim kıvrak, Sıkıntıya hiç gelemem, Bir de karar verebilsem.
ikizler olan anlar beni, en çok şikayet ettiğim şu kararsızlık olayı. yoruyor, çok yoruyor...
Jean Christophe GRANGE nin türkçe cevirisi ile okuyanları yordugu kitabıdır. hatalar yüzünden okumaktan vazgeçmek istiyorsunuz resmen. siyah kan ve kızıl nehirler kadar sürükleyici değil. sürükleyici olmadıgı gibi bi yerden sonra yeter artık bitse dedirtiyor resmen.
(#10953508) entrysi ile dikkatimi çeken ve sonrasında neler yazmıştırki diye entrylerinin devamını okuduğum, okudukça içlendiğim, içlendikçe ne hayatlar var dedirten yazardır.
şu zamanda öpöz anne babasını tanıyanalar varken hele...
birde sevdiceği vardır hep yanında hep onunla ve asla onu bırakmayacak bir sevdicek hemde.
hoşsobettir, yaşadıkları ve yaşamakta oldukları ile takdire şayandır. takip edilesidir.
fakat bunu illaki o merasimde yapmak sart değildir ki ben bizzat yapmışımdır bunu. beni de isteyen felan yoktu.*
sadece tuz da değil üstelik karabiber,pulbiber,tarçın.. vs envayi çeşit baharatlı bir karışımı kahve diyerekten canım dedeme vakti zamanında yaptım.
ama çocuktum daha, teyzem bana hadi sen yap bu sefer dediğinde o lanet ingilizce kelimeleri ezberlemekle boğuşuyordum ve sinir hat safhadaydı.
o sinirle birdaha bana kahve yaptırmasınlar mantığıyla ki tuttuda * yaptım o kahveyi.
ve o son oldu, en azından büyüyünceye kadar. *
evet evet sana. tamda bu satırları okuyan ve o başlıkları açan sana. haa başlıklarmı neydi? sexle ilgili, bekaretle ilgili ve kız/erkek isimlerine yaptığın genellemelerle ilgili başlık açan sana.
merve isimli kızların çok veriyor olması
ahmetlerin kalas olması
arzuların çekici, asyaların saf, berkecanların yakışıklı olması... vs.
gayet normal insandır. sen nasıl müslümanım elhamdürillah diyebiliyorsan oda ateistim diyebilir. herkesin seçme hakkı ve aklı vardır. ve bunu söylemesi gayette normaldir.
insandır değişir, insandır egoları vardır, insandır kapılır bir rüzgara, insandır bunun burası ya herşeyi der işte, gün gelir bırakma der, gün gelir ardına bile bakmadan çeker gider. insandır...